Mezbaha Vahşeti

VEGANİZM

ISPANAKLI / ISIRGANOTLU / DOMATESLİ VEGAN ERİŞTE ve VEGAN SOS

                                     
                                                       domatesli vegan erişte

veganların çoğunlukla tercih ettiği hazır makarnadan hoşlanmıyorum ve tüketmiyorum zira içeriğinde yumurta ve süt ürünleri bulunabiliyor. genel olarak hazır gıda tüketmemeye çalışıyorum azami ölçüde, hem içeriğinin tam olarak vegan yani hayvansal üründen ari olduğuna, hem de hayvanlar üzerinde denenmemiş olduğuna güvenemiyorum.
bu yüzden ev yapımı ürünleri tüketmeyi tercih ediyorum, gıda temizliği hususunda had safhada bir hassasiyetimin de bulunması hasebiyle evde bizzat hazırladığım gıdaları tüketebiliyorum yalnızca.
şimdi pek beğendiğim üç vegan yiyeceğin tarifini vereceğim kısaca.
türkçede erişte olarak bilinen, azericede ilginç bir şekilde allahaşı olarak da isimlendirilen yiyeceğin iki çeşidini yapmaktayım. birincisi ıspanaklı veya ısırganotlu erişte, ikincisi ise domatesli erişte.
vegan ıspanaklı erişte bu şekilde yapılıyor:
isteğe göre un, tuz, su ve önceden sade olarak, su eklenmeden bir süre sotelenmiş ve blenderdan geçirilmiş olan ısırganotu veya ıspanak birarada yoğrulur. elde edilen yeşil hamurdan küçük toplar yapılır. daha sonra bu toplar un ve oklava yardımıyla hızlıca açılır. yuvarlak açılan bu hamurlar şu tarif edeceğim şekilde katlanır: on cm. genişliğinde katlayın ön kısmı, daha sonra akordiyon gibi katlamaya devam ederek katlı bir yufka elde edin. arkasından bir bıçakla 0,5 cm genişliğinde kesin bu yufkayı. muhteşem yeşil ve vegan, cruelty free ve hafif eriştenizi elde edeceksiniz.
tüm hamuru bu şekilde erişte haline getirin, gayet kolay bir işlem.
daha sonra üzerlerine biraz un serpiştirerek bir süre bekletin bir bez üstünde. kuruyunca alıp bir torbada saklayın. ne zaman isterseniz hem çorba, hem de doğrudan yemek olarak yararlanabilirsiniz.

                                 

domatesli vegan erişte de aynı şekilde yapılmaktadır. tek fark, un, su, tuz ve domateslerin pişirilmeden blenderdan geçirilmek suretiyle elde edilen domates püresiyle hazırlanmasıdır. yani, ıspanak ve ısırganotu yerine un, su, tuzdan oluşan karışıma bu kez domates püresi ilave edilmektedir.

DOMATESLİ VEGAN BÜSKİVİ
benim pek beğenerek tükettiğim bir diğer yiyecek de domatesli vegan bisküvidir.
bu lezzetli, cruelty free, sağlıklı, vegan gıda da bu şekilde hazırlanmaktadır:
bir kadar un, biraz zeytinyağı (kurabiye hamuru gibi hazırlanır), tuz, domates püresi, domates salçası ve karbonat birlikte yoğrulur. devamında oklavayla biraz açılır 1 cm. kalınlığında olması gerek hamurun. arkasından kurabiye gibi çeşitli şekillerde kesilip fırına verilir. hızlıca pişer, çok lezzetlidir. marketlerden cruelty free ve vegan olmayan, sağlıksız, katkı maddeli bisküvi almaya gerek yok, bu ev yapımı vegan bisküvi çok güzeldir, muhteşemdir. herkese öneririm.

KEREVİZLİ VEGAN SOS
bu pek lezzetli ve doğal sos bu şekilde hazırlanıyor. 4 büyük kereviz rendelenir. yaprakları ince ince doğranır. büyükçe bir soğan ve 4 diş sarımsak da rendelenir. aynı tencerede üerlerine su eklenerek hepsi birlikte pişmeye bırakılır. en son 3 adet büyükçe domates rendelenir ve tencereye eklenir. hep birlikte piştikten sonra birkaç kaşık biber salçası eklenip biraz daha kaynatılır ve ateşten alınır. tuz, karabiber ve pul biber eklenir. soğuduktan sonra kavanozlara doldurulup buzdolabına konur. makarna, erişte, çeşitli sote ve şahsen uzak dursam da kızartmalarla birlikte çok iyi gider. harika bir kokusu vardır.
acika, ezme, leço gibi bilumum sosları da çok severim, bunların tarifini de bilahare vereceğim inşallah.
vegan mutfak acısız, adil, kansız, sağlıklı ve pek lezzetlidir. bu yüzden vegan olmaktan kaçınmayın.
benim yemeğimin yüzü yok, ruhu yok, acı çekmiyor, varlığının farkında değil, yaşama isteği yok, çığlık atmıyor. go vegan. go cruelty free. #govegan #gocrueltyfree #vegan #veganizm

konuyla ilgisiz bu iki fotoyu da ekliyorum. zira ilgili can çok tatlı. yuva arayan canlardandı kendisi. muhteşemdir.
                          

                                     
https://www.turseng.com/2015/07/vegan-ispanakli-isirganotlu-ve.html - bu yayın linkteki kendi yayınımdan alıntıdır, yeni eklemelerle birlikte.

YUMURTA ve YAVRU HİNDİ VAHŞETİ - VEGAN OL!!!

HAYVANLARI CANLI YEME VAHŞETİ

California ve New York'ta bulunan deniz mahsulü restoranlarında sözkonusu bu vahşet yaşanmaktadır. Peta bu vahşeti toplumda bilinç uyandırmak ve karşı çıkılmasını/tepki gösterilmesini sağlamak amacıyla görüntüledi. Videoyu izledikten sonra imza atmak için bu linke gidin: http://investigations.peta.org/live-e... Not: Güney Kore ve diğer Uuzak Doğu ülkelerinde de bu vahşetin yoğun bir şekilde yaşandığını belirtmek isterim. GO VEGAN, VEGAN OL!!!

ISPANAKLI / ISIRGANOTLU VE DOMATESLİ VEGAN ERİŞTE

ıspanaklı / ısırganotlu vegan erişte

veganların çoğunlukla tercih ettiği hazır makarnadan hoşlanmıyorum ve tüketmiyorum zira içeriğinde yumurta ve süt ürünleri bulunabiliyor. genel olarak hazır gıda tüketmemeye çalışıyorum azami ölçüde, hem içeriğinin tam olarak vegan yani hayvansal üründen ari olduğuna, hem de hayvanlar üzerinde denenmemiş olduğuna güvenemiyorum.
bu yüzden ev yapımı ürünleri tüketmeyi tercih ediyorum, gıda temizliği hususunda had safhada bir hassasiyetimin de bulunması hasebiyle evde bizzat hazırladığım gıdaları tüketebiliyorum yalnızca.
şimdi pek beğendiğim üç vegan yiyeceğin tarifini vereceğim kısaca.
türkçede erişte olarak bilinen, azericede ilginç bir şekilde allahaşı olarak da isimlendirilen yiyeceğin iki çeşidini yapmaktayım. birincisi ıspanaklı veya ısırganotlu erişte, ikincisi ise domatesli erişte.
vegan ıspanaklı erişte bu şekilde yapılıyor:
isteğe göre un, tuz, su ve önceden sade olarak, su eklenmeden bir süre sotelenmiş ve blenderdan geçirilmiş olan ısırganotu veya ıspanak birarada yoğrulur. elde edilen yeşil hamurdan küçük toplar yapılır. daha sonra bu toplar un ve oklava yardımıyla hızlıca açılır. yuvarlak açılan bu hamurlar şu tarif edeceğim şekilde katlanır: on cm. genişliğinde katlayın ön kısmı, daha sonra akordiyon gibi katlamaya devam ederek katlı bir yufka elde edin. arkasından bir bıçakla 0,5 cm genişliğinde kesin bu yufkayı. muhteşem yeşil ve vegan, cruelty free ve hafif eriştenizi elde edeceksiniz.
tüm hamuru bu şekilde erişte haline getirin, gayet kolay bir işlem.
daha sonra üzerlerine biraz un serpiştirerek bir süre bekletin bir bez üstünde. kuruyunca alıp bir torbada saklayın. ne zaman isterseniz hem çorba, hem de doğrudan yemek olarak yararlanabilirsiniz.

domatesli vegan erişte

domatesli vegan erişte de aynı şekilde yapılmaktadır. tek fark, un, su, tuz ve domateslerin pişirilmeden blenderdan geçirilmek suretiyle elde edilen domates püresiyle hazırlanmasıdır. yani, ıspanak ve ısırganotu yerine un, su, tuzdan oluşan karışıma bu kez domates püresi ilave edilmektedir.
benim pek beğenerek tükettiğim bir diğer yiyecek de domatesli vegan bisküvidir.
bu lezzetli, cruelty free, sağlıklı, vegan gıda da bu şekilde hazırlanmaktadır:
bir kadar un, biraz zeytinyağı (kurabiye hamuru gibi hazırlanır), tuz, domates püresi, domates salçası ve karbonat birlikte yoğrulur. devamında oklavayla biraz açılır 1 cm. kalınlığında olması gerek hamurun. arkasından kurabiye gibi çeşitli şekillerde kesilip fırına verilir. hızlıca pişer, çok lezzetlidir. marketlerden cruelty free ve vegan olmayan, sağlıksız, katkı maddeli bisküvi almaya gerek yok, bu ev yapımı vegan bisküvi çok güzeldir, muhteşemdir. herkese öneririm.

ek: bu yazı regina spektor'dan hero dinlenerek yazılmıştır.
https://www.youtube.com/watch?v=DOQ3R3MNcv8 çok güzeldir. hollywood'dan çıkan nadir kaliteli filmlerden biri olan 500 days of summer'ın en etkili kısmında soundtrack olarak da kullanılan bu eser gerçekten muhteşemdir.
bu arada son derece kaliteli olan azeri müziğinin yanısıra ağırlıklı olarak ingiliz şarkıcı ve gruplarının müziğini tercih ettiğimi de belirtmek isterim. regina spektor ve birkaç istisna isim hariç tabi. türk müziğini hemen hemen hiç dinlemiyorum, son derece kalitesiz buluyorum her zaman vurguladığım üzere. regina spektor yahudi asıllı rus olup uzun yıllardır abd'de ikamet etmektedir. kalitelidir, bilmeyenlere öneririm.

SEİTAN

daha önce denemediğim, ancak güvenerek ve beğenerek kullandığım tek soya kıymasını üreten ülker'in üretime uzun bir süre önce son vermiş olması üzerine, gimat gibi kalitesizlikte ilk sırada bulunan bölgedeki bir üretici tarafından hindistan'dan ithal edilen soya kıymasını kullanınca epey rahatsızlandığım için bir süredir soya kıymasız kaldığımdan iyi bir alternatif oluşturduğunu düşündüğüm ve kullanmaya başlayacağım yiyecek.
internette tarifleri mevcut. yalnız veganların bir hususa dikkat etmesi gerek, tariflerde pişirme suyu için soya sosu önerilmekte. birisinin şahsıma getirdiği soya sosunun içeriğinde balık yağı görünce kendisine geri vermek zorunda kaldığım vakiydi. bu yüzden veganlar için soya sosu uygun değil. 
gerçek et tadı olduğu belirtildiğinden, özellikle eti sevdiği için vejetaryen/vegan olamayan şahıslara bu yiyeceği öneririm. bunun dışında bilinçlendirme çalışmalarında da epey yoğun şekilde kullanmak gerektiğini belirtirim.

ek: soya kıymasından yaptığım köftelerin tadı da gerçek et tadıyla birebir aynıydı, köfte dokusu da yine aynı şekilde.

VEGAN

"GÜNAYDIN ÇİFTLİĞİNDE SEVGİYLE YETİŞTİRDİİMİZ ÖZEL SÜT DANASI" yazıyor.
SÜT DANASI VAHŞETİ için linkte tıklayın, sonra da sevgiyle süt danası yetiştirme ve süt danasını pek bir muhabbetle boğazını keserek öldürme ve de "süt danası" kelimesi yerine "insan" kelimesini koyduğumuzda ortaya çıkan dehşetin, neden toplumun büyük bir kesimi tarafından insandışı canlılar sözkonusu olduğunda ortaya çıkmadığını düşünün! 

her gün bir tablet b12 + b6 (benexol) kullanmasını önerdiğim şahıs.
ben bir süredir her gün bir tablet benexol, bir tablet de supradyn alıyorum.
zaten benexol'un prospektüsünde korunma amaçlı her gün bir adet kullanılması önerilmekte vegan olsun, olmasın herkese. bu yüzden veganların b12+b6 kompleksi kullanması gerekmektedir, elzemdir, mutlaka yapılmalıdır. 
bunu iki nedenle önermekteyim bu şekilde ısrar ederek.
1. büyük bir çoğunluğu hayvansal ürünleri sevse de, sırf hayvan hakları uğruna vegan beslenmeyi seçen gerçek insanların sağlıklarının bozulmasını istememekteyim - (%10).
2. en önemli husus ise, b12+b6 eksikliği nedeniyle sağlıklarının bozulma ihtimali olan veganların vegan beslenmeden vazgeçmemesi, böylece hayvan katliamı, vahşeti, sömürüsü ve istismarının mümkün oldukça azaltılmış olması. - (%90).

kedi ve köpeklerin vegan beslenmesi

simba, gemon ve bonnie hayvan deneyi yapmayan, cruelty free mama markalarıdır. kedi ve köpeklerinize mama alırken, hayvan deneyi yapmayan markaları tercih edin. bu mamaların üzerinde tavşan sembolü ve cruelty free ve non tested on animals yazısı yer alır.  

hayvan hakları savunucusu olarak karşı çıktığım hayvan hakları ihlali.

"kendi kedi, köpek gibi canlarımızı biz insanlardan farklı olarak yalnızca etobur olmaları, yaratılış itibariyle otobur olmalarının imkansız olması ve de bu sebeple alternatif beslenmelerinin bulunmaması hasebiyle elbette ki, yalnızca et ve et ürünleri içeren mamalarla beslemek gerekmektedir. kedi ve köpekler için vegan beslenme tabi ki, mümkün değil, canları buna zorlamak da doğru olmamakla birlikte hayvan hakları ihlali oluşturacaktır. zira, yaradan bu canları yalnızca etle beslenmek üzere yaratmıştır. bir veteriner makalesinde okuduğum husus şu mealdeydi: "bazen aklımıza kedi ve köpeklerimizi acaba çok fazla mı et ağırlıklı besliyoruz, bu kadar protein yüklemesi onlara zarar verebilir mi diye düşünce gelmektedir. ancak, unutmamak lazım ki, kedi ve köpekler insandan farklı olarak sadece et ile beslenmek üzere yaratılmışlardır. hem etobur, hem otobur olabilen insan için geçerli olan çok fazla et ağırlıklı beslenme sonucunda aşırı protein yüklemesi ve genel olarak et ağırlıklı beslenmenin ortaya çıkardığı rahatsızlıklar etçil canlılar olan kedi ve köpekler için geçerli değildir." 
bu açıklamayı da kedi ve köpeklerde vegan beslenme mümkün mü/doğru mu sorusu üzerine genel bilgilendirme amacıyla yazdım.
ilaveten, ben vegan değil, 15 yıllık bir lacto-vejetaryenim. her ne kadar süt ve süt ürünlerini doğrudan tüketemesem de, içeriğinde bu ürünler bulunan yiyecek ve içeceklerin bir kısmını tüketebiliyorum. şimdiye kadar vejetaryen beslenmeden kaynaklanan tek bir sağlık sorunu bile yaşamadığımı da eklemek isterim.

özetle, her ne kadar vejetaryen biri olarak kendi canlarımız için evin bir köşesinde bir çuval içinde veya kaplarda çok sayıda başka ölü canların bulunduğunu bilmek, bu yiyecekleri canlara vermek tuhaf, rahatsızedici ve garip hissettirse de yukarıda belirttiğim gibi kedi ve köpek gibi canlar yaratılış itibariyle etle beslenmeleri gerektiği, aksi bir beslenme şekli uygulamanın canların hasta olmasına sebebiyet verebileceği, bu yönüyle hayvan hakları ihlali oluşturacağı için mecburen bu et içerikli yiyecekleri canlarımıza vermekteyiz/vermeliyiz.
önemli bir nokta da şudur: kendi canlarımızı beslerken diğer canların yaşam hakkını ihlal etmemek gerektiği ilkesi önemlidir. 
kedi ve köpek gibi canlarımızı beslerken, sadece zorunluluktan etle beslediğimizi unutmamak, lüks tüketimden uzak durmak ve en önemlisi ise kendi canlarımız için diğer canların yaşamını hiçe saymamak, yaşam haklarını ihlal etmemek gerekmektedir. şöyle ki, sadece tavuk, hindi gibi çiftlik hayvanlarından üretilen mamaları vermek yeterliyken, kedi ve köpekten farkı bulunmayan, sosyal ve muhteşem varlıklar olan tavşan eti içerikli, kuzu, av hayvanı içerikli mamalardan ve genel olarak ürünlerden uzak durmak zorunludur hayvan hakları adına. 
ayrıca, kendi yaşamımda uygulamakta olduğum bir hususu da eklemek isterim. şahsen ithal mama alma yönünde tercih kullanma ve herkese önerme nedenlerimden birisi de, yerli mamalarda kullanılan hayvanların maalesef şoklama yöntemi ile acısız kesim yoluyla değil, tam tersine hakkında çıkan yönetmeliğe rağmen halen, ısrarla şoklama yapmadan, acı çektirerek öldürülmeleridir. bu durumda kendi canlarımız için yerli mamayı tercih ederek, helal kesim - acı çektirerek kesim yöntemiyle çok sayıda canın ölmesine sebep olmamak, talebi artırarak, arzı - olayımızda acı çekerek ölen hayvan sayısını artırmamak adına, yerli mamadan uzak durup, şoklama yöntemiyle acısız kesim uygulanan ithal mamaları almamız hayvan hakları adına daha doğru ve amacauygun bir adım olacaktır.

ilaveten, sahiplenmede engelli hayvanlara öncelik verilmesi ilkesi çerçevesinde hareket etmek ve evimizde bu tür sokakta yaşama şansı bulunmayan, fiziksel/görme engelli, terk edilmiş, yaşlı ve çok hasta canlara bakmak hayvan hakları adına daha doğru olacaktır. 
(bkz: yuva arayan engelli hayvanlar)

ek: 1. kedi ve köpeğini yaratılışları dışında beslenmeye, yani etçil ve et dışında yiyecek tüketmeleri halinde hasta olup ölebilecek olan canları vegan beslenmeye zorlayanlar h.k.k. madde 14/a hükmüne aykırı davranmış olurlar. zira, bir hayvan dostu kendi canını türünün özelliklerine göre beslemek ve bakımını sağlamakla yükümlüdür h.k.k. hükümleri gereği. bunun aksine davranarak, kedisini/köpeğini/tavşanını v.s. evcilini türünün özelliklerine göre beslemeyen, kedi ve köpeğe sebze, tavşana et yedirmeye çalışanlar (bkz: hayvana sahibi tarafından eziyet edilmesi) şeklinde hayvan hakları ihlali oluştururlar, bu yönüyle görüldüklerinde hayvanlarını türünün özelliklerine göre beslemedikleri, sağlıklarına zarar verdikleri gerekçesiyle http://www.turseng.com/...na-eziyet-eden-sahslar.html şu linkteki dilekçe ile şikayet edilirler il orman ve su işleri müdürlüğüne. bu durumda bu hayvanlar eziyet eden sahiplerinin ellerinden alınır, hayvanı türünün özelliklerine aykırı olarak besleyerek, hayvanın sağlığını bozan şahsa idari para cezası uygulanır ve bir daha hayvan sahibi olması engellenir. 
ki, ilaveten, ben soruyu soran hariç (kendisini tenzih ederim), kedi ve köpeklerin vegan beslenmesi gerektiğini savunanların hayvan hakları savunucusu olduğundan da, bunu geçtim hayvan haklarına duyarlı olduğundan da, hatta kendilerinin veganı geçtim, vejetaryen olduğundan da, daha da ötesi hayvan haklarından haberdar olduğundan da kuşkuluyum. bu tür insanlar marjinallik peşindedirler, hayvana zarar vermekte beis görmeyen insan, hayvan hakları savunuculuğu geçtim, hayvansever bile olamaz.
2. kedi ve köpekleri için zorunlu olarak en uygun fiyatlı, kaliteli ve türünün özelliklerine göre beslenmesi için yeterli olabilecek mamaları almakla yetinmeyip, tavşan, kuzu, av hayvanı gibi çeşitli zulümlere maruz kalan hayvanlardan üretilen mamaları da satın alan insanları ise üst kısımlarda da belirttiğim üzere bundan alıkoymak gerekmektedir, bu insanlara zaten herhalükarda kedi ve köpekleri için mama alacaklarından en azından kesim yapılırken daha az acı çeken hayvanlardan üretilen ithal (şoklama yöntemi ile acısız kesimle öldürülen) mamaları (tavuk/hindi) tercih etmelerini önerelim."