28 Haziran 2013 Cuma

bir tavşanın düşünceleri

resim temsilidir, çok güzel bu tavşan can da. maşallah. şu tavşanlara özgü masumiyet başka hiç bir canlıda yok.  gözlere, bıyıklara, pembiş ağız, burna bakın, küçücük kulakları ve yumuşacık tüyüyle, temizlik ve mis kokularıyla olağanüstü yaratılmışlar. tam bir tefekkür nedenidirler, bir tavşanı gün boyu izleyerek imanınızın arttığını hissedebilirsiniz. bu mükemmellik, bu olağanüstülük tesadüfen yaratılmış olamaz, bu kadar dört dörtlük bir dizaynı elbette bir tasarlayan vardır.  bir iman artırıcı olarak - TAVŞAN :)
bir tavşanın düşünceleri aslında tam olarak şöyle.
yiyecek olarak: yanlış olarak bilindiği üzere havuç, havuç, havuç değil,
muz, muz, muz, fındık, fıstık, ceviz, muz, muz, muz, pelet yem, muz, muz, muz, papatya çayı, ıhlamur çayı, muz, muz, muz, ekmek, kayısı, paket olarak satılan hazır, karışık, bol çeşitli, çok güzel kokan tavşan yemleri, muz, muz, muz, ödül çubukları, elma, armut, muz, muz, muz, muz, muz.


candostu tavşan olan evinden muzu eksik etmemeli. çok seviyorlar. bol potasyum sebebiyle çok da faydalı muz tavşanlar için. daha önce de bir çok kez sözünü ettiğim, çok çok sevdiğim, yakınımın tavşancanı epey seviyor muzu, bu nedenle sırf o seviyor diye sürekli muz götürüyoruz arkadaşın evine. 
bu tavşancanla muzu beraber yemek çok eğlenceli. şu şekilde oluyor, bir o ısırık alıyor muzdan, bir ben. böyle böyle devam ediyor, muzu bitiriyoruz. bir tavşanla birlikte muz yemek muhteşem bir duygu. o ısırık aldığında muzda uzunca iki çığır açılmış oluyor. tabi, muzu böyle birlikte yerken tek endişem benden tavşancana bir virüs, mikrop, bakteri bulaşıp bulaşmayacağı oluyor. insandan hayvanlara herhangi bir hastalık bulaşıyor mu bilmiyorum ama o kadar temiz, muhteşem, mis kokulu, tertemiz, pembe dudak ve diliyle pamuk şeker görünümde ki, sanki her an çevresinden, çevresindeki insanlardan bir hastalık bulaşabilir gibi geliyor bu canlara. zaten sözünü ettiğim cana azami özen gösteriliyor hem ailesi, hem de biz - çevresi tarafından. elimizi yıkamadan dokunmuyoruz kendisine. aynen yenidoğan bebek gibi davranıyoruz. tamamen sterilize bir ortamda yaşıyor, herhangi bir hastalık kapmasın diye, çünkü tavşanlar çok hassas olup, en ufak mikroptan ciddi rahatsızlıklar geçirebilirler. bu nedenle çok titiz ve temiz davranılmalı, azami ölçüde korunmalı kendileri.

davranış olarak en sevdikleri şöyle: öpülmek, koklanmak, sevilmek, çok sevilmek, masaj, masaj, masaj.
sevmedikleri: kucağa alınmak. tavşancanları fazla kucağa almamak gerek, kendileri istese gelip tırmanırlar, kucağınızda otururlar zaten. zorla kucağa almaya hiç gerek yok. oldukları yerde sevmek en iyisi. özetle, bir tavşan dostunuz varsa siz ona uyum sağlamalısınız, o size değil. çok nazlıdırlar ayrıca.


27 Haziran 2013 Perşembe

komik kedi isimleri - bobobo ve ayoyoy'un hikayesi

resimdekiler yazıda söz ettiklerim değil. bu canlar bakü kedileri. kardeşim bakü'deyken çekmiş bu resmi. maalesef azerb.da kısırlaştırma işlemi olmadığından, üreme kontrolü diye bir kavram da yok. kısırlaştırma dahil çeşitli çalışmalar yaptırmak için azerb. yetkililerine, uğraşmaktayız inş. 
(bkz: emrah) bahçemizde baktığımız on civarında sokak kedisinin içinde en cüsseli, muhtemelen en yaşlı ve de en güçlü kuvvetli olanının adı. o cüssesine rağmen en çekingen olan da kendisi çünkü. bakışları aynı emrah, mimikleri keza aynı. kaşlarının ortasını yukarı kaldırarak bakıyor bize. her sabah erkenden tam 7-de mama yemek üzere bizim bahçeye geliyor. mama yerken diğer kediler birbirilerini itip kakıyor, bir tek emrah bahçenin bir köşesinde diğerlerinin doyup gitmesini bekliyor, mama kabına yaklaşıp mama yemek için. bu kış çok zorlu geçti. tüm bahçeler ve yollar karla kaplıyken pencereden emrah'ın diğer bahçelerden karda kendisine yol açarak bizim bahçeye mama yemek üzere geldiğini görüyorduk. onun açtığı yoldan diğer kediler geliyordu. önemli olan bizim bahçeye ulaşmaktı. bizim bahçede kendileri için mamaya giden yollar açılmıştı çünkü.

-----------------------------------------------------------

zavallı annecik süt veriyor, kısırlaşmış olmasını tercih ederdim. biraz hırçın bir kedi can gibi duruyor :)
bobobo ve ayoyoydaha önce de sözettiğim dev cüsseli, (maşallah diyelim), ama korkak bakışlı emrah kedinin diğer ismi "bobobo". hatta yaygın olarak kullandığımız isim de bu. "bobobo" geldi diyoruz mesela, bahçeye geldiğinde veya korkak olduğu için herkes yedikten sonra mamaya yaklaştığından, yeteri kadar mama yediğinden emin olmak için onu takip ederiz, bobobo da yedi mi? deriz mesela. 
neden bobobo? çünkü, kızgınlık dönemlerinde bahçemizde diğer erkek kedilere meydan okurken kullandığı tehdit kelimesi bundan oluşmaktadır. şöyle ki, diğer erkek kedilerin gözünü korkutmak için bahçenin ortasında diğerleriyle yüz yüze dikilip durmadan bu sesi çıkarıyor. "abbbobbooboboobo" diye bağırıp duruyor. normalde çekingen, korkak olan bu kedi kızgınlık dönemlerinde aslan kesiliyor. mama kapmacada en sonda olsa da, eş bulmada çok başarılı, azimli ve meydan okuyan bir kedicik olduğunu belirtebilirim. karşısındaki erkek kedilerden birisi de onun meydan okumasına şöyle yanıt veriyor: "ayoyayoyoayyoyy" - onun da adı bu nedenle "ayoyoy".

aktif hayvan hakları savunucu olduğumuzdan kendi çevremizdeki sahipsiz dişi sokak kedilerini, özel olarak yaptırdığımız kedi yakalama kafesimizle yakalayıp kısırlaştırma işlemini yaptırıyoruz kendi olanaklarımızla. maalesef, ankara'da ankara büyükşehir belediyesi 2009 tarihinden itibaren sokak hayvanlarının kısırlaştırılması, tedavisi v.s. için ihale açmadığından, (bkz: melik gökçek), yerel hayvan koruma görevlisi annemle birlikte kendi olanaklarımızla sahipsiz sokak hayvanlarına beslenme, kısırlaştırma, tedavi hususlarında yardım ediyoruz.
kısırlaştırma işlemi sahisiz sokak hayvanlarının kontrolsüz üremesini önlemek, dolayısıyla da ufuk günaydın gibi canilerin ayaklarıyla ezip öldürebileceği sahipsiz, çaresiz yavruların doğmasını, acı çekerek can vermesini önlemek her hayvansever, hayvan hakları savunucusu ve duyarlı insanlar için hayvan hakları adına en temel amaçlardan ve uygulamalardan biri olmalıdır.

özetle, kendi bölgemizdeki tüm sahipsiz dişi sokak kedilerini kısırlaştırdığımız için bir süredir mahallenin tüm erkek kedileri bizim bölgede eş bulamıyorlar, bir süredir bu bobobo ve ayoyayoy seslerini duymaz olduk. umarım başka bölgelerde de bulmuyorlardır.
sahipsiz erkek kedileri kesinlikle kısırlaştırmıyoruz çünkü erkek kedilerde kısırlaştırma sonrasında iyi ve çok özenli bakım sağlanmadığında maalesef, böbrek yetmezliği hastalığı söz konusu olabiliyor. bu nedenle ksırılaştırılmış erkek kedilerin mutlaka bol su içmesi, bol sıvı alması gerekmektedir. sahipsiz erkek sokak kedilerinin ise maalesef her zaman su ve sıvı bulması söz konusu olamayabiliyor, bu nedenle sahipsiz erkek kedilerin kısırlaştırılması işlemi önerilmez.