sahipsiz sokak kedileri etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
sahipsiz sokak kedileri etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

15 Mayıs 2015 Cuma

SAHİPSİZ HAYVANLARIN KORUNMASI - 2. YAZI

SAHİPSİZ HAYVANLARIN KORUNMASI - 1. YAZI yazısının devamıdır. 


Uygulamada bu hükme aykırı davranışlara verilen cezaların hem nitelik ve nicelik olarak son derece yetersiz olmasına rağmen her halükarda uygulanabilmesi açısından önemlidir. Bu madde hükmünün uygulandığı hukuka aykırılıklara örnek olarak Türkiye’de maalesef çok yaygın olan kumar suçu ile ilintili bahisle hayvan dövüştürme verilebilir. Çok sık olarak görülen hayvan dövüştürmelere bu madde ile getirilen düzenlemelere aykırı olarak oldukça kötü koşullarda barındırılan ve dövüştürülerek eziyet ve işkence edilen kümes hayvanları ve köpeklerin dövüştürülmeleri örnek olarak verilebilir. Bu dövüştürmelerde para karşılığında bahis oynatılarak hayvanlar bir birilerini öldürmek üzere yetiştirilmekte ve dövüş alanında bu hayvanlar bir birilerinin üzerine kışkırtılarak dövüştürülmektedirler. Bu dövüş sonucunda çoğu zaman her iki hayvan da hayatını kaybetmektedir. Uygulamada bu madde hükmüne aykırı olarak hayvan dövüştürenler gerekli cezaya tabi tutulmaktadırlar. Örneğin, Zonguldak 3. Sulh Ceza Mahkemesi tarafından Zonguldak’ta hayvan dövüştürerek kumar oynatan kişiye 1 aylık hapis cezası verilmiştir. H.K.K.da öngörülen hayvanlara karşı gerçekleştirilen hukuka aykırı davranışların Kabahatler Kanunu kapsamında değerlendirilerek çoğunlukla idari para cezası ve de cüzi miktarlarda, kesinlikle caydırıcı olmayan idari para cezalarının müeyyide olarak öngörülmüş olması hasebiyle bu tür suçların azalmasına ve tedricen ortadan kalkmasına her ne kadar etkisiz olsa da en azından cezalandırılabilir olması bakımından olumludur.

Bu madde ile düzenlenen konunun önemine rağmen yine çok fazla uygulanamayan maddelerden olduğu görülmektedir. Şöyle ki, yukarıda da değinildiği üzere, hayvan sahiplerinin söz konusu bu maddeye aykırı olarak, hayvanlarına kötü davrandığı, ihmal ettiği ve bakımını sağlamadığı çoğu kez görsel ve yazılı basın aracılığıyla ortaya çıkmaktadır. Ancak, Türkiye’de hayvan haklarına gerektiği kadar değer verilmediği, bu alanın önemsiz olarak addedildiği bilinene bir gerçektir, çoğu zaman, “Her şey düzeldi de, bir tek hayvan hakları mı kaldı” şeklinde hem halk, hem de yetkili ve ilgili kurumlar tarafından ifade edilmekte ve böylece de bu alanın hem halk, hem de ilgili ve yetkili kurumlar tarafından nasıl algılandığı açıkça görülmektedir. Bu geleneksel ve yanlış algının değişmesi ile hayvan hakları alanında da belirgin ilerlemeler ve gelişmeler olacaktır. Bu madde ile ilgili olarak, dikkat edilmesi gereken, bu maddenin uygulanabilir olmama nedenini açıklayan bir husus da şudur, bu madde ile yasaklanan söz konusu davranışların nasıl takip edileceği, nasıl ortaya çıkarılacağı ve tam olarak kimler tarafından bu görevin yerine yetirileceği açıkça belirtilmemiştir. Teoride hayvan hakları derneklerinin ve halkın bu tür olayları ve davranışları takip ederek, bu tür durumlarla karşılaştıklarında ortaya çıkarma, ilgili ve yetkili idari kurum ve kuruluşlara ihbar etme gibi bir hak ve yükümlülükleri varsa da, yine uygulamada bunun istenildiği düzeyde gerçekleşmediği, bu teorinin uygulamada pek mümkün olmadığı görülmektedir.

ek: sahipsiz hayvanlara eziyeti şikayet etmek içni şu örnek dilekçeden yararlanılabilir: SAHİPSİZ HAYVANLARA EZİYET EDENLERİ ŞİKAYET DİLEKÇESİ

not: işbu yazı 2008 tarihli Avukatlık Staj Bitim Çalışmamdan alıntıdır, tüm hakları saklıdır, kopyalanamaz, alıntılanamaz, başka mecralarda yayınlanamaz, yalnızca toplumun bilinçlenmesi amacıyla bu yazının linki çeşitli mecralarda paylaşılabilir. 
Aksi durumda fikri hak ihlali nedeniyle ortaya çıkan hukuka aykırılığa karşı hukuki yollar takip edilir.

8 Mayıs 2015 Cuma

SAHİPSİZ HAYVANLARIN KORUNMASI - 1. YAZI


örn: daha önce hakkında yazmış olduğum bu vahim hayvan hakları ihlali gibi. bu olay tam da bu yazının konusunu yansıtıyor. olayla ilgili bilgi için: izmir'de iki kedinin eziyet edilerek öldürülmesi
  • H.K.K. 6. madde bu konuyu düzenlemiştir. H.K.K. 6. madde, 1. fıkra: Sahipsiz ya da güçten düşmüş hayvanların, 3285 sayılı Hayvan Sağlığı Zabıtası Kanununda öngörülen hükümler dışında öldürülmeleri yasaktır. Kanunla düzenlenen bu maddenin de günümüzde tam olarak uygulandığını söyleyemeyiz. Özellikle, kanunla kendilerine hayvan koruma yükümlülüğü verilmiş olan idari kurumların, bilhassa belediyelerin başıboş sokak köpeklerini toplu olarak zehirleme ve diğer insanlık dışı yöntemlerle öldürdükleri bilinen bir gerçektir. 
  • Bu durumlara karşı her ne kadar hayvan severler bireysel ve/veya kurumsal olarak tepki gösterseler de, bu vahşetin önü maalesef, tam olarak alınabilmiş değildir. Bu durumda da yine yukarıda sözü edilen eğitim, farkındalık ve bilinç eksikliğinin söz konusu olduğunu, bu gibi üzücü, hayvan koruma kanunu ve yaşam hakkına saygı ile bağdaşmayan sonuçların ortaya çıktığı görülmektedir. 
  • Bu olumsuz sonuçların yanı sıra olumlu, sevindirici gelişmelerin de yaşandığı takip edilmektedir. Örneğin, son dönemlerde birçok belediyenin kanunla kendilerine verilmiş asli görevleri olan hayvanların korunması, özellikle sahipsiz hayvanların korunması “Aşılat Yaşat” projesiyle hayata geçirilmektedir. 
  • Şöyle ki, son dönemlerde başıboş sahipsiz köpekler belediyelerin ilgili birimleri ve yine kanunla öngörülen H.K.K. 17. maddenin gereği olarak, Hayvan Koruma Gönüllüleri aracılığıyla kliniklerde kısırlaştırılmakta, aşılatılarak, kulaklarına bu işlemlerin yapıldığını gösterir küpe takılmak suretiyle toplandıkları bölgelere geri götürülmektedirler. Bu şekilde, bu işlemlerin yapıldığı köpeğin sağlıklı, çevre ve insan için tehlike oluşturmadığı belirtilmektedir. Bu yolla da söz konusu bu başıboş, sahipsiz sokak hayvanlarına karşı toplumda var olan antipati ve korku giderilmekte, aynı zamanda özellikle köpeklerin yılda binin üstünde yavru verdikleri göz önüne alınırsa, sahipsiz hayvanların artışının önü alınmaktadır.
  •  Sahipsiz köpek ve diğer sokak hayvanlarının belediyeler ve yetkili kurumlar ile anlaşmalı dernekler aracılığıyla her hangi bir veteriner kliniğine getirilmesi durumunda söz konusu bu veteriner kliniklerinin görevlilerinin hasta hayvana ücretsiz müdahale ve yukarıda sözü edilen kısırlaştırma ve aşılatma işlemlerini ücretsiz olarak gerçekleştirmek gibi yükümlülükleri vardır.
  • H.K.K. 14. maddede düzenlenen bir diğer konu da yasaklardır. Hayvanlarla ilgili yasaklardan ilki madde 14, fıkra 1, a. bendinde yer almaktadır:  Hayvanlara kasıtlı olarak kötü davranmak, acımasız ve zalimce işlem yapmak, dövmek, aç ve susuz bırakmak, aşırı soğuğa ve sıcağa maruz bırakmak, bakımlarını ihmal etmek, fiziksel ve psikolojik acı çektirmek yasaktır.
ek: sahipsiz hayvanlara eziyeti şikayet etmek içni şu örnek dilekçeden yararlanılabilir: SAHİPSİZ HAYVANLARA EZİYET EDENLERİ ŞİKAYET DİLEKÇESİ

not: işbu yazı 2008 tarihli Avukatlık Staj Bitim Çalışmamdan alıntıdır, tüm hakları saklıdır, kopyalanamaz, alıntılanamaz, başka mecralarda yayınlanamaz, yalnızca toplumun bilinçlenmesi amacıyla bu yazının linki çeşitli mecralarda paylaşılabilir. 
Aksi durumda fikri hak ihlali nedeniyle ortaya çıkan hukuka aykırılığa karşı hukuki yollar takip edilir.

19 Temmuz 2013 Cuma

şirinevler üst geçitte bekleyen karizma kedi

akibeti hakkında kesin bilgiye ulaşamadığım için içimde ukte olarak kalan/her zaman kalacak olan zavallı can.
bilinmezlik şahsımı çok rahatsız eder, en kötü, en dayanılmaz gerçeği bilmeyi olumlu ve hayali bir ihtimale tercih ederim her daim.
bu canın başına olumsuz bir olay geldiğini düşünmekteyim kuvvetle muhtemel, bunca yıllık sokak hayvanlarıyla ilgilenme/gözetme/besleme v.s. sürecinde edindiğim bilgi ve deneyimlere göre bu şekildedir gerçek ancak daha önce de belirttiğim gibi elde kesin bir bilgi olmadığından %1 bile olsa sahiplenilmiş olma ihtimalini de gözardı etmek istemiyorum. çok zayıf bir ihtimal, ancak eğer sahiplenilmişse, buna dair kesin bilgisi olan biri/birileri varsa buradan belirtirse makbule geçer.
hakkında herhangi bir bilgiye sahip olanlar da bunu yazarsa bu başlık altına iyi olur.
ek: ben ankara'lıyım/ankara'dayım bu nedenle istanbul'lu hayvanseverlerden gelecek bilgileri beklemekteyim.

bir ek daha: başlık sahibinin link verdiği resim kaldırılmış. canın ilgili resmi buradan görülebilir, sözüedilen kedi can bu, en son bilgi ilgili köprünün çevresindeki esnaftan edinilen, "kayboldu" şeklinde bir bilgiydi: http://www.turseng.com/...-bekleyen-karizma_7221.html

12 Mart 2013 Salı

ZERRİN SÜKÜT - AHLAKİ ÇÖKÜNTÜNÜN SONUCU


UYARI: + 18 
bu ahlaki çöküntü içindeki "çocuk"! "ailesi"nin! savunması olan "çocuk"! sokakta bulduğu ölü kediyi almış, veteriner olmak istediği için, merakından kesip biçmiş şeklindeki resimlerden anlaşıldığı üzere tamamen yanlış olan iddialarını çürütmek amacıyla söz konusu kedicanın canlı iken çekilmiş resmini de yayınlamıştı. yine google'da aratılarak makalemde sözü edilen ahlaki çöküntü içinde olduğunu gösterir müstehcen resimleri ve zavallı kedicanın korkunç akibetini gösterir resimleri görülebilir. bir kez daha bu satanist zihniyete, ahlaki çöküntü içinde bulunanlara, ahlaki çöküntüyü topluma olumlu bir nitelik ve yaşam tarzı gibi empoze edenlere lanet edilebilir, Allah (c.c.)a havale edilebilir.
bu şahsın ikamet ettiği kocaeli'nde bunun çevresinde bulunanlar veya kurum/kuruluş/şahıslar tarafından sürekli kontrol edilmesi, denetlenmesi, gözlem ve baskı altında tutulması gerekmektedir, diğer canlara zarar vermemesi amacıyla. bunun canlara zarar vermeye devam ettiğini bilenler/duyanlar/ihbar alanlar mutlaka tarafımla yorum bölümlerinden irtibata geçerek bilgilendirsin. bu çok önemli hususu belirtmiş olayım.

hayvan katillerinin, hayvanlara eziyet, işkence, tecavüz, şiddet gibi kötü muamelelerde bulunanların halihazırdaki h.k.k.'a göre kabahat, yasalaşacak olan yeni tasarıya göre hayvana yönelik suç işleyenlerin, suçlu psikolojilerinin yanısıra böyle bir vahşet eylemine yer verecek kadar ahlaki çöküntü içinde olmaları hasebiyle her türlü ahlaka aykırı davranışlarda bulunacağı, bu şiddet eylemlerini insana yönelik olarak da devam ettirecekleri krimonolojiye göre kesin olarak bilindiğinden her hayvan katili potansiyel insan katilidir şeklinde genelleyebileceğimiz ifade - her zoofilin potansiyel pedofil olması.
bu entryyi yazma nedenim şu haber: http://www.bizimkocaeli.com/...rdort-yasinda-ama.html
bir süre önce hayvansevergazetesinde rastladığım bu haberin verileri suçlu psikolojisi bakımından çok iyi bir örnek teşkil etmektedir.
bu büyümüş de küçülmüş, zamanından önce ve fazla gelişmiş satanist kedi katili z.s. de bu ahlaki çöküntü içinde olanlardan birisidir.
2010 yılında daha 12 yaşındayken zavallı masum bir kedinin önce daha hayattayken çekilmiş resimlerini, devamında ise bu yaşta bir "çocuk" tan beklenmeyecek kadar gaddarlıkla işkence ederek öldürüp, eziyetler ettiği, kesip biçtiği resimlerini yayınlayarak toplumda infial oluşturan bu z.s. işlediği bize göre suç, mevzuata göre kabahat nedeniyle herhangi bir yaptırıma tabi tutulmamıştı. yeni düzenlemeyle bu fiili işleyenler 2 yıla kadar hapis cezası ile yargılanacaklardır. artık kabahat olarak görülmeyecek idari para cezası yerine hapis cezası öngörülecektir.
ki, yeni düzenlemenin yetersiz de olsa tek olumlu değişikliği bu hükümdür, hayvanlar lehine iyiletirme yaptığı tek hüküm budur. diğer hükümler maalesef hayvanlar aleyhine. detaylı bilgi için: (bkz: yeni hayvanları koruma kanunu tasarısına hayır)

bu kedi katili "çocuk" o dönemde ailesi tarafından facebook üzerinden kendisinin yayınlamış olduğu kediye işkence resimlerine ve kendisine ait yine o yaşta çocuktan beklenemeyecek ölçüde müstehcen resimlerine ve bu eyleminin vahşet içeriğine rağmen "veteriner olmak istiyor, bu nedenle o kediyi ölü halde bulmuşken kesip biçmiş, kesinlikle öldürmemiş, kedi zaten ölüydü" şeklinde abuk gerekçelerle savunulmuştu. bu apaçık bir yalandı, zira bu z.s. bu açıklamanın hemen ardından aynı kedinin hayattayken çektiği resmini bir kez daha gözlerimize sokarcasına yayınlamıştı.
özetle, normal bir ailenin bu halde bulunan kızına hemen sahip çıkarak gerekli pediatrik, psikolojik muayeneleri ve tedavileri yaptırması, ahlaki açıdan özen göstermesi, ahlaka mugayır davranışlarına son vermesi için çaba göstermesi gerekirken bunu yapmamış, "çocuğu" kendi haline bırakmaya devam etmişti.
bu "çocuk" daha olayın vuku bulduğu ilk günlerde facebook sayfasında müstehcen resimleriyle birlikte cinsel ilişkilere girdiğini gayet fütursuzca, arsızca anlatıyordu. bu "çocuk" daha 12 yaşındaydı. bu yaşta bir çocuk için endişe verici olması gereken müstehcen resimleri ve cinsellik yaşadığına yönelik söylemleri ailesi, okulu, sosyal hizmetler tarafından nasıl gözardı edilmiş, bunu algılayamadım.

daha reşit olmadan, henüz gelişme çağındaki bir "çocuk"ken muhtemelen bunları belirttiği 12 yaşından önce bile bu tür ilişkilere kendi rızasıyla, görsellerle destekleyerek v.s. giren bir "çocuğun", 14 yaşına geldiğinde haberde detayları belirtilen daha tiksinti verici detaylarla süslenen yaşamı dehşet vericidir.
buna göre, bu "çocuk" küçük yaştan itibaren kendi rızasıyla çok sayıda birliktelik yaşamıştır. dehşet verici detayların haberden okunmasını öneririm.
çok sayıda rızaya dayalı birliktelikten sonra 2 kez rızası dışında birliktelik yaşayınca bu "çocuk" şikayetçi olmuş. rızasıyla olanlardan şikayetçi olmamış, zorla olanlardan şikayetçi olmuş.
özetle, bu "çocuğun" başına bunların geleceği başından belliydi. bu "çocuğun" yaşamında kötüye gidiş olduğu, aile, okul, sosyal hizmetler tarafından kontrol altına alınmazsa, müdahale edilmezse daha da olumsuz olayların yaşanabileceği apaçık ortadayken bunların yapılmaması endişe verici ve ayrı bir davayı gerektiren bir konudur. bu "çocuğun" ailesinden alınarak, ailesi velayet haklarından mahrum edilerek, sosyal hizmetlerde kontrol altına alınması gerekirdi daha ilk kediyi katlettiği zamanda, bu yapılmayıp ihmalkar ailesinin yanında yaşamaya devam edince işte bu haberdeki olaylar yaşanmış. halen geç değil, reşit olmayan bu "çocuk" derhal sosyal hizmetler tarafından himaye altına alınıp rehabilite edilmeli, daha kötü olaylar yaşanmadan, bu "çocuk" bu ahlaki yozlaşma içindeyken daha da kötü yollara düşmeden.

bu arada, bazı çocuk tecavüzü davalarında adli tıp tarafından verilen "mağdur/mağdurenin rızası vardı" raporlarına toplum olarak tepki veriliyor, "o daha bir çocuk nasıl rızası olur" deniyor ya, işte böyle olur. aynen bu olaydaki gibi olur.
daha 12 yaşında canlılara şefkatle yaklaşması, sevgi göstermesi gerekirken merhamet duygusundan yoksun bir "çocuk" bir kediyi satanist gerekçelerle (yada gerekçesiz) eziyet edip, öldürüp, kesip biçiyor, devamında sosyal medyada müstehcen resimlerini yayınlıyor, cinsel ilişki yaşadığından bahsediyor, bahsetmekle kalmayıp bunu eyleme döküyor, çok sayıda insanla kendi rızasıyla birlikte olup, sadece rızası olmayan iki kişiden şikayetçi oluyorsa, cinsel ilişkilerde kendi rızasının bulunduğu sözkonusu olur. adli tıpta kabzımallar değil, kendi alanında uzman bilirkişiler çalışmaktadır, bu eğitimi almamış insanlardan daha iyi bildikleri kesin kendi mesleklerini. eleştiriken aklınıza bu z.s. gelsin, "acaba?" deyin, "kendi rızası var"la ilgili raporlar yayınlandığında.

19 Şubat 2013 Salı

alsancak tansaş'taki hayvan düşmanı güvenlikçi - 2

sahipsiz sokak hayvanına eziyet eden, işten muhtemelen kedi düşmanlığı nedeniyle değil, işverenin menfaatlerine aykırı davranma gerekçesiyle çıkartılmış olsa da, bir ömür boyu yetecek kadar ve ciddi ders almış olan, eziyet ettiği kedi için ayrı hesap sorulması gereken, linkteki dilekçe ile izmir il orman ve su işleri müdürlüğüne şikayet edilebilecek ve idari para cezası yaptırımına tabi tutulabilecek olan şahıs.

http://www.turseng.com/...anlara-eziyet-edenleri.html dün de belirtildiği üzere bu olay için hazır dilekçe linki bu. olayın tanığı/müdahili ve başlık sahibi tarafından olayı kısmına sözü edilen olay detayları eklendikten sonra, dilekçe herkes tarafından ad, soyad ve iletişim bilgileri eklenerek bu email adreslerine gönderilecektir. izmir@ormansu.gov.tr, bolge4@ormansu.gov.tr, dkmp@ormansu.gov.tr, muzuner@ormansu.gov.tr, hbinboga@ormansu.gov.tr , mozkaya@ormansu.gov.tr

sahipsiz sokak hayvanına eziyet edildiğine şahit olan herkes, her olay için bu dilekçeyi somut olay detaylarını "olay" kısmına ekleyerek ilgili makama gönderebilir, sahipsiz canlara yapılan eziyetin yaptırımsız kalmamasını sağlayabilir.

kendi hayvanına eziyet eden embesillerin görülmesi halinde ise, söz konusu embesil bu dilekçe ile yine il orman müdürlüğüne şikayet edilir, yine herkes tarafından. bu durumda aynı embesile linkteki dilekçede belirtilen yaptırımlar uygulanır.
http://www.turseng.com/...na-eziyet-eden-sahslar.html

ek: olayın tanığı/müdahili şahıs dilekçeyi word'e kopyalayarak olay kısmına somut olayı aktardıktan sonra tarafıma ilgili linkten email adresini gönderirse, kendisine dilekçeyi tarafıma göndermesi ve blog'da yayınlayarak link vermek ve böylece daha fazla katılım sağlayarak, yaptırım uygulanmasını temin etmek için email adresimi iletirim. yada başka herhangi bir mecrada yayınlarsa dilekçesini ve linkini verirse, olayla ilgilenen ve bu şahsın bir de kedi düşmanlığı nedeniyle idari yaptırıma tabi tutulmasını isteyenler tarafından da yine aynı şekilde gönderilerek şikayet edilir. her ne kadar küçük harfleştirme sözkonusu olsa da dilekçesini bu başlık altında da yayınlayabilir.

18 Şubat 2013 Pazartesi

alsancak tansaş'taki hayvan düşmanı güvenlikçi

sahipsiz sokak hayvanlarına yönelik eziyet şeklinde biz hayvan hakları savunucularına göre suç, tck kapsamında değil, kabahatler kanunun kapsamında yer alan h.k.k.'na göre kabahat işlemiş olan kedi düşmanı.
bu şahıs, linkteki form dilekçe olaya uyarlanarak http://www.turseng.com/...anlara-eziyet-edenleri.html herkes tarafından izmir il orman ve su işleri müdürlüğüne şikayet edilebilir. bu durumda il orman müdürlüğü tarafından olay incelenerek şahsa idari para cezası uygulanır, şahıslar tarafından hayvan hakları ihlali gerçekleştirilmesine yönelik durumlar için geçerli olan tutanak düzenlenerek.
her ne kadar bu yaptırım bu cana yönelik vahşet karşısında son derece yetersiz olsa da maalesef mevcut yasalar çerçevesinde uygulanabilecek en iyi ve tek yaptırım budur hayvan hakları ihlali davranışı nedeniyle.
ancak, bu şahıs çalıştığı kurum olan tansaş - işvereninin menfaatlerine (olay nedeniyle muhtemel müşteri kaybı, markanın zedelenmesi v.s.) bu davranışı ile zarar verdiği gerekçesiyle işten çıkarma yaptırıma tabi tutulabilir, bu durumda il orman müdürlüğü tarafından düzenlenecek olan böyle bir idari para cezası yaptırımını ortaya çıkaracak hayvan hakları ihlali tutanağı kurum için işten çıkarmaya dayanak oluşturur.
bu nedenle olaya tanık ve müdahil olarak canı korumaya çalışan hayvan haklarına duyarlı davranışını takdir etmekte olduğum şahsa önerim ilgili linkteki hazır dilekçeyi olay kısmına söz konusu olayı ekleyip göndermesidir.
olayı aktarmış bulunduğu dilekçeyi yayınlarsa hayvan haklarına duyarlı diğer şahıslar olarak bizler de söz konusu dilekçeyi gönderir, bu olayda kendisine destek veririz.
dilekçe şu email adreslerine gönderilecektir: izmir@ormansu.gov.tr, bolge4@ormansu.gov.tr, dkmp@ormansu.gov.tr, muzuner@ormansu.gov.tr, hbinboga@ormansu.gov.tr , mozkaya@ormansu.gov.tr

doğa koruma şube müdürü: mehmet uzuner, (tel. numarası linkte var, buraya kopyalamadım) bu şahıs da aranarak olayla ilgili tepki gösterilebilir, olayın araştırılması ve sonuçlandırılması talep edilebilir.

ilaveten, izmir çandarlı'da da bir hayvan hakları ihlali daha mevcut, bu sefer hayvan hakalrına aykırı davrananın belediye olduğu iddia edilmektedir. zira ocak ayından itibaren çandarlı'da onlarca köpek zehirlenerek öldürülmektedir. bu olayla ilgili yine hazırlamış olduğum dilekçe aynı email adreslerine gönderilerek canların hakkı aranabilir.
her türlü hayvan hakları ihlalinde mutlaka tüm hukuki ve idari yollar takip edilmeli, olayların yaptırımsız kalmaması sağlanmalıdır.
http://www.turseng.com/...candarli-belediyesinde.html - bu da çandarlı için gönderilmeye hazır dilekçe, yoğun katılım etkili olacaktır her olayda olduğu gibi.
uyarı: görseller +18, kalp, ruh ve sinir hastaları ile, reşit olmayan şahısların dikkatli olması önerilir.

8 Ocak 2013 Salı

sokak hayvanları için yuva yapıyoruz zirvesi


çok sayıda canı kar altında, açık havada kalıp donarak ölmekten kurtarmaya vesile olmak isteyen herkesin katılması/destek vermesi gereken oluşum. karton/kolilerle yapılan yuvalar, poşetlerle sarmalansa bile, çabuk ezilme, yıpranma, ıslanma şeklinde kısa sürede kullanışsız hale gelebilmektedirler. bu yüzden en sağlam şekilde izolasyon malzemeleri ile yapılacak olan yuvalar neredeyse bir kış boyunca dayanabileceği gibi, ısı yalıtım malzemesi olduğundan dışarıdan rüzgarı/soğuğu/yağmuru/karı geçirmeyeceği için ıslanıp yıpranma da sözkonusu olmayacağından daha amacauygundur. bu tür izolasyon malzemeleri alamayacak olanlar yada isteyen herkes beyaz eşya ve medikallerden ücretsiz olarak çeşitli renklerdeki (genelde beyaz) köpükleri alabilir, bu köpüklerle yine ısı/sıvı geçirmeyen dayanıklı yuvalar inşa edebilirler. bu yuvalar da aynen izolasyon malzemeleri ile yapılan yuvalar gibi son derece amacauygun olup, canları bir kış boyunca güvenli ve korunaklı şekilde barındırmaya yarayacaktır. canlar için yuva yapma kampanyası kapsamında bu tür köpüklerin başka nerelerden ücretsiz olarak temin edilebileceğini bilenler buraya yazarlarsa iyi olur.

30 Haziran 2012 Cumartesi

kedi

hem evde, hem de sokakta yaşayanlarının evleviyetle kısırlaştırılması ve sokakta yaşayanlarının kulaklarına kısırlaştırılmış olduklarına dair "v" şeklinde bir çertik bırakılması gereken can. hayvanları koruma kanununun uygulama yönetmeliği gereği sahipsiz sokak köpeklerinin kısırlaştırılma ameliyatı sırasında, daha uyanmadan, kısırlaştırılmış olduğu anlaşılsın diye kulağına küpe takılır (her bölge farklı şekil ve renkte küpe kullanır, küpe üzerinde köpeklerin numaraları bulunur, sahipsiz sokak köpeklerini bakıp gözetenlerin bu küpe numaralarını bir yere kaydedip saklamaları, kayıp, çalınma, ayşa köpek olayında olduğu gibi kaçırılıp tecavüz edilme gibi (bkz: tecavüz mağduru ayşa köpeğin ilk duruşması), (bkz: şerafettin şenol), (bkz: her zoofilin potansiyel pedofil olması) olumsuz olayların gerçekleşmesi durumunda küpe numarasından sözü edilen köpekcan tespit edilebilir.
yine aynı yönetmelik gereği sahipsiz sokak kedilerinin kısırlaştırılması durumunda da köpekler için uygun olan küpe uygulaması kediler için uygun olmayacağından, veteriner hekim kısırlaştırığı kedicanın kulağına "v" şeklinde bir kesik açar. kulağının tam uç kısmında "v" şeklinde bir kesik bulunan canlar kısırlaştırılmış kedicanlardır, bu canları bu işaretten tanıyabilirsiniz ve eğer sokak kedilerinin kısırlaştırılması yönünde çalışmalarda bulunuyorsanız, bu canları boşuna ameliyat masasına yatırmamak için dikkat etmelisiniz.
sokak kedilerinin yalnızca dişi olanlarını kısırlaştırmaya özen göstermek gerek. çünkü, evde bakılan erkek kedilerde bile uygun bakım (ömür boyu yoğun sıvı içerikli beslenme) sağlanmazsa, allah (c.c.) muhafaza böbrek sorunları ortaya çıkabilir. sokaklarda bakmakta olduğumuz erkek kedicanlar kısırlaştırılmaları halinde sokaklarda yeteri kadar yaş yiyecek ve su bulamayabileceğinden sağlık sorunları ortaya çıkabilir. yerel hayvan koruma görevlileri ve diğer gönüllülerin yalnızca dişi sokak kedilerini kısırlaştırmaya özen göstermesi ve de mutlaka v şeklinde işaret bıraktırması gerekmektedir. bu hususu çok önemli.
sokak hayvanlarının her türlü şiddetten, vahşetten, özetle insan kaynaklı her türlü kötülükten ancak kısırlaştırma ile kurtarılabileceğini düşünen bir hayvan hakları savunucusu olarak ücretsiz kısırlaştırma yapan belediye veteriner işleri müdürlüklerine veya yine sokak hayvanları için uygun fiyata kısırlaştırma yapan özel veteriner kliniklerine bölgenizde bulunan sokak hayvanlarını götürerek kısırlaştırma işlemlerini yaptırmayı ve yine alındığı bölgeye bırakmayı önemine binaen tekrar önermekteyim.
bu husustaki detay için: (bkz: kedilerin garpilikleri)

kedi

engelli olanlarının evde hiç bir külfet yüklemeden, diğerlerinden herhangi bir farkı olmadan yaşamını sürdürmesine rağmen, sokaklarda maalesef yaşam şansı bulamadıkları can.

bu linkte resmi bulunan can istanbul/fatih'te 1,5 aylık görme engelli yavru kedican bir an önce kendisini sahiplenerek, sokaklarda karşılaşacağı mutlak ölümden kurtulmasına vesile olacak iyi kalpli gerçek insanı bekliyor.
belediyelerin h.k.k. ile kendilerine verilen sokak hayvanlarını kısırlaştırma yükümlülüğünü h.k.k.'a aykırı davranarak yerine getirmemesinden ötürü çok sayıda yavru ve anne sokaklarda vehim şekillde hayatlarını kaybetmektedir.
sokaklarda yaşayan tüm canlar mutlu olacakları sevgi dolu bir yuvayı hakediyor. ancak, soğuktan korunmak için girdiği araçta aracın çalıştırılması ile bacağı parçalanan ve uzun süreli hatalı veteriner tedavisi sonucunda bacağını kaybedince üç bacaklı şebelek olarak bizde yaşamaya devam eden, bu korkunç olay sonrasında üçbacaklı olarak sokakta yaşaması mümkün olmayacağı için doğal olarak, ivedilikle sahiplendiğimiz fiziksel engelli canımıza bakarak, engelli hayvan sahiplenmenin çok daha önemli ve gerekli olduğunu belirtirim.
çünkü, diğerleri sokakta bir şekilde yaşama tutunurken engelli canlar için sokaklar mutlak ölüm demektir.
bu nedenle sokak, sanayi ve barınaklardan can sahiplenirken engelli olanlarına öncelik tanıyalım.
özetle, bu görme engelli can sahiplenilmezse sokağa bırakılacakmış, bu canı kendisini bekleyen mutlak ölümden kurtarmaya vesile olacak iyi bir insan çıkacağından eminim.

üç bacaklı şebelekle ilgili.

ayrıca, (bkz: kediler soğuk havalarda motora sığınır)

kedi


özellikle bu dönemlerde artan süt anne ve yuva arama ilan ve duyurularının kaynağı olan can.
bu dönemlerde hayvan hakları ile ilgili herkesin dikkatini çektiği üzere süt anne ve yavru kediciklere yuva arama duyuruları artar. halbuki hayvan haklarına duyarlı çok sayıda insanın şahsen bizim ailecek yaptığımız ve yapmaya devam edeceğimiz gibi sahipsiz sokak kedilerinin kısırlaştırılmasını sağlaması halinde, her sene bu dönemlerde binlerce can ya doğar doğmaz yada çok kısa sürede yaşamını kaybetmez. böylece insanın içini acıtan süt anne arama duyurularına da gerek kalmaz. bilindiği üzere çok sayıda sokak kedisi ya doğum yaparken yada yavrucaklarına süt verebilmek için canşırah bir şekilde yiyecek ararken çarpan arabalar sonucunda ölmektedir. böylece annesiz kalan ve acil süt anne bulunmazsa ölecek olan bu yavrucaklara çok sayıda can dostu önce süt anne, sonra sokaklarda acı sonlara maruz kalmasınlar diye kalacak yer bulma telaşına düşer.
http://hayvansevergazetesi.com/...ay.asp?haberid=4891 buradaki süt anne ve yuva ilanı da bunlardan birisidir. burada yayınlayarak bu şebelek canların yaşamlarını kaybetmemesi için süt anne ve yuva bulma hususunda vesile olalım.
özellikle, 2. resimde delikten bakan şebelek yavru beni güldürdü. çok şirin maşallah.

özetle, hayvan hakları savunucuları olarak enerji ve himmetimizi kısırlaştırma işlemine ayırmamız, dişi sokak kedilerini ücretsiz yada fedakarlık yaparak kendi olanaklarımızla kısırlaştırarak bu mutlak ölümlerden çok sayıda canı kurtarmamız gerekmektedir.

kedi

genellikle bir heves pet shop'lardan mal gibi satın alınıp, sıkılınca, bebek beklenince, "alerji" ve "astım" sorunları çıkınca aynı hızla sokağa terk edilen, çoğu zaman sorumsuz sahipleri tarafından hastalanınca veteriner kliniklerine ve fakültelerine götürülmeyen, bazen de aşağıdaki linkten de görüleceği üzere, götürülünce de terk edilebilen, en temel haklardan olan yaşam hakkı için halen insan denen çoğu zaman oldukça zalim olabilen mahlukata muhtaç canlı. 

buna göre, bu güzel kedicik erzurum'da veterinerlik fakültesine tedavi için getirilmiş, bir daha da aranılıp sorulmamış, fakülteye terk edilmiş. erzurum ve civarında ikamet eden iyi kalpli insanların, bu güzelim acı çekmiş canı güzel bir yuvaya kavuşturacaklarından eminim.
veterinerlik fakültelerine ve kliniklerine hem sokak, hem de ev hayvanlarını tedavi için getirip, göz açıp kapayıncaya kadar kaçıp giden çok sayıda insan var maalesef. nitekim, ankara üniversitesi veterinerlik fakültesinin bulunduğu geniş bahçede de çok sayıda bu şekilde terk edilen kedi ve köpek can görmek mümkün. tedavilerinin vicdan sahibi veteriner hekimler tarafından sürdürüldüğü bu canlar gündüz bahçede dolaşıyor, banklara ve camlara tırmanıp gelip geçene acı ve üzüntü dolu seslerle ulaşmaya çalışarak, bir şekilde seslerini duyurarak ilgi istiyorlar. bu fakülteye yolu düşen, evdeki can dostuna dost arayan yada ilk kez bir can sahiplenecek olanlara, tedavisi biteceği için muhtemelen sokağa salınacak olan çok sayıda kedi ve köpek can arasından can dostu bulmasını, bu zaten çok fazla acı çekmiş canlara sakin bir liman olmayı önermekteyim.
pet shop'lardan can alış verişi yaparak, kanlı para çarkının dönmesine katkıda bulunmaya hayır!!!

kedi


sahipsiz olanlarına yönelik hukuka aykırılıklarda söz konusu ihlallerin olduğu yerdeki (bkz: il çevre ve orman müdürlüğü)ne başvuruda bulunularak hukuka aykırı fiili yapanlara, reşit değillerse ailelerine gerekli yaptırımın sağlanabileceği canlı.

önemli: 1. sahipli hayvana örneğin, sahipli kediye, bizzat kedi sahibi tarafından eziyet edilmesi halinde izlenecek hukuki yol: - h.k.k. madde 24 uyarınca hayvana sahibi tarafından eziyet edilmesi halinde söz konusu hayvana müdürlük yetkilileri tarafından el konmakta, hayvan koruma altına alınmakta, eziyet eden sahibine idari para cezası uygulanmakta ve bu yaratıkların hayvan sahibi olmaları yasaklanmaktadır. nitekim, kedi yamuk olayında kedi katli sanığı ufuk günaydın'ın hayvanlara karşı şiddet uygulaması, işkence ve şiddete eğilimli olması, tekrar bu davranışta bulunmasının kuvvetle muhtemel olması hasebiyle sahibi olduğu köpeğe ilgili müdürlükçe el konulmuştu.

2. sahipsiz hayvana, örneğin, sahipsiz kedilere eziyet edilmesi halinde izlenecek hukuki yol: h.k.k. madde 14 hükümlerine aykırılık tespit etmeniz durumunda, örneğin girdiğiniz petshop'ta hayvanların kötü koşullarda olduğunu farkettiyseniz, sahibi olduğu hayvana eziyet ve kötü muamele eden birini gördüyseniz, sahipsiz sokak hayvanlarının şiddet, kötü muamele, eziyet, tecavüz, yaralama, öldürülme, trafik kazası sonucunda olduğu yere terkedilip kaçılması v.b. gibi suçlara şahit olduysanız söz konusu olayların meydana geldiği yerin açık adresi ve kısaca olayın içeriğinin belirtildiği bir dilekçe ile bulunduğunuz ilin çevre ve orman müdürlüğüne e-posta, posta, faks veya elden teslim etmek suretiyle başvurduğunuzda söz konusu bu kurum olaya müdahale edecek ve ilgili yaptırımı uygulayacak, ilgili durumlarda eziyet gören, kötü koşullarda bulunan v.s. hayvanlara el koyacaktır.
il çevre ve orman müdürlüklerinin tamamının iletişim bilgileri google'da bulunabilir.

kedi


ister pet shop'lardan satın alınsın, ister sokaklardan sahiplenilsin, içinde gerçek sevgi olmayan insanlar tarafından eninde sonunda ya taşınırken boş eve bırakılarak, yada en iyi ihtimalle bahçeye atılarak terk edilen mazlum canlardan bir can.
ilki için bir örnek (bkz: manisa'da boş eve terk edilen köpeklerin ölmesi),
ikincisi için örneği şimdi anlatıyorum:
bahçemiz kendi bölgemizde bakıp gözettiğimiz canlar için geçici barınma ve beslenme yeri gibidir. çok sayıda kedi can kendileri için mama bırakılan kısma gelir, rızıklarını bulur, hava güzelse, güneşliyse biraz oynayıp, güneşlenip, oyalanıp giderler. özellikle bu zor geçen kış günlerinde tamamen karla örtülü bahçe yüzeyinde bazılarının üzeri hafifçe örtülmüş, bazılarının ise yeni olduğu üzerlerinde kar olmamasından anlaşılan, mamaya doğru uzayan çok sayıda pati izi bizi mutlu eder.
hem hayvan hakları savunucusu, hem de yerel hayvan koruma görevlisi olmamız hasebiyle ailecek çevredeki tüm dişi kedileri kısırlaştırdığımızdan, kısırlaştırmadan önce sahipleri tarafından eş aramak için sokağa salınan çok sayıda erkek ev kedisi de civarımızı ve bahçemizi ziyaret ederken, artık evlenmek üzere bizim bölgede dişi kedi bulamadıklarından çok uzun süredir ev kedisi görünmez bahçemizde, yalnızca sokak kedileri arada da diğer şebelekler ziyaret eder bizleri.
bir süre önce ise, her halinden ev kedisi olduğu belli olan çok uzun tüylü, tatlı bir erkek ev kedisi gördük bahçede. türcülük ve cinsçilik karşıtı olduğumdan hangi cins olduğunu söylemeyeceğim ama cins bir kedi.
bu uzun tüylü şebeleğin yine sahipleri tarafından sokağa gezsin diye bırakıldığını düşündük, bu şebelek de geldi bahçedeki mamadan rızıklandı. oturdu bahçede, kendisini sevdirdi. zaten insana yaklaşması, sevdirmesi sebebiyle kendisinin ev kedisi olduğu apaçık ortadaydı. ertesi gün de akşam vakitlerinde bahçede olduğunu gördük bu canın. derken, ertesi gün de. her gün bu şebeleği bahçemizde görüyorduk. mama yiyor, kendisini sevdiriyor, kar yağdığında evin önündeki kapalı bölgeye diğer canlarla birlikte sığınıp karı seyrediyor, kardan korunuyordu.
bir süre sonra kedinin terk edilmiş bir can olduğundan şüphelenmeye başladık.
bir gün kardeşim bizim sokağın açıldığı caddenin karşı tarafındaki bir evin önünden miyavlamalar geldiğini farketmiş yürürken. alışkın olduğumuz üzere bir canın bir yerde mahsur kaldığını düşünerek ses gelen tarafa doğru ilerlemiş. aniden bir evin önünde bizim bu uzun tüylü şebeleği görmüş. bu can bir evin kapısında acı acı, uzun uzun miyavlayarak duruyormuş. sonra kapının önüne çökmüş kalmış beklemeye başlamış bu şebelek. kardeşim "demek evi burasıymış, sahibi arada sırada bırakıyormuş" diye düşünürken geriye bir adım atıp eve doğru başını kaldırıp bakınca camların boş olduğunu ve bu boş camlardan birinde bir kağıt bulunduğunu görmüş. dikkatlice bakınca bu kağıtta bu kelimenin yazılı olduğunu farketmiş: kiralık.
kardeşim bir anda gerçeği anlayınca çok sinirlenmiş, bitişik evdeki komşulara da sorunca doğru anladığını görmüş. zira komşular da, kediciğin önceden bu evde yaşadığını, evden taşınanlar tarafından bahçeye bırakıldığını belirtmiş.
aylarca, yıllarca birlikte yaşadığı canı, hele de bu dondurucu havalarda bir bilinmeze terk edip gitmek fiilini algılamam mümkün değil. yalnız, bunu yapanların içlerinde hem insana, hem hayvana yönelik gerçek sevgi barındırmadığını biliyorum.
bu can şimdi evin önündeki hemen hemen kapalı bir eklenti olan kısmında kendisi için hazırlanan yerde yaşıyor, mama yiyor, kendisini sevdiriyor ve inşallah acılarını unutuyor.
ne karlı, buzlu günlerde, ne de güneşli, sıcak günlerde sorumluluğunu aldığımız canı terk etmemeliyiz. unutmayalım, terk edilmek tüm canlılara aynı acıyı verir.

kedi

sahipli olanlarının haklarının t.c.k.* ve h.k.k.* ile sahipsiz olanlarının haklarının ise yalnızca h.k.k. ile korunduğu, türkiye'de bir kedi barınağı olmadığından pet shop'tan bir heves alınıp, heves geçince/tatil bitince sokakların bilinmezliğine, çaresizliğine, insan kaynaklı çeşitli tehlikelere (eziyet, işkence, tecavüz, yaralama, aç susuz bırakılma, canavarca hisle öldürülme v.s. v.s.) terk edilen mucizevi can dostu.


kedi

bizdeki üç bacaklı şebeleği gözönünde bulundurarak "göbeğini kaşıtan adam" şeklinde tanımladığım mucize. burada sözü edilen şebeleğe ne zaman dokunsak hemen tek bacağını gererek göbişini açıp kaşımamızı bekliyor, bir taraftan da tatlı tatlı esniyor. ilgili entryde de belirttiğim gibi engelli hayvanların sokak koşullarında yaşama şansı yok, evde ise diğer hayvanlardan hiç bir farkı olmadan, hiç bir yük getirmeden, size de mutluluk vererek, mutlu mesut yaşıyorlar. bir dost edinecekseniz, canlara mal olarak davranan, canların sırtından para kazanan pet shop yerine, sokakta yaşamaya çalışan canları veya barınaklardaki canları sahiplenmeniz çok daha amacauygun olur. ankara'dan bir kaç barınak örneği: (bkz: macunköy barınağı), (bkz: sincan hayvan barınağı)
bu az veya hiç bilinmeyen iki barınakta da çok sayıda yavrucak, engelli veya engelsiz can sıcak yuva beklemektedir.
bir can yoldaşı sahiplenmek isteyenlerin kanlı paranın döndüğü pet shoplar yerine barınakları ve sokakları tercih etmesi, bu kanlı para çarkının dönmesine çok önemli ölçüde engel olacaktır.
tarım bakanlığına ankara il hayvan koruma kurulunun, petshop'larda hayvan satışının yasak olmasına yönelik vermiş olduğu teklifin kabul edilerek hem ankara'da, hem de genel olarak türkiye'de pet shop'larda hayvan satışını yasaklanması için bu teklife destek verilmesi ve tarım bakanlığına baskı uygulanması gerekmektedir.
(bkz: petshop'larda hayvan satışının yasaklanıyor olması)

ek: söz konusu bu entrydeki ilk cümlede "göbeğini kaşıyan adam" ifadesine atıfta bulunularak nazire yapılmaktadır. hayvan hakları savunucusu bir insan olarak insan, hayvan v.b. bilumum canlıya ne sebeple olursa olsun, bu ve benzerleri olan "bidon kafalı", "cahil" v.b. gibi aşağılayıcı, küçük düşürücü lakaplar takılmasını hiç bir şekilde doğru bulmadığımı belirtmek isterim.
(bkz: nazire yapmak),
(bkz: hoşgörü).


29 Haziran 2012 Cuma

meral zuhal ikilisi



izlediğim bir habere göre hem evlerinde, hem de kendi bölgelerinde - evlerinin civarında ve çevrede çok sayıda kedicana hamilik yapan, koruyup gözeten, besleyip can güvenliğini sağlayan, gerçek insan özelliklerinden nasibini almış, iyi kalpli ikili.
uzun yıllardır aktif olarak müzik hayatıyla uğraşmadıkları için, emeklilik ve fazla kullanılmaması sebebiyle şarkılarından elde ettikleri cüzi telif geliriyle çok sayıda cana destek vermeleri, onları bu cüzi gelirleriyle beslemeleri, bu uğurda lüks yaşamdan fersah fersah kaçtıkları, tatile gitmedikleri, canları lüks yaşamdan üstün tutmaları hasebiyle son derece takdir ettim kendilerini. tek istedikleri duaymış. bazıları bize deli de diyebilir, sokak hayvanları için tüm bu yaptıklarımızdan ötürü, ama genelde dua ediyorlar demişler.
ben de kendilerine en iyi dileklerimi ve dualarımı yolluyorum. allah (c.c.) onlardan razı olsun.
umarım, en kısa zamanda tekrar müzik hayatlarına aktif olarak devam eder, daha fazla kazanç elde ederek daha fazla sokak ve barınak hayvanına yardım ederler.
bu ikili gibi iyi kalpli ve topluma olumlu anlamda örnek olan ve de sahipsiz canlara kol-kanat geren gerçek sanatçıların gözden uzakta olması, aktif sanat yaşamının içinde bulunmamaları, ama örneğin sahipsiz hayvanlara sahip çıkmak şeklinde sosyal sorumluluk projeleriyle uğraşarak topluma olumlu anlamda örnek olacakları yerde tam tersine kürk giyerek, kürk satın alarak ve satın alırken muhabir ordusunu çağırıp reklam yaparak, topluma kürk giymeyi özendirerek hayvan haklarına zarar veren demet akalın, gülben ergen, petek dinçöz gibi "görüntü var, ses yok"ların popüler olmaları, çeşitli konserler, programlar ve reklamlar sayesinde yüklü tutarlar kazanıyor olmaları büyük bir haksızlık ve adaletsizliktir. (bkz: kürk giyen ünlüler)
bu tür sesleri olmamasına rağmen çeşitli sansasyonlar, skandallar sayesinde popüler olarak gözönünde bulunan ve haketmedikleri yüklü tutarlar elde eden figürlerin en kısa zamanda gözden kaybolmaları, zuhal meral kardeşler, oya bora gibi gerçek ve sosyal sorumluluk sahibi sanatçıların gözönüne çıkarak hakettikleri tutarları kazanmaları ve böylece daha fazla cana ulaşarak yardım etmeleri dileğiyle...
oya bora ikilisinin de sahipsiz sokak hayvanlarına mama dağıtarak destek oldukları biliniyor, bunun için (bkz: oya bora/@earthlings)

28 Haziran 2012 Perşembe

şirinevler üstgeçitte bekleyen karizma kedi - 5.


hayli uzunca bir süredir akibetini merak ettiğim, başlık sahibinden öğrendiğime göre yaklaşık üç aydır söz konusu köprüde görünmeyen, civardaki büfecilerin verdiği bilgiye göre kaybolmuş olan can.
bu can muhtemelen başta da endişe ettiğim gibi ufuk günaydın gibi birine denk gelmiş, o soğuk kış günlerine dayanamamış, bir merhametsizin aracı ile çarpması sonucu hayatını kaybetmiş, özetle sokak koşulları ile başedememiş olabilir, ama küçük bir ihtimal de olsa, ya sözlükten yada sözlük dışından bu başlığı okuyanların bu canı sahiplenmiş olabileceğini düşünüyorum. olumsuz bir durum söz konusu değil de, sahiplenilmişse, bu hususta bilgisi olanlar bu başlık altına yazarsa sevinirim.
bu arada ufuk günaydın'ın 8. duruşması 17 mayıs 2012 tarihinde.



şirinevler üstgeçitte bekleyen karizma kedi - 3. ve 4.

bu karlı kış günlerinde akibetinin ne olduğunu merak ettiğim can. en son ıslak merdivenlerde çaresizce otururken çekilmiş resmini görmüştük.
bu canın evlat edinilmesi hele de bu karlı soğuk günlerde sıcak bir yuvaya kavuşturulması çok iyi olur. bu yapılamıyorsa da ısı yalıtım kartonlarından küçük bir kutu yapılarak su geçirmemesi için naylonla kaplayıp, üzerine de "atmayınız, çöp değildir, kedi içindir" türü bir yazı eklenerek atılmamasının garantilenmesi, devamında bu canın bulunduğu yere götürülüp bırakılması, bu canın yaşamını kolaylaştırır.
bu yavrucağın son durumu hakkında bilgi sahipleri bilgi paylaşırsa seviniriz.

çetin geçen kış günlerinde de aynı bölgede oturmaya devam edip etmediğini, halihazırda ne durumda olduğunu, halen oradaysa, bu kadar canayakın, munis, şefkate muhtaç yavrucağın nasıl olup da sahiplenilmediğini merak ettiğim masum.
tüm yavrucaklarını doğal olarak, olması gerektiği gibi sokaktan sahiplenmiş biri niteliğinde önerim, bir can dostu edinmek isteyenlerin, pet shop'lardan can satın almaması, sokak ve barınaklardan sahiplenmesidir.
barınaklar için örnekler: (bkz: macunköy barınağı), (bkz: gölbaşı hayvan barınağı), (bkz: bitlis hayvan barınağı), (bkz: mühye hayvan barınağı), (bkz: sincan hayvan barınağı), (bkz: edirne hayvan barınağı) v.s. gibi google ve sözlükte adres ve iletişim ve de ihtiyaç listesinin yer aldığı barınaklardan can sahiplenilebilir.
söz konusu köprüyü kullanan istanbul'lu hayvan dostlarının, bu canın durumu ile ilgili bilgi vermesi iyi olur.

şirinevler üstgeçitte bekleyen karizma kedi - 2.


en kısa zamanda iyi kalpli birisi tarafından sahiplenildiğine dair haber almayı beklediğimiz, bir sonraki resminin altından yağmur suları akarken, tehlikelere açık bir şekilde çaresizce oturup beklerken değil, sıcak bir yuvada bir kanepe tepesinde veya bir bahçede korunaklı bir bölgede, bir kutu içinde özetle daha iyi bir durumdayken çekilmiş olmasını dilediğimiz yavrucak.
akıllara şöyle bir düşünce gelebilir: her gördüğümüz sahipsiz hayvanı sahiplenecek miyiz? bu mümkün mü?
değil, maalesef mümkün değil.
bu canın sahiplenmesi şu açıdan önemli, bu ve bu gibi yavrucakların diğer sahipsiz sokak hayvanlarından farkı şu: bazı canlar maalesef insana alışık yavrular, insanı maalesef tehlikeli olarak görmüyorlar. dolayısıyla insana alışık ve insanı tehlikeli olarak görmeyen canların yaşamı daha fazla tehlikede. insana alışık olmaları da çoğunlukla sokaklara terkedilmeden önce zaten insanlarla birarada yaşamış olması veya sokakta doğup büyüse de bir şekilde bazı insanların yiyecek v.s. vererek kendilerine alıştırmış olmasından kaynaklanabiliyor.
insandan kaçan, insanın ne kadar tehlikeli bir mahluk olabileceğinin farkında olan canlar için insandan kaynaklı tehlike ihtimali daha az, bu tür canlar daha fazla güvende insan zulüm ve şerrine karşı diyebiliriz.
bu nedenle, insana alışkın, insandan korkmayan, insanın ne denli tehlikeli olabileceğinin farkında olmayan canlar bir an önce güvenilir bir yere alınmalı, bu canlar zaten kolayca kucağa geldiğinden hemen bulundukları yerden alınarak, sahiplendirilmeli, sahiplendirilemiyorsa da en azından gözetilebileceği, bakılabileceği bir bölgeye bırakılmalı - örneğin yaşamakta olduğunuz sokağa, bahçenize v.s.
bu yavrucak daha önce de belirttiğim gibi bana endişe verici bir şekilde ufuk günaydın'ın başını ezmek suretiyle öldürdüğü yamuk adlı kediciği hatırlatmaktadır her yönüyle.
yamuk kedi de insandan korkmuyordu, insana alışıktı ve bir insanın verebileceği zararın, yapabileceği vahşetin farkında değildi. bu nedenle bu şahıstan kaçmamış, kutuya sığınıp o dehşet verici sonunu beklemişti.
bu yüzden nerede insandan korkmayan, yaklaşıldığında kaçıp canını kurtarmaya çalışmayan bir sahipsiz sokak hayvanı görsem akibetinden endişe eder, güvenli bir bölgede değilse güvenli bir bölgeye kavuşmasını sağlarım.
bu canın da aynı vahim akibete uğramamasını isteyen, kalbinde hayvan sevgisi olan birilerinin bu canı sahipleneceğini ve bu canın iyi haberlerini alacağımızı umut ediyorum.


27 Haziran 2012 Çarşamba

şirinevler üstgeçitte bekleyen karizma kedi -1.


dişiyse böyle savunmasız bir yerde daha fazla mağduriyet yaşamaması, bir de üreme durumu söz konusu olacağından kendisi ve yavruları ufuk günaydın benzeri hayvan düşmanıyla karşılaşmadan önce, istanbul'daki bir yerel hayvan koruma görevlisi, hayvan hakları savunucusu, hayvansever veya sadece hayvanlara karşı duyarlı olan kimseler tarafından evleviyetle bulunduğu yerden alınarak, ücretsiz kısırlaştırma işlemi yapan belediye veterinerliklerine götürülmesi, kısırlaştırma ve rehabilite sürecinden sonra, mümkünse sahiplendirilmesi, sahiplendirilemese alındığı yere tekrar bırakılması gereken candır.
bulunduğu bölgede tehlikelere son derece açık bir durumda olması ve talihsiz kedi yamuk'a benzerliği nedeniyle kalbimi sızlatan kediciktir de ayrıca.
pet shop'lardan mal satın alır gibi, can satın almak kanlı para çarkının dönmesine katkıda bulunmak demek olduğundan, pet shop'lardan pet satın almayarak sokak ve barınaklardan sahiplenilmesi her zaman için daha anlamlı bir davranıştır hayvan hakları adına.
bu kedicik de kucağa geliyor olması sebebiyle, gayet kolay yakalanıp sıcak bir yuvaya kavuşturulmak üzere eve, bahçeye götürülebilir gördüğüm kadarıyla.
sokak kedilerinin kucağa alışkın olması, insanlara yaklaşması, bu şekilde kimseden korkmayarak ortalıkta oturması pek yaygın bir durum değil, bu nedenle söz konusu bu kediciğin evden atılmış, terkedilmiş bir yavrucak olduğunu düşünmekteyim ve bu cana sıcak bir yuva veya bir bahçe sunabilecek olanların geç olmadan bu yavrucağı sahiplenmesini öneririm.
ufuk günaydının eziyet ederek, işkenceyle öldürdüğü yamuk kedi: http://www.haberturk.com/yasam/haber/616431-yamuk-kedinin-katili-yargilaniyor
bu arada suçunu ikrar eden, söz konusu suçu işlediği ayan beyan ortada olan bu şüphelinin 4. duruşması 8 aralık'ta yapılacaktır.