Yeni Anayasa etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Yeni Anayasa etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

30 Temmuz 2017 Pazar

ANAYASA'SINDA ÇEVRE HAKKI TERİMİ BULUNAN ÜLKELER


  • Anayasa’sında hayvan koruma ve çevre hakkına yer veren ülkelerde bile Anayasa’da ilgili maddede hayvan koruma teriminin tam olarak geçmediğini, daha çok “çevre hakkı” deyimi kullanılmak suretiyle düzenleme yoluna gidildiği gözlemlenmektedir. 
  • Anayasa’sında dolaylı olarak da olsa hayvan koruma konusunu düzenleyen ülkelerin neden açık ve net olarak “hayvan koruma” tabirini kullanmaktan kaçınarak bunun yerine “çevre hakkı” başlığı altında düzenleme yapması gerçeği göz ardı edilemez. 
  • Bu ülkelerin Anayasa’larında “çevre hakkı” başlığı altında düzenleme yapmasının nedeni çevre kelimesini doğayı ve dolayısıyla doğada bulunan canlıları kapsadığı şeklinde açıklanabilir. 
  • Buna göre, çevre kelimesi zaten içinde hayvanları da barındırdığı için hayvan koruma konusunun Anayasa’da ayrı bir madde olarak veya çevre hakkı başlığı içinde bir deyim olarak geçirilmesine gerek yoktur ve çevre hakkı ve koruması deyimi kullanılmak suretiyle zaten hayvan koruma hususu da düzenlenmekte ve böylece hayvan koruma ve hayvan hakları da Anayasal güvenceye kavuşturulmuş olmaktadır.
  • Anayasa’sında çevrenin korunmasına yönelik düzenleme yapan ülkelere İspanya, Portekiz, Bulgaristan, Macaristan, Brezilya, Peru, ABD’nin bazı eyaletleri (İllinois, Pennsylvania, Massachussetts, Rhode İsland, Texas) örnek olarak verilebilir. Bu ülke Anayasa’larının ortak özelliği çevre hakkı ve çevre korunması terimlerine açıkça yer vermiş olmalardır.
  •  Buna göre, söz konusu bu Anayasa’larda “herkes çevre hakkına sahiptir” veya “çevre korunması” gibi tabirler doğrudan kullanılmak suretiyle Anayasal güvenceye kavuşturulmuştur.

UYARI: bu metin "earthlings" müstear adını kullanan, gerçek kişi hayvan hakları savunucusu olan Ankara Hukuk mezunu hukukçunun hayvan haklarına yönelik 2008 tarihli hukuki çalışmasından alıntıdır. Tüm hakları mahfuzdur. Yalnızca hak sahibi olarak earthlings bu metinden yararlanabilir, kullanabilir, alıntılayabilir ve yayınlayabilir. Earthlings müstear adlı gerçek kişi hariç, kimse bu blog’da yer alan bu metinleri kullanamaz. Bu metin tamamen ve kısmen hiç bir şekilde alıntılanamaz, başka bir yerde yayınlanamaz, kullanılamaz. Hukuka aykırı davranılarak alıntılanması ve başka herhangi bir mecrada yayınlanması halinde yasal yollara başvurulacaktır. 
Staj bitim tezinin tamamı bu linkte: AVUKATLIK STAJ BİTİM TEZİ

6 Ağustos 2013 Salı

YENİ ANAYASA

bu yazı yeni anayasa'da "hayvanları koruma" ifadesinin yer alması gerektiğine dair hukuki görüşümü içermektedir
*******
2007-de prof.dr. ergun özbudun başkanlığındaki heyete hazırlatılmış olan, daha sonra yeterli destek alamayınca rafa ve bilumum tozlu mekanlara kaldırılan anayasa taslağının ilk açıklanan halinin 129. maddesinde türkiye'de ilk kez çevre ve hayvan haklarının korunması ibaresinin yer almasını sağlayan, bunu da o dönemde kıyıya çıkmak isteyen yavru ayının köylüler tarafından çivili sopalarla vura vura geri itilmesi ve neticede boğularak ve aldığı yaralar sonucunda ölmesi olayının etkisiyle yapan, bu ibarenin konulmasına itiraz edenleri, söz konusu bu olayı anlatarak ikna eden, kendisi de hayvan hakları savunucusu olup, evinde 2 kedicikle yaşayan hayvan dostu nimet çubukçu gibi hayvan haklarını savunabilecek, anayasa'da hayvan hakları savunucularının uzun zamandan beri mücadele ettiği üzere "hayvan hakları" ifadesine yer verilmesini sağlayacak olan bir kaç üyenin de bulunacağı bir komisyon tarafından tartışılmasını dilediğim temel kanun.

2007-de hazırlanmış olan söz konusu anayasa taslağının açıklanan ilk halinde "çevre ve hayvan haklarının korunması" ibaresi yer alsa da, taslağın açıklanan 2. halinin 131. maddesinde "çevrenin korunması" ibaresinin yer almasına rağmen, muhtemelen bir takım bilinçsiz insanın etkisi ile "hayvan hakları" ibaresi taslaktan çıkarılmıştı.

anayasa taslağının ilk haliyle yasalaşması durumunda türkiye'de ilk kez hayvan hakları ibaresi anayasaya girmiş olacak, böylece can dostlarımız için çok büyük bir adım atılmış olacaktı. anayasasında hayvan hakları hususuna yer veren ülke sayısı beşi geçmemektedir. türkiye'nin hayvan haklarına anayasasında yer veren bir ülke olması hem ülke prestiji açısından son derece ileri bir adım olur, hem de belirttiğim gibi can dostlarımızın haklarının sağlanmasında çok fazla yararı olurdu. 

şöyle ki, halihazırda herkesçe bilindiği üzere sahipsiz sokak hayvanlarına yönelik her türlü işkence, yaralama, tecavüz, öldürme v.b. suçlar t.c.k. değil, kabahatler kanunu kapsamındadır. bu nedenle samsun'da sokak köpeğini döverek öldüren adam gibi yaratıklara sadece idari para cezası verilmekte, bu yaptırım da adli siciline işlenmemektedir. halbuki, sahipsiz sokak hayvanlarına yönelik işlenen suçların kabahatler kanununun kapsamından çıkarılarak t.c.k. kapsamına alınması halinde bu canlara yönelik işlenen suçlara adli para cezası, hapis cezası gibi yaptırımlar uygulanabilecek, canlara karşı işlediği suçlar da adli siciline işlenebilecektir. bu yönüyle söz konusu anayasa taslağının ilk haliyle yasalaşmış olması durumunda buna yönelik işlemlerin yolu açılmış olacaktı.

bu nedenle hayvan hakları savunucuları, hayvanseverler ve genel olarak hayvan haklarına duyarlı herkesin, hazırlanacak olan yeni anayasa'da "hayvan hakları" ifadesinin de yer alması için çaba göstermesi, demokrasinin temel ilkelerinden olan çoğulculuk ve katılımcılık gereği, söz konusu anayasanın hazırlanmasına katılması, hayvan haklarına yönelik sorunların çözülebilmesi açısından en önemli adım olacaktır.