Örnek 1: 24.08.2007 tarihinde Yedisu ilçesinden geçen Peri suyu Sorik mevkiinde serinlemek için nehre giren yavru ayı çevrede piknik yapan işçi oldukları belirlenen üç kişi tarafından ucu sivri sopa ve taşlarla dövülerek öldürüldü. Şahıslar daha sonra arı kovanlarına ve küçükbaş hayvanlarına saldırdıkları için daha önce de 9 ayıya saldırarak öldürdüklerini itiraf ettiler.
Bu hayvanların avlanması ve vurulması nesli tükenmekte olan memeliler grubuna ait olmaları hasebiyle yasaktır. Bu yönüyle de bu ayının işkence edilerek öldürülmesi hayvan hakları mevzuatına bu açıdan da aykırılık oluşturmaktadır. Hayvan Koruma Kanunun 4. maddesinde yer alan “Nesli yok olma tehlikesi altında bulunan tür ve bunların yaşama ortamlarının korunması esastır” ilkesine de aykırılık teşkil etmektedir.
Olayla ilgili Orman eski Bakanı Osman Pepe ayının öldürülmesini büyük üzüntüyle izlediğini ve arı kovanlarına ve küçükbaş hayvanlarına zarar verdikleri için ayıların öldürülmesinin doğru olmadığını, zarara uğrayan vatandaşların bakanlığa başvuruda bulunması halinde bu zararlarının uygulama gereği tazmin edileceğini ifade etti. Bu olaydan da görüleceği üzere hayvan koruma hususunda halkın bilinç düzeyinin son derece aşağıdadır. Bu durum da yukarıda belirilen halkın bilinç düzeyinin artırılması çabalarının hukuki düzenlemelerin uygulanabilmesi açısından önemli olduğunu göstermektedir.
H.K.K. 4. maddede yer alan diğer iki ilke “Evcil hayvanlar, türüne özgü hayat şartları içinde yaşama özgürlüğüne sahiptir. Sahipsiz hayvanların da, sahipli hayvanlar gibi yaşamları desteklenmelidir” ve “Hayvanların korunması, gözetilmesi, bakımı ve kötü muameleden uzak tutulması için gerekli önlemler alınmalıdır” ilkesinin uygulanmasında da çok büyük güçlükler yaşanmaktadır.
Bu noktada bu iki ilkeye ve H.K.K. Koruma Tedbirleri bölümünde yer alan madde 5 fıkra 3.deki düzenlemelere aykırılıklarda söz etmek gerekmektedir.