yeni anayasa taslağı 129. madde (ilk hali)
“devlet, herkesin insani gelişimini mümkün kılan çevrede yaşaması için gerekli tedbirleri alır. hayvanların ve çevrenin en üst düzeyde korunması ve çevrenin iyileştirilmesi, sürdürülebilir kalkınma ilkesi ile uyumlu olarak herkesin ve devletin görevidir”.
yeni anayasa taslağı 129. madde (yeni hali)
beşinci kısım
çevrenin korunması ve milli servetlere ilişkin hükümler
çevrenin korunması
madde 129
“devlet herkesin insani gelişimini mümkün kılan sağlıklı bir çevrede yaşaması için gerekli tedbirleri alır.
çevrenin en üst düzeyde korunması ve çevre kalitesinin iyileştirilmesi, sürdürülebilir kalkınma ilkesiyle uyumlu olarak herkesin ve devletin görevidir”.
129. maddenin bu iki halinin kıyaslamasının yapılması ile birlikte açık ve net olarak “hayvan” kelimesinin bu maddeden çıkarıldığı görülmektedir. böylece maddenin ilk halinde yer alan “hayvan ve çevrenin en üst düzeyde korunması” tümcesi tamamen kaldırılmış olmaktadır. buna göre, maddenin ikinci halinde hayvanlar bu koruma kapsamından çıkarılmıştır. zaten, hayvan hakları ve çevre hakkı tabirlerinin bilinçli olarak kullanılmayarak doğa merkezli (ekocentric) anlayışın değil, insan merkezli (antropocentric) anlayışı benimsediğini açıkça belli eden bir düzenleme olmasına rağmen, en azından “hayvanlar ve çevrenin en üst düzeyde korunması” ifadesiyle hayvanları da bu anayasal güvencenin kapsamında değerlendiren ve böylece hayvanları da koruma altına alarak hayvan severlerin de destek vermesine neden olan bu madde hükmünün, hayvanları söz konusu bu koruma dışında bırakarak hayvan hakkı olarak değil, hayvanları koruma olarak kullanılmış olsa dahi düzenlemede bulunduran bu madde hükmünün değiştirilmiş olduğu görülmektedir.
129. maddenin son halinde “hayvanlar” kelimesinin çıkartılması suretiyle bir tek çevre korunmasına değinerek bir tek çevre korunmasının düzenlenmesi üzücü olmakla birlikte şaşırtıcı ve düşündürücüdür. söz konusu bu maddede dikkat çeken bir değişiklik de maddenin ilk halinde yer almamasına rağmen son halinde yer verilen “kalite” terimidir. buna göre, maddenin son halinde bir eklemeyle “çevrenin iyileştirilmesi” ilk ifadesi, “çevre kalitesinin iyileştirilmesi” şeklinde değiştirilmiştir. maddeden “hayvanlar” kelimesini çıkartıldığı da göz önüne alınırsa söz konusu bu 129. maddenin başlığından da anlaşıldığı üzere tamamen “çevre koruma” maddesi olarak düzenlenmesi hedeflenmiştir. yeni anayasa taslağının oluşturulması sırasında gerçekleştirilen çalışmalarda “hayvanlar” kelimesi eklenerek daha korumacı ve hayvan koruma amacına hizmet eden bir madde olarak düzenlenmesi ile ilgili kamu oyuna yapılan açıklamalara, yazılı ve görsel basında yer alan bu maddenin oluşumu ve “hayvanlar” kelimesinin maddeye eklenmesi ve böylece çevrenin korunması başlıklı maddenin aynı zamanda hayvanları koruyan bir maddeye dönüştürülmesi ile ilgili açıklamalara göz atılırsa 129. maddenin açıklanan son halinin halinin neden “hayvanlar” terimi çıkarılmak suretiyle hayvan korumanın maddenin kapsamı dışında tutulması durumu çok ilginç ve açıklaması imkansız bir hal almaktadır.
şöyle ki, yazılı ve görsel basında yer alan 29.09.2007 tarihli habere göre, bu maddenin düzenlendiği sırada komisyon üyelerinden devlet bakanı nimet çubukçu hayvan haklarının da anayasa’da yer alması gerektiği hususuna yönelik fikir belirtti. akademisyen ve milletvekillerinden oluşan komisyon ise, türkiye’de bu hususun yer aldığı çok sayıda düzenleme ve en başta da h.k.k. olduğunu dile getirerek itiraz ettiler. bu durumda nimet çubukçu yukarıda da örneği verilen temmuz ayında gerçekleşen, işçilerin dere kenarından taşlı ve sopalı müdahalelerle yavru ayıyı döverek öldürdüklerine ilişkin olayı anlatması ve mevcut hukuki düzenlemelerin uygulanabilirlik bakımından eksik ve de yaptırımlarının pek etkili olmadığı ve de hayvan hakları hususunun anayasa’da düzenlenmek suretiyle anayasal güvenceye bağlanmasının hayvan koruma ve hayvan hakları açısından zaruri olduğu ve bu konunun anayasa’da düzenlenmesi ile ilgili kanunların uygulanabilirliğinin artarak yaptırımların ağırlaştırılabileceği yönündeki beyanlarının üzerine komisyonda bulunanlar gündemde olan bu haberi değerlendirdikten sonra, hayvan haklarının anayasa’da yer almasının gerekli ve doğru olacağı, hatta bu hususun ayrı bir madde olarak düzenlenmesinin daha yerinde olacağına ilişkin açıklamalarda bulundular. bu konu tartışılırken öğretim üyeleri hayvan haklarına yönelik ayrı bir düzenlemeye gerek olmadığı ve de çevre korunması başlığı altındaki ilgili 129. maddede yer alan “çevrenin en üst düzeyde korunması” ifadesine “hayvanlar” kelimesinin eklenmesi ile “hayvanların ve çevrenin en üst düzeyde korunması” şeklinde düzenlenerek hayvan hakları için amaçlanan anayasal güvencenin getirilebileceği yönünde düşüncelerini belirtmeleri üzerine teklif kabul edildi ve de yeni anayasa taslağı 129. madde yukarıda da belirtildiği üzere “hayvanların korunması” ibaresinin eklenmesi ile ilk kez hayvan hakları anayasa’da yer almış oldu. yeni anayasa taslağının yazılı ve görsel basında açıklanan son haline bakıldığında daha önce de ifade edildiği üzere söz konusu bu hayvanların korunması tabirinin çıkarılmış olduğu görülmektedir. yeni anayasa taslağının resmi olarak açıklanmadığı, yalnızca yazılı ve görsel basında yer aldığı göz önünde bulundurulursa son hali olarak açıklanan taslağın belki de ilk hali, yani hayvan koruma tabirinin yer alması gerektiğine yönelik teklifin sunulmadan, değerlendirilerek çevre koruma başlıklı 129. maddeye eklenmediği halinin açıklanması olasılığı da mümkündür. hayvan severler ve hayvan hakları dernekleri ile ilgili hayvan koruma kurum ve kuruluşlarının en büyük temennisi resmi açıklama ile toplumun bilgisine sunulacak olan yeni anayasa taslağının 129. maddesinde daha önce de açıklandığı üzere “hayvanların korunması” ifadesinin yer almış olması hususudur.
not: bu entry hayvan haklarına yönelik avukatlık staj bitim çalışmamdan alıntıdır. tüm hakları tarafıma aittir. tam kaynak (ekşisözlük, nick ve tarih) belirtilmeden alıntılanamaz, başka bir yerde yayınlanamaz.
önemli: bu hukuki çalışmamdan konuyla ilgili bölümleri alıntılayarak entry olarak yayınlama nedenim ülkedeki herkesin hemen hemen her konuda ekşisözlüğe başvurması, referans alması hususunu gözönünde bulundurarak, komisyon üyelerinin ve genel olarak her açıdan yeni anayasa çalışmalarına katkıda bulunanların sözlüğe müracaat etmeleri halinde bu konuyla karşılaşıp bilgi edinmesi içindir.
yoksa, bu uzunlukta ve yoğun hukuki içeriğe sahip, hukuki dille yazılmış entrylerin herkese hitap etmeyeceğinin ve konuyla ilgili olmayanlar tarafından okunmayacağının farkındayım.