7 Haziran 2013 Cuma

OLDBOY

bir süredir son derece antipati duyduğum la piel que habito isimli ispanyol saçmalığının benzetilmesi hasebiyle izlemekten fersah fersah kaçındığım, en sonunda dün itibariyle izleyerek halen etkisinde kaldığım, rahatsızediciliği ile doğru orantıda bir kaliteye sahip, izlediğim tek filmi olmasına rağmen yönetmenini anında kieslowski'nin yanına, kendisini de en sevdiğim 10 film sıralamasında 2. sıraya yerleştirmemi sağlamış olan muhteşem film. izleyin, izlettirin. izlemeden önce hakkında herhangi bir bilgi edinmekten, spoiler okumaktan ciddi şekilde kaçının. sadece olağanüstü bir film olduğunu, izlemenin değer katacağını, izlememenin büyük bir kayıp olacağını bilin yeter. (+18)
hakkında daha sonra detaylı bir yazı ve entry yazacağım filmdir ayrıca. "film" yazarken tereddüde düştüm, zira "diğerleri filmse bu nedir?" klişesi tam da bu eser için en gerçekçi anlatım olmaktadır. altta soundtrack'inden iki harika örnek mevcut:






ek: 3 not:
1. hayvan haklarına aykırı tek sahneyi hayvan hakları savunucusu olarak kınamaktayım.
2. filmin konusunu, empoze edilmek istenen, normalleştirilmek için çabalanan konuyu tasvip etmemekteyim, filmi önerme ve çok beğenme sebebim yönetmenin dehası, olağanüstü zekice örülmüş kurgusu, harika senaryosu, tekniği ve bu filmi bu film yapan benzersiz flashback'leri ile tam anlamıyla kaliteli bir yapım olmasıdır.
3. bu arada la piel que habito saçmalığı bu esere zerre kadar benzememektedir.