27 Haziran 2013 Perşembe

komik kedi isimleri - bobobo ve ayoyoy'un hikayesi

resimdekiler yazıda söz ettiklerim değil. bu canlar bakü kedileri. kardeşim bakü'deyken çekmiş bu resmi. maalesef azerb.da kısırlaştırma işlemi olmadığından, üreme kontrolü diye bir kavram da yok. kısırlaştırma dahil çeşitli çalışmalar yaptırmak için azerb. yetkililerine, uğraşmaktayız inş. 
(bkz: emrah) bahçemizde baktığımız on civarında sokak kedisinin içinde en cüsseli, muhtemelen en yaşlı ve de en güçlü kuvvetli olanının adı. o cüssesine rağmen en çekingen olan da kendisi çünkü. bakışları aynı emrah, mimikleri keza aynı. kaşlarının ortasını yukarı kaldırarak bakıyor bize. her sabah erkenden tam 7-de mama yemek üzere bizim bahçeye geliyor. mama yerken diğer kediler birbirilerini itip kakıyor, bir tek emrah bahçenin bir köşesinde diğerlerinin doyup gitmesini bekliyor, mama kabına yaklaşıp mama yemek için. bu kış çok zorlu geçti. tüm bahçeler ve yollar karla kaplıyken pencereden emrah'ın diğer bahçelerden karda kendisine yol açarak bizim bahçeye mama yemek üzere geldiğini görüyorduk. onun açtığı yoldan diğer kediler geliyordu. önemli olan bizim bahçeye ulaşmaktı. bizim bahçede kendileri için mamaya giden yollar açılmıştı çünkü.

-----------------------------------------------------------

zavallı annecik süt veriyor, kısırlaşmış olmasını tercih ederdim. biraz hırçın bir kedi can gibi duruyor :)
bobobo ve ayoyoydaha önce de sözettiğim dev cüsseli, (maşallah diyelim), ama korkak bakışlı emrah kedinin diğer ismi "bobobo". hatta yaygın olarak kullandığımız isim de bu. "bobobo" geldi diyoruz mesela, bahçeye geldiğinde veya korkak olduğu için herkes yedikten sonra mamaya yaklaştığından, yeteri kadar mama yediğinden emin olmak için onu takip ederiz, bobobo da yedi mi? deriz mesela. 
neden bobobo? çünkü, kızgınlık dönemlerinde bahçemizde diğer erkek kedilere meydan okurken kullandığı tehdit kelimesi bundan oluşmaktadır. şöyle ki, diğer erkek kedilerin gözünü korkutmak için bahçenin ortasında diğerleriyle yüz yüze dikilip durmadan bu sesi çıkarıyor. "abbbobbooboboobo" diye bağırıp duruyor. normalde çekingen, korkak olan bu kedi kızgınlık dönemlerinde aslan kesiliyor. mama kapmacada en sonda olsa da, eş bulmada çok başarılı, azimli ve meydan okuyan bir kedicik olduğunu belirtebilirim. karşısındaki erkek kedilerden birisi de onun meydan okumasına şöyle yanıt veriyor: "ayoyayoyoayyoyy" - onun da adı bu nedenle "ayoyoy".

aktif hayvan hakları savunucu olduğumuzdan kendi çevremizdeki sahipsiz dişi sokak kedilerini, özel olarak yaptırdığımız kedi yakalama kafesimizle yakalayıp kısırlaştırma işlemini yaptırıyoruz kendi olanaklarımızla. maalesef, ankara'da ankara büyükşehir belediyesi 2009 tarihinden itibaren sokak hayvanlarının kısırlaştırılması, tedavisi v.s. için ihale açmadığından, (bkz: melik gökçek), yerel hayvan koruma görevlisi annemle birlikte kendi olanaklarımızla sahipsiz sokak hayvanlarına beslenme, kısırlaştırma, tedavi hususlarında yardım ediyoruz.
kısırlaştırma işlemi sahisiz sokak hayvanlarının kontrolsüz üremesini önlemek, dolayısıyla da ufuk günaydın gibi canilerin ayaklarıyla ezip öldürebileceği sahipsiz, çaresiz yavruların doğmasını, acı çekerek can vermesini önlemek her hayvansever, hayvan hakları savunucusu ve duyarlı insanlar için hayvan hakları adına en temel amaçlardan ve uygulamalardan biri olmalıdır.

özetle, kendi bölgemizdeki tüm sahipsiz dişi sokak kedilerini kısırlaştırdığımız için bir süredir mahallenin tüm erkek kedileri bizim bölgede eş bulamıyorlar, bir süredir bu bobobo ve ayoyayoy seslerini duymaz olduk. umarım başka bölgelerde de bulmuyorlardır.
sahipsiz erkek kedileri kesinlikle kısırlaştırmıyoruz çünkü erkek kedilerde kısırlaştırma sonrasında iyi ve çok özenli bakım sağlanmadığında maalesef, böbrek yetmezliği hastalığı söz konusu olabiliyor. bu nedenle ksırılaştırılmış erkek kedilerin mutlaka bol su içmesi, bol sıvı alması gerekmektedir. sahipsiz erkek sokak kedilerinin ise maalesef her zaman su ve sıvı bulması söz konusu olamayabiliyor, bu nedenle sahipsiz erkek kedilerin kısırlaştırılması işlemi önerilmez.

26 Haziran 2013 Çarşamba

yazın su bulamayan sokak hayvanları için uygulamalar

çok susayan sokak hayvanları klimalardan damlayan suları içmeye çalışıyor

aracınızın bagajında her daim su doldurulmuş 5, 10 veya 19 lt pet şişe ve damacanalar bulundurulduğunda ve susuzluktan dili bir karış dışarı çıkan, bir yudum su bulamamış söz konusu bu canlarla karşılaşıldığında hemen pet ve damacanaların üst kısmı kesilerek oluşan su dolu kapları hemen önüne konulmak suretiyle yardım edilebilecek olanlardır.
her zaman belirttiğim gibi şehirlerin özellikle sanayi bölgelerinde, örneğin, ankara'da - yıldız, ostim, ivedik, şaşmaz, macunköy gibi sanayi alanlarında yaşamakta olan hayvanlar hem susuzlık, hem de daimi açlık içindeler. bir haftasonunu ayırarak bu bölgelere mama ve su kapları götürerek buralardaki yüzlerce sahipsiz sokak hayvanını beslemek ve susuzluğunu gidermek üzere gidecek her duyarlı insan hayvan hakları adına ve bu canların yaşamlarını kurtarmaya vesile olmak adına çok büyük bir adım atmış olur.
bu bölgelerde yüzlerce işyeri olmasına rağmen, eziyet içinde yaşamakta olan hayvancıklara, özellikle işyerlerini korumak amacıyla kullandıkları, ama hava ve su ile beslendiklerini düşündüklerinden olsa gerek, kapalı tutulan yada açık bir şekilde sanayilerde dolaşan köpeklere yiyecek ve su vermeyen, işyeri sahibi olup vicdan sahibi olamayanları görmek insanı dehşete düşürmektedir.
yerdeki kirli suları içmeye çalışıyor
bu sanayi bölgelerinden ivedik organize sanayi başkanının hem sanayi bölgesinde, hem de sanayi bölgesi dışında sahipsiz sokak hayvanlarının dövüştürüldüğü köpek dövüşü organize ettiği düşünüldüğünde aslında buralardaki sahipsiz sokak hayvanlarının, su ve yiyecek gibi temel besin ihtiyaçlarının neden karşılanmadığı kolayca anlaşılır.


ek: belediyelerin veya çeşitli şahıs ve kurumların sokaklara yerleştirdiği su odaklarının amacauygun olmadığını düşünmekteyim. bu su odakları büyük bir ihtiyacı gideriyor gibi görünmesine rağmen bunları yerleştiren kimselerin reklamlarını yapmaktan öteye geçmemektedir. zira ilk koyulduğu anda suyla doldurulsa da, devamında bu su odakları bomboş kalmakta, kimse su koymamaktadır. buna ilaveten, eğitimsiz, bilinçsiz ve son derece kötücül olan insanoğlu bu su odaklarını bilerek/bilmeyerek çeşitli şekillerde kirletmekte, içine çöp atmakta, hatta ihtiyaç gidermekte, bu yönüyle bu iyiniyetle konulmuş olan su odaklarını canlar için tam tersine mikrop yuvası haline getirmektedirler. bu nedenle bu tür su odaklarına yoğunlaşmak yerine, herkesin kapsının önüne bir kap su ve bir kap mama koyması daha anlamlı ve amacauygun olacaktır. bu kaplar koyan şahıslar tarafından kontrol edilecek, kirletilmesine izin verilmeyecek ve de devamlı doldurulacaktır çünkü.