sahipsiz sokak hayvanları etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
sahipsiz sokak hayvanları etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

3 Ekim 2015 Cumartesi

KONTROLLÜ HAYVAN - 2. YAZI


H.K.K. 3. MADDE, 1 FIKRA, J BENDİ:
Kontrollü Hayvan: Bir kişi, kuruluş, kurum ya da tüzel kişilik tarafından sahiplenilen, bakımı, aşıları, periyodik sağlık kontrolleri yapılan işaretlenmiş kayıt altındaki ev ve süs hayvanlarıdır.

H.K.K. madde 3. fıkra 1. bent j, H.K.K. madde 4. fıkra 1. bent d ve H.K.K. madde 16. fıkra 1. f bendi bir arada değerlendirildiğinde, bu üç maddede yapılan düzenlemeler gereği, öncelikle görevlerinin arasında hayvan koruma da bulunan resmi kurumlar olarak, belediyelerin, büyük şehir belediyelerinin, tüzel kişiler olarak çeşitli hayvan koruma derneklerinin ve gerçek kişiler olarak halktan hayvan koruma gönüllülerinin kanunla düzenlenen görevleri yerine yetirme yükümlülükleri vardır.

H.K.K. MADDE 17: Bu madde söz konusu bu hayvan koruma gönüllülerinin görevlerini ve bu kanun hükümlerine uyulup uyulmadığının denetim yetkisini düzenler. Buna göre, bu denetim yetkisi Bakanlığa aittir. Bakanlık gerekli durumlarda bu yetkisini mahalli en üst mülki amire yetki devri suretiyle devredebilir. Yine yerel yönetimlerin yetki alanı kapsamında ev ve süs hayvanları ile sahipsiz hayvanların kayıt altına alınması ile ilgili işlemleri yapma yükümlülüğü de vardır.

Bu madde hükmünün uygulanmasına dair bir örnek olarak ekte de tam olarak bulunan Çevre Bakanlığının yazısı verilebilir. Bu Bakanlık yazısına göre, ilgili şahsın petshopların gerektiği gibi denetiminin yapılmadığı gerekçesiyle yapmış olduğu şikayet dilekçesinin incelenerek gerekli işlemlerin hızlı bir şekilde yapılabilmesi için yetki devrinin gerçekleştiği söz konusudur. H.K.K madde 17. fıkra 1 uyarınca, kanun hükümlerine uyulup uyulmadığının denetiminin yapılması yetkisi Bakanlıktadır. Bakanlık gerekli gördüğü durumlarda bu denetim yetkisini mahalli en büyük mülki amire yetki devrine uygun olarak usulüne uygun bir şekilde devredebilir. Ayrıca, “Hayvanların Korunmasına Dair Uygulama Yönetmeliği madde 4. de Bakanlığın yetki devri yapması ve denetim yapacak elemanın tanımı hususlarını düzenlemektedir.
H.K.D.U.Y. madde 4: “5159 sayılı Kanunda belirtilen denetimleri yapmaya ve bu kanun çerçevesinde kabahat teşkil eden fiilleri işleyenler hakkında işlem yapmaya, Bakanlık merkez ve taşra teşkilatı ve/veya mahalli en büyük mülki amirince görevlendirilen personel” şeklindedir.

Yukarıdaki örnekte yer alan Bakanlık yazısında şikayetlerin daha çabuk sonuçlandırılması amacıyla yukarıdaki maddelere uygun olarak yetkilendirilmiş bulunan İl Çevre ve Orman Müdürlüklerine iletilmesi bildirilmektedir.

Bu husus da uygulamada H.K.K hükümlerine uygun davranılıp davranılmadığının denetiminin gecikmeksizinyapılabilmesi hususunda gerçekleştirilen yetki devri bağlamında önemli bir adımdır. Böylece kanun hükümlerine uyulup uyulmadığının denetimi söz konusu yetki devrine dayanarak şikayetin yapıldığı yerdeki en büyük mülki amirlikçe yapılacağından hayvan korumada da önemli iyileştirmeler olacaktır, sorunlar çok kısa bir sürede tespit edilerek çok hızlı bir şekilde çözüme bağlanabilecektir ve de bu şekilde kanun amacına ulaşmış olacaktır.
 

not: işbu yazı 2008 tarihli Avukatlık Staj Bitim Çalışmamdan alıntıdır, tüm hakları saklıdır, kopyalanamaz, alıntılanamaz, başka mecralarda yayınlanamaz, yalnızca toplumun bilinçlenmesi amacıyla bu yazının linki çeşitli mecralarda paylaşılabilir. 
Aksi durumda fikri hak ihlali nedeniyle ortaya çıkan hukuka aykırılığa karşı hukuki yollar takip edilir.

2 Temmuz 2015 Perşembe

KONTROLLÜ HAYVAN - 1

bu foto çok hoşuma gidiyor
H.K.K. 4. MADDE, 1. FIKRA, D BENDİ:

Hiçbir maddi kazanç ve menfaat amacı gütmeksizin, sadece insani ve vicdani sorumluluklarla, sahipsiz ve güçten düşmüş hayvanlara bakan veya bakmak isteyen ve bu Kanunda öngörülen koşulları taşıyan gerçek ve tüzel kişilerin teşviki ve bu kapsamda eşgüdüm sağlanması esastır.

Bu ilke uyarınca ve de yukarıda da belirtilen 16. madde, 1. fıkra, d. bendine uygun olarak sahipsiz hayvanların, yani kanundaki tanımıyla, barınacak yeri olmayan veya sahibinin ya da koruyucusunun ev ve arazisinin sınırları dışında bulunan ve herhangi bir sahip veya koruyucunun kontrolü ya da doğrudan denetimi altında bulunmayan evcil hayvanların her hangi bir maddi beklenti içinde olmaksızın sırf insani duygularla sahipsiz hayvanlara ve güçten düşmüş hayvanlara sahip çıkılarak bakılmasının sağlanması amacıyla kurula başvuruda bulunan gerçek veya tüzel kişilerin müracaatlarını değerlendiren kurul bu iki madde uyarınca gerekli koşulların taşınılıyor olması halinde her türlü desteği sağlamakla yükümlüdür.

Bu kapsamda değinilmesi gereken bir husus da yine yukarıda belirtilen H.K.K. madde 4, fıkra 1, d bendi ve H.K.K. madde 16, fıkra 1, f bendi uyarınca sahipsiz ve güçten düşmüş hayvanların bakımını hayvanları koruma kurulu tarafından verilen destekle sağlayan ilgili gerçek kişi veya tüzel kişiler bu sahipsiz hayvanların H.K.K. madde 3 kapsamında tanımı yapılan kontrollü hayvan kategorisine geçmesini temin edecektir. Şöyle ki, söz konusu bu durumda hayvanın bakımını üstlenen şahıs, bu sahipsiz kategorisindeki hayvanları sorumluluklarını ve bakımını üstlenerek daha iyi konumdaki bir kategoriye Kontrollü Hayvan kategorisine geçirecektir.


not: işbu yazı 2008 tarihli Avukatlık Staj Bitim Çalışmamdan alıntıdır, tüm hakları saklıdır, kopyalanamaz, alıntılanamaz, başka mecralarda yayınlanamaz, yalnızca toplumun bilinçlenmesi amacıyla bu yazının linki çeşitli mecralarda paylaşılabilir. 
Aksi durumda fikri hak ihlali nedeniyle ortaya çıkan hukuka aykırılığa karşı hukuki yollar takip edilir.

#stopyulin2015 #stopanimaltesting









15 Mayıs 2015 Cuma

SAHİPSİZ HAYVANLARIN KORUNMASI - 2. YAZI

SAHİPSİZ HAYVANLARIN KORUNMASI - 1. YAZI yazısının devamıdır. 


Uygulamada bu hükme aykırı davranışlara verilen cezaların hem nitelik ve nicelik olarak son derece yetersiz olmasına rağmen her halükarda uygulanabilmesi açısından önemlidir. Bu madde hükmünün uygulandığı hukuka aykırılıklara örnek olarak Türkiye’de maalesef çok yaygın olan kumar suçu ile ilintili bahisle hayvan dövüştürme verilebilir. Çok sık olarak görülen hayvan dövüştürmelere bu madde ile getirilen düzenlemelere aykırı olarak oldukça kötü koşullarda barındırılan ve dövüştürülerek eziyet ve işkence edilen kümes hayvanları ve köpeklerin dövüştürülmeleri örnek olarak verilebilir. Bu dövüştürmelerde para karşılığında bahis oynatılarak hayvanlar bir birilerini öldürmek üzere yetiştirilmekte ve dövüş alanında bu hayvanlar bir birilerinin üzerine kışkırtılarak dövüştürülmektedirler. Bu dövüş sonucunda çoğu zaman her iki hayvan da hayatını kaybetmektedir. Uygulamada bu madde hükmüne aykırı olarak hayvan dövüştürenler gerekli cezaya tabi tutulmaktadırlar. Örneğin, Zonguldak 3. Sulh Ceza Mahkemesi tarafından Zonguldak’ta hayvan dövüştürerek kumar oynatan kişiye 1 aylık hapis cezası verilmiştir. H.K.K.da öngörülen hayvanlara karşı gerçekleştirilen hukuka aykırı davranışların Kabahatler Kanunu kapsamında değerlendirilerek çoğunlukla idari para cezası ve de cüzi miktarlarda, kesinlikle caydırıcı olmayan idari para cezalarının müeyyide olarak öngörülmüş olması hasebiyle bu tür suçların azalmasına ve tedricen ortadan kalkmasına her ne kadar etkisiz olsa da en azından cezalandırılabilir olması bakımından olumludur.

Bu madde ile düzenlenen konunun önemine rağmen yine çok fazla uygulanamayan maddelerden olduğu görülmektedir. Şöyle ki, yukarıda da değinildiği üzere, hayvan sahiplerinin söz konusu bu maddeye aykırı olarak, hayvanlarına kötü davrandığı, ihmal ettiği ve bakımını sağlamadığı çoğu kez görsel ve yazılı basın aracılığıyla ortaya çıkmaktadır. Ancak, Türkiye’de hayvan haklarına gerektiği kadar değer verilmediği, bu alanın önemsiz olarak addedildiği bilinene bir gerçektir, çoğu zaman, “Her şey düzeldi de, bir tek hayvan hakları mı kaldı” şeklinde hem halk, hem de yetkili ve ilgili kurumlar tarafından ifade edilmekte ve böylece de bu alanın hem halk, hem de ilgili ve yetkili kurumlar tarafından nasıl algılandığı açıkça görülmektedir. Bu geleneksel ve yanlış algının değişmesi ile hayvan hakları alanında da belirgin ilerlemeler ve gelişmeler olacaktır. Bu madde ile ilgili olarak, dikkat edilmesi gereken, bu maddenin uygulanabilir olmama nedenini açıklayan bir husus da şudur, bu madde ile yasaklanan söz konusu davranışların nasıl takip edileceği, nasıl ortaya çıkarılacağı ve tam olarak kimler tarafından bu görevin yerine yetirileceği açıkça belirtilmemiştir. Teoride hayvan hakları derneklerinin ve halkın bu tür olayları ve davranışları takip ederek, bu tür durumlarla karşılaştıklarında ortaya çıkarma, ilgili ve yetkili idari kurum ve kuruluşlara ihbar etme gibi bir hak ve yükümlülükleri varsa da, yine uygulamada bunun istenildiği düzeyde gerçekleşmediği, bu teorinin uygulamada pek mümkün olmadığı görülmektedir.

ek: sahipsiz hayvanlara eziyeti şikayet etmek içni şu örnek dilekçeden yararlanılabilir: SAHİPSİZ HAYVANLARA EZİYET EDENLERİ ŞİKAYET DİLEKÇESİ

not: işbu yazı 2008 tarihli Avukatlık Staj Bitim Çalışmamdan alıntıdır, tüm hakları saklıdır, kopyalanamaz, alıntılanamaz, başka mecralarda yayınlanamaz, yalnızca toplumun bilinçlenmesi amacıyla bu yazının linki çeşitli mecralarda paylaşılabilir. 
Aksi durumda fikri hak ihlali nedeniyle ortaya çıkan hukuka aykırılığa karşı hukuki yollar takip edilir.

8 Mayıs 2015 Cuma

SAHİPSİZ HAYVANLARIN KORUNMASI - 1. YAZI


örn: daha önce hakkında yazmış olduğum bu vahim hayvan hakları ihlali gibi. bu olay tam da bu yazının konusunu yansıtıyor. olayla ilgili bilgi için: izmir'de iki kedinin eziyet edilerek öldürülmesi
  • H.K.K. 6. madde bu konuyu düzenlemiştir. H.K.K. 6. madde, 1. fıkra: Sahipsiz ya da güçten düşmüş hayvanların, 3285 sayılı Hayvan Sağlığı Zabıtası Kanununda öngörülen hükümler dışında öldürülmeleri yasaktır. Kanunla düzenlenen bu maddenin de günümüzde tam olarak uygulandığını söyleyemeyiz. Özellikle, kanunla kendilerine hayvan koruma yükümlülüğü verilmiş olan idari kurumların, bilhassa belediyelerin başıboş sokak köpeklerini toplu olarak zehirleme ve diğer insanlık dışı yöntemlerle öldürdükleri bilinen bir gerçektir. 
  • Bu durumlara karşı her ne kadar hayvan severler bireysel ve/veya kurumsal olarak tepki gösterseler de, bu vahşetin önü maalesef, tam olarak alınabilmiş değildir. Bu durumda da yine yukarıda sözü edilen eğitim, farkındalık ve bilinç eksikliğinin söz konusu olduğunu, bu gibi üzücü, hayvan koruma kanunu ve yaşam hakkına saygı ile bağdaşmayan sonuçların ortaya çıktığı görülmektedir. 
  • Bu olumsuz sonuçların yanı sıra olumlu, sevindirici gelişmelerin de yaşandığı takip edilmektedir. Örneğin, son dönemlerde birçok belediyenin kanunla kendilerine verilmiş asli görevleri olan hayvanların korunması, özellikle sahipsiz hayvanların korunması “Aşılat Yaşat” projesiyle hayata geçirilmektedir. 
  • Şöyle ki, son dönemlerde başıboş sahipsiz köpekler belediyelerin ilgili birimleri ve yine kanunla öngörülen H.K.K. 17. maddenin gereği olarak, Hayvan Koruma Gönüllüleri aracılığıyla kliniklerde kısırlaştırılmakta, aşılatılarak, kulaklarına bu işlemlerin yapıldığını gösterir küpe takılmak suretiyle toplandıkları bölgelere geri götürülmektedirler. Bu şekilde, bu işlemlerin yapıldığı köpeğin sağlıklı, çevre ve insan için tehlike oluşturmadığı belirtilmektedir. Bu yolla da söz konusu bu başıboş, sahipsiz sokak hayvanlarına karşı toplumda var olan antipati ve korku giderilmekte, aynı zamanda özellikle köpeklerin yılda binin üstünde yavru verdikleri göz önüne alınırsa, sahipsiz hayvanların artışının önü alınmaktadır.
  •  Sahipsiz köpek ve diğer sokak hayvanlarının belediyeler ve yetkili kurumlar ile anlaşmalı dernekler aracılığıyla her hangi bir veteriner kliniğine getirilmesi durumunda söz konusu bu veteriner kliniklerinin görevlilerinin hasta hayvana ücretsiz müdahale ve yukarıda sözü edilen kısırlaştırma ve aşılatma işlemlerini ücretsiz olarak gerçekleştirmek gibi yükümlülükleri vardır.
  • H.K.K. 14. maddede düzenlenen bir diğer konu da yasaklardır. Hayvanlarla ilgili yasaklardan ilki madde 14, fıkra 1, a. bendinde yer almaktadır:  Hayvanlara kasıtlı olarak kötü davranmak, acımasız ve zalimce işlem yapmak, dövmek, aç ve susuz bırakmak, aşırı soğuğa ve sıcağa maruz bırakmak, bakımlarını ihmal etmek, fiziksel ve psikolojik acı çektirmek yasaktır.
ek: sahipsiz hayvanlara eziyeti şikayet etmek içni şu örnek dilekçeden yararlanılabilir: SAHİPSİZ HAYVANLARA EZİYET EDENLERİ ŞİKAYET DİLEKÇESİ

not: işbu yazı 2008 tarihli Avukatlık Staj Bitim Çalışmamdan alıntıdır, tüm hakları saklıdır, kopyalanamaz, alıntılanamaz, başka mecralarda yayınlanamaz, yalnızca toplumun bilinçlenmesi amacıyla bu yazının linki çeşitli mecralarda paylaşılabilir. 
Aksi durumda fikri hak ihlali nedeniyle ortaya çıkan hukuka aykırılığa karşı hukuki yollar takip edilir.

12 Mart 2013 Salı

ZERRİN SÜKÜT - AHLAKİ ÇÖKÜNTÜNÜN SONUCU


UYARI: + 18 
bu ahlaki çöküntü içindeki "çocuk"! "ailesi"nin! savunması olan "çocuk"! sokakta bulduğu ölü kediyi almış, veteriner olmak istediği için, merakından kesip biçmiş şeklindeki resimlerden anlaşıldığı üzere tamamen yanlış olan iddialarını çürütmek amacıyla söz konusu kedicanın canlı iken çekilmiş resmini de yayınlamıştı. yine google'da aratılarak makalemde sözü edilen ahlaki çöküntü içinde olduğunu gösterir müstehcen resimleri ve zavallı kedicanın korkunç akibetini gösterir resimleri görülebilir. bir kez daha bu satanist zihniyete, ahlaki çöküntü içinde bulunanlara, ahlaki çöküntüyü topluma olumlu bir nitelik ve yaşam tarzı gibi empoze edenlere lanet edilebilir, Allah (c.c.)a havale edilebilir.
bu şahsın ikamet ettiği kocaeli'nde bunun çevresinde bulunanlar veya kurum/kuruluş/şahıslar tarafından sürekli kontrol edilmesi, denetlenmesi, gözlem ve baskı altında tutulması gerekmektedir, diğer canlara zarar vermemesi amacıyla. bunun canlara zarar vermeye devam ettiğini bilenler/duyanlar/ihbar alanlar mutlaka tarafımla yorum bölümlerinden irtibata geçerek bilgilendirsin. bu çok önemli hususu belirtmiş olayım.

hayvan katillerinin, hayvanlara eziyet, işkence, tecavüz, şiddet gibi kötü muamelelerde bulunanların halihazırdaki h.k.k.'a göre kabahat, yasalaşacak olan yeni tasarıya göre hayvana yönelik suç işleyenlerin, suçlu psikolojilerinin yanısıra böyle bir vahşet eylemine yer verecek kadar ahlaki çöküntü içinde olmaları hasebiyle her türlü ahlaka aykırı davranışlarda bulunacağı, bu şiddet eylemlerini insana yönelik olarak da devam ettirecekleri krimonolojiye göre kesin olarak bilindiğinden her hayvan katili potansiyel insan katilidir şeklinde genelleyebileceğimiz ifade - her zoofilin potansiyel pedofil olması.
bu entryyi yazma nedenim şu haber: http://www.bizimkocaeli.com/...rdort-yasinda-ama.html
bir süre önce hayvansevergazetesinde rastladığım bu haberin verileri suçlu psikolojisi bakımından çok iyi bir örnek teşkil etmektedir.
bu büyümüş de küçülmüş, zamanından önce ve fazla gelişmiş satanist kedi katili z.s. de bu ahlaki çöküntü içinde olanlardan birisidir.
2010 yılında daha 12 yaşındayken zavallı masum bir kedinin önce daha hayattayken çekilmiş resimlerini, devamında ise bu yaşta bir "çocuk" tan beklenmeyecek kadar gaddarlıkla işkence ederek öldürüp, eziyetler ettiği, kesip biçtiği resimlerini yayınlayarak toplumda infial oluşturan bu z.s. işlediği bize göre suç, mevzuata göre kabahat nedeniyle herhangi bir yaptırıma tabi tutulmamıştı. yeni düzenlemeyle bu fiili işleyenler 2 yıla kadar hapis cezası ile yargılanacaklardır. artık kabahat olarak görülmeyecek idari para cezası yerine hapis cezası öngörülecektir.
ki, yeni düzenlemenin yetersiz de olsa tek olumlu değişikliği bu hükümdür, hayvanlar lehine iyiletirme yaptığı tek hüküm budur. diğer hükümler maalesef hayvanlar aleyhine. detaylı bilgi için: (bkz: yeni hayvanları koruma kanunu tasarısına hayır)

bu kedi katili "çocuk" o dönemde ailesi tarafından facebook üzerinden kendisinin yayınlamış olduğu kediye işkence resimlerine ve kendisine ait yine o yaşta çocuktan beklenemeyecek ölçüde müstehcen resimlerine ve bu eyleminin vahşet içeriğine rağmen "veteriner olmak istiyor, bu nedenle o kediyi ölü halde bulmuşken kesip biçmiş, kesinlikle öldürmemiş, kedi zaten ölüydü" şeklinde abuk gerekçelerle savunulmuştu. bu apaçık bir yalandı, zira bu z.s. bu açıklamanın hemen ardından aynı kedinin hayattayken çektiği resmini bir kez daha gözlerimize sokarcasına yayınlamıştı.
özetle, normal bir ailenin bu halde bulunan kızına hemen sahip çıkarak gerekli pediatrik, psikolojik muayeneleri ve tedavileri yaptırması, ahlaki açıdan özen göstermesi, ahlaka mugayır davranışlarına son vermesi için çaba göstermesi gerekirken bunu yapmamış, "çocuğu" kendi haline bırakmaya devam etmişti.
bu "çocuk" daha olayın vuku bulduğu ilk günlerde facebook sayfasında müstehcen resimleriyle birlikte cinsel ilişkilere girdiğini gayet fütursuzca, arsızca anlatıyordu. bu "çocuk" daha 12 yaşındaydı. bu yaşta bir çocuk için endişe verici olması gereken müstehcen resimleri ve cinsellik yaşadığına yönelik söylemleri ailesi, okulu, sosyal hizmetler tarafından nasıl gözardı edilmiş, bunu algılayamadım.

daha reşit olmadan, henüz gelişme çağındaki bir "çocuk"ken muhtemelen bunları belirttiği 12 yaşından önce bile bu tür ilişkilere kendi rızasıyla, görsellerle destekleyerek v.s. giren bir "çocuğun", 14 yaşına geldiğinde haberde detayları belirtilen daha tiksinti verici detaylarla süslenen yaşamı dehşet vericidir.
buna göre, bu "çocuk" küçük yaştan itibaren kendi rızasıyla çok sayıda birliktelik yaşamıştır. dehşet verici detayların haberden okunmasını öneririm.
çok sayıda rızaya dayalı birliktelikten sonra 2 kez rızası dışında birliktelik yaşayınca bu "çocuk" şikayetçi olmuş. rızasıyla olanlardan şikayetçi olmamış, zorla olanlardan şikayetçi olmuş.
özetle, bu "çocuğun" başına bunların geleceği başından belliydi. bu "çocuğun" yaşamında kötüye gidiş olduğu, aile, okul, sosyal hizmetler tarafından kontrol altına alınmazsa, müdahale edilmezse daha da olumsuz olayların yaşanabileceği apaçık ortadayken bunların yapılmaması endişe verici ve ayrı bir davayı gerektiren bir konudur. bu "çocuğun" ailesinden alınarak, ailesi velayet haklarından mahrum edilerek, sosyal hizmetlerde kontrol altına alınması gerekirdi daha ilk kediyi katlettiği zamanda, bu yapılmayıp ihmalkar ailesinin yanında yaşamaya devam edince işte bu haberdeki olaylar yaşanmış. halen geç değil, reşit olmayan bu "çocuk" derhal sosyal hizmetler tarafından himaye altına alınıp rehabilite edilmeli, daha kötü olaylar yaşanmadan, bu "çocuk" bu ahlaki yozlaşma içindeyken daha da kötü yollara düşmeden.

bu arada, bazı çocuk tecavüzü davalarında adli tıp tarafından verilen "mağdur/mağdurenin rızası vardı" raporlarına toplum olarak tepki veriliyor, "o daha bir çocuk nasıl rızası olur" deniyor ya, işte böyle olur. aynen bu olaydaki gibi olur.
daha 12 yaşında canlılara şefkatle yaklaşması, sevgi göstermesi gerekirken merhamet duygusundan yoksun bir "çocuk" bir kediyi satanist gerekçelerle (yada gerekçesiz) eziyet edip, öldürüp, kesip biçiyor, devamında sosyal medyada müstehcen resimlerini yayınlıyor, cinsel ilişki yaşadığından bahsediyor, bahsetmekle kalmayıp bunu eyleme döküyor, çok sayıda insanla kendi rızasıyla birlikte olup, sadece rızası olmayan iki kişiden şikayetçi oluyorsa, cinsel ilişkilerde kendi rızasının bulunduğu sözkonusu olur. adli tıpta kabzımallar değil, kendi alanında uzman bilirkişiler çalışmaktadır, bu eğitimi almamış insanlardan daha iyi bildikleri kesin kendi mesleklerini. eleştiriken aklınıza bu z.s. gelsin, "acaba?" deyin, "kendi rızası var"la ilgili raporlar yayınlandığında.

19 Şubat 2013 Salı

alsancak tansaş'taki hayvan düşmanı güvenlikçi - 2

sahipsiz sokak hayvanına eziyet eden, işten muhtemelen kedi düşmanlığı nedeniyle değil, işverenin menfaatlerine aykırı davranma gerekçesiyle çıkartılmış olsa da, bir ömür boyu yetecek kadar ve ciddi ders almış olan, eziyet ettiği kedi için ayrı hesap sorulması gereken, linkteki dilekçe ile izmir il orman ve su işleri müdürlüğüne şikayet edilebilecek ve idari para cezası yaptırımına tabi tutulabilecek olan şahıs.

http://www.turseng.com/...anlara-eziyet-edenleri.html dün de belirtildiği üzere bu olay için hazır dilekçe linki bu. olayın tanığı/müdahili ve başlık sahibi tarafından olayı kısmına sözü edilen olay detayları eklendikten sonra, dilekçe herkes tarafından ad, soyad ve iletişim bilgileri eklenerek bu email adreslerine gönderilecektir. izmir@ormansu.gov.tr, bolge4@ormansu.gov.tr, dkmp@ormansu.gov.tr, muzuner@ormansu.gov.tr, hbinboga@ormansu.gov.tr , mozkaya@ormansu.gov.tr

sahipsiz sokak hayvanına eziyet edildiğine şahit olan herkes, her olay için bu dilekçeyi somut olay detaylarını "olay" kısmına ekleyerek ilgili makama gönderebilir, sahipsiz canlara yapılan eziyetin yaptırımsız kalmamasını sağlayabilir.

kendi hayvanına eziyet eden embesillerin görülmesi halinde ise, söz konusu embesil bu dilekçe ile yine il orman müdürlüğüne şikayet edilir, yine herkes tarafından. bu durumda aynı embesile linkteki dilekçede belirtilen yaptırımlar uygulanır.
http://www.turseng.com/...na-eziyet-eden-sahslar.html

ek: olayın tanığı/müdahili şahıs dilekçeyi word'e kopyalayarak olay kısmına somut olayı aktardıktan sonra tarafıma ilgili linkten email adresini gönderirse, kendisine dilekçeyi tarafıma göndermesi ve blog'da yayınlayarak link vermek ve böylece daha fazla katılım sağlayarak, yaptırım uygulanmasını temin etmek için email adresimi iletirim. yada başka herhangi bir mecrada yayınlarsa dilekçesini ve linkini verirse, olayla ilgilenen ve bu şahsın bir de kedi düşmanlığı nedeniyle idari yaptırıma tabi tutulmasını isteyenler tarafından da yine aynı şekilde gönderilerek şikayet edilir. her ne kadar küçük harfleştirme sözkonusu olsa da dilekçesini bu başlık altında da yayınlayabilir.

18 Şubat 2013 Pazartesi

alsancak tansaş'taki hayvan düşmanı güvenlikçi

sahipsiz sokak hayvanlarına yönelik eziyet şeklinde biz hayvan hakları savunucularına göre suç, tck kapsamında değil, kabahatler kanunun kapsamında yer alan h.k.k.'na göre kabahat işlemiş olan kedi düşmanı.
bu şahıs, linkteki form dilekçe olaya uyarlanarak http://www.turseng.com/...anlara-eziyet-edenleri.html herkes tarafından izmir il orman ve su işleri müdürlüğüne şikayet edilebilir. bu durumda il orman müdürlüğü tarafından olay incelenerek şahsa idari para cezası uygulanır, şahıslar tarafından hayvan hakları ihlali gerçekleştirilmesine yönelik durumlar için geçerli olan tutanak düzenlenerek.
her ne kadar bu yaptırım bu cana yönelik vahşet karşısında son derece yetersiz olsa da maalesef mevcut yasalar çerçevesinde uygulanabilecek en iyi ve tek yaptırım budur hayvan hakları ihlali davranışı nedeniyle.
ancak, bu şahıs çalıştığı kurum olan tansaş - işvereninin menfaatlerine (olay nedeniyle muhtemel müşteri kaybı, markanın zedelenmesi v.s.) bu davranışı ile zarar verdiği gerekçesiyle işten çıkarma yaptırıma tabi tutulabilir, bu durumda il orman müdürlüğü tarafından düzenlenecek olan böyle bir idari para cezası yaptırımını ortaya çıkaracak hayvan hakları ihlali tutanağı kurum için işten çıkarmaya dayanak oluşturur.
bu nedenle olaya tanık ve müdahil olarak canı korumaya çalışan hayvan haklarına duyarlı davranışını takdir etmekte olduğum şahsa önerim ilgili linkteki hazır dilekçeyi olay kısmına söz konusu olayı ekleyip göndermesidir.
olayı aktarmış bulunduğu dilekçeyi yayınlarsa hayvan haklarına duyarlı diğer şahıslar olarak bizler de söz konusu dilekçeyi gönderir, bu olayda kendisine destek veririz.
dilekçe şu email adreslerine gönderilecektir: izmir@ormansu.gov.tr, bolge4@ormansu.gov.tr, dkmp@ormansu.gov.tr, muzuner@ormansu.gov.tr, hbinboga@ormansu.gov.tr , mozkaya@ormansu.gov.tr

doğa koruma şube müdürü: mehmet uzuner, (tel. numarası linkte var, buraya kopyalamadım) bu şahıs da aranarak olayla ilgili tepki gösterilebilir, olayın araştırılması ve sonuçlandırılması talep edilebilir.

ilaveten, izmir çandarlı'da da bir hayvan hakları ihlali daha mevcut, bu sefer hayvan hakalrına aykırı davrananın belediye olduğu iddia edilmektedir. zira ocak ayından itibaren çandarlı'da onlarca köpek zehirlenerek öldürülmektedir. bu olayla ilgili yine hazırlamış olduğum dilekçe aynı email adreslerine gönderilerek canların hakkı aranabilir.
her türlü hayvan hakları ihlalinde mutlaka tüm hukuki ve idari yollar takip edilmeli, olayların yaptırımsız kalmaması sağlanmalıdır.
http://www.turseng.com/...candarli-belediyesinde.html - bu da çandarlı için gönderilmeye hazır dilekçe, yoğun katılım etkili olacaktır her olayda olduğu gibi.
uyarı: görseller +18, kalp, ruh ve sinir hastaları ile, reşit olmayan şahısların dikkatli olması önerilir.

19 Ocak 2013 Cumartesi

sokak köpeğini dört kurşunla öldüren polis


sahipsiz sokak hayvanlarına yönelik kötü muamelelere hayvanları koruma kanununun tck'ya alınması hususu halen gerçekleşmediği için kabahatler kanunu kapsamında idari para cezası verilmekte olduğundan, ilgili il orman ve su işleri müdürlüğüne şikayet dilekçesi sunmak suretiyle herkesin kendisi aleyhine şikayette bulunabileceği hayvan katli şüphelisi.
sahipsiz sokak hayvanlarına yönelik işlenen bizlere göre ve olması gerektiği gibi suç, maalesef mevzuata göre kabahatlere karşı herkesçe kolaylıkla şikayet edilebilmesi amacıyla hazırlamış olduğum şikayet dilekçesi ile ilgili il orman ve su işleri müdürlüğüne email/mektup/elden/faks yoluyla gerekli şikayet yapılabilir, bu zavallı sokak köpeğinin acımasızca ve haksızca öldürülmüş olmasının hesabı sorulabilir, bu şahsa idari para cezası yaptırımı uygulatılabilir.

şikayet dilekçesi linki: http://turseng.blogspot.com/...a-eziyet-edenleri.html
linkteki dilekçe direktiflere uygun olarak doldurulup, olaya uyarlanacak ve belirtildiği üzere ilgili makama gönderilecektir.
ilaveten:
bu tür öldürme/yaralama/tecavüz v.s. gibi her türlü kötü muameleye yönelik uygulanacak yaptırımlar hayvanın sahipli veya sahipsiz olmasına göre değişmektedir.
bu eylemlerin sahipsiz hayvana karşı işlenmesi halinde yukarıda belirttiğim dilekçedeki yaptırımlar uygulanmaktadır. sahipli hayvana karşı işlenmesi halinde ise aşağıdaki entry'de kısaca belirttiğim, uygun bir zamanda detaylı olarak yazacağım yaptırımlar uygulanmaktadır.
(bkz: uyuyan köpeğe üç el ateş eden polis/@earthlings)
özetle, bu can sahipsiz olduğu için idari para cezası yaptırımı uygulanacak bu şahsa, bu can sahipli olsaydı tck 151/1-2 gereği 4 ay - 3 yıl arası hapis cezası, maddi/manevi tazminat gibi yaptırımlar sözkonusu olacaktı.
bu adaletsizliğin giderilmesi, bir an önce sahipsiz canların da sahipli canlar gibi değer görmesi, kendilerine karşı işlenen suçlarda aynı yaptırımların uygulanabilmesi için yapılması gereken (bkz: hayvanları koruma kanununun tck'ya alınması),
(bkz: hayvan haklarının anayasa'da yer alması)
ayrıca, twitter/facebook hesabı bulunanlara başbakanın hesaplarına, çok uzun süre önce verdiği sözü tutmasına, hayvanları koruma kanununun tamamının olmasa bile yasakları düzenleyen 14. maddenin, yeni yasa tasarısının geri çekilerek, tekrar düzenlenecek ve tüm hayvanların hakkını gerektiği gibi koruyacak olan yeni yasa tasarısında yer almasının sağlanmasına yönelik yazmalarını önermekteyim.
https://twitter.com/rt_erdogan


haber linki: http://gundem.milliyet.com.tr/kendi-kopegini-korumak-isteyen-polis-silahini-kullandi/gundem/gundemdetay/19.01.2013/1657508/default.htm

8 Ocak 2013 Salı

sokak hayvanları için yuva yapıyoruz zirvesi


çok sayıda canı kar altında, açık havada kalıp donarak ölmekten kurtarmaya vesile olmak isteyen herkesin katılması/destek vermesi gereken oluşum. karton/kolilerle yapılan yuvalar, poşetlerle sarmalansa bile, çabuk ezilme, yıpranma, ıslanma şeklinde kısa sürede kullanışsız hale gelebilmektedirler. bu yüzden en sağlam şekilde izolasyon malzemeleri ile yapılacak olan yuvalar neredeyse bir kış boyunca dayanabileceği gibi, ısı yalıtım malzemesi olduğundan dışarıdan rüzgarı/soğuğu/yağmuru/karı geçirmeyeceği için ıslanıp yıpranma da sözkonusu olmayacağından daha amacauygundur. bu tür izolasyon malzemeleri alamayacak olanlar yada isteyen herkes beyaz eşya ve medikallerden ücretsiz olarak çeşitli renklerdeki (genelde beyaz) köpükleri alabilir, bu köpüklerle yine ısı/sıvı geçirmeyen dayanıklı yuvalar inşa edebilirler. bu yuvalar da aynen izolasyon malzemeleri ile yapılan yuvalar gibi son derece amacauygun olup, canları bir kış boyunca güvenli ve korunaklı şekilde barındırmaya yarayacaktır. canlar için yuva yapma kampanyası kapsamında bu tür köpüklerin başka nerelerden ücretsiz olarak temin edilebileceğini bilenler buraya yazarlarsa iyi olur.

25 Aralık 2012 Salı

esenyurt hayvan barınağı


gönüllülerinin sosyal medyada aktif olduklarını farkettiğim, mama bağışı yapmak, ziyaret edip, sahipsiz canlara ilgi göstermek, bir candostu edinmek isteyenlerin can pazarı pet shop'lar yerine evleviyetle tercih etmeleri gereken bilumum hayvan barınağından birisi.
https://www.facebook.com/...0805589636&type=1&theater bu linkte adres tarifleri detaylı olarak yer almakta olup, her ihtimale karşı buraya da kopyalamaktayım.

"adres iletişim bilgilerimiz ve krokimiz:
tel: 0212 - 886 63 10
esenyurt rehabilitasyon merkezi
akçaburgaz mah. 2. cadde no: 43 kıraç - esenyurt adresinde yer almaktadır.
haliç yapı kooperatifinin tam yanındadır.
esenyurt barınağı yazarsanız google maps'te de bulabilirsiniz. harita linki şu şekildedir: http://goo.gl/maps/thcjp (not: google'da 9. cadde görünen gerçekte 2. caddedir).
e-5 ya da tem'den gelirken hadımköy bağlantı yoluna döndükten sonra metro gross marketin karşısındaki ışıklara döneceksiniz.
(eğer e-5 tarafından geliyorsanız sağa, tem'den geliyorsanız sola. bu döndüğünüz ışıkların orada benzinlik var)
daha sonra karşınıza nuh beton çıkınca tekrar sağa (nuh beton solunuzda kalacak şekilde) döneceksiniz.
daha sonra bu yolun sonunda ufacık bir göbek göreceksiniz. hemen sağa döneceksiniz. barınağımız orada yer almaktadır.
köpek sahiplenmek için adres gösteren fatura, tc kimlik, kayış ve tasma getirmeyi unutmayınız".
bu kısım ilgili linkten alıntıdır.

ilavaten, sözlükte hayvan haklarıyla ilgili hukuki bilgi vermek, yine hayvan hakları ihlallerine yönelik hukuki çözüm yollarını göstermek, hayvan haklarıyla ilgili bilinçlendirme yapmak amacıyla bulunan, hak ihlalleri için kolaylıkla başvuru yapılabilsin diye form dilekçeler hazırlayarak yayınlayan, çok sayıda somut olay için yine herkesin yoğun katılımını gerektiren/sağlayan acil/güncel dilekçeler hazırlayan bir hayvan hakları savunucusu olarak hayli uzun süre önce sözlük yazarlarına edirne hayvan barınağı başlığından bulundukları ildeki hayvan barınaklarını sözlüğe adres ve detaylı iletişim bilgileri ile birlikte ekleme yönünde çağrıda bulunmuş, bu entry'm de halen anlayamadığım şekilde en beğenilen çok sayıda entry arasında üst sıralara yerleşmişti. ki, bunu sözlük yazarlarının barınak adres ve detaylı bilgilerini, google her konuda aramada ilk sırada çıkan sözlüğe, barınak ziyareti yapmak amacıyla, adres ve iletişim bilgisi arayanlar tarafından başvuru kaynağı/referans olarak müracaat edildiğinde, bu bilgilere kolaylıkla ulaşmalarına yönelik yapılan bu çağrıya destek olarak algılamış, pek mutlu olmuştum. ancak, gelinen noktada somut adımlar atılmadığını, türkiye'de gözden ve doğal olarak gönülden uzak olan onlarca barınağın adres ve iletişim bilgilerinin eklenmediğini farkettim. hukuki bir bilgi gerektirmeyen, ilindeki sahipsiz sokak ve barınak hayvanlarına duyarlı herkes tarafından kolayca yapılabilecek olan barınak bilgisi ekleme eyleminin inatla yapılmamasına anlam verememekteyim.
bu noktada bir ara sözlüğe durmaksızın telefon numarası ekleyen o yazarı göreve davet ediyorum, bu azimle türkiye'deki tüm barınakları bir günde sözlüğe ekler, herkesin rahatlıkla bu barınak bilgilerine ulaşmasını sağlar kendisi.
ek: bu resimlerdeki tüm canlar yuva aramaktadır. sahiplendirmek isteyenler barınağa başvurabilir.
 email: esenyurtrm@gmail.com
barınakta bu resimlerdekinin dışında onlarca can yuva aramaktadır. 











29 Haziran 2012 Cuma

meral zuhal ikilisi



izlediğim bir habere göre hem evlerinde, hem de kendi bölgelerinde - evlerinin civarında ve çevrede çok sayıda kedicana hamilik yapan, koruyup gözeten, besleyip can güvenliğini sağlayan, gerçek insan özelliklerinden nasibini almış, iyi kalpli ikili.
uzun yıllardır aktif olarak müzik hayatıyla uğraşmadıkları için, emeklilik ve fazla kullanılmaması sebebiyle şarkılarından elde ettikleri cüzi telif geliriyle çok sayıda cana destek vermeleri, onları bu cüzi gelirleriyle beslemeleri, bu uğurda lüks yaşamdan fersah fersah kaçtıkları, tatile gitmedikleri, canları lüks yaşamdan üstün tutmaları hasebiyle son derece takdir ettim kendilerini. tek istedikleri duaymış. bazıları bize deli de diyebilir, sokak hayvanları için tüm bu yaptıklarımızdan ötürü, ama genelde dua ediyorlar demişler.
ben de kendilerine en iyi dileklerimi ve dualarımı yolluyorum. allah (c.c.) onlardan razı olsun.
umarım, en kısa zamanda tekrar müzik hayatlarına aktif olarak devam eder, daha fazla kazanç elde ederek daha fazla sokak ve barınak hayvanına yardım ederler.
bu ikili gibi iyi kalpli ve topluma olumlu anlamda örnek olan ve de sahipsiz canlara kol-kanat geren gerçek sanatçıların gözden uzakta olması, aktif sanat yaşamının içinde bulunmamaları, ama örneğin sahipsiz hayvanlara sahip çıkmak şeklinde sosyal sorumluluk projeleriyle uğraşarak topluma olumlu anlamda örnek olacakları yerde tam tersine kürk giyerek, kürk satın alarak ve satın alırken muhabir ordusunu çağırıp reklam yaparak, topluma kürk giymeyi özendirerek hayvan haklarına zarar veren demet akalın, gülben ergen, petek dinçöz gibi "görüntü var, ses yok"ların popüler olmaları, çeşitli konserler, programlar ve reklamlar sayesinde yüklü tutarlar kazanıyor olmaları büyük bir haksızlık ve adaletsizliktir. (bkz: kürk giyen ünlüler)
bu tür sesleri olmamasına rağmen çeşitli sansasyonlar, skandallar sayesinde popüler olarak gözönünde bulunan ve haketmedikleri yüklü tutarlar elde eden figürlerin en kısa zamanda gözden kaybolmaları, zuhal meral kardeşler, oya bora gibi gerçek ve sosyal sorumluluk sahibi sanatçıların gözönüne çıkarak hakettikleri tutarları kazanmaları ve böylece daha fazla cana ulaşarak yardım etmeleri dileğiyle...
oya bora ikilisinin de sahipsiz sokak hayvanlarına mama dağıtarak destek oldukları biliniyor, bunun için (bkz: oya bora/@earthlings)

16 Haziran 2012 Cumartesi

Kedi

hem evde, hem de sokakta yaşayanlarının evleviyetle kısırlaştırılması ve sokakta yaşayanlarının kulaklarına kısırlaştırılmış olduklarına dair "v" şeklinde bir çertik bırakılması gereken can. hayvanları koruma kanununun uygulama yönetmeliği gereği sahipsiz sokak köpeklerinin kısırlaştırılma ameliyatı sırasında, daha uyanmadan, kısırlaştırılmış olduğu anlaşılsın diye kulağına küpe takılır (her bölge farklı şekil ve renkte küpe kullanır, küpe üzerinde köpeklerin numaraları bulunur, sahipsiz sokak köpeklerini bakıp gözetenlerin bu küpe numaralarını bir yere kaydedip saklamaları, kayıp, çalınma, ayşa köpek olayında olduğu gibi kaçırılıp tecavüz edilme gibi (bkz: tecavüz mağduru ayşa köpeğin ilk duruşması), (bkz: şerafettin şenol), (bkz: her zoofilin potansiyel pedofil olması) olumsuz olayların gerçekleşmesi durumunda küpe numarasından sözü edilen köpekcan tespit edilebilir.
yine aynı yönetmelik gereği sahipsiz sokak kedilerinin kısırlaştırılması durumunda da köpekler için uygun olan küpe uygulaması kediler için uygun olmayacağından, veteriner hekim kısırlaştırığı kedicanın kulağına "v" şeklinde bir kesik açar. kulağının tam uç kısmında "v" şeklinde bir kesik bulunan canlar kısırlaştırılmış kedicanlardır, bu canları bu işaretten tanıyabilirsiniz ve eğer sokak kedilerinin kısırlaştırılması yönünde çalışmalarda bulunuyorsanız, bu canları boşuna ameliyat masasına yatırmamak için dikkat etmelisiniz.
sokak kedilerinin yalnızca dişi olanlarını kısırlaştırmaya özen göstermek gerek. çünkü, evde bakılan erkek kedilerde bile uygun bakım (ömür boyu yoğun sıvı içerikli beslenme) sağlanmazsa, allah (c.c.) muhafaza böbrek sorunları ortaya çıkabilir. sokaklarda bakmakta olduğumuz erkek kedicanlar kısırlaştırılmaları halinde sokaklarda yeteri kadar yaş yiyecek ve su bulamayabileceğinden sağlık sorunları ortaya çıkabilir. yerel hayvan koruma görevlileri ve diğer gönüllülerin yalnızca dişi sokak kedilerini kısırlaştırmaya özen göstermesi ve de mutlaka v şeklinde işaret bıraktırması gerekmektedir. bu hususu çok önemli.
sokak hayvanlarının her türlü şiddetten, vahşetten, özetle insan kaynaklı her türlü kötülükten ancak kısırlaştırma ile kurtarılabileceğini düşünen bir hayvan hakları savunucusu olarak ücretsiz kısırlaştırma yapan belediye veteriner işleri müdürlüklerine veya yine sokak hayvanları için uygun fiyata kısırlaştırma yapan özel veteriner kliniklerine bölgenizde bulunan sokak hayvanlarını götürerek kısırlaştırma işlemlerini yaptırmayı ve yine alındığı bölgeye bırakmayı önemine binaen tekrar önermekteyim.

30 Mayıs 2012 Çarşamba

SANAYİ BÖLGELERİNDE OLUMSUZ KOŞULLARDA YAŞAYAN CANLAR - 4.








Bu hasta ve aç can, Ankara'nın gözden uzak, pek kimsenin uğramadığı, çok sayıda aç, susuz, bakımsız, eziyet gören canın yaşama tutunmaya çalıştığı sanayilerinden birisinde tarafımızdan bulunmuş ve müdahale edilmiştir. Hangi şehirde olursanız olun, özellikle en olumsuz koşullarda yaşama tutunmaya çalışan canların yoğun olarak bulunduğu sanayi bölgelerine  giderek mama ve su dağıtımını mutlaka yapın, olumsuz koşullarda eziyet ve işkence gören, tecavüze uğrayan canları tespit edip gerekli işlem ve eylemleri yaparak kurtarılmalarına vesile olun.  
Bulunduğunuz ilde bu tür olumsuz koşullarda bulunduğunu tespit ettiğiniz (sadece bağlanarak korkuluk gibi kullanılan sokak veya ev ve süs köpeğinin görülmesi, aç ve susuz tutulan canların tespiti, işkence ve eziyet edilen, dövülen, tecavüz edilen canların bulunması v.s. gibi) canların kurtarılması için bulunduğunuz ildeki il orman ve su işleri müdürlüğü ve belediye veterinerlik müdürlüğüne müracaat ederek, adres ve detaylı bilgi vermeniz bu canların kurtarılmasını sağlayacaktır.  Bu tür canları gördüğünüzde görmezden gelip çıkıp gitmeyin, kurtarılmaları için uğraşın, çaba gösterin ve kurtarılmalarını sağlayın. Unutmayın, muhtemelen bu canın kurtarılmasının tek sebebi, vesilesi sizsinizdir. 


25 Mayıs 2012 Cuma

SANAYİ BÖLGESİNDE MAMA DAĞITIMI YAPTIĞIMIZ CANLAR - 1







Resimlerin tamamı tarafımızdan çok sayıda aç-susuz canın yaşama tutunmaya çalıştığı sanayi bölgelerinde mama dağıtımı yaptığımız sırada çekilmiştir. Şaşmaz, Macunköy, İvedik, Ostim, Sincan, Yıldız sanayi bölgelerindeki canlar çok olumsuz koşullarda yaşama tutunmaya çalışmakta olup, bu resimler oradaki canları beslediğimiz sırada tarafımızdan çekilmiştir. Tüm hakları tarafımıza aittir. Hiç bir şekilde kopyalanamaz, çoğaltılamaz, bu blog dışında hiç bir mecrada yayınlanamaz. Aksi durumda telif hakkı ihlali gerekçesiyle, ihlalde bulunan şahıs, kurum, kuruluş v.s. karşı hukuk yoluna başvuruda bulunacağız. 
Bu blog'daki tüm resim ve yazıların telif hakları mahfuzdur, yalnızca bu blog sahibi olarak, earthlings müstear adını kullanan gerçek kişiye aittir. 

ÖNEMLİ: Hayvan haklarına duyarlı, hayvansever veya hayvan hakları savunucusu olduğunu iddia edip de barınak ve çok çok kötü koşullarda, başka hiç bir yerde olmayacak kadar aç ve susuz yaşamaya çalışan canların bulunduğu sanayi bölgeleri ve barınak ziyareti yapıp, bu sahipsiz ve sevgiye muhtaç canlara sevgi, şefkat ve mama dağıtmayan, başlarını okşamayan, barınak ve sanayi bölgeleri gerçeğinden habersizlerin samimiyetine zerre kadar inanamıyorum. 
Barınaklar ve sanayi bölgelerindeki canların açlık, susuzluk, ilgisizlik ve sevgisizlikten ve de aşı ve ilaçsızlıktan öldüğü gerçeği apaçık bilinirken, "ben çok kötü oluyorum, hasta oluyorum gidince, bu yüzden barınak ziyareti ve sanayi bölgesi ziyareti yapmıyorum" diyenleri zerre kadar umursamıyorum hayvan hakları savunuculuğunda. 
Bu yaptıkları vejetaryen olup kürk giymeğe benzer. Hayvan hakları savunuculuğu bir bütündür. 
Vejetaryen olacaksın, kürk giymeyeceksin, barınak ve sanayi bölgelerindeki, orman ve adalarındaki, açlığa ve ölüme terk edilen canları ziyaret edip açlara yiyecek dağıtacaksın, bağış yapacaksın, bu fiili işleri yaptıktan sonra söylem olarak hayvan hakları hususunda çalışmalar yapıp diğerlerini bilgilendireceksin. Bunlardan birisinin bile yapılmaması hayvan hakları savunuculuğunu eksik bırakır. Öyle hayvan hakları savunuculuğu olmaz.
Özellikle yukarıda belirttiğim sanayi bölgelerinde sıklıkla gidilerek buralardaki aç ve susuz canlara mama dağıtmak, hasta olanlarını tespit edip iyileştirmek gerekmektedir. Ankara'da ikamet eden tüm hayvan dostlarına önemle duyurulur!!!

SOKAK HAYVANLARI

hayvan hakları savunucusu, hayvansever veya sadece duyarlı insanların kendi çevrelerinde bakıp, yiyecek verdikleri, can güvenliklerini gözetip korudukları, özetle himaye altında tuttukları sahipsiz hayvanlar.
sahipsiz sokak hayvanlarının çoğunlukla zannedilenin aksine çöpten yiyecek bulma şansı çok azdır, zira kimse bu hayvanların yiyebileceği yiyecekleri çöpe atmamaktadır. çöpe yiyecek atanların da büyük çoğunluğu bunları ayrı poşetlere koyarak atma gibi bir bilince sahip olmadığından, bu atık yiyecekler çoğunlukla kesici, yaralayıcı, bereleyici atıklarla bir arada atıldığından, çok sayıda sokak hayvanının bu çöplerde yiyecek ararken yaralanmasına sebep olmaktadır. bu nedenle öncelikle en basitinden yapılması gereken, atık yiyecekleri bir poşete koyarak çöpün çevresine bırakmaktır.
bunun dışında yapabilecek olanların çok uygun fiyata kedi ve köpek mamaları alarak kendi bölgelerindeki sahipsiz sokak hayvanları için kendi bahçelerine, sokaklara ve yine bu hayvanların yoğun olarak bulundukları yerlere bırakması, yaşam kurtarma adına çok önemli bir adım olur.
sözlükte takip ettiğim kadarıyla çok sayıda insan kendi bölgesindeki sahipsiz sokak hayvanlarına bakmakta, onları beslemekte ve can güvenliklerini koruyup gözetmektedir.
bulunduğumuz yerlerdeki sahipsiz sokak hayvanlarını kontrol altında tutmamız onların canlarına verilebilecek olan olası zararları minimuma indirir. bir zarar verilmiş olması durumunda da bu hayvanların sahipsiz olmalarına rağmen canlarına, sağlıklarına kastedenlerin hukuki takibinin yapılması için yine onları gözetip, beslemiş olmamız, sahibi olarak değerlendirile bilmemiz açısından elzemdir. gözetmekte olduğumuz sahipsiz sokak hayvanlarının başına olumsuz bir olay geldiğinde hukuki yoldan takibini yapabilmemiz için öncelikle yapılması gereken, bir köy veya bucakta yaşamadığınız sürece, mutlaka belediye veterinerine baktığınız sahipsiz sokak hayvanalrını kontrollü hayvan olarak kaydettirmenizdir. bu durumda belediyede kaydı bulunan sahipsiz sokak hayvanı sahipli hayvan statüsünde olacak, başına olumsuz bir olay geldiğinde de zavallı hayvanların hakkını mahkemelerde arayabileceksiniz. malum olduğu üzere, sahipsiz sokak hayvanlarına yönelik işlenen suçlar, 5199 sayılı hayvanları koruma kanunu ve dolayısıyla kabahatler kanunu çerçevesinde, sahipli hayvanlara yönelik işlenen suçlar ise t.c.k. kapsamında değerlendirilir. sahipsiz hayvanlara yönelik işlenen suçların cezası - idari para cezasıdır, sahipli hayvanlara yönelik işlenen suçların cezası - adli para cezası ve hapistir. sahipsiz hayvanlara yönelik işlenen suçlar suçlunun adli siciline kaydedilmez, sahipli hayvanlara yönelik işlenen suçlar suçlunun adli siciline kaydedilir.
bakıp gözettiğiniz sokak hayvanını öldüren, yaralayan, tecavüz eden, zehirleyen, arabayla çarpıp kaçan yada kaçmayıp, çarptığı insan değil hayvan olduğundan, ceza almayacağını düşünerek olayı önemsemeden yoluna devam eden yada duran v.s., yaratıkların sokağa tükürenle aynı idari para cezasını almasını istemiyorsanız, yapılması gereken bu hayvanları belediyede kayıt altına aldırmak ve dolayısıyla sahipli hayvan statüsüne sokmaktır. örneğin, yaşlı, yarı felçli, dişsiz kedi yamuk'un başını ezerek işkenceyle öldüren ufuk günaydın, söz konusu bu kediye bakıp gözeten, yiyecek vererek besleyen büfe sahibi ahmet hüsnü arda baran olmasa bu kedi katili sadece idari para cezasını ödeyerek kurtulacak, adli siciline de bu suç işlenmeyecekti. ama kediciği sokakta bile olsa sahiplenen, koruyup gözeten biri olduğundan bu mazlumun inşallah, kaldırımlardan akıp giden kanı yerde kalmayacak, izmir adliyesinde görülmekte olan dava sonucunda bu sanık üst sınır 3 yıl hapis cezası alacaktır diye umut etmekteyim.
bir diğer olayda samsun'da sokak köpeğini döverek öldüren adam sahipsiz ve kimse tarafından bakılıp gözetilmeyen, akibeti, can güvenliği takip edilmeyen, kimsesiz bir köpeği döverek öldürdüğü için sadece idari para cezası aldı, işlediği bu korkunç suç da adli siciline işlenmedi. muhtemelen, halihazırda da bu korkunç suçu işlemeye devam ediyor. halbuki bu sahipsiz sokak köpeğini o köyden tek bir insan bile bakıp gözetseydi, şu anda köpeği döverek öldüren yaratık elini kolunu sallaya sallaya gezemeyecek, hapis cezası alarak bir süreliğine de olsa ıslah merkezinde bulunacaktı.
bu nedenle sahipsiz sokak hayvanlarını mutlaka sahiplenerek evimize almamız gerekmemektedir sahibi olarak değerlendirilmemiz için, sokakta yaşarken de bu hayvanları bakıp gözettiğimiz, takip ettiğimiz, yiyecek verip, kısırlaştırdığımız, belediye veterinerliğinde kaydını yaptırdığımız sürece sahibi olarak değerlendiriliriz.

diğer her yerdeki sokak hayvanlarına göre en kötü koşullarda yaşama tutunmaya çalışan sahipsiz sokak hayvanlarının bulunduğu yerler ankara için şöyle: sanayi bölgeleri - macunköy, şaşmaz, ostim, ivedik, sincan, yıldız sanayi gibi yerlere sıklıkla 15 kg.lık çok uygun fiyata kedi ve köpek mamaları alarak, özellikle haftasonlarında gidilip, buralardaki aç susuz hayvanlara mama dağıtarak beslemek, kısırlaştırma, tedavi gibi işlemleri yapmak sahipsiz sokak hayvanları için yapılabilecek en önemli işlem ve eylemlerdir. kötü koşullarda bulunan sahipsiz sokak hayvanları için daha fazla çaba göstermek isteyenlere, hayvan haklarına yönelik ihlallere en kısa evleviyetle yaptırım uygulanmasını ve söz konusu ihlalin mağduru hayvanların kurtarılmasını sağlamak amacında olanlara yerel hayvan koruma görevlisi olmalarını önermekteyim. bu gönüllülük esasına dayanan bir hayvan korumacı sistemdir.
özellikle, sanayi bölgelerindeki sahipsiz sokak hayvanlarına yönelik yiyecek, aşı, tedavi ve kısırlaştırma işlemi ihtiyacı söz konusudur. duyarlı insanların - sözlük içinden veya dışından - kendi şehirlerindeki sanayi bölgelerine örneğin hafta sonlarında arada sırada da olsa giderek buralardaki gerçekten çok kötü durumda bulunan aç susuz, hasta, eziyet gören hayvanlarla ilgilenmesini öncelikli olarak önermekteyim.