şöyle ki, etik kurulun deneyi yapacak olan kurumdan bağımsız bir kamu kuruluşu olarak düzenlenmesi h.k.k. ve mevzuatta belirtilen kurallara uygun yapılmasını bir nebze de olsa sağlamış olacaktır bu deney ve testlerin.
örneğin, buraya alıntıladığım bu entryde de bu gerçeğe bizzat deney başvurusu yapan şahıs işaret etmektedir.
"hayvan deneyleri yerel etik kurulu
değişik bir organizasyondur. üniversitelerde olur bunlar. deneylerde insana verilecek ilaç, uygulanacak yeni yöntem varsa, deneylerde eğer hayvan kullanılacaksa, deney aşamalarında ve sonlandırmada hayvana acı çektirip çektirmediğinizi kontrol eder. ne yapacağınızı anlatan bir formla başvurursunuz, bir ay sonra gel al derler gider alırsınız. bu kadar! yerel olmasına rağmen dibindeki labı kontrol etmez. işin içinde etik var ya ondan herhalde! bir de üç nüsha beş nüsha isterler, başvuru formlarını. form diyince öyle bir sayfalık değil ki! koca proje işlemleri anlat babam anlat. zaten gaza gelmişsin. proje hazırlamışsın onu da kısa tutamıyorsun başvuruda. bir de üç beş nüsha olunca, doğanın hayvanlar kısmını korurken, bitkiler kısmını katletmek kaçınılmaz olur. böyle şahane bir kuruldur bu.
bu kurula başvurmanız için zaten, kurul tarafından yılın belirli zamanlarında organize edilen, deney hayvanları kullanım sertifikasını almanız gerekir. bir nevi çıraklık eğitimden aldığınız kasap ustalık diploması gibidir. farkı bu bilimsel. ha birde bu kurulları genelde tıpçılar ve onların şehirdeki entel arkadaşları doldurduğu için anlatılanlar biyologsanız ve çalıştığınız hayvan klasik albino lab faresinin yanından bile geçmiyorsa misal ayı, biraz farazi kalır. zira tek bildikleri albino farelerdir. bari bir biyolog katın aranıza değil mi!
öyle değişik bir organizasyondur. ben şahsen kurul tarafından desteklendiğimi hatırlamam. o kadar etiktir."
misafirlikte kuyrugunu dusuren iribas adlı yazarın ilgili başlıktaki entrysi alıntılanmıştır.