her zaman belirtiğim gibi sokakta yaşayıp da insana alışkın olan, insan denen mahlukattan korkmayan, canayakın, munis kedi/köpeklerin oldukları yerde bırakılmayıp himaye altına alınması, evleviyetle sahiplenilmesi gerektiğini göstermiştir.
(bkz: şirinevler üst geçitte bekleyen karizma kedi)
buradaki kedi de insandan korkmayan, köprünün ortasında oturan bir can olmakla birlikte, halihazırda artık orada oturmamaktadır, zira ilgili başlık sahibinin belirttiğine göre bu can kaybolmuştur, tarafıma göre başına insan kaynaklı bir felaket gelmiştir.
bu zavallı kediye bu korkunç eylemi yapacak kadar nefsi dönenlerin, nefsinin kölesi olanların gerekli yaptırıma tabi tutulması için bu entry'deki bu tür durumlar için kolaylıkla başvuru yapılsın, bu tür embesillerın yaptıkları yanlarına kar kalmasın diye ilgili hükümler eklenerek, detaylı şekilde hazırlamış bulunduğum dilekçenin olaya uyarlayıp, ad, soyad ekleyip gönderilmesini önermekteyim.
http://turseng.blogspot.com/2012/08/sahipsiz-hayvanlara-eziyet-edenleri.html
sözkonusu dilekçenin gönderileceği email: istanbul@ormansu.gov.tr
sadece üzülmekle yetinmeyip, eyleme geçilmesi, yetkililerin toplumda infiale neden olup, yoğun tepki gösterdiğini farketmesi üzerine canlara bu korkunç eylemi yapanlara ın cezalandırılmasına yönelik bu hususta daha iyi çaba göstermesini sağlayacaktır. hayvan hakları savunucusu bir hukukçu olduğum için mi, yoksa olması gereken herhalükarda bu olduğu için mi, bilmiyorum ama, bu tür korkunç olaylarda aklıma üzüntüyle aynı anda bunu yapanlara yaptırım uygulatılması gerektiği gelmekte ve buna yönelik derhal, gecikmeksizin eyleme geçerek ilgili şikayet başvurusunda bulunmaktayım. hayvan haklarına duyarlı herkese bu şekilde davranılması gerektiğini belirtir, sözle tepki göstermekle yetinmeyerek, harekete geçerek de tepki verilmesinin elzem olduğunu eklerim.
"kendi hayvanına eziyet eden şahsın kimliğinin ve açık adresinin bilinmemesi halinde de yine bulunulan ilin orman ve su işleri müdürlüğüne belirtilen hazır dilekçeyle müracaat edilmesi gerekmektedir."
