30 Haziran 2012 Cumartesi

kedi

bizdeki üç bacaklı şebeleği gözönünde bulundurarak "göbeğini kaşıtan adam" şeklinde tanımladığım mucize. burada sözü edilen şebeleğe ne zaman dokunsak hemen tek bacağını gererek göbişini açıp kaşımamızı bekliyor, bir taraftan da tatlı tatlı esniyor. ilgili entryde de belirttiğim gibi engelli hayvanların sokak koşullarında yaşama şansı yok, evde ise diğer hayvanlardan hiç bir farkı olmadan, hiç bir yük getirmeden, size de mutluluk vererek, mutlu mesut yaşıyorlar. bir dost edinecekseniz, canlara mal olarak davranan, canların sırtından para kazanan pet shop yerine, sokakta yaşamaya çalışan canları veya barınaklardaki canları sahiplenmeniz çok daha amacauygun olur. ankara'dan bir kaç barınak örneği: (bkz: macunköy barınağı), (bkz: sincan hayvan barınağı)
bu az veya hiç bilinmeyen iki barınakta da çok sayıda yavrucak, engelli veya engelsiz can sıcak yuva beklemektedir.
bir can yoldaşı sahiplenmek isteyenlerin kanlı paranın döndüğü pet shoplar yerine barınakları ve sokakları tercih etmesi, bu kanlı para çarkının dönmesine çok önemli ölçüde engel olacaktır.
tarım bakanlığına ankara il hayvan koruma kurulunun, petshop'larda hayvan satışının yasak olmasına yönelik vermiş olduğu teklifin kabul edilerek hem ankara'da, hem de genel olarak türkiye'de pet shop'larda hayvan satışını yasaklanması için bu teklife destek verilmesi ve tarım bakanlığına baskı uygulanması gerekmektedir.
(bkz: petshop'larda hayvan satışının yasaklanıyor olması)

ek: söz konusu bu entrydeki ilk cümlede "göbeğini kaşıyan adam" ifadesine atıfta bulunularak nazire yapılmaktadır. hayvan hakları savunucusu bir insan olarak insan, hayvan v.b. bilumum canlıya ne sebeple olursa olsun, bu ve benzerleri olan "bidon kafalı", "cahil" v.b. gibi aşağılayıcı, küçük düşürücü lakaplar takılmasını hiç bir şekilde doğru bulmadığımı belirtmek isterim.
(bkz: nazire yapmak),
(bkz: hoşgörü).