hukukta "kanunları bilmemek mazeret sayılmaz" ilkesi mevcut. bu ilke hukukun temel prensiplerinden ve müeyyide uygulanmasının dayanaklarından birisidir. buna göre, adam öldürüp, sonra "ben bunun suç olduğunu bilmiyordum, hiç haberim yoktu" denemez. böyle bir bahane suçsuzluğa karine teşkil etmez, cezai yaptırım uygulanır. bir hukukçu olarak, hukuk dışındaki konularda, hukuki düzenleme kapsamında bulunmayan hususlarda ise ben islam dininin "insan bilmediğinden sorumlu değildir" temel anlayışını ve peygamber efendimizin - kainatın iftihar tablosunun - hz. muhammed (s.a.v.)in kendisine taş atan taif'liler için sarfettiği "ya rabb'im, onları kahretme, bilmiyorlar, bilseler yapmazlardı" şeklindeki değerli düşüncelerini esas almakta ve bunlara göre hareket etmekteyim. özetle, hayvan haklarına yönelik bilinçlendirme çalışmalarımın dayanağını bu esaslar oluşturmaktadır. hayvanlara yönelik vahşetleri, hayvan hakları ihlallerini bilmeyen insanların bunlardan sorumlu olmadığının bilincindeyim ve bilmeleri için tüm bu çalışmaları yapmaktayım. dolayısıyla, örn. kaz tüyü vahşetinden habersiz olanların kaz tüyü ürünler satın almasını kınamam mümkün değil. bu vahşetten habersiz olanlara ulaşarak bilgilenmesini/bilinçlenmesini sağlamak hayvan hakları savunucusu olarak benim yükümlülüğüm kapsamında. tüm bu yayınlar bu amaç için. ancak, bu vahşetten haberdar olduktan sonra yükümlülük el değiştirmekte, bilen herkes bildiğini yapmamaktan, bildiğini anlatmaktan sorumlu olmaktadır. bu bilgilere ulaşıp vahşetten haberdar olmasına rağmen halen aynı vahşete destek olmaya devam eden, bu vahşeti açıkça görüp bilmesine, öğrenmesine rağmen bilerek/isteyerek gidip kaz tüyü ürünler satın alanları ise rabb'ime havale etmekte, allah (c.c.) ıslah etsin demekteyim.
******** |