sibel can ve köpek honey'nin hikayesi

yazıda bahsettiğim "kırma" olayına ait görsel. her tarafından pespayelik akan bir olay bu. yeteneksiz, kültürsüz, kalitesiz insanları "sanatçı" olarak kabul edip, "tapınırsanız" olacağı budur. bu kalitesizlik nedeniyle türk kültüründen fersah fersah uzak duruyorum. türkiye edebiyatını okumuyorum, türkiye dizilerini izlemiyorum, beğenerek dinlediğim türkiyeli şarkıcı sayısı 5'i geçmez. türkiye'deki sinema, tiyatro, bale v.s. gibi kültürel hususlara değinmiyorum bile.
kalitesizliğe mahkum alanlar bu saydıklarımın tamamı, bu toplumda beğeni skalası bu kadar düşük oldukça.
bu arada tv izlemediğimi, dahası 3 yıldır tv'im olmadığını belirtmiş miydim?
gayet kolay bir işlem bu. tv izlemek istemiyorsanız, tv'yi aldığınız gibi evden gönderiyorsunuz. bu kadar. tebrikler. artık siz de tv'siz - pespayeliklerden uzak, kaliteli yaşama başladınız. hoşgeldiniz.

golden retriever cinsi köpeğini bir kliniğe terk ettiği iddia edilen şahıs. 
köpek 5 yaşında bir golden retriever. ilan metnine göre ilk "candostu" sibel can isimli bu kerameti kendinden menkul "ünlü"ymüş. bir gün bir kliniğe bırakıp gitmiş. 
bir kaç kez sahiplendirilmiş ancak tekrar terk edilmiş zavallı köpek. şu anda yuva arıyor, bir daha terk etmeyecek, vefa, merhamet duygularına sahip, gerçek insanların sahiplenmesini öneririm. 

bu şahsa gelince iddianın doğru olduğunu, köpeğin kendisine ait olduğunu ve terk ettiğini düşünmekteyim. zira, hayvan hakları ihlalleriyle ilgili bilgileri aklında mıh gibi tutma, asla unutamamadan muzdarip biri olarak, bu şahsın bir süre önce şöyle bir açıklamasını okuduğumu hatırlıyorum: 
"bizim golden köpeğimiz, çalışanımızın ihmali sonucu kaçmış sokak köpeği ile çiftleşmiş. bir sürü kırma yavru doğdu. tabi bunları evde tutamam (kırma çünkü). çocuklarım da yalvarıp duruyor, "anne, atma sokağa, bakalım" diye. (çocukları kendisine göre daha vicdan ve erdem sahibi demek ki. 

özetle, bir canlıya "kırma" diyen/diyebilen birinin söz konusu kırmaları doğuran köpeği terk etmesi yadırganmaz, mümkün ve ihtimal dahilinde görülür. 

bu kerameti kendinden menkul ve sadece türkiye'de kabul gören, yüceltilen, türkiye dışında kabul görmelerine engel olan bir yeteneksizliğe sahip "ünlü"lerden birisi de tan sağtürk'tür ki kendisine yönelik duygu ve düşüncelerim kelimelerle açıklanamaz.
şu nedenle: (bkz: chow chow'un da eksik kalsın be hey muhteris)
yine ece uslu isimli şahsın kedisini ihmal ettiğini, sürekli apartmanda bırakıp eve almaktan kaçındığını, zavallıyı apartman sakinlerinin beslediğini, son olarak taşınırken kediciği yanına almayarak apartmana terk ettiğini ve yuva arandığını okumuştum bir kaç yıl önce.

yine sezen aksu gibi hayvan hakları yararına konser verecek kadar hayvan haklarını önemsediği düşünülen bir şahsın, yaşlı köpeğini araçta bir kaç gün unutmak suretiyle ihmal yoluyla öldürdüğünü hatırlatmakta fayda var.

özetle, yurtdışında ünlülerin herhangi bir sosyal sorumluluk sahibi olmasının neredeyse toplumsal bir zorunluluk olduğunu göz önüne aldığımızda, türkiye'de bu saydığım ve saymadığı onlarca "ünlü"nün hayvan hakları yararına çalışarak sosyal sorumluluk gereği duyarlı davranmak yerine kendi can dostlarına zarar verdiklerini dehşet içinde görebiliyoruz. 

bu şahıs hakkındaki köpeğini terk ettiğine dair iddia doğruysa hayvan hakları savunucusu olarak kendisini bu hayvan hakları ihlali nedeniyle kınamaktayım zira hayvan terk etmek h.k.k. hükümleri gereği bize göre suç, mevzuata göre kabahattir. 
ayrıca, (bkz: terk edilen hayvanların intihar etmesi)