bu entrylerde sözünü ettiğim üçbacaklı şebelek, çıkmasın diye yaptırdığımız tellere tam bir şebek gibi yapışarak bağırıp çağırıp dışarı çıkmak istediğini belli ettiği için, kaçıp giderse hayati tehlikesi sözkonusu olur diye, göğüs tasması takarak bahçede gezdirmeye çıkardığımızda çeperlerin fazla yüksek olmaması hasebiyle komşuların şaşkınlıkla bakmasına, kediye tasma takılır mı? şeklindeki sorular yöneltmesine sebep olmuştu.
zaten biraz dolaştırdıktan sonra hala nasıl yaptığını anlayamadığımız şekilde göğüs tasmasından kurtulup kaçmayı başarmış,
ilk önce ağacın tepesine tırmanan bu şebelek, devamında bahçeden bahçeye atlayarak sokağın sonundaki bahçede durmuş, oraya yöneldiğimizde tekrar aynı şekilde geri dönerek bizleri peşinden epey koşturmuştu. üçbacaklı olması sebebiyle evde gayet rahat, diğer canlardan hiç bir farkı olmadan normal bir şekilde yaşamasına rağmen sokaklar kendisi ve kendisi gibi canlar için ciddi tehlike demek olduğundan sokakta tek başına kalması fikri bile bizde panik oluşturmaya yeterli olmaktadır. en sonunda kardeşim sokağın başındaki bahçede bekleyip, ben de sokağın sonundaki kendi bahçemizde bekleyince sonunda şebeleği yakalamayı başarmıştık.
bu olaydan sonra bir daha ne tasma ile, ne de tasmasız bahçeye çıkardık.
bir can sahiplenirken önceliği görme veya fiziksel engeli bulunan, sokağa terk edilmiş olduğu için sokakta yaşaması imkansız olan canlara vermek elzemdir.
-----------------------------------------------------
susayınca su kaynaklarından su içmeye çalışması son derece normal olan can. içinde bulunulan mekanın, bahçenin, parkın, sokak başlarının bilumum yerlerine 5 lt.'lik pet şişelerin yarıdan kesilerek su ile doldurulup konması halinde zavallı canlar rahatlıkla içebilecektir. yine örneğin yurt yemekhanelerinde artan kovalarca yemeğin sokaktaki canlara dağıtılması söz konusu yurdun çevresindeki canları ihya edecek, yurtta bulunanlar bu canların sessiz dualarına mazhar olacaktır.
(