29 Mayıs 2012 Salı

Merve Büyüksaraç


habertürk'te esin övet'le serdar turgut'un sunduğu alt üst muhabbetler diye bir programa katılarak survivor gibi, az ünlülerin ucundan kenarından ün yakalamak, birazcık tanınmak uğruna "azıcık ün, abiiii..." yakarışlarıyla katıldıkları anlamsız programa katılacak olmasına yönelik yine aynı orantıda anlamsız açıklamalarda bulunan, bu boş sohbet sırasında "arkadaşımın 80 cm. uzunluğundaki yılanına bir ara ben bakıyordum, canlı hamster ve kobay faresi ile besliyordum onu, hamster çok tüylü, o iyi olmuyor yılan için, bu yüzden daha fazla kobay faresi ile besliyordum, çünkü o tüysüüüz, keh keh keh..." gibi her makul, normal ve orta zekalı insanı dehşete düşüren, akla durgunluk veren cümleler sarf edecek kadar hayvan haklarından bihaber, yılanları canlı hayvanlarla besleyerek, hayvanlara eziyet edecek kadar hayvanlara karşı duyarsız, bu yönüyle de hayvan hakları savunucuları olarak kınadığımız manken.
hamster, kobay faresi, guinea pig, kemirgen türünden olmasa da kemirgen kategorisinde değerlendirilen tavşan gibi evcil hayvanları kedi, köpek, kuş gibi seven ve besleyen, uğruna ölecek kadar çok seven, evladından ayırmayan milyonlarca insan var, hayvan haklarından bihaber manken...
kıh kıh kıh güle güle, kahkahalarla yılanı bu canlılarla nasıl beslediğini anlatırken onların da senin gibi canı olduğu, canının acıdığı, eziyeti, işkenceyi hak etmedikleri aklına geldi mi? gelse zaten yapmazdın ve de anlatmazdın böyle neşe içinde değil mi?

bu ünsüz, ünlü olmaya çalışan manken gibi hayvan haklarından bihaber, hayvanlara karşı duyarsız milyonlarca şahıs olduğundan ötürü hayvan hakları bir milim bile ilerleyemiyor, yerinde sayıyor. bu tür şahıslar hayvanlara yaptıkları işkenceleri neşe içinde anlatmaya devam ederken, işkence ile elde edilen kürkleri alıp giyerken, hayvan deneylerine göz yumarak hayvan deneyi yapan firmalardan alış veriş yapmaya destek verirken hayvan haklarının ilerlemesi çok daha zorlaşıyor. bu şahsın açıklamaları karşısında dehşete düşerken, şunu da fark ettim, insanların hayvan haklarına yönelik bilinçlenmesi hayvan haklarının gelişmesi açısından en büyük öneme sahiptir.
hayvanları koruma kanunu madde 14/a gereği merve büyüksaraç isimli bu şahsın yaptığı davranış, milyonlarca insan tarafından evcil hayvan olarak beslenen, hamster, kobay faresi gibi hayvanlara canlı canlı eziyet etme suretiyle öldürme eylemini oluşturmakta ve bu yönüyle ilgili kanun maddesine aykırılık teşkil etmektedir. hayvana eziyet ve işkence etmek ilgili kanun maddesi ile yasaklanmıştır. bu durumda istanbul il orman ve su işleri müdürlüğü'nün bu yaptığı vahşeti itiraf eden bu mankene h.k.k. madde 14/a-ya aykırılıktan h.k.k. madde 28 gereği idari para cezası uygulaması gerekecektir.
yeni yapılacak olan ve tbmm gündeminde bulunan yasayla, hayvanlara yönelik bu tür işkence, eziyet ederek öldürme gibi eylemler t.c.k. kapsamına taşınacak ve bu tür durumlarda idari para cezası değil, daha ağır yaptırımlar olan adli para cezası ve hapis cezası uygulanacak ve de bu suçlar tıpkı insana yönelik işlenen suçlar gibi sabıkaya işlenecektir.

normalde haber kanalı olarak habertürk'ü tercih etmekteyim. sunucularının duraksamadan konuşmaları, program çeşitliliği v.s. açısından beğeniyorum bu haber kanalını, öyle ki, diğer haber kanallarına göz atmak istediğimde duraksaya duraksaya, deniz baykal ve mesut yılmaz gibi uzun eslerle konuşan habercileri görünce apar topar habertürk'e geri dönüyorum. ama, bu tür hayvan haklarına aykırı bir konuşmaya sunucu esin övet'in de katkılarıyla (kuyruğundan tutup da mı atıyordun hamsterları, keh keh keh, nasıl yapıyordun? hi h hi şeklinde) büyüyen bu anlamsız "hayvana şiddet nasıl yapılır?" temalı programa yer verdikleri için bu haber kanalındaki yetkilileri kınıyorum. çok verimsiz ve anlamsız ve de magazinel olduğu için izlemeyi tercih etmediğim ve de habertürk'e yakışmayan bu programa son vermelerini dilerim.

12 mart 2012 ufuk günaydın yedinci duruşması

bir hayvanı zevk için, canavarca bir his saikiyle, işkence ederek öldürmek suretiyle suç işlemiş olmasının yanısıra, inancıma göre aynı zamanda bir canlıyı öldürmüş olduğu için çok büyük bir günah işlemiş olan, bu dünyada, işlediği suçun ağırlığıyla orantısız olarak maksimum 3 (üç) yıllık bir hapis cezası alacak olsa da, öbür dünyada cezasını katbekat fazlasıyla alacağından emin olduğum yamuk kedinin katil zanlısı ufuk günaydın'ın herhangi bir sorun çıkmazsa muhtemelen karar duruşması.
unutmamak lazım, "bir insanı öldüren, tüm insanlığı öldürmüş gibi olur", buna atıfta bulunursak "bir canlıyı öldüren, tüm canlıları öldürmüş gibi olur".
her zaman belirtildiği ve herkesçe bilindiği gibi, kedi yamuk'un sahipli olması hasebiyle bu insanlık defosuna karşı 3 yıl hapis istemiyle ceza davası açılabilmişti. kedi yamuk'un sahipsiz olması halinde bu kedi düşmanına karşı hapis istemiyle dava açılamayacak, cüzi tutardaki idari para cezası ile kurtulacaktı, işlediği suç sabıkasına geçirilmeyecek, böyle bir suç işlememiş gibi, yüreği her türlü canlıya karşı sevgi ve şefkatle dolu olan, bir karıncayı bile incitmekten korkan diğer insanlarla aynı temizlikte bir sicile sahip olacaktı. şimdi ise 12 mart 2012 tarihinde izmir adliyesinde yapılacak olan duruşmada muhtemelen - beklentimiz, çabalarımız, temennimiz ve dualarımız bu yönde - 3 yıl hapis cezası alacak ve para cezasına dönüştürülmeyecek böyle bir hapis cezası mahkumiyetle sonuçlanacak, adli siciline de sabıka notu olarak düşülecektir, yani özetle gecenin bir yarısı uyumakta olan yarı felçli, dişsiz, yaşlı, zayıf kediciğin başını ayakları ile ezerken, bundan dolayı hiç bir ceza almayacağını düşünen, bir canlıyı öldürmenin cezası olmadığına inanan bu kedi katili sabıkalı olacaktır. bir işe girmek istediğinde, bir başvuru yaptığında adli sicil belgesi istenecek, bu yaratığın da getirdiği belgede bir kedinin canını, ufacık ve hasta bedenini, felç olduğu için yamuk olan boynunu ayaklarıyla ezmek, şiddet ve işkence uygulamak suretiyle öldürmek şeklinde ortaya çıkan suçu yer alacaktır.

sahipsiz hayvanlara yönelik işlenen suçların kabahatler kanunu kapsamında bulunan h.k.k.da değil, sahipli hayvanlara yönelik işlenen suçlar gibi t.c.k. -da yer alması için hayvan hakları savunucularının göstermiş olduğu çaba tuna arman önderliğindeki sanatçı grubunun başbakanla 1,5 saatlik görüşme yapması ve bu görüşmede kendisinden "seçimden sonra sahipsiz hayvanlara yönelik işlenen suçların kabahatler kanunu kapsamından çıkarılarak t.c.k. kapsamına alınacağına yönelik" söz alınmasıyla sonuçlanmıştı. şimdi yeni kurulacak olan hükümetin, vermiş oldukları sözü tutarak artık daha fazla geç kalmadan, bir an önce, evleviyetle gerekli düzenlemeleri yapması ve sahipsiz hayvanlara yönelik işlenenen suçları t.c.k kapsamına getirmesi gerekmektedir. hayvan hakları savunucuları olarak canlarımız için hukuki düzlemde vermekte olduğumuz mücadele gereği bu hususa her zamankinden daha fazla önem vermemiz ve bu sözü yerine getirmeleri için baskı uygulamamız gerekmektedir. nitekim, bu söz artık tutulmak üzere, bu yönde somut adımlar atılmaktadır, buna göre bir süre önce yonca evcimik ile toplantı yapan veysel eroğlu ve tüm parti yöneticileri söz konusu bu düzenlemenin ivedilikle gerçekleşmesi yönünde uzlaşmaya vardılar.
(bkz: hayvanları koruma kanununun tck'ya alınması)
sahipsiz hayvanlara yönelik işlenen suçlar t.c.k. kapsamına alındığında olacaklar: sokakta yaşamakta olan, ister gözetimimiz altında olsun, ister olmasın, her canlıya yönelik yaralama, şiddet, kötü muamele, işkence, tecavüz, zehirleme, trafik kazaları gibi olaylarda artık bu suçları işleyenlere idari para cezası değil, adli para cezası ve hapis cezası müeyyideleri uygulanabilecek, işlediği suçlar adli sicillerine geçirilecektir. özellikle trafik kazalarında insan görünümlü canavarların zavallı hayvana çarparak ölümüne, yaralanmasına, sakat kalmasına v.b. sebebiyet vermesine rağmen kaçıp gitmesi, çoğu zaman bu eylemin cezası olduğunu bile bilmeyen görgü şahitlerince şikayet edilmemeleri gibi durumlar tamamen ortadan kalkacak, aynen insana çarpmış gibi ilgili şahsı polise bildirerek hapis cezası alması sağlanabilecektir.
ben, hayvanlara yönelik yasaklardan, yalnızca h.k.k. madde 14 - de belirtilenlerin değil, hayvanları koruma kanununun diğer maddelerinde düzenlenen, etik kurulun izni olmadan canlı hayvan deneyleri yapanların, tıbbi gerekçelerle değil, zevk için hayvanlara kulak, kuyruk kesimi yapanların, köpek dövüşü yapanların da yine idari para cezası gibi gülünç cezalar değil, adli para cezası ve hapis cezası almaları için bu kanun kapsamından çıkarılarak t.c.k. kapsamına alınmaları gerektiğini düşünmekteyim, staj bitim çalışmasını hayvan hakları konusu üzerine yapmış, uzmanlık alanı hayvan hakları mevzuatı olan bir hukukçu olarak.

kedi yamuk'un sahibi olduğunu bildirerek, bu zavallı kedinin hakkını hukuki yollarla arayarak, bu caninin ceza alacak olmasına neden olan gerçek insan:
(bkz: ahmet hüsnü arda baran)
duruşma tarihi: 12 mart 2012
duruşma yeri: izmir adliyesi, 9. asliye ceza mahkemesi (bayraklı)
duruşma saati: 13:30
tüm hayvan hakları savunucusu, hayvansever ve hayvan haklarına duyarlı insanların bu muhtemel son duruşmaya katılım sağlayacağından eminim.