işkencesiz etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
işkencesiz etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

14 Haziran 2014 Cumartesi

kedi ve köpeklerin vegan beslenmesi

simba, gemon ve bonnie hayvan deneyi yapmayan, cruelty free mama markalarıdır. kedi ve köpeklerinize mama alırken, hayvan deneyi yapmayan markaları tercih edin. bu mamaların üzerinde tavşan sembolü ve cruelty free ve non tested on animals yazısı yer alır.  
hayvan hakları savunucusu olarak karşı çıktığım hayvan hakları ihlali.

"kendi kedi, köpek gibi canlarımızı biz insanlardan farklı olarak yalnızca etobur olmaları, yaratılış itibariyle otobur olmalarının imkansız olması ve de bu sebeple alternatif beslenmelerinin bulunmaması hasebiyle elbette ki, yalnızca et ve et ürünleri içeren mamalarla beslemek gerekmektedir. kedi ve köpekler için vegan beslenme tabi ki, mümkün değil, canları buna zorlamak da doğru olmamakla birlikte hayvan hakları ihlali oluşturacaktır. zira, yaradan bu canları yalnızca etle beslenmek üzere yaratmıştır. bir veteriner makalesinde okuduğum husus şu mealdeydi: "bazen aklımıza kedi ve köpeklerimizi acaba çok fazla mı et ağırlıklı besliyoruz, bu kadar protein yüklemesi onlara zarar verebilir mi diye düşünce gelmektedir. ancak, unutmamak lazım ki, kedi ve köpekler insandan farklı olarak sadece et ile beslenmek üzere yaratılmışlardır. hem etobur, hem otobur olabilen insan için geçerli olan çok fazla et ağırlıklı beslenme sonucunda aşırı protein yüklemesi ve genel olarak et ağırlıklı beslenmenin ortaya çıkardığı rahatsızlıklar etçil canlılar olan kedi ve köpekler için geçerli değildir." 
bu açıklamayı da kedi ve köpeklerde vegan beslenme mümkün mü/doğru mu sorusu üzerine genel bilgilendirme amacıyla yazdım.
ilaveten, ben vegan değil, 15 yıllık bir lacto-vejetaryenim. her ne kadar süt ve süt ürünlerini doğrudan tüketemesem de, içeriğinde bu ürünler bulunan yiyecek ve içeceklerin bir kısmını tüketebiliyorum. şimdiye kadar vejetaryen beslenmeden kaynaklanan tek bir sağlık sorunu bile yaşamadığımı da eklemek isterim.

özetle, her ne kadar vejetaryen biri olarak kendi canlarımız için evin bir köşesinde bir çuval içinde veya kaplarda çok sayıda başka ölü canların bulunduğunu bilmek, bu yiyecekleri canlara vermek tuhaf, rahatsızedici ve garip hissettirse de yukarıda belirttiğim gibi kedi ve köpek gibi canlar yaratılış itibariyle etle beslenmeleri gerektiği, aksi bir beslenme şekli uygulamanın canların hasta olmasına sebebiyet verebileceği, bu yönüyle hayvan hakları ihlali oluşturacağı için mecburen bu et içerikli yiyecekleri canlarımıza vermekteyiz/vermeliyiz.
önemli bir nokta da şudur: kendi canlarımızı beslerken diğer canların yaşam hakkını ihlal etmemek gerektiği ilkesi önemlidir. 
kedi ve köpek gibi canlarımızı beslerken, sadece zorunluluktan etle beslediğimizi unutmamak, lüks tüketimden uzak durmak ve en önemlisi ise kendi canlarımız için diğer canların yaşamını hiçe saymamak, yaşam haklarını ihlal etmemek gerekmektedir. şöyle ki, sadece tavuk, hindi gibi çiftlik hayvanlarından üretilen mamaları vermek yeterliyken, kedi ve köpekten farkı bulunmayan, sosyal ve muhteşem varlıklar olan tavşan eti içerikli, kuzu, av hayvanı içerikli mamalardan ve genel olarak ürünlerden uzak durmak zorunludur hayvan hakları adına. 
ayrıca, kendi yaşamımda uygulamakta olduğum bir hususu da eklemek isterim. şahsen ithal mama alma yönünde tercih kullanma ve herkese önerme nedenlerimden birisi de, yerli mamalarda kullanılan hayvanların maalesef şoklama yöntemi ile acısız kesim yoluyla değil, tam tersine hakkında çıkan yönetmeliğe rağmen halen, ısrarla şoklama yapmadan, acı çektirerek öldürülmeleridir. bu durumda kendi canlarımız için yerli mamayı tercih ederek, helal kesim - acı çektirerek kesim yöntemiyle çok sayıda canın ölmesine sebep olmamak, talebi artırarak, arzı - olayımızda acı çekerek ölen hayvan sayısını artırmamak adına, yerli mamadan uzak durup, şoklama yöntemiyle acısız kesim uygulanan ithal mamaları almamız hayvan hakları adına daha doğru ve amacauygun bir adım olacaktır.

ilaveten, sahiplenmede engelli hayvanlara öncelik verilmesi ilkesi çerçevesinde hareket etmek ve evimizde bu tür sokakta yaşama şansı bulunmayan, fiziksel/görme engelli, terk edilmiş, yaşlı ve çok hasta canlara bakmak hayvan hakları adına daha doğru olacaktır. 
(bkz: yuva arayan engelli hayvanlar)

ek: 1. kedi ve köpeğini yaratılışları dışında beslenmeye, yani etçil ve et dışında yiyecek tüketmeleri halinde hasta olup ölebilecek olan canları vegan beslenmeye zorlayanlar h.k.k. madde 14/a hükmüne aykırı davranmış olurlar. zira, bir hayvan dostu kendi canını türünün özelliklerine göre beslemek ve bakımını sağlamakla yükümlüdür h.k.k. hükümleri gereği. bunun aksine davranarak, kedisini/köpeğini/tavşanını v.s. evcilini türünün özelliklerine göre beslemeyen, kedi ve köpeğe sebze, tavşana et yedirmeye çalışanlar (bkz: hayvana sahibi tarafından eziyet edilmesi) şeklinde hayvan hakları ihlali oluştururlar, bu yönüyle görüldüklerinde hayvanlarını türünün özelliklerine göre beslemedikleri, sağlıklarına zarar verdikleri gerekçesiyle http://www.turseng.com/...na-eziyet-eden-sahslar.html şu linkteki dilekçe ile şikayet edilirler il orman ve su işleri müdürlüğüne. bu durumda bu hayvanlar eziyet eden sahiplerinin ellerinden alınır, hayvanı türünün özelliklerine aykırı olarak besleyerek, hayvanın sağlığını bozan şahsa idari para cezası uygulanır ve bir daha hayvan sahibi olması engellenir. 
ki, ilaveten, ben soruyu soran hariç (kendisini tenzih ederim), kedi ve köpeklerin vegan beslenmesi gerektiğini savunanların hayvan hakları savunucusu olduğundan da, bunu geçtim hayvan haklarına duyarlı olduğundan da, hatta kendilerinin veganı geçtim, vejetaryen olduğundan da, daha da ötesi hayvan haklarından haberdar olduğundan da kuşkuluyum. bu tür insanlar marjinallik peşindedirler, hayvana zarar vermekte beis görmeyen insan, hayvan hakları savunuculuğu geçtim, hayvansever bile olamaz.
2. kedi ve köpekleri için zorunlu olarak en uygun fiyatlı, kaliteli ve türünün özelliklerine göre beslenmesi için yeterli olabilecek mamaları almakla yetinmeyip, tavşan, kuzu, av hayvanı gibi çeşitli zulümlere maruz kalan hayvanlardan üretilen mamaları da satın alan insanları ise üst kısımlarda da belirttiğim üzere bundan alıkoymak gerekmektedir, bu insanlara zaten herhalükarda kedi ve köpekleri için mama alacaklarından en azından kesim yapılırken daha az acı çeken hayvanlardan üretilen ithal (şoklama yöntemi ile acısız kesimle öldürülen) mamaları (tavuk/hindi) tercih etmelerini önerelim."

25 Mart 2013 Pazartesi

AYŞE BEGÜM BUĞDAYCI - HAYVAN DENEYLERİ İÇİN HAYVAN ÜRETEN "VETERİNER HEKİM"

üzerlerinde çeşitli işkenceler yapılsın diye can üreten tacir.
hayvan hakları ve anayasa başlıklı avukatlık staj bitim çalışmamı hazırladığım 2007 yılında, 2009 itibariyle avrupa birliği ülkelerinde alternatifi olsun/olmasın hayvan deneylerinin tamamen yasaklanacağına yönelik bilgilere yer vermiştim. nihayet, 4 yıl gecikmeli olarak sadece kozmetik deneylerinin yapılmasına yönelik kısıtlama getirilmiş oldu. ab'de belirlenen tarihten 4 yıl sonra, o da sınırlı olarak yasaklandığına bakarsak, türkiye gibi hayvan deneylerinin yasaklanmasına yönelik herhangi bir çabanın, hedefin bulunmadığı ülkelerde ne zaman yasaklanacağına dair fikir yürütmek bile zor oluyor.
kaldı ki, kosgeb ve tübitak gibi ciddi kurumlar bu tacir veteriner hekime deneyler için hayvan üretsin diye (sanki hiç üretim yapılmıyormuş gibi) teşvik amaçlı ciddi tutarlar öderken, popüler yarışmalarda hayvan haklarına yararlı olan projeler değil, hayvan hakları ihlali oluşturan bu tür projeler kazanırken deneylerin yasaklanacağına yönelik umutlar fazla yeşeremiyor.
bir veteriner hekimin kendini mesleğini kullanarak hayvanlara adaması beklenirken, tam tersini yaparak işkence için can üretmesi dehşetvericidir.
acaba bu şahıs ne yapıyor da, ürettiği canlara ne yapılacak da bu insanlar bu kadar celalleniyor, tepki gösteriyor diye merak edenler için:
(bkz: hayvan deneylerinde uygulanan testler)
peki, alternatifi yok mudur da, ille canlar üzerinde bu sözü edilen işkenceler yapılıyor diye merak edenler için de:
(bkz: hayvan deneylerinin alternatifleri)
yani hayvan deneyi yapılması zorunlu değil, alternatifleri kullanılarak da her türlü ürün (tıbbi, endüstriyel, kozmetik v.s.) denenebilir.
bu bilgi de "peki, hayvanlar üzerinde denemesinler de, insanlar üzerinde mi denesinler?" diye papağan gibi tekrarlamaktan bıkmayan, bilgisiz, araştırmadan yoksun şahıslara ön yanıttır.




özetle, bu şahıs deneyler için hayvan üreterek yüce, saygıdeğer bir iş yapmamakta, tamamen maddi gereklilikler, kısaca "para" için ticaret yapma yolunu seçmektedir. dediğim gibi, hayvan deneylerinin alternatifleri mevcuttur ve hayvan deneyleri yapılması şart değildir. bu durumda bu veteriner hekim - tacir, tamamen ticari amaçlarla, üzerlerinde çeşitli tamamı acı veren, ilerideki nesiller tarafından yapılanın barbarlık, yapanın barbar, yapılmasına vesile olanın da - barbarötesi olarak anılmasına sebep olacak ölümcül deneylerin yapılması için can üretmektedir.

ek bilgi: bu canlara bu acı verici deneyler sırasında deney sonucunu etkilememesi için asla ve kat'a ağrıkesici verilmemektedir.
ayrıca, önemli: hayvan hakları savunucuları olarak hayvan düşmanlarının bilerek, isteyerek kullandığı "deney hayvanı" tabirini kullanmamamız gerekmektedir. zira, deney hayvanı denilmesinden amaç toplumun gözünde yapılan vahşeti hafifletmek, sanki diğer canlardan hiç bir farkı olmayan hayvanlar değil de, deneye özel bir tür uzaylı gibi varlıklar üretilmekte olduğu imajını oluşturmaktır.
halbuki, deneylerde kullanılan, deney için üretilen tavşan, hamster, kobay faresinin diğerlerinden, evde/çiftlikte üreyenlerden hiç bir farkı yoktur. yanlış yerde, yanlış zamanda doğmuş olmaları dışında.

AYŞE BEGÜM BUĞDAYCI VEYA VİCDANİ YOKSUNLUK

sokak hayvanları yararına bir demir ustasının geliştirdiği iskap adlı bayat ekmeklerin bırakıldığı, alt kısımdan sokak hayvanlarının kolaylıkla alabildiği "israf etme, yardım et" sloganlı, sokak hayvanlarının doyurulmasını sağlayan, hayvan haklarına yararlı bir kutu projesini eleyen ilginç zekalı girişimciler tarafından seçilen, mesleği ile tamamen zıtlık oluşturan, hayvanlara yardım etmeyi değil hayvanlara eziyeti hedefleyen bir garabet projenin aynı gariplikte sahibi bir "veteriner hekim".

https://twitter.com/iskap - aynı yarışmada yarışan, hayvan haklarına fayda sağlayacak olan iskap projesi buydu. blog'dan iletilmişti bana bu proje ile ilgili detaylar. bu iskap projesi hakkında yazacaktım, tamamen unutmuştum, bugün bu hayvana şiddeti esas alan projenin kazanmış olduğunu öğrenince aklıma geldi. hayvan hakları savunucuları tarafından yeterince yazılsa, desteklenseydi, belki de bu iskap projesi kazanırdı, bu uyduruk proje değil. böylece daha fazla hayvana eziyet edebilecek bu "veteriner hekim".
ilaveten veteriner hekimler de aynen tıp hekimleri gibi mesleğe atılırken yemin etmekteler. bu veteriner hekimin hayvanlar yararına çalışacağına yönelik ettiği yeminle halihazırda "tacir" sıfatıyla uğraşmakta olduğu deney hayvanı üretme işi çelişmektedir. bu noktada ilgili meslek odası tarafından bu hekim öncelikle uyarılmalı, uğraştığı ticari alanın mesleki gerekliliklere aykırı olması hasebiyle ihraç edilmeli odadan. nasıl ki, avukatlar olarak avukatlık kanunu gereği bizler, bir şirkete müdür olabilsek de, bir şirkete sahip/ortak olamıyorsak, bu veteriner hekimlik mesleğinde de mesleki kurallar mevcuttur. özetle, veteriner hekimlik hayvanlar yararına çalışmayı, onları korumayı gerektirirken, hayvan deneyi yapılması için hayvan üretme hayvan hakları ihlali oluşturmakta bu yönüyle veteriner hekimlik mesleğine ters düşmektedir.
bu şahıs ayrıca sosyal medya araçları aracılığıyla tüm hayvan haklarına duyarlı insanlar tarafından kınanabilir, yaptığının tasvip edilmediği, hayvan hakları savunucuları tarafından hayvan dostu olmayan veteriner hekim olarak ilan ve kabul edildiği kendisine iletilebilir.

ayşe begüm buğdaycı adlı veteriner hekimin ürettiği canlara bu işkenceler yapılıyor 



29 Haziran 2012 Cuma

cruelty-free - işkencesiz



hayvan deneylerinde uygulanan testlere başvurmadan, ürünlerinin test edilmesinde canlı hayvanlar üzerinde uygulanan tamamı acı verici, öldürücü deneyleri değil, doku kültürü gibi hayvan deneylerinin alternatiflerini kullanan firmaların, hayvan deneyi yapmadan geliştirdikleri ürünlerinin ambalajına hayvanlar üzerinde denenmiştir yazısı yerine ekledikleri “hayvanlar üzerinde test edilmemiştir” yazısına eşlik eden, hayvan deneyine başvurmadan geliştirdikleri ürünlerin ambalajına düştükleri, görünce insanı mutlu eden, içini huzurla dolduran ibare*. ayrıca, bu ürünlerin ambalajında mutlu tavşan amblemi kullanılmaktadır.













15 Haziran 2012 Cuma

Hayvan Deneylerinde Uygulanan Testler - 6.


hayvan hakları gözönünde bulundurularak tamamen yasaklandığı o güzel ve geleceğinden emin olduğum, umutla beklediğim o güne kadar kurallara uygun şekilde yapılması için dikkat edilmesi ve aykırılık halinde ilgili yaptırımların uygulanması gereken testlerdir.

kimi hukukçunun bile h.k.k. ve genel olarak hayvan hakları mevzuatı konusunda yeni gelişen, yeni düzenlemeler yapılan bir alan olması hasebiyle bilgi yoksunu olduğu bu dönemlerde bilim adamları ve deney laboratuarlarının bu düzenlemelerden haberdar olmaması muhtemeldir. bu nedenle h.k.k. un sadece hukukçulara değil, toplumun her kesimine duyurulması, toplumun bu alanda eğitilmesi gerekmektedir. bu noktada yine en önemli görev görsel ve yazılı basına düşecektir. ayrıca, bu kanunun tamamı veya ilgili maddeleri broşür halinde getirilerek söz konusu laboratuarlara, eğitim kurumlarına dağıtılabilir. bu şekilde, söz konusu bu şahıs, bilim adamları ve kurum, kuruluşlar bilinçlendirilir. yetki sınırları konusunda bilgi sahibi olmaları sağlanarak yetkileri olmadığı halde hayvan deneyleri yapmaktan alıkonurlar. böylece en temel hak olan yaşam hakkının hayvanların elinden bilinçsizce ve bilinçli olarak çekilip alınması hukuk yoluyla engellenmiş olur.

hayvanlar üzerinde deney gerçekleştirmek için alınacak izinler ve çalışma koşulları, genel olarak hayvan deneyi yapma hususunda yetkili kurum ve kuruluş olarak faaliyet göstermek için gerçekleştirilmesi gerekn her türlü prosedür deney hayvanları hakkında yönetmelik madde 9: kuruluş izni, madde 10: çalışma izni, madde 12: çalışanlarla ilgili hususları düzenlemektedir. hayvan deneyi yapmak isteyen kurum ve kuruluşların alması gerekn izinler ve çalışanlarda aranan koşullar bu üç maddede ayrıntılı olarak düzenlemektedir. buna göre, bu üç madde uyarınca gerekli prosediürleri yerine yetirmeden yetkisi olmadığı halde firmaların başvurusu üzerine veya kendiliğinden hayvanlar üzerinde deney yapacak olan kurum ve kuruluşlar yetkisi olmadığı halde hayvan deneyi yapan kurum ve kuruluşlar kapsamında değerlendirilirler ve h.k.k madde 28. fıkra 1. bent f uyarınca idari para cezasına tabi tutulurlar. madde 13 ise deney hayvanlarını kullanan kuruluşların hayvanları deneysel veya bilimsel amaçlarla kullanan kuruluşların yönetmeliğin 6. maddesinde düzenlenen koşullara uyması gerektiği hususları düzenlenmiştir.
yönetmeliğin 5. maddesi hayvanların kullanılabileceği deneysel veya bilimsel çalışmaları özetlemektedir. buna göre, bu maddede sayılanlar dışında hayvanlardan deney hayvanı olarak yararlanılamayacaktır. madde hükmünde diğer bilimsel çalışmalar teriminin kullanılması, hayvanların deney olarak kullanılmasının sınırını tam ve kesin olarak çizmemektedir. her ne kadar madde içinde hayvanların deney hayvanı olarak kullanılabileceği alanlar şıklar halinde sayılsa da, başlıkta kullanılan diğer bilimsel çalışmalar tabiri hayvanları kanunla belirlenen alanlar dışında da deney hayvanı olarak kullanma sonucunu doğurur ve doğurmaktadır. bu diğer kelimesi kullanılmayarak başlığın hayvanların kullanılabileceği deneysel ve bilimsel çalışmalar şeklinde düzenlenmiş olması hayvan koruma amacına tam olarak uygun olacaktır. bu durumda hayvanların kullanılabileceği deneysel ve bilimsel çalışmalar kanunla kesin olarak belirlendiği için bu sınırını ve tanımın dışına çıkılarak hayvanlardan kanunun öngörmediği alanlarda yararlanmanın önü kesin olarak kapatılacaktır.

Hayvan Deneylerinde Uygulanan Testler - 5.


h.k.k madde 9-a aykırı davranılması halinde uygulanacak olan yaptırımları h.k.k. madde 28. fıkra 1. f. bendinde düzenlenmiş olan testler.

h.k.k. madde 28. fikra 1. bent f: 9. maddede ve çıkarılacak yönetmeliklerinde belirtilen hususlara uymayanlara hayvan başına iki yüz elli milyon lira ( 250 ytl), yetkisi olmadığı halde hayvan deneyi yapanlara hayvan başına bir milyar lira (1000 ytl) idari para cezası verilecektir.

bu durumda, deney hayvanlarını gereği gibi barındırmayan, başkaca seçenek olduğu halde canlı hayvan üzerinde deney yapan şahıs, kurum ve kuruluşlara 250 ytl idari para cezası verilecektir. görüldüğü üzere h.k.k. madde 9 da belirtilen hususların önemine rağmen, (ki bu hususlar hayvanların korunması, yaşamları ve yaşam haklarının korunması, barınması gibi son derece önemli faktörlerdir) bu maddede öngörülen hükümlere aykırılı davrananlara sadece 250 ytl gibi cüzi miktarlı bir idari para cezası uygulanacaktır. h.k.k. un en önemli sorunu, hayvan korumada son derece iyi niyetler ve hayvanların korunması gibi önemli, yaşamsal açıdan son derece değerli bir amaçla düzenlenmesine rağmen, hükümlerine aykırılıkların hem kabahatler nevinden görülerek cezalarının idari para cezası olarak düzenlenmesi, hem de bu cezaların oldukça cüzi miktarlardan oluşmasıdır. bu nedenle bu kanun hükümlerine aykırılıkların suç olarak öngörülmesi ve t.c.k. kapsamında yer alması gerekmektedir. söz konusu bu kanuna aykırılıkların kabahatler olarak görüldüğü ve kabahatler kanunu kapsamında öngörüldüğü sürece kanunun öngördüğü bu yaptırımların kesinlikle caydırıcı olmayacağı, tam olarak uygulanmayacağı ve de hayvanlara karşı işlenen suçları azaltmayarak h.k.k.un hayvanları korumaya yönelik amacını da gerçekleştiremeyecektir.
h.k.k. madde 28. fıkra 1. bent f.in ikinci cümlesi çok önemli bir hususu düzenlemektedir. bu da yetkisi olmadığı halde hayvan deneyleri yapanlara yönelik yaptırımdır. buna göre, h.k.k madde 9. fıkra 4. uyarınca hayvan deneyleri ancak, deneyleri yapacak kurum ve kuruluşların kendi bünyesinde kurulan etik kurulunun nezdinde gerçekleştirilebilecektir. bu etik kurullarının nasıl oluşturulacağı ise bakanlıkça çıkarılan yönetmelikle belirlenecektir. uygulamada söz konusu bu etik kurulların deneyleri yapacak olan kurum ve kuruluşun bünyesinde yapılandırılacak olması birçok sakıncayı beraberinde getirmektedir. şöyle ki, söz konusu bu etik kurulunun hayvan deneylerini yapacak olan kurum ve kuruluşun bünyesinde kurulacak olması ve böylece söz konusu kurum ve kuruluştan bağımsız olarak çalışmalarını sürdürmesi, denetimler yapması mümkün olmayacaktır. nitekim uygulamada da bu sorundan kaynaklanan çözümsüzlük ve hukuka aykırılıklar ortaya çıkmaktadır. böylece kanunun etik kurullarının kurulmasına yönelik söz konusu düzenleme amacına ulaşamamakta, etik kurulunun işleyişi kanunda öngörüldüğünden uzak kalmakta, çoğunlukla sadece formalite olarak süregelmektedirler. bu durumda yine kanuna aykırılıktan kaynaklandığı üzere hayvan koruması tam olarak gerçekleşmemekte, hayvanlar üzerinde deneyler kanuna aykırı olarak gerçekleştirilmektedir. bu maddenin tamamen iptal edilerek bu hususta yeni düzenlemeye gidilmesini zorunlu kılmaktadır.
şöyle ki, etik kurullarının kanunla öngörüldüğü üzere çalışmalarını yürütüp yürütmediği ancak ve ancak etik kurulunun dışarıdan müdahale edebilme yetkisi olan ve bağımsız bir kamu kuruluşu olarak oluşturulması halinde denetim mekanizmalarının ve yerel yönetim kontrollerinin yapılması halinde mümkündür.
bu maddede önemli bir husus da söz konusu bu canlı hayvan deneylerinin ancak ve ancak kanunla öngörülen düzenlemelere uygun olarak gerekli izinleri almış, bakanlıkça öngörülen yönetmelikteki unsurlara uymak suretiyle etik kurulu oluşturmuş ve tam yetkili kurum ve kuruluşlar tarafından gerçekleştirilecek olması aksi takdirde h.k.k. madde 28. fıkra 1. bent f. e göre idari para cezası ile yaptırım uygulanacağı faktörüdür. bu husus çok önemlidir. çünkü, türkiye’de birçok kurum ve kuruluş 5159 sayılı h.k.k.un çıkarılmasından önce, kanunun bu hususta gerekli yasakları öngörmesine rağmen kanuna aykırı olarak hem bilimsel olmayan amaçlarla, hem de yetkileri olmadığı halde hayvan deneyleri yapılmaktaydı. hatta bu durum son derece olağan görülmekteydi. kanunla belirlendiği üzere hayvan deneyi yapacak olan kurum ve kuruluşlarda görev yapacak olan şahısların veteriner, doktor gibi tıp bilgisine sahip bireyler olması gerekmektedir. bu durum da tabi ki, h.k.k.un düzenlemelerine aykırılık teşkil etmekte ve de söz konusu deney hayvanlarının zaten çektikleri acıyı katlamakta, kanunla öngörülen hayvan ölürken bunun farkında olmadan ölmelidir kuralını da çiğnenerek acı içinde öldürülmektedirler.
h.k.k bu hükmünün uygulanabilmesi yine, ancak, çok faal işleyen bir denetim mekanizması ile mümkündür.
bir diğer husus da yetkisi olmadığı halde hayvan deneyleri yapan kurum ve kuruluşlarla ilgilidir. kanunun bu hükmünün lafzı gayet açık ve yoruma mahal bırakmayacak kadar net olmasına rağmen maalesef bu kural da çiğnenerek hayvan korumada başarısızlığa neden olmaktadır. şöyle ki, söz konusu hayvan deneylerini yapacak olan kurum önceden yukarıda sayılan prosedürlere uygun olarak gerekli düzenlemeleri yaptıktan sonra hayvan deneylerini yapabilmektedir. hayvan deneyi yapabilmek için önceden hayvan deneyi yapmak yetkisine sahip olmak gerekmektedir. etik kurulu oluşturmadığı, gerekli prosedürleri uygulamadığı ve kanunen hayvan deneyi yapma yetkisinin bulunmadığı halde hayvan deneyleri yapan kurum ve kuruluşlara h.k.k. madde 28. fıkra 1. bent f. uyarınca 1000 ytl idari para cezası tatbik edilmektedir. h.k.k.da yer alan her türlü yaptırım yetersiz olduğu gibi bu yaptırım da tabi ki yetersizdir, caydırıcı değildir. öyle ki, bu 1000 ytl idari para cezası ödeyeceğini düşünen herkes, her türlü kurum ve kuruluş yetkili olmadığı halde cezanın miktarının ve genel olarak kendisinin yetersiz olması hasebiyle hayvan deneyleri yapabilecektir. hayvan deneyi yapmakta bir beis görmeyecektir.

Hayvan Deneylerinde Uygulanan Testler - 4.


h.k.k., uygulama yönetmeliği ve genel olarak hayvan hakları mevzuatında kural ve yaptırımları bu şekilde dzüenlenmiştir:

h.k.k madde 9.fikra 1. hayvanlar, bilimsel olmayan teşhis, tedavi ve deneylerde kullanılamazlar.
fikra 2. tıbbi ve bilimsel deneylerin uygulanması ve deneylerin hayvanları koruyacak şekilde yapılması ve deneylerde kullanılacak hayvanların uygun biçimde bakılması ve barındırılması esastır.
fikra 3. başkaca bir seçenek olmaması halinde, hayvanlar bilimsel çalışmalarda deney hayvanı olarak kullanılabilirler.

bu maddenin 4. 5. ve 6. fıkraları hayvan deneyleri yapacak kurum ve kuruluşların kendi bünyelerinde kuracakları etik kurulu yoluyla deneyleri gerçekleştirebilecekleri, etik kurulların kuruluşunun ve işleyişi ile ilgili hususların bakanlıkça çıkarılacak yönetmeliklerle belirleneceği ve deney hayvanları ile ilgili her türlü husus ve çalışanlarla ilgili her türlü hususun tarım ve köy işleri bakanlığınca çıkarılacak yönetmelikle belirleneceği unsurları yer almaktadır.
tüm bu düzenlemelerin her ne kadar h.k.k.un çıkarıldığı 2004 yılına kadar en geniş kapsamlı hukuki atılımlar olduğu düşünülse ve göz önüne alınsa da, yine de yukarıda da geniş olarak bahsedildiği üzere ab de alternatifi olan deneylerin kesinlikle yapılamayacağı, 2008 yılı itibariyle canlı hayvan üzerinde gerçekleştirilen deneylere son verilmeye başlandığı ve alternatiflerinin bulunması durumunda kesinlikle bu alternatif deneylerin yapılması ve hayvanlar üzerinde deney yapılmaması ve 2009 mart ayı itibariyle alternatifi olup olmadığına bakılmaksızın kesin olarak her türlü canlı hayvan deneyinin gerçekleştirilmesine son verilmesinin öngörülmesi dikkate alındığında ab uyum projeleri çerçevesinde bu alanda da ab in öngördüğü bu düzenlemelerin türkiye’de de yapılması ve bu çerçevede h.k.k madde 9 un tamamen iptal edilerek yeni bir düzenlemeye gidilmesi ve her ne amaçla olursa olsun canlı hayvan üzerinde deneylerin gerçekleştirilmesine son verilmesine yönelik özel hükümlerin getirilmesi gerekmektedir. bu doğrultuda bu düzenlemenin gerçekleştirileceği süre içinde acil olarak var olan maddenin tam olarak uygulanmasına yönelik denetimlerin yapılması ve yaptırımların uygulanması gerekmektedir. öncelikle, fırka 1-de de öngörüldüğü üzere hayvan deneylerinin
ancak ve ancak amacına uygun olarak yapılması gerekmektedir. buna göre, hayvanlar bilimsel olmayan keyfi deneylerde kullanılamazlar. deneylerin yapılacağı hayvanlar tam bir koruma altında olmalıdırlar. bu maddelerin de tam olarak uygulanabildiği söylenemez. zira, örneğin tavşanlar için öngörülen yaşam süresi ve barınacağı kafesin boyutu şu şekildedir.

tavşan: 45x60 sm boyutlarındaki kafeslerde 15 yıl boyunca yaşayabilir. bu durumda yine aynı maddede öngörülen deney hayvanları uygun koşullarda barındırılırlar hükmü geçersiz kalmaktadır. çünkü, doğası gereği özgür ve özellikle gece çok aktif olan tavşanların bu boyutlardaki bir kafeste gece gündüz üstelik de göz, solunum yoları ve derilerine uygulanmış bulunan kimyasallarla birlikte acı çekerek büyük bir ızdırap içinde yaşamaları uygun koşullarda barındırıldığı anlamına gelmez ve maddenin bu hükmüne tamamen aykırıdır. yine, madde 9. fıkra 3. gereği hayvanlar başkaca bir seçenek olmamasi halinde deney hayvanı olarak kullanılırlar. benzer madde sağlık bakanlığının konuyla ilgili yönetmeliğinde de yer almaktadır.
bu hükme göre, alternatif bir deneyin bulunması halinde deneyleri gerçekleştirecek ilgili kurum ve kuruluşun canlı hayvan üzerinde yapıla gelen deneyden vazgeçerek, söz konusu bu alternatif deneyleri yapmaları gerekmektedir. bu kanun maddesi bu hususu kesin olarak hükme bağlamış, böylece hayvan koruma alanında çok önemli adımlardan birini daha atmıştır. bu doğrultuda önemli olan bu maddenin tam olarak uygulanıp uygulanmadığının tespiti ve denetimi, uygulanmaması halinde yaptırım yoluna gidilmesidir.

canlı hayvan üzerinde gerçekleştirilen deneylerin alternatifi olarak örneğin canlı hayvanların gözlerine sıkılmak veya damlatılmak suretiyle yapılan testlerin (draize testi) yerine mezbahadan alınan hayvan dokularının kullanılması, solunum ve derilerinin üzerine tatbik edilerek bir defalık kullanımla ölümlerinin gerçekleştirilmesi yoluyla yapılan testlerin ( akut oral toksisite ld 50, akut dermal toksisite ld 50) yerine insan doku kültürlerinin kullanılması, özellikle, eski deney yöntemlerinden vazgeçerek, gelişmiş ve gelişmekte olan teknolojiden yararlanmak suretiyle hayvan deneylerine son verilmesi, örneğin bilgisayar yardımıyla da testlerin yapılabilmesi veya bir çok firma gibi sentetik maddeler üzerinde deneylerin yapılabilmesi gibi faktörlerin dikkate alınması gerekmektedir.
türkiye’de yukarıda sayılan alternatif testlerin uygulamasına geçilmesi ve h.k.k. madde 9. fıkra 3. e uygun olarak başkaca bir seçenek bulunmaması halinde hayvan deneylerinin yapılması hususuna gereken önemi vererek uygun davranmalıdırlar. canlı hayvan üzerinde gerçekleştirilmesine gerek olmadığı halde bir deneyi canlı hayvan üzerinde gerçekleştiren kurum ve kuruluşlar hakkında gerekli yaptırımın uygulanması gerekmektedir.

bu noktada en önemli unsur bakanlığın bizzat veya yetki devri ile yetkilendirdiği mahalli en büyük mülki amirin denetim mekanizmasını her daim açık tutması ve gerekli denetimlerin sıkça yapılması gerektiğidir.

Hayvan Deneylerinde Uygulanan Testler - 3.


hayvan haklarına yönelik avukatlık staj bitim çalışmamı hazırladığım 2008 yılındaki peta verilerine göre 2009 itirbariyle tamamen sona erdirileceği öngörülen, ancak 2012-e gelmemize rağmen halen tamamen yasaklanması bir tarafa, yeterli denetim yapılmayan, hayvan hakları savunucuları olarak ivedilikle sona ermesini beklediğimiz, umut ettiğimiz işkence verileri.

"hayvan deneylerinin sinirlanmasi, alternatiflerinin bulunmasi ve uygulanmasi, tamamen yasaklanmasi"
peta gibi hayvan severlerin oluşturduğu dernek ve kuruluşların yoğun baskısı ve müşteri tepkisi sonucunda birçok kozmetik, gıda firması ve tıp bilim adamları canlı hayvan deneyleri yerine geliştirilen çeşitli alternatif deneylere başvurmaktadırlar. buna göre, birçok firma hayvan deneylerinden tamamen vazgeçti ve alternatif deney yöntemleri kullanmaya başladı. ab ve abd’de hayvan deneylerine kanuni yollarla düzenleme getirilmekte, firmalar alternatif deneyleri kullanmaya yönlendirilmektedirler. ab komisyonu ile üreticiler arasında varılan anlaşmaya göre, bu sektörde faaliyette buluna firmalar hayvan deneyi yapmadan geliştirdikleri ürünlerin ambalajına “hayvan üzerinde test edilmemiştir” yazısı koyacaktır. bunun dışında, birçok hayvan dostu firma hayvan deneyine başvurmadan geliştirdikleri ürünlerin ambalajına “işkencesiz” ibaresini düşmektedirler. ayrıca, bu ürünlerin ambalajında mutlu tavşan amblemi kullanılmaktadır. hayvanları korumada atılan adımlar bunlarla da sınırlı değil, 2009 mart ayı itibariyle alternatifi olup olmadığına bakılmaksızın hiç bir firma ürün geliştirmede hayvan deneylerine başvuramayacaktır. yalnızca bu adımla bile yılda 1,5 milyon hayvanın canlı deneyler olarak kullanılmak suretiyle öldürülmekten kurtulacaktır. böylece, tüm dünyada canlı hayvanlar üzerinde yapılan deneyleri tamamen yasaklama yolunda ilk ve en önemli adım atılmış olacaktır. türkiye’de de yukarıda belirtildiği üzere h.k.k. madde 9-un iptal edilerek buna uygun olarak yeni düzenlemeler getirmesi gerekmektedir. türkiye’de de hukuk düzeninde firmalar hayvan deneylerinin alternatiflerine yönlendirecek ve sonuç itibariyle hayvan deneylerini tamamen yasaklayacak hükümler çıkarılmalıdır.
türkiye’de de bu konuda aktif faaliyet gösteren hukuk ve bilim adamlarının oluşturdukları dernek ve stk lar mevcuttur. örneğin, istanbul barosu avukatlarının oluşturduğu baroya bağlı olarak faaliyet gösteren hayvan hakları komisyonu, haytap gibi kuruluşlar türkiye’de hayvan hakları alanında "çalışmalarını pek etkin bulmasam da" önde gelen kuruluşlardır. haytap bünyesinde son dönemde hayvan deney kurulu oluşturulmuştur. bunun gibi faaliyetler türkiye’de hayvan hakları adına yapılmış sevindirici gelişmelerdir ve h.k.k.un uygulanmasında ve yaptırımının artmasında etkili olmaktadırlar.

23 mayıs 2005 tarihli, 25823 sayılı kozmetik yönetmeliğinin hükümleri arasına hayvan hakları kapsamında son dönemlerde yaşanan gelişmelerin de dikkate alınması suretiyle yeni düzenlemeler yapılarak hayvan deneylerinin yasaklanması ve gerçekleştirilecek olan deneylerin canlı hayvan kullanılmadan, alternatif yöntemlere başvurularak yapılmasına yönelik özel hükümler getirilmesi gerekmektedir.

26 Mayıs 2012 Cumartesi

BOYNER


sahibinin bufalonun kalbine 5 kurşun sıktım şeklindeki kan kokan beyanatı nedeniyle hayvan hakları savuvunucuları tarafından boykot edilen mağaza.
hem kürk ürünleri satması nedeniyle kürk karşıtlarının, hem de sahibinin av safarilerine gelir sağlamak istemeyen av karşıtlarının, kısaca derisini yüzüp satmak, kendilerine eğlence yapıp avlamak suretiyle zavallı hayvanların yaşam hakkını hiçe sayanlara tepki gösteren, hayvanların yaşama hakkı ile insanların yaşama hakkı arasında hiç bir fark olmadığına inanan yaşam hakkı savunucularının ömür boyu protesto edeceği marka.
kürk giysi değil, %100 canlı
ava, deneye, kürke, itlafa, köpek dövüşüne, sirke, pet shop'a kısaca zulme hayır!!!