vedat milor hayvan hakları ihlali etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
vedat milor hayvan hakları ihlali etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

17 Haziran 2014 Salı

vedat milor'un cv'si


kuzu yerim, durmadan kuzu yerim. 
genç kuzu severim. gerçi kuzu zaten genç demek ama olsun, gepgenç kuzu severim. lezzetli olduğunu bilsem cenin kuzu bile yerim. annesinin karnından elimi sokar, cenin kuzuyu alır, aldığım gibi yutarım. 
acıma duygum yoktur, merhametim de. 
hayat benim için yemekten ibaret. yaşamak için yemem, yemek için yaşarım.
en sevdiğim özelliğim durmadan yemek yemek.
hobilerim kuzu hüpletmek.
yerken aslında canlı olduklarını düşünmem o hayvanların. yediğim etler sanırsın ki ağaçta yetişiyor. öyle de önemsiz benim için.
süt danası vahşeti diyorlar, keh keh. bana ne yahu daracık yerde zincirlenerek hareket özgürlüğü kısıtlanan, asla katı gıda verilmeyip ancak süt ve su, yani sıvı gıdayla beslenen buzağıdan. etinin yumuşak olması ve renginin de açık olması için bu işkencelere katlanacak elbet. sonuçta benim damak tadım önemli. 

(bkz: vedat milor/@earthlings)
(bkz: vedat milor/@tsirkul)

27 Eylül 2013 Cuma

vedat milor

(bkz: süt kuzusu) ve (bkz: süt danası) nı dünyada başka yiyecek kalmamış veya kıtlıktan çıkmışçasına tüketmesi ve tüketilmesini yoğun bir şekilde empoze etmesiyle, aklımda yalnızca ve her daim hayvan düşmanı olarak kalacak şahıs.
allah (c.c.) ıslah etsin.

31 Mart 2013 Pazar

askeriyede hayvan hakları - 1


vefalı can, hastayken kendisini tedavi ettiren rakomelo'yu yolcu ederken
askerlikte, asker kişilerin bulunduğu, askeri amaçla ayrılmış bulunan, kullanılan her yerde hayvan dostlarımıza yönelik yaklaşımın tarafımdan merak edilmekte olup, araştırıldığı yaşamsal önemi haiz temel unsurlar.
askeriye denen, metin gündayın da karşı olduğu üzere, antidemokratik bir şekilde kendisine ait yargı sistemi bulunan (askeri ceza yargısı, askeri idari yargı), hiç bir demokratik ülkede bulunmamasına rağmen türkiye'de ısrarla devam ettirilen zorunlu askerlik uygulamasına yer veren sistemde, antimilitarist biri olarak olması gerektiği gibi diyemeyeceğim, insan haklarının hemen hemen bulunmadığı, bu yönüyle hayvan haklarına yönelik haklı ve yerinde endişelerimin mevcut olduğu yer/süreç.
vicdani reddi savunmaktan öte, zorunlu askerlik denen bir kavramın bulunmaması ve uygulanmaması gerektiğini savunmakta ve düşünmekteyim. halihazırdaki uygulama zorunlu askerliği dayattığına göre, bu durumda profesyonel askerlik uygulamasına tamamen ve tam olarak geçilene kadar vicdani reddi doğru bulduğumu, desteklediğimi de belirtmek isterim.

girizgahtan sonra sadede ve asıl ilgi alanıma gelirsem, olay şöyle oldu:
"bir kaç ay önce blog'dan tarafıma ulaşan bir asker bulunduğu askeri birlikte hayvanlara yönelik eziyet ve kötü muamelelerden bahsederek yardım istemişti. anlattıklarına göre, çok sayıda er tarafından başka bir birlikte doğum yapan annenin alınarak söz konusu askerin birliğine getirilen yavru köpeciklere eziyet edilmekte ve son derece kötü davranılmaktaydı. bu duruma hayvansever olan ve bahsi geçen köpecikleri çok sevip sahiplenen, her lokmasını onlarla bölüşecek, onlara güvenli bir yer ve yatak yapacak, sürekli ilgilenip oynayacak kadar çok önem veren bu asker son derece üzülmekteydi. üst görevlerdeki rütbelilerin duruma yönelik yaklaşımını sorduğumda, aldığım yanıt "rütbeliler hayvanlara sevgiyle yaklaşılmasına karşılar, tam tersine erlerin tekmelemesini, kötü davranıp yavruları ağlatmasını hoş görüyor, destekliyorlar" şeklindeydi. buna göre, bu rütbeliler hayvana sevgiyle yaklaşan erleri küçümsemekte, hayvan sevgileri nedeniyle hor görmekte, sevgi ve şefkat göstermelerini zayıflık olarak addetmekteydiler. ayrıca yavrulara kötü davranmanın yavruların vahşileşerek sert büyümesine, sevgisiz ve saldırgan köpeklere dönüşmesine yardımcı olacağını düşünmekteydiler. iletişime geçen asker, "elimden bir kaza çıkacak, askerliğim yanacak diye çok endişeliyim" diyordu. bu olay ve rütbeli askerlerin hayvan sevgisine sahip askerlere olumsuz, hayvan düşmanlığına sahip askerlere olumlu yaklaşmasına epey kızıp üzülmüştüm. anlattığı olay tipik hayvana sahibi tarafından eziyet edilmesi şeklinde hayvan hakları ihlalini oluşturduğundan, kendisine şikayet yollarını göstererek mutlaka askerliği bitmeden ilgili şahısları şikayet ederek yaptırım uygulanmasını sağlamasını ve anne köpeği kısırlaştırmasını önerdim.
bu olay aklıma takıldı, hayli uzun süredir aklıma geldikçe aynı şekilde etkilenir, üzülürüm canlar adına. yalnızca o askeri birliğe özgü müydü bu hayvan düşmanı yaklaşım ve hayvan düşmanlığı içeren olaylar, hayvan hakları ihlalleri, yoksa tüm birliklerde durum aynı mıydı merak etmekteydim. ta ki, bir kaç gün önce yazarı olduğum ekşisözlük'te rakomelo adlı yazarın ilgili entry'sini görene kadar. buna göre, halihazırda asker olan bu yazar askeri birliğinde herkes tarafından çok sevilen, hastalandığında komutanları tarafından özel olarak ilgilenilip tedavi ettirilen köpekcandan bahsetmekte, resimlerini de paylaşmaktaydı.
bu entry'yi okuyunca bana iletilen ilk olumsuz olayın tam tersine candostlarımıza sevgi ve şefkatle yaklaşılan, bu yaklaşımın komutanlar tarafından takdir edildiği askeri birlikler olduğunu da görmek şahsımı mutlu etti. ta ki, kendisine bu durumu sorana kadar. meğer bu yazar askerliğini farklı bir ülkede yapmaktaymış, bu hayvan dostu yaklaşım da bu durumda ülke farkı nedeniyle oluşmuştu tarafıma göre.
özetle, bu yazar arkadaşın, bulunduğu askeri birlikteki asker arkadaşlarının, komutanlarının bu hayvan dostu yaklaşımı son derece hoşuma gitti, kendilerini takdir etmekteyim bu güzel davranışları nedeniyle.

önemli: ayrıca, askerlik hizmeti yürütmekte olup, askeri birliklerde bulunan canlara yönelik olumsuz davranışlar tespit eden, buralarda kötü muamele ve eziyet gören canlarla ilgili bilgi sahibi olanların tarafımla bu yazı altındaki yorum bölümünden iletişime geçerek bu hukuka aykırılık hallerinde takip edilecek olan hukuki yolları öğrenmelerini önermekteyim. "
http://www.turseng.com/...yvan-haklari-olumlu-ve.html - bu yazı kendi hayvan hakları blog'umdan alıntıdır.
yazı ve resimler linkte.



not: resimler rakomelo'ya aittir. 

29 Mart 2013 Cuma

hayvan hakları

askeriyede ne durumda olduğunu merak ettiğim, araştırmakta olduğum, candostlarımız için nerede olurlarsa olsunlar evleviyetle yerine getirilmesi, aykırı davranılmaması, geliştirilmesi gereken temel unsur. linkteki yazıda da bahsettiğim üzere askeriyede hayvan haklarıyla ilgili olumsuz ve olumlu olmak üzere iki olayla ilgili bilgilenmiş bulundum. askeriyede hayvanlara yönelik olumsuz olaylar, hayvan hakları ihlalleri ile ilgili blog'dan tarafıma ulaşılarak hukuki bilgi istenmişti. askeriyede hayvan haklarına yönelik olumlu olaya ise sözlük'te rakomelo nickli yazarın ilgili entry'sinde rastlamış, pek sevinmiş, devamında olayın başka bir ülkede vuku bulduğunu öğrenmiştim. özetle, detaylı bilgi ve resimler linkte. askerlik yapmakta olup bulunduğu birlikteki canlara yönelik olumlu veya olumsuz olaylar hakkında bilgi vermek isteyen, olumsuz olaylara karşı takip edilebilecek hukuki yolları öğrenmek isteyenler ilgili linkteki yorum bölümünden tarafıma ulaşabilirler. yorum hemen yayınlanmamakta, öncelikle onayıma gelmektedir. bu yüzden yorumunun yayınlanmasını istemeyenler bunu belirtirse ilgili yorumlar yayınlanmaz.
http://www.turseng.com/...yvan-haklari-olumlu-ve.html - ilgili olayların aktarıldığı yazı ve resimler linkte.




not: resimler rakomelo'ya aittir.

21 Ocak 2013 Pazartesi

vedat milor

hem gittiği her mekanda hiç kimseye, hele hele bir gurmeye yakışmayacak şekilde, sofra adabına ve genel görgü kurallarına aykırı bir biçimde ağzından döke-saça yemek yediği, hem de yediği her et için mekan sahibine en az yirmi kez "kuzu mu bu, kuzu değil mi, süt kuzusu hem de, ben kuzuyu çok severim, bilirsiniz çok çok severim" dediği için kendisine de, programına da tahammül edemediğim yemek mütehassısı.
kuzu bu yediğin kuzu, hani sevgi sözcüğü olarak kullanılan "anasının kuzusu", "kara kuzum" sözcüklerinde sözü edilen kuzu, yavru yani, elleri, ağzı pespembe daha gün görmemiş bala...sen rahat rahat ye ama, hiç vicdanın sızlamasın...
bir diğer facia için süt danası








kuzu yemenin yanısıra, zaten ufacık yavru, daha güngörmemiş bala olan kuzudan "ben 2-3 haftalık kuzudan yapılmışını yemiştim bu yemeğin, zaten genç kuzu severim" şeklindeki sözleriyle tarafımı da dehşete düşürmüş şahıs.
yani, bu şahıs yemek uğruna yaşıyor, yaşamak için yemiyor, onu anladık da, zaten genç koyun demek olan kuzudan, "genç kuzu daha lezzetli" diye bahsetmesi iyice ibret aldırıyor insana, bir insanın yemek uğruna başka bir canlının yaşamını hangi dereceye kadar hiçe sayabileceğine dair.
zaten bu şahsın programlarını bir vejetaryenin akıl sağlığını kaybetmeden izleyebilmesi imkansız.
hem sosyalist düşünce sisteminde, hem de dinlerde "bir lokma, bir hırka" felsefesinin geçerli olması, zaten bu yüzden hizmetçsinin bir aylık maaşı tutarında ayakkabı alabilmekle övünen ece temelkuran'a insanlar arasında eşitlik ilkesine ve güya savunuyor gibi göründüğü değerlere aykırı davranması hasebiyle kızıyor her normal, makul insan. lüks düşkünlüğü, lüks tüketimi amaç edinmek, daha fazla yemek, daha fazla giyinmek, burjuvazinin en temel özelliklerindendir.
bu şahsın neredeyse lezzetli olduğuna dair duyum alsa, anne karnındaki cenin kuzuyu bile yiyecek kadar yemeği önemsemesi, lezzete yüklediği aşırı ve gereksiz anlam anlayamadığım biçimde eleştirilmiyor, normal bulunuyor sosyal adalete önem veren, burjuvaziye karşı gibi görünen sözlük yazarları tarafından.
neyse ki, çoğunluk psikolojisine kapılmayan, bu şahsın lüks tüketim, yemek bağlılığının normal olmadığını farkeden çok sayıda adil, hakkaniyetli insan da var sözlük ortamında.
son olarak, lüks tüketime düşkün olanlar ve lüks tüketimi destekleyenler için değerli azerbaycan edebiyatçısı anar'dan bir alıntı: "komünist gibi düşünüp, kapitalist gibi yaşamak ne güzel"...