pişik etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
pişik etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

26 Ocak 2021 Salı

AZERBAYCAN - HAYVAN HAKLARI - SİTEDEKİ REKLAMLAR

 

azerbaycan`da hayvan hakları - bir tavşansever olarak bu olayı algılayabilmem mümkün değil, parkta felçli - iflic tavşanı kendi haline bırakıp fotosunu çekip eve gidip bir grupta paylaşmak. şahsım için azerbaycan`daki hayvan haklarının özeti bu fotoda yer almaktadır. azerbaycan`da hayvan hakları tam olarak budur. 

9 yıllık bu sitede bu hafta itibariyle yayınlanmaya başlayan adsense reklamlarının tüm geliri başta azerbaycan`dakiler olmak üzere sokak ve barınak hayvanlarına bağışlanacaktır.


Yaklaşık 9 yıldır mevcut olan bu site ve 4 yıldır yayın yapmaya başlayan youtube kanalı aracılığıyla sahipsiz sokak ve barınak hayvanlarına daha fazla yardım edilebilmesi amacıyla bu hafta adsense reklamlarına yer vermiş bulundum. Sahipsiz hayvanlar için yararlı olacağını umut etmekteyim.
Google, ödemeleri 200 TL`ye dolara tamamlanınca gerçekleştireceğini belirtiyor ilgili bölümde, ödemelerin gerçekleştirileceği andan itibaren her hafta ödemenin tutarı ve hangi amaçla kullanıldığı görsel ve yazıyla bu bölümde yayınlanacaktır inşallah.
Özellikle doğup büyüdüğüm Azerbaycan`da Türkiye`den farklı olarak idare tarafından sokak hayvanlarına yönelik hayvan haklarına uygun herhangi bir çalışma yürütülmediği için oradaki sahipsiz hayvanların çok daha fazla yardıma ihtiyacı var.

Beslenmeleri, kısırlaştırılmaları, tedavi edilmeleri ve dahi belediye tarafından öldürülmemeleri için geçici bir yer bulup orada ödeme karşılığı öldürülmekten kurtarılmalarına yönelik tüm çalışmalar bir avuç hayvan hakları savunucusu tarafından kendi hesaplarına karşılanmaktadır.

Azerbaycan`da hayvan haklarına dair bilgi edinmek isteyenler Azerbaycan bölümünden Azerbaycan kelimesine tıklayarak çıkan tüm yazıları okuyabilir, görselleri inceleyebilirler.

ek: sahiplendirme ilanları bölümüne ilan göndermek için: turseng @ gmail. com

ek 1: siteyle ilgili güncel bilgileri, gelişmeleri vs. bu başlıkta belirteceğim.

azerbaycan"da sokak hayvanlarının idare tarafından öldürülmesi

        sokak hayvanlarının idare tarafından öldürüldüğüne dair kanıt

hayvan hakları ve reklam geliri

ilaveten, hukukçu olsam da, her zaman belirttiğim gibi hayvan haklarına yönelik ücretsiz hukuki danışmanlık hizmeti hariç, fiili olarak halihazırda bakmakta olduğum 50 civarı kedi köpek dışında, daha fazla hayvana bağış yapabilmek için iyi bir ek araç olarak görmekteyim adsense reklamlarını. 12 şubat itibariyle youtube kanalını da adsense hesabına bağlayarak oradan da reklam gelir elde etme planı içindeyim. dediğim gibi hukukçu olsam da, her gün sadece 50 sahipsiz sokak hayvanının beslenmesi/ kısırlaştırılması /tedavi edilmesi için bağış yapabiliyorum.
ama yardıma muhtaç onbinlerce sahipsiz hayvan mevcut sokaklarda/ barınaklarda/ sanayilerde/ ormanlarda/ yazlık bölgelerde vs.
                                                        
site ve kanaldan elde edilecek tüm gelirin sahipsiz sokak hayvanlarına bağışlanacağını bir daha belirteyim. olması gerektiği ve de her normal/ makul/ ortazekalı insanın kolayca anlayacağı üzere. herhalde kimse bir hayvan hakları sitesinin/ kanalının reklam gelirinin site sahibine gelir olarak kaydedileceğini düşünmez, suizanlı olmadığı sürece. yine de tekrar vurgulayayım.
bu yüzden siteye girdiğinizde reklam engelleyicileri kapatmanızı ve reklamlara birkaç kez tıklamanızı önermekteyim. zira bu tıklamalar sokak hayvanlarına mama/ tedavi/ besleme vs giderleri olarak dönecektir.

bu çok iyi bir sistem. şöyle belirteyim: her gün reklamlara 100 kez tıklansa, 10 sokak köpeği 1 ay tıkabasa doyar. benim düzenli beslediğim 50 kedi/köpeğe ilaveten. ağırlıklı olarak azerbaycan`daki sokak hayvanlarının kısırlaştırılmasına ayırma planı içindeyim.

sitede hangi reklamların gösterileceğini sıkı bir şekilde ayarladım, hayvan haklarına aykırı reklamların gösterilmesi imkansız. ama denk gelen olursa mutlaka bana iletsin. günde bir kez reklamları kontrol ediyorum bu açıdan.
velhasıl kelam, tıklanması hayvanların yararına, sadece reklamlar tıklayarak pasif bir şekilde, herhangi bir yükümlülük üstlenmeden, herhangi bir külfet altına girmeden sokak hayvanlarına yardım edebilirsiniz, ediniz...

21 Ocak 2021 Perşembe

Ağzı Telle Bağlanan Eşeğin Kurtarılması

 

Ağzı Telle Bağlanan Eşeğin Kurtarılması (hayvana eziyeti şikayet yolları)

1. videoda hayvana sahibi tarafından eziyet edilmesi söz konusu, zavallı güzelim eşeğin ağzı bağlanmış sahibi tarafından, bu şekilde ölüme terk edilmiş. https://www.turseng.com/2012/08/kendi... - KENDİ HAYVANINA EZİYET EDEN ŞAHISLARI ŞİKAYET DİLEKÇESİ

2. https://www.turseng.com/2012/08/sahip... - SAHİPSİZ HAYVANLARA EZİYET EDENLERİ ŞİKAYET DİLEKÇESİ

3. https://www.turseng.com/2015/01/hayva... - Sahipli hayvana 3. kişinin eziyet etmesi TCK 151/1-2 uyarınca ceza davası açılır, bu hukuka aykırılıkta başvuru yapacak olan sadece hayvanın sahibidir. Ceza Mahkemeleri SavcılıkCeza davası açılır

5 Aralık 2020 Cumartesi

Azerbaycan ve Hayvan Sevgisi

Azerbaycan ve Hayvan Sevgisi

Azerbaycan`da durum böyle maalesef. Hayvan sevgisizliği bilumum hayvan hakları ihlallerini meydana getiriyor ve elbette ki, Azerbaycan`da hayvan haklarına yönelik yasal düzenlemelerin bulunmaması sebebiyle yaptırımsız kalıyor.

ALINTIDIR!

`Bu ermeniden Beter mexluqatin elinnen ne itler , ne pisikler gun uzu gormur!!!! ele das , ele tepik atirki heyvanin zingiltisi alemi buruyur... indide it binanin altinda dogub deye, lapatkaynan ana itin basina vurdu, sorada balalari lapatkaynan ucurtdu goye... Helede ellerim-ayaqim esir!!!! Balanin birini nece lapatkaynan goye ucurtdusa hara getdi biri tapa bilmirem..... Bu adam qanun qarsisinda cavab vermelidi!!!!!!!! Olkede sevgi ilk novbede heyvanlardan baslamilidi!!! Artiq Cezalar quvveye minsin!!!!!!!`




11 Eylül 2019 Çarşamba

Azerbaycan`daki Hayvanlara Yardım Çalışmaları

Azerbaycan`dan Tarafıma İletilen Yardım Talebi
AZERİCE:
TÜRKÇE: `Merhaba. (kurban ritüelini kutlamış burada, bilinç çok yüksek düzeyde değil maalesef hayvan hakların yönelik ancak sokak hayvanları ile ilgileniyor olmaları bile büyük bir aşama azerbaycan için) Ben Zire`de ikamet ediyorum (bir kasaba - Bakü civarında). Benim 4 kedim, 3 köpeğim var. Kedilerimin dördü de erkek, köpeklerimin 2 si dişi, 1i erkek. Ben onları sokakta aldım bakıyorum. Çok sayıda vardı aslında ikamet ettiğim bölgede sokak hayvanları ancak insanlar taş atarak, üzerlerinden araçlarla geçerek öldürdüler bir çoğunu. Hayvanlara burada çok eziyet ediyorlar, şimdi sokakta bakmakta olduğum iki köpeğim var. Bana yardım eder misiniz? Onları aşılatmak ve küpelendirmek istiyorum. Bir de mümkün olsaydı sahiplendirmek isterdim. Dişi köpeğimin 5 yavrusu oldu ve onlardan 3ünü komşu yuvalarını yıkarak öldürdü. Bana yardım edin. Canlarım burada çok eziyet çekiyorlar. Allah rızası için yardım edin. Burada insanlar çok zalim.`
emailin içeriği tamamen doğru, azerbaycan`daki vahşet durumunu doğrudan aktarmış şahıs. bir azerbaycanlı olarak yakinen bildiğim ve her daim anlatmaya ve şaşırmaya ve de üzülmeye devam ettiğim bir vahşet bu.

AZERBAYCAN`la ilgili yazı ve görseller

ilgili linkte bulunan yazı ve görsellerden de görüleceği üzere azerbaycan hayvan hakları ihlalleri açısından dünya çapında ilk sıralarda yer alan bir ülke olup, halen sokak hayvanları sokak hayvanları ile mücadele kurumu çalışanları tarafından sokak ortasında ateş edilerek öldürülmektedir.
sokak hayvanlarının çok cüzi bir kısmı sadece bir avuç hayvansever tarafından kendi hesaplarına beslenmekte ve yine kendi olanaklarıyla kısırlaştırılmaktadır.
hem türkiye`den, hem de azerbaycan`dan arada sırada sokak hayvanlarına yönelik yardım talepleri tarafıma iletilmektedir ve yine tarafımdan ara ara karşılanmaktadır kendi bölgemde bakmakta olduğum yüzlerce sokak hayvanı haricinde.
azerbaycan`da sokak hayvanları için olağan bir gün

yukarıdaki email yine bir iki hafta önce geldi. azerbaycan`da ikamet eden bir hayvanseverin yardım talebini içermekte olan bu emaili burada da yayınlamaya karar verdim zira daha önce de birkaç kez belirttiğim üzere tek başıma, karun dahi olsam dünyadaki tüm yardıma muhtaç hayvanlara maddi destekte bulunmaya yetişemem.
bu yüzden azerbaycan`daki sokak hayvanları için geniş çaplı, yoğun katılım sağlanacak bir yardım kampanyası düzenleme planı içindeyim.
ilk olarak kısırlaştırma ve rehabilite ve de devamında beslenme amaçlı böyle bir etkinlik son derece amacauygun olur, çk derin ve büyük bir yarayı sarar.
bunun dışında, bilindiği üzere sitenin bir de youtube hesabı mevcut. 1000 üyeye ulaşması durumunda youtubedan reklam geliri de elde edilebilir, birkaç yüz bin izlenen birkaç video mevcut, bu videoların geliri doğrudan azerbaycan`daki sokak hayvanlarına aktarılır inş.

bunun için öncelikli olan kanal üye sayısının 1000`e ulaşmasıdır. 1000 altı üyeli kanallar herhangi bir reklam geliri elde edemiyor zira.

yine kendi hesabıma da halen azerbaycan`da bulunduğum sürede bakmakta olduğum onlarca hayvana, ki neredeyse tamamını kendi hesabıma kısırlaştırdım, beslenme desteği vermeye devam ediyorum.
yalnız dediğim gibi çok fazla yardıma muhtaç hayvan var ve ben tek başıma tamamına yetişemem, bu ütopik olurdu zaten.

https://www.youtube.com/user/trsngful/about - kanal linki bu şekilde. abone olarak ve çevrenize önererek azerbaycan`daki sokak hayvanlarına yönelik gerçekleştirilecek olan çalışmalara katkıda bulunabilirsiniz.


6 Mart 2018 Salı

HAYVAN KORUMA KANUNUNUN TÜRK CEZA KANUNU KAPSAMINDA DEĞERLENDİRİLMESİ


Hayvan Koruma Kanunu daha önce de belirtildiği üzere Kabahatler Kanunu kapsamında değerlendirilmektedir. Nitekim, H.K.K. getirdiği yasaklar ve bu yasaklara karşı işlenen hukuka aykırılıkların düzenlemelerine ve de kanunun ihlal edilmesi halinde uygulanacak olan H.K.K madde 28 hükümleri incelendiğinde de görüleceği üzere hayvanlara karşı yapılan hukuka aykırı davranışlar kabahat olarak görülmekte, suç olarak nitelendirilmemektedir.

Hayvanlara karşı işlenen fiillerin kabahat olarak değerlendirilerek, bu hukuka aykırılıkların idari para cezası ile yaptırıma bağlanması, bu fiillerin suç olarak görülmemesi hayvan hakları ile ilgili hukuki düzenlemelerin, en başta H.K.K. ve uygulama yönetmeliği gibi, her türlü hayvan hakları mevzuatının uygulanabilirliğini imkansız kılmakta, etkinliğini azaltmakta, yaptırımlarının son derece hafifi idari para cezaları olması hasebiyle de caydırıcılıktan yoksun olmaktadır. 

Tüm bu sayılanlar göz önüne alınarak Yeni Anayasa Taslağı 129. maddesinin ilk açıklandığı gibi “hayvanların korunması” ifadesine yeniden yer vermesi, H.K.K. bütünüyle iptal edilerek, doğa merkezli (ekocentric) anlayışın hakim olduğu yeni bir Hayvan Hakları Kanununun düzenlenmesi, bununla paralel olarak Hayvanların Korunmasına Dair Uygulama Yönetmeliğinin değiştirilmesi, Deney Hayvanlarının Korunması, Deney Hayvanlarının Üretim Yerleri ile Deney Yapacak Olan Laboratuarların Kuruluş, Usul ve Esaslarına Dair Yönetmelik ile Hayvan Deneyleri Etik Kurullarının Çalışma Usul ve Esaslarına Dair yönetmeliklerin iptal edilerek, 2009 Mart ayı itibariyle AB de hayvan deneylerinin alternatiflerinin olup olmadığı dikkate alınmaksızın yasaklanacak olması hususu da göz önünde bulundurulmak suretiyle Türkiye’de de hayvan deneylerini tamamen yasaklayacak düzenlemelerin getirilmesi, en önemlisi ise yeni oluşturulacak Hayvan Hakları Kanununun mevcut uygulamada olduğu gibi Kabahatler Kanunu kapsamında değil, Türk Ceza Kanunu kapsamında değerlendirilmesi ve hayvanlara karşı yapılacak hukuka aykırılıkların kabahat değil suç olarak sayılması, Hayvan Hakları Kanununun hükümlerini ihlal eden fiillerin kabahat olarak değil, suç olarak görülmesi, bu suçların yaptırımlarının da yine T.C.K. kapsamında değerlendirilmek suretiyle yaptırımlarının insana karşı işlenen suçlara uygulanacak yaptırımlara bağlanması gerekmektedir. 

Tavşan çiftliği vahşeti

Ancak bu şekilde hayvanlara karşı acımasızca işlenen her türlü suçun önüne geçilebilir ve de hayvanlara karşı yapılan hukuka aykırı fiillerin kabahat olarak değil, suç olarak görülmesi ve de bu suçlara uygulanacak cezai yaptırımların idari para cezası değil ilgili T.C.K.da düzenlenen cezai yaptırımlar olması sonucunda caydırıcılığı söz konusu olacak ve böylece hayvanlara karşı işlenen suçlar tamamen ortadan kaldırılabilecektir.

Tüm bunların olabilmesi, hayvan hakları ve hayvan korumanın tam olarak gerçekleştirilerek amaca ulaşılabilmesi için ise “hayvanların korunması” ifadesinin Yeni Anayasa’da yer alması şarttır. Çünkü ancak bu şekilde hayvanların korunması ve hayvan hakları tam olarak hayata geçirilebilir. Yukarıda da bahsedildiği üzere yeni Hayvan Hakları Kanununun çıkarılması ve buna bağlı gerekli hukuki düzenlemelerin yapılması, hayvanlara karşı yapılan hukuka aykırı fiillerin kabahat olarak değil, “suç” olarak görülmesi ve bu fiillere uygulanacak yaptırımların idari para cezası değil, “cezai yaptırım” olması, söz konusu Hayvan Hakları Kanununun Kabahatler Kanunu kapsamında değil Türk Ceza Kanunu kapsamında değerlendirilmesi ancak hayvan haklarının, tam olarak hayvan hakları şeklinde ifade edilmese bile, “hayvanların korunması” ifadesinin kullanılması suretiyle Anayasa’da yer alarak, Anayasal güvenceye kavuşturulması ile mümkündür.


UYARI: bu metin "earthlings" müstear adını kullanan, gerçek kişi hayvan hakları savunucusu olan Ankara Hukuk mezunu hukukçunun hayvan haklarına yönelik 2008 tarihli hukuki çalışmasından alıntıdır. Tüm hakları mahfuzdur. Yalnızca hak sahibi olarak earthlings bu metinden yararlanabilir, kullanabilir, alıntılayabilir ve yayınlayabilir. Earthlings müstear adlı gerçek kişi hariç, kimse bu blog’da yer alan bu metinleri kullanamaz. Bu metin tamamen ve kısmen hiç bir şekilde alıntılanamaz, başka bir yerde yayınlanamaz, kullanılamaz. Hukuka aykırı davranılarak alıntılanması ve başka herhangi bir mecrada yayınlanması halinde yasal yollara başvurulacaktır. 
Staj bitim tezinin tamamı bu linkte: AVUKATLIK STAJ BİTİM TEZİ

10 Şubat 2018 Cumartesi

anayasa taslağı - 129. maddenin ilk ve son hali - 2. yazı




Şöyle ki, yazılı ve görsel basında yer alan 29.09.2007 tarihli habere göre, bu maddenin düzenlendiği sırada komisyon üyelerinden Devlet Bakanı Nimet Çubukçu hayvan haklarının da Anayasa’da yer alması gerektiği hususuna yönelik fikir belirtti. Akademisyen ve milletvekillerinden oluşan komisyon ise, Türkiye’de bu hususun yer aldığı çok sayıda düzenleme ve en başta da H.K.K. olduğunu dile getirerek itiraz ettiler.

 Bu durumda Nimet Çubukçu yukarıda da örneği verilen temmuz ayında gerçekleşen, işçilerin dere kenarından taşlı ve sopalı müdahalelerle yavru ayıyı döverek öldürdüklerine ilişkin olayı anlatması ve mevcut hukuki düzenlemelerin uygulanabilirlik bakımından eksik ve de yaptırımlarının pek etkili olmadığı ve de hayvan hakları hususunun Anayasa’da düzenlenmek suretiyle Anayasal güvenceye bağlanmasının hayvan koruma ve hayvan hakları açısından zaruri olduğu ve bu konunun Anayasa’da düzenlenmesi ile ilgili kanunların uygulanabilirliğinin artarak yaptırımların ağırlaştırılabileceği yönündeki beyanlarının üzerine komisyonda bulunanlar gündemde olan bu haberi değerlendirdikten sonra, hayvan haklarının Anayasa’da yer almasının gerekli ve doğru olacağı, hatta bu hususun ayrı bir madde olarak düzenlenmesinin daha yerinde olacağına ilişkin açıklamalarda bulundular. 

Bu konu tartışılırken öğretim üyeleri hayvan haklarına yönelik ayrı bir düzenlemeye gerek olmadığı ve de çevre korunması başlığı altındaki ilgili 129. maddede yer alan “çevrenin en üst düzeyde korunması” ifadesine “hayvanlar” kelimesinin eklenmesi ile “hayvanların ve çevrenin en üst düzeyde korunması” şeklinde düzenlenerek hayvan hakları için amaçlanan Anayasal güvencenin getirilebileceği yönünde düşüncelerini belirtmeleri üzerine teklif kabul edildi ve de Yeni Anayasa Taslağı 129. madde yukarıda da belirtildiği üzere “hayvanların korunması” ibaresinin eklenmesi ile ilk kez hayvan hakları Anayasa’da yer almış oldu. 


Yeni Anayasa Taslağının yazılı ve görsel basında açıklanan son haline bakıldığında daha önce de ifade edildiği üzere söz konusu bu hayvanların korunması tabirinin çıkarılmış olduğu görülmektedir. Yeni Anayasa Taslağının resmi olarak açıklanmadığı, yalnızca yazılı ve görsel basında yer aldığı göz önünde bulundurulursa son hali olarak açıklanan taslağın belki de ilk hali, yani hayvan koruma tabirinin yer alması gerektiğine yönelik teklifin sunulmadan, değerlendirilerek çevre koruma başlıklı 129. maddeye eklenmediği halinin açıklanması olasılığı da mümkündür.

Hayvan severler ve hayvan hakları dernekleri ile ilgili hayvan koruma kurum ve kuruluşlarının en büyük temennisi resmi açıklama ile toplumun bilgisine sunulacak olan Yeni Anayasa Taslağının 129. maddesinde daha önce de açıklandığı üzere “hayvanların korunması” ifadesinin yer almış olması hususudur.


UYARI: bu metin "earthlings" müstear adını kullanan, gerçek kişi hayvan hakları savunucusu olan Ankara Hukuk mezunu hukukçunun hayvan haklarına yönelik 2008 tarihli hukuki çalışmasından alıntıdır. Tüm hakları mahfuzdur. Yalnızca hak sahibi olarak earthlings bu metinden yararlanabilir, kullanabilir, alıntılayabilir ve yayınlayabilir. Earthlings müstear adlı gerçek kişi hariç, kimse bu blog’da yer alan bu metinleri kullanamaz. Bu metin tamamen ve kısmen hiç bir şekilde alıntılanamaz, başka bir yerde yayınlanamaz, kullanılamaz. Hukuka aykırı davranılarak alıntılanması ve başka herhangi bir mecrada yayınlanması halinde yasal yollara başvurulacaktır. 
Staj bitim tezinin tamamı bu linkte: AVUKATLIK STAJ BİTİM TEZİ

23 Aralık 2017 Cumartesi

anayasa taslağı - 129. maddenin ilk ve son hali




tavşanlara yönelik eziyetlerin yasaklanması için peta kampanyasına imza atın. imza kampanyası linki video açıklamasında yer almaktadır, sitenin youtube kanalına gidin video başlığına tıklayarak. 

İnsan merkezli (antrpocentric) anlayışla hazırlanan Yeni Anayasa Taslağının 129. maddesi (ilk hali) her ne kadar doğa merkezli (ekocentric) anlayışla değil, bu anlayışla hazırlansa da yine de hayvan hakları bakımından bu haliyle yasalaşması durumunda bile çok büyük gelişmeler getirmektedir. 

Söz konusu bu taslağın 129. maddesinin ilk halinde “hayvanların ve çevrenin en üst düzeyde korunması” ifadesi geçmektedir. Böylece yukarıda da değinildiği üzere ilk kez “hayvan koruma” konusu Anayasa çapında düzenlenmektedir ve bu yönüyle de hayvan hakları ile ilgili her türlü hukuki düzenlemelerin, Hayvan Hakları Mevzuatının tam olarak uygulanabilirliğini sağlayacağı, bu düzenlemelere aykırı davranışların yaptırımını ağırlaştıracağı açıkça görülmektedir. 

Buna göre, ilk kez Hayvan Koruma tabiri Anayasa’da yer alarak, hayvan hakları konusunda büyük gelişmeler yaşanmakta ve de ilk kez Hayvan Hakları hususunda Anayasal güvence sağlanmak suretiyle çok önemli bir aşama kat etmektedir.

Yeni Anayasa Taslağının resmi olmasa bile, yazılı ve görsel basında yer alan ilk tam metninde 129. madde yukarıda da belirtildiği gibi, “Hayvan Koruma” tabirini de içermekte olduğu görülmüştü. Kamuoyunda daha sonraki tam metinlerde ise söz konusu bu maddenin “Hayvan Koruma” tabirini içermediği büyük bir şaşkınlık ve üzüntüyle takip edildi.

Yeni Anayasa Taslağı 129. madde (İLK HALİ)

“Devlet, herkesin insani gelişimini mümkün kılan çevrede yaşaması için gerekli tedbirleri alır. Hayvanların ve Çevrenin en üst düzeyde korunması ve çevrenin iyileştirilmesi, sürdürülebilir kalkınma ilkesi ile uyumlu olarak herkesin ve devletin görevidir”.


Yeni Anayasa Taslağı 129. madde (Yeni hali)

Beşinci Kısım

Çevrenin Korunması ve Milli Servetlere İlişkin Hükümler

Çevrenin Korunması

Madde 129
“Devlet herkesin insani gelişimini mümkün kılan sağlıklı bir çevrede yaşaması için gerekli tedbirleri alır.
Çevrenin en üst düzeyde korunması ve çevre kalitesinin iyileştirilmesi, sürdürülebilir kalkınma ilkesiyle uyumlu olarak herkesin ve Devletin görevidir”.

129. maddenin bu iki halinin kıyaslamasının yapılması ile birlikte açık ve net olarak “Hayvan” kelimesinin bu maddeden çıkarıldığı görülmektedir. Böylece maddenin ilk halinde yer alan “Hayvan ve Çevrenin en üst düzeyde korunması” tümcesi tamamen kaldırılmış olmaktadır. Buna göre, maddenin ikinci halinde hayvanlar bu koruma kapsamından çıkarılmıştır. Zaten, hayvan hakları ve çevre hakkı tabirlerinin bilinçli olarak kullanılmayarak doğa merkezli (ekocentric) anlayışın değil, insan merkezli (antropocentric) anlayışı benimsediğini açıkça belli eden bir düzenleme olmasına rağmen, en azından “hayvanlar ve çevrenin en üst düzeyde korunması” ifadesiyle hayvanları da bu Anayasal güvencenin kapsamında değerlendiren ve böylece hayvanları da koruma altına alarak hayvan severlerin de destek vermesine neden olan bu madde hükmünün, hayvanları söz konusu bu koruma dışında bırakarak hayvan hakkı olarak değil, hayvanları koruma olarak kullanılmış olsa dahi düzenlemede bulunduran bu madde hükmünün değiştirilmiş olduğu görülmektedir.

129. maddenin son halinde “hayvanlar” kelimesinin çıkartılması suretiyle bir tek çevre korunmasına değinerek bir tek çevre korunmasının düzenlenmesi üzücü olmakla birlikte şaşırtıcı ve düşündürücüdür. Söz konusu bu maddede dikkat çeken bir değişiklik de maddenin ilk halinde yer almamasına rağmen son halinde yer verilen “kalite” terimidir. Buna göre, maddenin son halinde bir eklemeyle “çevrenin iyileştirilmesi” ilk ifadesi, “çevre kalitesinin iyileştirilmesi” şeklinde değiştirilmiştir. Maddeden “hayvanlar” kelimesini çıkartıldığı da göz önüne alınırsa söz konusu bu 129. maddenin başlığından da anlaşıldığı üzere tamamen “çevre koruma” maddesi olarak düzenlenmesi hedeflenmiştir. Yeni Anayasa Taslağının oluşturulması sırasında gerçekleştirilen çalışmalarda “hayvanlar” kelimesi eklenerek daha korumacı ve hayvan koruma amacına hizmet eden bir madde olarak düzenlenmesi ile ilgili kamu oyuna yapılan açıklamalara, yazılı ve görsel basında yer alan bu maddenin oluşumu ve “hayvanlar” kelimesinin maddeye eklenmesi ve böylece çevrenin korunması başlıklı maddenin aynı zamanda hayvanları koruyan bir maddeye dönüştürülmesi ile ilgili açıklamalara göz atılırsa 129. maddenin açıklanan son halinin halinin neden “hayvanlar” terimi çıkarılmak suretiyle hayvan korumanın maddenin kapsamı dışında tutulması durumu çok ilginç ve açıklaması imkansız bir hal almaktadır.



UYARI: bu metin "earthlings" müstear adını kullanan, gerçek kişi hayvan hakları savunucusu olan Ankara Hukuk mezunu hukukçunun hayvan haklarına yönelik 2008 tarihli hukuki çalışmasından alıntıdır. Tüm hakları mahfuzdur. Yalnızca hak sahibi olarak earthlings bu metinden yararlanabilir, kullanabilir, alıntılayabilir ve yayınlayabilir. Earthlings müstear adlı gerçek kişi hariç, kimse bu blog’da yer alan bu metinleri kullanamaz. Bu metin tamamen ve kısmen hiç bir şekilde alıntılanamaz, başka bir yerde yayınlanamaz, kullanılamaz. Hukuka aykırı davranılarak alıntılanması ve başka herhangi bir mecrada yayınlanması halinde yasal yollara başvurulacaktır. 
Staj bitim tezinin tamamı bu linkte: AVUKATLIK STAJ BİTİM TEZİ

10 Aralık 2017 Pazar

ekocentric anlayış vs antropocentric anlayış

azerbaycan da insan merkezli anlayışı kabul eden ülkelerden 

Doğa merkezli (ekocentric) anlayışın günümüzde hakim olan insan merkezli (antropocentric) anlayıştan daha ilerici ve gelişmiş bir anlayış olduğu açıkça görülmektedir. Buna göre, bu anlayışla ikinci anlayışın ortak yönleri doğanın korunması gerektiği ve doğanın korunmaya değer olduğunu kabul etmesidir. Bu iki anlayışın farklı noktaları ise, insan merkezli anlayışın doğayı insan için korunmaya değer gördüğü, doğa merkezli (ekocentric) anlayışın ise doğayı insan ve onun gereksinimlerinin karşılanması bakımından değil, başlı başına korunmaya değer olduğu için korunması gerektiği hususudur. 

Bu anlayışa göre, insan diğer canlılardan üstün değildir, insan ve diğer canlılar yaratılış bakımından eşittir ve eşit oldukları için de, nasıl ki, insan başka canlılara yararlı olup olmadığı bakımından değerlendirilmemekte ve bu yönüyle korunmamakta ise, aynı şekilde, insan dışı diğer canlılar da insan için yararlı olup olmadıklarına göre değerlendirilerek korunmamalı bu hususlara bakılmaksızın, sırf var oldukları, başlı başına bir değer oldukları için korunmalıdırlar. 

Bu noktada yine hayvan koruma açısından hem Hayvan Koruma Kanunun adının incelenmesi ile hem de diğer her türlü hayvan koruma konusundaki hukuki düzenlemelere dikkat edildiğinde insan merkezli (antropocentric) anlayışın hakim görüş olması hasebiyle hayvanlar insanlar için korunmaya değer görülen canlılar olarak kabul edildiği için “Hayvan Haklarından” değil, “Hayvan Koruma” ifadesinden söz edildiği görülür. Yine hem A. madde 56, hem de yeni Anayasa taslağı 129. maddede hakim anlayış ikinci – insan merkezli anlayış olarak kabul edildiği için hayvan hakları terimi değil, hayvan koruma terimi kullanılmak suretiyle hayvanların tıpkı insanlar gibi hakları olan varlıklar değil, ancak korunması gereken varlıklar olarak değerlendirildiği, bu hususun vurgulandığı görülmektedir.

 Oysa ki üçüncü anlayışın – doğa merkezli (ekocentric) anlayışın hakim olacağı her hangi bir hukuki düzenlemede hayvanlar ve insanlar yaradılışsal bakımdan eşit varlıklar olarak kabul edileceği için, hayvanlar, doğa ve çevre insan için oluşturulmuş varlıklar olmadığı görüşü hakim olacağı için, nasıl ki, insan korumadan değil, insan haklarından söz ediliyorsa, aynı şekilde, hayvan korumadan değil, hayvan haklarından söz edilecek ve de her türlü hukuki düzenlemede hayvan koruma tabiri kaldırılarak, hayvan hakları tabiri kullanılacaktır.

 Bu noktada hayvan hakları tabirinin hayvan koruma tabirinden son derece farklı ve çok daha kapsamlı olduğu görülmektedir. Buna göre, hayvan hakları ile kastedilen hayvanların başlı başına değerli ve bu yönleriyle aynı insanlar gibi hakları olduğu hususları kabul edilecektir. Bu noktada yapılması gereken ise, öncelikle Hayvan Koruma Kanununun adının değiştirilerek Hayvan Hakları Kanunu olarak yeniden düzenlenmesi, Yeni Anayasa Taslağının 129. maddesinde ise yer alması durumunda Hayvan Koruma değil de, Hayvan Hakları tabirinin kullanılması bu bakımdan amaca ve söz konusu bu anlayışa uygun olacaktır.


UYARI: bu metin "earthlings" müstear adını kullanan, gerçek kişi hayvan hakları savunucusu olan Ankara Hukuk mezunu hukukçunun hayvan haklarına yönelik 2008 tarihli hukuki çalışmasından alıntıdır. Tüm hakları mahfuzdur. Yalnızca hak sahibi olarak earthlings bu metinden yararlanabilir, kullanabilir, alıntılayabilir ve yayınlayabilir. Earthlings müstear adlı gerçek kişi hariç, kimse bu blog’da yer alan bu metinleri kullanamaz. Bu metin tamamen ve kısmen hiç bir şekilde alıntılanamaz, başka bir yerde yayınlanamaz, kullanılamaz. Hukuka aykırı davranılarak alıntılanması ve başka herhangi bir mecrada yayınlanması halinde yasal yollara başvurulacaktır. 
Staj bitim tezinin tamamı bu linkte: AVUKATLIK STAJ BİTİM TEZİ

29 Kasım 2017 Çarşamba

insan merkezli görüş vs ben merkezli görüş

ayasofya kedisi. hala o bölgede mi diye merak etmekteyim. 

İnsan merkezli (antropocentric) anlayışla ben merkezli (egocentric) anlayışın ortak yönü her iki anlayışın da insanın diğer varlıklardan üstün olduğunu, en önemli, değerli ve korunmaya değer varlığın insan olduğu görüşünü kabul etmesidir. 

En temel benzer yönleri bu olmakla birlikte, ayrıştıkları ve bu yönüyle de günümüz anlayışında insan merkezli görüşün esas alınmasına sebep olan farklılıkları ise şu noktada ortaya çıkmaktadır. Ben merkezli (egocentric) anlayış doğayı insan için yaratılmış olarak görmekte ve de bu yönüyle insan ihtiyaçları için sınırsız olarak yararlanılabilecek kaynak olarak kabul etmekte ve de korunmaya değer bulmamaktadır. 

İnsan merkezli (antropocentric) anlayış ise, her ne kadar ilk anlayış gibi insanı üstün varlık olarak kabul etse de, tam da bu noktada insanların daha üstün olması hasebiyle rahat yaşayabilmesi, korunabilmesi, refahı ve iyi bir doğa ve çevrede yaşayabilmesi için insan dışı varlıkları ve çevreyi korunmaya değer bulmaktadır. Doğanın ve çevrenin korunması gerektiği noktasında bu iki anlayışın farklılıkları ortaya çıkmaktadır. 

Buna göre, ilk anlayış doğanın korunması gerektiğini ve korunmaya değer olduğunu kabul etmemekte, ikinci anlayış ise, doğanın korunmaya değer olduğunu kabul etmektedir. Her ne kadar doğayı ve çevreyi sırf insanların daha iyi yaşaması ve sırf insanlar için korunmaya değer bulsa da, bu görüş de diğer üçüncü doğa merkezli görüş gibi doğanın korunması gerektiğini, korunmaya değer olduğunu kabul etmesi bakımından önemlidir.

UYARI: bu metin "earthlings" müstear adını kullanan, gerçek kişi hayvan hakları savunucusu olan Ankara Hukuk mezunu hukukçunun hayvan haklarına yönelik 2008 tarihli hukuki çalışmasından alıntıdır. Tüm hakları mahfuzdur. Yalnızca hak sahibi olarak earthlings bu metinden yararlanabilir, kullanabilir, alıntılayabilir ve yayınlayabilir. Earthlings müstear adlı gerçek kişi hariç, kimse bu blog’da yer alan bu metinleri kullanamaz. Bu metin tamamen ve kısmen hiç bir şekilde alıntılanamaz, başka bir yerde yayınlanamaz, kullanılamaz. Hukuka aykırı davranılarak alıntılanması ve başka herhangi bir mecrada yayınlanması halinde yasal yollara başvurulacaktır. 
Staj bitim tezinin tamamı bu linkte: AVUKATLIK STAJ BİTİM TEZİ


31 Mart 2017 Cuma

AZERBAYCAN / YASAMAL BELEDİYESİNİN SOKAK KÖPEĞİ KATLİAMI



AZERBAYCAN / YASAMAL BELEDİYESİNİN SOKAK KÖPEĞİ KATLİAMI 
http://www.turseng.com/search?q=azerb... - azerbaycan'da hayvan hakları ihlalleri için linke gidin.

azerbaycan tek başına medeniyetin hayvan haklarıyla doğru orantılı olduğuna dair düşünceyi çürütmektedir. ben daha önce, ther açıdan bu kadar gelişmiş olup, hayvanlara yönelik bu kadar zalim, gaddar, merhametsiz, duygusuz, şefkat ve vicdan yoksunu bir yığını bir arada görmedim. detaylı yazacağım bu konuda inş. 

12 Şubat 2017 Pazar

HAYVAN KORUMA KANUNU KABAHATLER KAPSAMINDA DEĞİL, TÜRK CEZA KANUNU KAPSAMINDA DEĞERLENDİRİLMELİDİR


Bilindiği gibi, idari para cezalarından da anlaşılacağı üzere, H.K.K. Kabahatler kapsamında değerlendirilmektedir. Bu durum da, hayvan korumanın, hayvan haklarının, en temel hak olarak yaşam hakkının sağlanmasını tam olarak imkansız kılmaktadır. Çünkü, H.K.K.da öngörülen bu cezalar oldukça cüzi miktarlarda para cezalarından oluşmaktadır. Halbuki, yine bir başka canlı türü olan insana karşı işlenen bu suçlar T.C.K.da H.K.K. ile kıyaslanamayacak kadar ağır yaptırımlar ile müeyyideye bağlanmıştır. Bu nedenle de hayvanların korunmasını tam olarak amaçlandığı günümüz anlayışında H.K.K.un Kabahatler kapsamında değil, T.C.K. kapsamında değerlendirilmesi gerekmektedir. Ancak bu şekilde hayvan haklarının gerekli önemi gördüğü bu günümüz anlayışının gereği olan hayvan koruma tam anlamıyla gerçekleşebilir. Bu nedenle en kısa zamanda H.K.K.un tam olarak uygulanabilirliğinin sağlanması ve hayvanlara karşı işlenen suçların tam cezasının verilebilmesi için H.K.K.nu kabahatler kısmından çıkarılarak T.C.K. kapsamında değerlendirilmelidir.


UYARI: bu metin "earthlings" müstear adını kullanan, gerçek kişi hayvan hakları savunucusu olan Ankara Hukuk mezunu hukukçunun hayvan haklarına yönelik 2008 tarihli hukuki çalışmasından alıntıdır. Tüm hakları mahfuzdur. Yalnızca hak sahibi olarak earthlings bu metinden yararlanabilir, kullanabilir, alıntılayabilir ve yayınlayabilir. Earthlings müstear adlı gerçek kişi hariç, kimse bu blog’da yer alan bu metinleri kullanamaz. Bu metin tamamen ve kısmen hiç bir şekilde alıntılanamaz, başka bir yerde yayınlanamaz, kullanılamaz. Hukuka aykırı davranılarak alıntılanması ve başka herhangi bir mecrada yayınlanması halinde yasal yollara başvurulacaktır. 

Staj bitim tezinin tamamı bu linkte: AVUKATLIK STAJ BİTİM TEZİ