22 Temmuz 2014 Salı

yaşlanan hayvanı terk etmek


en tahammül edemediğim eylem, eylemi gerçekleştiren de en nefret ettiğim varlıktır.
az önce blog emailime şöyle bir mesaj gelip tüm sinirimi ve moralimi bozdu akşam akşam.
"merhabalar. 13 yaşındaki setter kopegimiz kireclenme sebebiyle engelli oldu neyazikki. arka bacaklari hic tutmuyor. ona omrunun sonuna kadar bakmak istiyoruz ancak annemin ameliyati ve benim is seyahatlerimden dolayi ona bakim evi tarzinda bir yer aramak zorunda kalmis durumdayiz. engelli hayvanlarin barindirildigi barinaklar bulunuyormu. yardımcı olursanız cok seviniriz." 

şimdiye kadar emailime gelen en rahatsızedici mesaj olma özelliğini kendisinde barındırıyor. çok kızgınım. 
yanıt versem epey ağır bir yanıt olacak, kendimi dizginleyemeyeceğim en hassas olduğum konulardan biri olduğu için - bir hayvanı terk etmek, üstüne üstlük yaşlı ve engelli bir canı terk etmek.
yanıt vermesem, alıp bir kaç gün içinde yaşamını kaybedeceği bir barınağa terk etse vebali benim üzerime olacak yavrucağın.
en iyisi sinirimin geçmesini bekleyip bu konuda bir entry yazarak şahsa link vermek, doğrudan kendisini muhatap almamak.

acaba sözlükten biri mi ki, diye de düşündüm. inşallah değildir. bunca zamandır bu konuda bilinçlendirme için uğraşmama rağmen sözlükten birisi böyle bir fıtrattaysa ve şahsıma böyle bir korkunç soru yönelttiyse epey üzülürüm, çabalarım bir işe yaramamış diye.