28 Haziran 2012 Perşembe

şirinevler üstgeçitte bekleyen karizma kedi - 2.


en kısa zamanda iyi kalpli birisi tarafından sahiplenildiğine dair haber almayı beklediğimiz, bir sonraki resminin altından yağmur suları akarken, tehlikelere açık bir şekilde çaresizce oturup beklerken değil, sıcak bir yuvada bir kanepe tepesinde veya bir bahçede korunaklı bir bölgede, bir kutu içinde özetle daha iyi bir durumdayken çekilmiş olmasını dilediğimiz yavrucak.
akıllara şöyle bir düşünce gelebilir: her gördüğümüz sahipsiz hayvanı sahiplenecek miyiz? bu mümkün mü?
değil, maalesef mümkün değil.
bu canın sahiplenmesi şu açıdan önemli, bu ve bu gibi yavrucakların diğer sahipsiz sokak hayvanlarından farkı şu: bazı canlar maalesef insana alışık yavrular, insanı maalesef tehlikeli olarak görmüyorlar. dolayısıyla insana alışık ve insanı tehlikeli olarak görmeyen canların yaşamı daha fazla tehlikede. insana alışık olmaları da çoğunlukla sokaklara terkedilmeden önce zaten insanlarla birarada yaşamış olması veya sokakta doğup büyüse de bir şekilde bazı insanların yiyecek v.s. vererek kendilerine alıştırmış olmasından kaynaklanabiliyor.
insandan kaçan, insanın ne kadar tehlikeli bir mahluk olabileceğinin farkında olan canlar için insandan kaynaklı tehlike ihtimali daha az, bu tür canlar daha fazla güvende insan zulüm ve şerrine karşı diyebiliriz.
bu nedenle, insana alışkın, insandan korkmayan, insanın ne denli tehlikeli olabileceğinin farkında olmayan canlar bir an önce güvenilir bir yere alınmalı, bu canlar zaten kolayca kucağa geldiğinden hemen bulundukları yerden alınarak, sahiplendirilmeli, sahiplendirilemiyorsa da en azından gözetilebileceği, bakılabileceği bir bölgeye bırakılmalı - örneğin yaşamakta olduğunuz sokağa, bahçenize v.s.
bu yavrucak daha önce de belirttiğim gibi bana endişe verici bir şekilde ufuk günaydın'ın başını ezmek suretiyle öldürdüğü yamuk adlı kediciği hatırlatmaktadır her yönüyle.
yamuk kedi de insandan korkmuyordu, insana alışıktı ve bir insanın verebileceği zararın, yapabileceği vahşetin farkında değildi. bu nedenle bu şahıstan kaçmamış, kutuya sığınıp o dehşet verici sonunu beklemişti.
bu yüzden nerede insandan korkmayan, yaklaşıldığında kaçıp canını kurtarmaya çalışmayan bir sahipsiz sokak hayvanı görsem akibetinden endişe eder, güvenli bir bölgede değilse güvenli bir bölgeye kavuşmasını sağlarım.
bu canın da aynı vahim akibete uğramamasını isteyen, kalbinde hayvan sevgisi olan birilerinin bu canı sahipleneceğini ve bu canın iyi haberlerini alacağımızı umut ediyorum.


hayvan haklarının anayasa'da yer alması - 3.

hayvan haklarının anayasal güvenceye kavuşturularak, teminat altına alınması bakımından son derece elzemdir. buna göre, değişen hükümetlere göre değişken bir hayvanları koruma kanununun söz konusu olmaması için yeni anayasa'da "hayvanları koruma" ifadesine yer verilmesi son derece önemlidir.

prof. dr. ergun özbudun başkanlığındaki komisyonun 2007 tarihli anayasa taslağında bu ifadeye bu şekilde yaklaşılmıştı. açıklanan taslağın ilk halinde bu ifadeye yer verilmiş, açıklanan 2. halinde ise bu terimin taslaktan kaldırıldığı görülmüştü.
yeni anayasa taslaği ve hayvan haklari
prof. dr. ergun özbudun başkanlığındaki anayasa komisyonunun hazırladığı anayasa taslağının 129. maddesinin “hayvan koruma” terimini de içereceği ve böylece türk hukuk tarihinde ilk defa hayvan koruma konusunun anayasa’da yer alacağı, bu şekilde de hayvan koruma hususunun ilk kez anayasal güvenceye kavuşturulacağı kamuoyuna açıklanmıştı.
ilk açıklamalara göre ve taslağın bir bölümünün yayınlanması ile yeni anayasa taslağının 129. maddesinin ilk hali bu şekildeydi:
yeni anayasa taslaği 129. madde (ilk hali)
“devlet, herkesin insani gelişimini mümkün kılan çevrede yaşaması için gerekli tedbirleri alır. hayvanların ve çevrenin en üst düzeyde korunması ve çevrenin iyileştirilmesi, sürdürülebilir kalkınma ilkesi ile uyumlu olarak herkesin ve devletin görevidir”.
bu maddenin içeriği çevre hakkı ve hayvan hakları bakımından, görüldüğü üzere 82 anayasa’sı ile mukayese edildiğinde çok daha ilerici ve geniş kapsamlıdır. bu yönüyle de özellikle çevreciler ve hayvan severlerin son derece haklı takdirini kazanmıştı.
82 anayasa’si 56. madde:
“herkes sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir.
çevreyi geliştirmek, çevre sağlığını ve çevre kirlenmesini önlemek devletin ve vatandaşların ödevidir”.

not: bu entry hayvan haklarına yönelik avukatlık staj bitim çalışmamdan alıntıdır. tüm hakları tarafıma aittir. tam kaynak (ekşisözlük, nick ve tarih) belirtilmeden alıntılanamaz, başka bir yerde yayınlanamaz.
sözlüğe bu çalışmadan ilgili bu kısımları eklenme nedeni, hem toplumda hayvan haklarının anayasa'da yer almasının önemi hususunda bilinç uyandırmak, hem de ekşisözlüğün toplumun hemen hemen her kesiminde önemsenen, referans alınan, bilgi edinme amaçlı başvuru kaynağı olması hasebiyle, anayasa taslağını hazırlayanların ekşisözlüğü bu hususta inceleyebileceklerini öngörerek dikkatlerine bu önemli konuyu sunmaktır.