YENİ ANAYASA TASLAĞI VE HAYVAN HAKLARI
Prof. Dr. Ergun Özbudun başkanlığındaki Anayasa Komisyonunun hazırladığı Anayasa taslağının 129. maddesinin “Hayvan Koruma” terimini de içereceği ve böylece Türk Hukuk Tarihinde ilk defa hayvan koruma konusunun Anayasa’da yer alacağı, bu şekilde de hayvan koruma hususunun ilk kez Anayasal güvenceye kavuşturulacağı kamuoyuna açıklanmıştı.
İlk açıklamalara göre ve taslağın bir bölümünün yayınlanması ile Yeni Anayasa taslağının 129. maddesinin ilk hali bu şekildeydi:
YENİ ANAYASA TASLAĞI 129. MADDE (İLK HALİ)
“Devlet, herkesin insani gelişimini mümkün kılan çevrede yaşaması için gerekli tedbirleri alır. Hayvanların ve Çevrenin en üst düzeyde korunması ve çevrenin iyileştirilmesi, sürdürülebilir kalkınma ilkesi ile uyumlu olarak herkesin ve devletin görevidir”.
Bu maddenin içeriği çevre hakkı ve hayvan hakları bakımından, görüldüğü üzere 82 Anayasa’sı ile mukayese edildiğinde çok daha ilerici ve geniş kapsamlıdır. Bu yönüyle de özellikle çevreciler ve hayvan severlerin son derece haklı takdirini kazanmıştı.
82 ANAYASA’SI 56. MADDE:
“Herkes sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir.
Çevreyi geliştirmek, çevre sağlığını ve çevre kirlenmesini önlemek Devletin ve vatandaşların ödevidir”.
Öncelikle, Yeni Anayasa taslağının ilk açıklanan halinde yer alan 129. maddede 82 Anayasa’sı madde 56dan farklı olarak, çevre hakkı daha geniş ve kapsamlı düzenlenmiş, en önemlisi 82 A.56. maddeden farklı olarak çevre konusu yeni Anayasa taslağında başlı başına bir madde olarak yer almaktadır. 82 A. madde 56. her ne kadar çevre konusu düzenlenmiş olarak Türkiye’yi çevre konusuna Anayasa’sında yer veren ülkeler arasına girmesine sebep olsa da başlı başına düzenlenmemiş, 8. kısım - Sağlık, çevre ve konut başlıklı kısmın, A. Sağlık hizmetleri ve çevrenin korunması başlıklı bölümünün altında yer almaktaydı. Bu da çevre hakkı ve korunmasına gereken değerin tam olarak verilmediğinin göstergesiydi. Buna rağmen, yine de ilk kez çevre hakkı ve korunmasına dolaylı da olsa yer vererek Anayasal güvenceye bağlaması bakımından önemliydi. Yeni Anayasa Taslağının ilk halinde yer alan 129. madde çevre hakkı ve korunmasına yer vermek suretiyle bu yönüyle daha çevre bakımından daha ilerici bir Anayasal güvencenin temin edildiğini göstermesi açısından önemliydi.
Bir diğer önemli husus ise, sürdürülebilir kalkınma teriminin ilk kez Anayasa’ya girmesidir. Bu da yine çevre koruma ve hakkı alanında atılmış çok önemli adımlardan biridir. Böylece sürdürülebilir kalkınmanın önemi bir kez daha ve de Anayasa’da vurgulanacak ve de bu ilkenin gerçekleştirilmesi ve bir hedef ve amaç olarak her alanda göz önünde bulundurulmasını sağlaması bakımından çok yerine ve yaptırım sağlayıcı ve vurgulayıcı olacaktır.
Bu maddenin getirdiği en önemli, en sevindirici ve en çarpıcı husus ise tabi ki, HAYVAN KORUMA ifadesinin bu madde bağlığı altında yer alarak düzenlenmesidir. Bu hayvan koruma tabirinin kullanılması ile hayvan koruma konusu sadece Türkiye’de değil, tüm dünyada ilk kez bir Anayasa kapsamında düzenlenmek suretiyle sadece Türk Hukuk Tarihinde değil, Dünya Hukuk Tarihinde de ilk kez Anayasa’ya girmiş olacak ve bu yönüyle de ilk kez hayvan hakları ve hayvan koruma Anayasal çapta düzenlenerek Anayasal güvenceye kavuşturulacaktı.
UYARI: bu metin "earthlings" müstear adını kullanan, gerçek kişi hayvan hakları savunucusu olan Ankara Hukuk mezunu hukukçunun hayvan haklarına yönelik 2008 tarihli hukuki çalışmasından alıntıdır. Tüm hakları mahfuzdur. Yalnızca hak sahibi olarak earthlings bu metinden yararlanabilir, kullanabilir, alıntılayabilir ve yayınlayabilir. Earthlings müstear adlı gerçek kişi hariç, kimse bu blog’da yer alan bu metinleri kullanamaz. Bu metin tamamen ve kısmen hiç bir şekilde alıntılanamaz, başka bir yerde yayınlanamaz, kullanılamaz. Hukuka aykırı davranılarak alıntılanması ve başka herhangi bir mecrada yayınlanması halinde yasal yollara başvurulacaktır.
Staj bitim tezinin tamamı bu linkte: AVUKATLIK STAJ BİTİM TEZİ