Gölbaşı hayvan barınağı - 1.

asıl adı meliha yılmaz vakfı gölbaşı hayvan bakım ve rehabilitasyon merkezi olan, gölbaşı/ankara, gölbaşı sanayi sitesi arkasında bulunan, telefon numarası 03124401605 olan, her barınakta olduğu gibi burada da yeteri kadar mama bağışı olmadığından yeterli beslenemeyen, ilgi, sevgi, şefkat gibi bilumum iyi duygularla sevilmeye ve sıcak bir yuvaya muhtaç, sahiplenilmeyi bekleyen, hem sokaklardan gelen, hem de pet shop'lardan bir hevesle alınarak, bir süre sonra vefasız ve sorumsuz sahipleri tarafından terkedilen cins köpeklerin bulunduğu barınak.

türkiye'deki tüm barınaklar gibi bu barınağın da mama, ilaç, kulübe, eski ev eşyaları (sahipleri tarafından terkedilen, vakti zamanında tepelerinden inmedikleri kanepeleri ve sıcak yuvalarını özledikleri için depresyona girerek, mama yemeği redederek intiharı seçmesinler diye bu tür eski ev eşyalarına çok ihtiyaç oluyor barınaklarda, bu nedenle yenilediğiniz ev eşyalarını hurdacıya vermeyerek, çöpe atmayarak barınaklara bağışlamanız daha makbule geçecektir), gazete, makarna, süt ve akla gelecek ve işe yarayacak her türlü malzemeye ihtiyaçları var. özellikle uzun bayram tatillerinde türkiye'deki barınak hayvanlarının hali çok kötü oluyor, çoğunlukla nöbetçi v.s. bırakılmadığından 9-10 günlük gibi uzun tatillerde aç susuz, kendi hallerine bırakılabiliyorlar.
bu nedenle bu uzun tatilde bulunduğumuz şehirlerdeki barınaklarda yaşama tutunmaya çalışan bu canların da var olduğunu, bir lokmaya, ilaca, en önemlisi ise bir sıcak ele ihtiyaç duyduklarını hatırlayalım, bu uzun tatilden sadece bir gün bile olsa bu canlara ayıralım, gerekli ihtiyaçları temin ederek bir gün de bu barınaklara gidelim.
nasıl ki, tiyatroya, sinemaya, konsere, çeşitli adlar altında düzenlenen (nedense bunların arasında bir kez bile "barınaklara yardım" etkinliği yer almaz) zirve gibi etkinliklere gidiyoruz, aynen bunun gibidir bir barınağa gitmek. özel bir işlem ve eylem gerektirmiyor. çoğunlukla rastladığım gibi, "haydi, bir gün toplanıp bir barınağa gidelim" gibi, nedense her zaman sonuçsuz kalan hazırlıklara da gerek yoktur.
sadece oradaki can dostlarımızın bize ihtiyacı olduğunu hatırlamak, bir barınağa gitmeye yönelik irade göstermek ve gerekli malzemeleri temin ederek, evden çıkıp barınağın yolunu tutmak yeterli.
dediğim gibi sadece barınağa gitmeye yönelik irade göstererek...

gölbaşı hayvan barınağı - öneriler

gölbaşı hayvan barınağı

hakkında nasıl yardım edilebileceğine dair soruların geldiği bakımevi.
sıklıkla bu en fazla yardıma muhtaç barınağa ne şekilde yardım edilebileceği sorulmaktadır tarafıma blog aracılığıyla. bu soruya vermiş olduğum yanıtı zamandan tasarruf amacıyla tekrar yazmak yerine buraya kopyalıyorum:

"gölbaşı barınağı 3000 köpekle türkiye'nin yardıma en muhtaç barınağı diyebilirim. önceleri şopengazi hayvan barınağını 4000 köpekle ilk sırada sanıyordum ama değilmiş, 1500 civarıymış orada can sayısı. amacauygun olmuş gölbaşı ziyaretiniz. şunu önerebilirim. malum gölbaşının bu halde olmasından toplum pek haberdar değil. haberdar olup bolluca, yedikule'ye olduğu gibi ziyaret ve mama bağışı sağlansa çok yerinde olur. bunu da sosyal medya araçları ile sağlamak mümkün. ben sözlük ve blog'da duyurmaya çalışsam da, facebook ve twitter gibi ortamlarda bu tür haberlerin daha çabuk yayıldığını farkettim son zamanlarda. bu nedenle zamanınız ve bu tür sosyal medya araçlarında hesaplarınız varsa "gölbaşı barınağı gönüllüler grubu" türünden bir grup/sayfa kurmanızı ve bu sayfadan gölbaşından resim/video/haberler gibi materyaller yayınlayarak toplumu bilinçlendirmenizi öneririm. böylece toplum bu konuda bilgilenir ve hem barınağı ziyaret eder, hem de mama/kulübe/ilaç v.s gibi barınak ihtiyaçlarını karşılar."
belirttiğim gibi özellikle son dönemde facebook/twitter gibi sosyal mecralarda hayvan haklarıyla ilgili haberlerin/konuların son derece hızlı şekilde yayıldığını, toplumun hemen her kesimine bu araçlar sayesinde bu tür haberlerin ulaşabildiğini, hayvan haklarına yönelik toplumsal bilinç oluşturmada bu iki aracın son derece etkili olduğunu yakinen görmüş/öğrenmiş oldum. bu nedenle bu araçlarda hesapları bulunan hayvan haklarına duyarlı kimselere ankara'daki bu gölbaşı hayvan barınağına yönelik bir grup veya sayfa açmalarını önemine binaen bir kez daha önermekteyim.
açıkçası ben hayvan haklarına yönelik ihlaller veya herhangi bir konuda yazılan yazıların ekşisözlük aracılığıyla daha geniş kesime ulaşabildiğini düşünmekteydim son bir kaç gün öncesine kadar. öyle olmadığını, facebook ve twitter'ın çok daha etkili olduğunu adeta ulusal basının buralarda yayılan haber ve genel olarak konulara daha fazla ilgili gösterip, o sosyal mecralara ne şekilde ulaşmış olursa olsun, ilk haber kaynağını bile göstermeye gerek duymadan "sosyal medyada yayılan habere göre" şeklinde rahatlıkla alıp haberleştirdiklerini farkettim.

özetle, hayvan haklarına ilişkin çaba gösteren ve bu mecraları kullanan/kullanabilen tüm hayvan hakları savunucularına/hayvan haklarına duyarlı herkese bu mecralara daha fazla önem vermelerini, hayvan hakları adına daha etkin kullanmaları gerektiğini bir kez daha belirtirim.
benim bu araçlarda hesabım yok, ekşisözlük ve hayvan hakları blog'um dışında başka bir mecrada bulunmamaktayım, ancak belirttiğim şekilde gölbaşı hayvan barınağının koşullarının iyileştirilmesine, bu barınağın kamuoyunda bilinirliğinin artmasına, yardımların yapılması için duyurular gerçekleştirilmesine yönelik bir "gölbaşı barınağı gönüllüler grubu" türünden bir sosyal medya sayfası/grubu oluşturulması halinde memnuniyetle desteklerim, her türlü bilgi/öneri/maddi/manevi desteği sunarım, bunu da eklemiş olayım.

biraz daha açarsam, diyelim ki, hayvan haklarına ve/veya ihlaline yönelik herhangi bir konuda detaylı bir yazı entry olarak girildi. bu yazı sözlük yazar ve okurları tarafından okunuyor. eğer ki, twitter ve/veya facebook'ta paylaşılmazsa, o kadar geniş kesime ulaşmıyor. sözlük içinde kalıyor. ama bu araçlarda paylaşılması durumunda çok daha hızlı ve geniş bir çevreye yayılıyor, toplumun hemen her kesimine ulaşıyor. devamında ulusal basın (görsel/yazılı) sosyal medyada yayıldığı için o yazıyı/haberi/konuyu alıp kullanıyor. yani bir yazının/haberin/konunun ulusal basına doğrudan ekşisözlük aracılığıyla ulaşması daha zor, arada twitter/facebook olduğunda ilgili haber/yazı/konu hem topluma, hem de ulusal basına daha hızlı ulaşıyor.