KEDİ MAMASI

(bkz: kedi maması/@earthlings) şurada belirttiğim nedenlerle temizmama ve goody gibi yerli olanlarından uzak durup, ithal, uygun fiyatlı ve son yıllarda hayvan deneyi yapmayan markalara ait olanlarını kullanmakta olduğum yiyecek. 
bu başlıktaki entrylerim nedeniyle çok sayıda soru yöneltilmekte kullandığım mamalara dair. özetle, hangi mamaları kullandığım ve önerebileceğim sıklıkla soruluyor tarafıma çeşitli yollardan.
daha önce belli markalara yönlendirme yapmış olmamak için buradan belirtmiyordum ama çok fazla soru gelmesi üzerine toplu bir yanıt olması amacıyla buradan belirtiyorum.

ben uzun bir süredir bu mamaları kullanıyorum.
bu mamalar uygun fiyatlı, evde/sokakta/barınakta baktığım sayısız canın sağlığına şimdiye kadar bir zarar vermediler, hayvan deneyi yapmıyorlar ve ithaller. 
ithal olması diğer iki entry'de belirttiğim neden dahil, toplam 2 nedenle önemli. 
ilk neden: diğer iki entry'de de belirttiğim üzere yerli mamalara göre daha kaliteli olmaları, hayvanların sağlığına herhangi bir zarar vermiyor olmaları. diğer neden ise şu: yerli mamalarda ilgili yönetmelik gereği, şoklama yöntemi ile acısız kesim yapılması gerektiği halde uygulamada bu yönetmeliğe uygun davranılmadığını, yani mezbahalarda şoklama yöntemiyle değil helal kesim yöntemiyle acı vererek kesim yapıldığını tahmin ediyor olmam. mezbahalarda çalışan, mezbahalarda denetim yapan, özetle mezbahalarla ilgili olup, mezbahalarda bu yönetmeliğin fiili olarak uygulanıp uygulanmadığını bilenler bilgi verirse sevinirim: turseng@gmail.com 
belirttiğim üzere ithal mama bu iki nedenle tercih edilmeli. 1. kaliteli olması. 2. acısız kesim yöntemiyle elde edilmesi. 
kullandığım mamalar şunlardır:
bonnie - kuru ve yaş maması mevcut kedi ve köpekler için. hayvan deneyi yapmıyor. ithal. 
simba - kediler için yaş, köpekler için kuru ve yaş maması mevcut. hayvan deneyi yapmıyor. ithal.
gemon - kedi ve köpekler için yaş maması mevcut. hatta köpekler için battal boy ve oldukça uygun fiyata yaş maması satılıyor. hayvan deneyi yapmıyor. ithal.
yine ilgili iki entryde ifade ettiğim nedenlerle asla kuzu/av/tavşan içerikli mama ve aksesuarlar satın alınmamalı, zorunlu beslenme olduğu bir an bile akıldan çıkarılmadan, kedi ve köpekler için yaşam hakkı elinden alınırken minimum eziyet ve işkenceye tabi tutularak elde edilen tek çeşit mama tercih edilmeli. 
hayvan deneyi yapmayan mama markalarını keşfetmezden önce kullanmış olduğum ve memnun kaldığım mamalar ise bunlar:
champion, friskies, dr. sacchi.
tüm bu mamaların tavuklu olanlarını tercih ediyorum, yukarıda belirttiğim nedenlerle. ithal olduğu için şoklama yöntemiyle elde edilmiş olması, bu yönüyle fazla acı çekmemiş olması öngörülerek.
daha önce de yazdığım gibi kedi ve köpeklerin vegan beslenmesine karşıyım.
kedi ve köpeklerin vegan beslenmesi gerektiğini savunanların samimiyetinden ve hayvan haklarına yönelik bilgisinden şüpheliyim. hatta kendilerinin vegan değil, vejetaryen olduklarını bile sanmıyorum. 
dünya üzerinde çeşitli endüstriyel ve av işkenceleriyle elde ettikleri hayvansal gıdaları tüketmeye devam eden yüz milyonlarca insan varken, bunların vegan olması için uğraşmayıp, gücünün yettiği/elinin altındaki, kendi sorumluluğunda bulunan kedi ve köpeklerin vegan beslenmesi için uğraşan bir insanın vicdanı da, bilgisi de epey kuşku altındadır. 
özetle, kullandığım ve önerdiğim mamalar yukarıda yer almaktadır. merak eden herkesin bilgisine. 
hayvan deneyi yapmayan markaların ürünlerini tercih edin, yukarıda yazılanlar arasından.
 - yukarıda simba kedi maması fotosu mevcut. hayvan deneyi yapılmadığını gösteren mutlu tavşan sembolü ve cruelty free ibaresi yer almakta bu mamanın üzerinde. bu da mamanın hazırlanma sürecinde yüzlerce hayvana işkence içerikli deneyler yapılmadığını göstermekte. 
(bkz: hayvan deneylerinde uygulanan testler)
(bkz: hayvan deneylerinin alternatifleri)  

kedi maması - yeni yazı

hakkındaki entry'mde sözünü ettiğim ve kullanmakta olduğum mamanın ismine yönelik çok sayıda soru gelmesi üzerine blog'da ilgili konu altında yaptığım açıklamayı buraya da alıntılamakta olduğum zorunlu yiyecek.
"kullandığım mamayı belirtmem yazının amacına aykırı olacağı için maalesef bunu yapamamaktayım. zira, yazının amacı doğrudan bir mamaya yönlendirmek değil, bilakis kendi yaşamımda da uygulamakta olduğum lüks tüketime hiç bir şekilde yönelmemek, hem kendimiz, hem canlarımız için uygun fiyatlı ve kaliteli ürünleri tercih etmemiz gerektiğini empoze etmektir. yazıda söz ettiğim gdo'suz, ithal ve uygun fiyatlı mama gibi çok sayıda kedi mamasını çeşitli pet sitelerinde ve marketlerde bulabilirsiniz. kedi maması satın alırken bu 3 hususu barındırıp barındırmadığna bakmak yeterli. gdo'suz, ithal ve uygun fiyatlı olması".

önemli: kendi kedi, köpek gibi canlarımızı biz insanlardan farklı olarak yalnızca etobur olmaları, yaratılış itibariyle otobur olmalarının imkansız olması ve de bu sebeple alternatif beslenmelerinin bulunmaması hasebiyle elbette ki, yalnızca et ve et ürünleri içeren mamalarla beslemek gerekmektedir. kedi ve köpekler için vegan beslenme tabi ki, mümkün değil, canları buna zorlamak da doğru olmamakla birlikte hayvan hakları ihlali oluşturacaktır. zira, yaradan bu canları yalnızca etle beslenmek üzere yaratmıştır. bir veteriner makalesinde okuduğum husus şu mealdeydi: "bazen aklımıza kedi ve köpeklerimizi acaba çok fazla mı et ağırlıklı besliyoruz, bu kadar protein yüklemesi onlara zarar verebilir mi diye düşünce gelmektedir. ancak, unutmamak lazım ki, kedi ve köpekler insandan farklı olarak sadece et ile beslenmek üzere yaratılmışlardır. hem etobur, hem otobur olabilen insan için geçerli olan çok fazla et ağırlıklı beslenme sonucunda aşırı protein yüklemesi ve genel olarak et ağırlıklı beslenmenin ortaya çıkardığı rahatsızlıklar etçil canlılar olan kedi ve köpekler için geçerli değildir."
bu açıklamayı da kedi ve köpeklerde vegan beslenme mümkün mü/doğru mu sorusu üzerine genel bilgilendirme amacıyla yazdım.
ilaveten, ben vegan değil, 15 yıllık bir lacto-vejetaryenim. her ne kadar süt ve süt ürünlerini doğrudan tüketemesem de, içeriğinde bu ürünler bulunan yiyecek ve içeceklerin bir kısmını tüketebiliyorum. şimdiye kadar vejetaryen beslenmeden kaynaklanan tek bir sağlık sorunu bile yaşamadığımı da eklemek isterim.^*

özetle, her ne kadar vejetaryen biri olarak kendi canlarımız için evin bir köşesinde bir çuval içinde veya kaplarda çok sayıda başka ölü canların bulunduğunu bilmek, bu yiyecekleri canlara vermek tuhaf, rahatsızedici ve garip hissettirse de yukarıda belirttiğim gibi kedi ve köpek gibi canlar yaratılış itibariyle etle beslenmeleri gerektiği, aksi bir beslenme şekli uygulamanın canların hasta olmasına sebebiyet verebileceği, bu yönüyle hayvan hakları ihlali oluşturacağı için mecburen bu et içerikli yiyecekleri canlarımıza vermekteyiz/vermeliyiz.
önemli bir nokta da şudur: kendi canlarımızı beslerken diğer canların yaşam hakkını ihlal etmemek gerektiği ilkesi önemlidir.
kedi ve köpek gibi canlarımızı beslerken, sadece zorunluluktan etle beslediğimizi unutmamak, lüks tüketimden uzak durmak ve en önemlisi ise kendi canlarımız için diğer canların yaşamını hiçe saymamak, yaşam haklarını ihlal etmemek gerekmektedir. şöyle ki, sadece tavuk, hindi gibi çiftlik hayvanlarından üretilen mamaları vermek yeterliyken, kedi ve köpekten farkı bulunmayan, sosyal ve muhteşem varlıklar olan tavşan eti içerikli, kuzu, av hayvanı içerikli mamalardan ve genel olarak ürünlerden uzak durmak zorunludur hayvan hakları adına.
ayrıca, kendi yaşamımda uygulamakta olduğum bir hususu da eklemek isterim. şahsen ithal mama alma yönünde tercih kullanma ve herkese önerme nedenlerimden birisi de, yerli mamalarda kullanılan hayvanların maalesef şoklama yöntemi ile acısız kesim yoluyla değil, tam tersine hakkında çıkan yönetmeliğe rağmen halen, ısrarla şoklama yapmadan, acı çektirerek öldürülmeleridir. bu durumda kendi canlarımız için yerli mamayı tercih ederek, helal kesim - acı çektirerek kesim yöntemiyle çok sayıda canın ölmesine sebep olmamak, talebi artırarak, arzı - olayımızda acı çekerek ölen hayvan sayısını artırmamak adına, yerli mamadan uzak durup, şoklama yöntemiyle acısız kesim uygulanan ithal mamaları almamız hayvan hakları adına daha doğru ve amacauygun bir adım olacaktır.

ilaveten, sahiplenmede engelli hayvanlara öncelik verilmesi ilkesi çerçevesinde hareket etmek ve evimizde bu tür sokakta yaşama şansı bulunmayan, fiziksel/görme engelli, terk edilmiş, yaşlı ve çok hasta canlara bakmak hayvan hakları adına daha doğru olacaktır.
(bkz: yuva arayan engelli hayvanlar)

ek: 1. kedi ve köpeğini yaratılışları dışında beslenmeye, yani etçil ve et dışında yiyecek tüketmeleri halinde hasta olup ölebilecek olan canları vegan beslenmeye zorlayanlar h.k.k. madde 14/a hükmüne aykırı davranmış olurlar. zira, bir hayvan dostu kendi canını türünün özelliklerine göre beslemek ve bakımını sağlamakla yükümlüdür h.k.k. hükümleri gereği. bunun aksine davranarak, kedisini/köpeğini/tavşanını v.s. evcilini türünün özelliklerine göre beslemeyen, kedi ve köpeğe sebze, tavşana et yedirmeye çalışanlar (bkz: hayvana sahibi tarafından eziyet edilmesi) şeklinde hayvan hakları ihlali oluştururlar, bu yönüyle görüldüklerinde hayvanlarını türünün özelliklerine göre beslemedikleri, sağlıklarına zarar verdikleri gerekçesiyle http://www.turseng.com/...na-eziyet-eden-sahslar.html şu linkteki dilekçe ile şikayet edilirler il orman ve su işleri müdürlüğüne. bu durumda bu hayvanlar eziyet eden sahiplerinin ellerinden alınır, hayvanı türünün özelliklerine aykırı olarak besleyerek, hayvanın sağlığını bozan şahsa idari para cezası uygulanır ve bir daha hayvan sahibi olması engellenir.
ki, ilaveten, ben soruyu soran hariç (kendisini tenzih ederim), kedi ve köpeklerin vegan beslenmesi gerektiğini savunanların hayvan hakları savunucusu olduğundan da, bunu geçtim hayvan haklarına duyarlı olduğundan da, hatta kendilerinin veganı geçtim, vejetaryen olduğundan da, daha da ötesi hayvan haklarından haberdar olduğundan da kuşkuluyum. bu tür insanlar marjinallik peşindedirler, hayvana zarar vermekte beis görmeyen insan, hayvan hakları savunuculuğu geçtim, hayvansever bile olamaz.
2. kedi ve köpekleri için zorunlu olarak en uygun fiyatlı, kaliteli ve türünün özelliklerine göre beslenmesi için yeterli olabilecek mamaları almakla yetinmeyip, tavşan, kuzu, av hayvanı gibi çeşitli zulümlere maruz kalan hayvanlardan üretilen mamaları da satın alan insanları ise üst kısımlarda da belirttiğim üzere bundan alıkoymak gerekmektedir, bu insanlara zaten herhalükarda kedi ve köpekleri için mama alacaklarından en azından kesim yapılırken daha az acı çeken hayvanlardan üretilen ithal (şoklama yöntemi ile acısız kesimle öldürülen) mamaları (tavuk/hindi) tercih etmelerini önerelim.

güncel bilgi: bu yazıyı yazdığım tarihte lakto-vejetaryendim, ancak geçen süre içinde yaklaşık 1 yıldır tam anlamıyla katı vejetaryen - veganım.

kedi maması

genelde sokak ve barınak canlarını besleyenler tarafından haliyle uygun fiyatlı olanları tercih edilmekte olduğundan, www.temizmama.com gibi sitelerden uygun fiyatlı olanları tercih edilen, uygun fiyatlı her zaman kalitesiz olmayacağı gibi, her uygun fiyatlı da kalitelidir diyemeyeceğimiz, yaşamsal önemi haiz yiyecek.
uzun yıllardır hem kendi canlarımız, hem sokak, hem de barınak canları için sürekli mama satın almaktayız. hemen hemen her markayı denedik diyebiliriz bu uzun sürede. her hayvan hakları savunucusu gibi biz de çok sayıda can beslemekte olduğumuzdan uygun fiyatlı diye temizmama'nın miço ve diğer marka mamalarını tercih etmiştik geçen sene. kendi canlarımızla diğer canlar arasından doğal olarak bir fark gözetmeyeceğimizden, aşırı fahiş fiyatlı mamalardan almayı hayvan hakları savunuculuğu ile bağdaştırmadığımızdan (o yüksek fiyata daha fazla cana mama alıp yediririz diye düşünerek) kendi evdeki canlarımıza da bu miço zımbırtısından vermeye başladık geçen sene. bir gün canlardan birinin ağzında büyükçe bir yara farkettim, diğer canın küçük dişlerinin dökülmüş olduğunu farkettim, yine ağzında yara olan canın dışkısında da kan tespit edince anında veterinere gittik. ağızdaki yaranın tümör olduğundan emin bir vaziyette, büyük bir üzüntü içinde veterinere vardık, gerekli tüm muayeneler yapıldı, elbette ki sonunda ortaya herhangi bir sorun çıkmadı. meğer bu mamanın kalitesiz olması ile ilgiliymiş canların yaşadığı tüm bu sorunlar. anında bu mama şirketinden mama satın almaktan vazgeçtik, şu anda kullanmakta olduğumuz uygun fiyatlı ve kaliteli - ağızda yara yapmayan, diş dökmeyen, sindirim sistemine zarar vermeyen mamaya geçtik. bu mama ufacık tanelerden oluşup, canları rahatsız etmemekte, mutlu ve sağlıklı bir şekilde beslenmelerini sağlamaktadır. özetle, temizmama aşırı uygun fiyatlı diye ne kendi, ne de sokak/barınak canlarına zarar veriniz. bu mamayı kimseye önermemekte, canların sağlıkları için uygun bulmamaktayım belirttiğim sorunları şahsen yaşamış biri olarak.
yine uygun fiyatlı alın ama kaliteli olmasına da dikkat edin. ilaveten gdo'suz olmasına özellikle bakınız.

ek: goody marka mamaları da tasvip etmemekte olduğumu belirtmek isterim. zira, temizmama'dan önce goody marka mamaların her çeşidini denemiş, memnun kalmamıştık. bu mamayı yiyince de anında çıkarıyorlardı mamayı bizim canlar çünkü. sindirmeye fırsat bile kalmadan, yedikleri anda çıkardıkları için doğal olarak belki bu çeşii daha iyidir diye diye, tüm çeşitlerini denedikten sonra genel olarak goody mama yiyemediklerini anlayıp vazgeçmiştik bu mamayı da almaktan. her iki mama da yerli üretim bu arada, bunu da belirtmekte fayda var. ben ve çevremin deneyimlerimize göre yerli mamalar kaliteli değil, ithal mamalar daha kaliteli. bizim kullandığımız mama da ithal ve uygun fiyatlı olup, ayrıca gdo'suzdur. bu mamayı yedikten sonra hiç bir can çıkarmıyor, yara, diş dökme, bağırsak kanaması v.s. de olmuyor, bu yüzden bu mamadan son derece memnunuz. kendi canlarımıza iyi geldiğinden, sokak/barınak canları için de iyi olduğunu bilmenin rahatlığıyla tüm canlara bu mamayı yedirmekteyiz.
özetle, mama siteleri ve marketlerden kendi ve sokak/barınak canları için (kedi/köpek farketmez) ithal, gdo'suz ve uygun fiyatlı mamayı etrcih etmeniz, bu canların sağlıklı beslenmesi adına yeterli olacaktır. illa yüksek fiyatlı mamalar satın alınarak israf yapılmasına gerek yoktur.