türkiye'de marketler, kasaplar dahil, yeni bir et tüketme çılgınlığı başlatan, bir biri ardına oldukça fahiş fiyatlarla satış yaptıkları için ödedikleri fahiş tutarla orantılı şekilde kıymetli/lezzetli et yediklerine inandırılanların ceplerini fethetmek için açılan steakhouseların körüklemekte olduğu işkence.
http://www.turseng.com/...i-iskencesi-sut-danasi.html - süt danası vahşeti ile ilgili detaylı bilgi edinmek için. yazıyı okuyun, resimleri inceleyin, videoyu izleyin (baştan sona) ve bu vahşetin farkına varın. süt danası satın almayın, tüketmeyin, bu ürüne yer veren fahiş fiyatlı, tüketim çılgınlığını empoze eden kapitalizmin temel mekanlarına prim vermeyin, gelir adaletsizliği için fırsat oluşturmayın, lorenz eğrisinin daha fazla kabarmasını sağlamayın.
süt danası denilen vahşet ürününden elde edilen, hakkında bilgi sahibi olmak ve fikir yürütmek için allame olmaya gerek olmayan, yazar arkadaşın da ta geçtiğimiz sene, benim de geçtiğimiz haftalarda http://www.timeoutistanbul.com/...house-furyas%c4%b1/ bu linkten bilgi edinerek hakkında yazdığım zımbırtı. şimdi bu t-bone steak denen yemeğin süt danası ürününden elde edildiği belirtiliyor çok sayıda kaynakta. google'da ortazekalı, makul ve normal her yaratığın basit bir araştırmayla fark edeceği üzere. bu durumda t-bone steak denen zımbırtı, süt danası ürününden elde ediliyor, nusr-et denen kasap lokantası da menüsünde bu yemeğe yer veriyorsa, yine her ortazekalı, normal ve makul model insanın algılayacağı üzere nusr-et süt danası ürünü kullanıyor demektir.
t-bone steak - vahşet ürünü
t-bone steak - vahşet ürün, tercih etmeyin!
bu kaynaklar yanlış bilgiler içeriyor, bu t-bone steak denen zımbırtı süt danası ürünü değilse, bunun için de tarafıma mesaj atıp bilgilendirmeye veya nick altıma tünemeye gerek yoktur, iddianızı, fikirlerinizi ilgili başlık altında karşı söylem olarak geliştirebilir, fikrinizi savunan entry/entry'ler yazabilirsiniz. kaldı ki, "hele dostlar el atın, beni ikna edin" gibi embesilce söylemlerim olmamıştır, olmaz da, nusr-et sevdalısı şahısların iddia ettiğinin aksine. zira açıp google'u araştırmak zor değildir. nitekim bunu da yapmışımdır. benim ilgili entry'de belirttiğim husus nusr-et'in t-bone steak yemeğine menüsünde yer vermesine rağmen, süt danası ürünü kullanmadığını iddia edip, bunu kendisine sorarak burada belirteceğini söyleyen şahıslara yönelikti. özetle, tekrar belirtirsem, t-bone steak süt danası ürünüyse (ki, kaynaklar bunu gösteriyor), nusr-et de menüsünde buna yer veriyorsa, nusr-et süt danası ürünü kullanıyor demektir. peki, süt danası ürünü nedir de, bu mekanın bu ürüne yer verip vermediği bu kadar önem kesbediyor diye merak edenler için: süt danası budur, bu şekilde elde edilir, ilgili video'yu sonuna kadar izleyip, yazıyı okuyup, görselleri inceleyiniz: http://www.turseng.com/...i-iskencesi-sut-danasi.html
sadece yüksek fiyatlarına vurgu yapılarak eleştirilmesini şu gerçeği biliyorken normal karşılayamadığım yer. 02:15'e dikkat: süt danası denen vahşet ürününe bolca yer vermesi, topluma süt danası adlı işkence mamulünü empoze etmesi ile tüm antipatimi üzerine toplamış bulunan zımbırtı. bir daha gittiğinizde (ki, görüldüğü üzere sııııkça ve booolca gidiyorsunuz) süt danası ürününden elde edilen yemekleri önünüze getirdiklerinde süt danası denen etin nasıl elde edildiğini sormanızı öneririm. yanıtlarını pek merak ediyorum. çünkü bu soruya vicdan ve izan sahibi bir insanın makul bir cevap vermesi mümkün değil. ayrıca süt danasını süt kuzusu gibi bir kelime olarak algılayanlar için: (bkz: öğrenildiğinde ufku iki katına çıkaran şeyler/@earthlings) süt danası işkencesi hakkında detaylı bilgi ve görsel destekli yazı için: http://www.turseng.com/...i-iskencesi-sut-danasi.html
not: madem bir anda anlayamadığım bir şekilde hakkında "gittik, yedik, içtik, tıkandık, nefes alamaz hale geldik, üç kuruş ödedik çıktık, herkes gidebilir, öyle pek gidilmeyecek bir yer gibi değil. gidin mutlaka" şeklinde, utanmasa ödediği hesapla verdiği bahşişin görselini ekleyecek olanlar tarafından hergün reklamı döndürülüyor sözlükte, ben de hergün anti reklam entry'si girerek 1/1000 şeklinde tepki göstermiş olayım bu dehşetengiz mekana.
bu videoyu sonuna kadar izleyin. duyarlılık ancak bu şekilde oluşacak, ortaya çıkacak, canlar insanoğlunun bitmez tükenmez zulümden ancak bu şekilde kurtulacaktır.
(bkz: süt danası vahşeti), (bkz: süt danası), (bkz: nusr-et/@earthlings)
http://www.turseng.com/...i-iskencesi-sut-danasi.html - konu hakkında detaylar ve görseller için. bu vahşet de en az kaz tüyü vahşeti kadar dehşetverici olup, canlara çok fazla eziyet edilmektedir. bilinçlenmek, çevremizi/toplumu bilinçlendirmek, süt danası denen vahşet ürünü tüketmemek, devamında bu vahşet ürününü üreten/satan/kullanan kurum ve kuruluşları protesto etmek/bu ürüne yer vermemeleri için uyarmak gerekmektedir. bu ürün de yine kaz tüyü gibi maalesef endüstriyel hayvanların kaderi olan yasal işkence kapsamındadır.
15 yıllık vejetaryen, ondan önce aile zoruyla et ve et ürünleri yemek zorunda kalmış, ancak hayatında bir kez bile çiğ ete dokunmamış, eti sevmediği için vejetaryen olan, ancak hayvan hakları savunucusu olması hasebiyle ete bayılsaydı bile yine hayvanların yaşam hakkı için vejetaryen yaşamı seçecek olan bir insan olarak şimdiye kadar kimseye et yememesi yönünde baskı yapmadım. bu restoran ve benzerlerinin süt danası vahşetine yoğun katkısı nedeniyle ve her hafta bir endüstriyel vahşet hususunda yazmakta olmam hasebiyle, bu hafta da süt danası vahşeti hakkında yazmış bulundum. belirttiğim gibi et yiyen insanlara tiksinerek bakan, baskı yapan birisi olmamakla birlikte nerede bir vejetaryen varsa mutlaka çevresini de bilinçlendirir ilkesi gereği çevremde bulunan geniş kitle zaman içinde vejetaryen yaşama geçmiş oldu. sadece et yemediğimi görerek, sorduklarında anlatımımı dinleyerek. burada süt danası vahşetini özellikle vurgulayarak belirtme nedenim, toplumun büyük bir kesiminin bu tür endüstriyel vahşetlerden habersiz olmasıdır. şöyle ki, kimseye baskı yapmadan, sadece gerçekleri anlatarak, bilinçlenmesi, bilgisizce değil, bu bilgiler ışığında hareket etmesi amaçlanmıştır süt danası vahşeti içerikli/başlıklı yazımda. muhtemelen yine süt danası yemeğe devam edecekler olacaktır tüm bu gerçeklere rağmen. ancak en azından bu etin hangi koşullarda oluştuğunu, hangi işkenceler sonucunda elde edildiğini bilin. özetle, bu canlar şu anda laptop veya bir bilgisayar ekranına bakıyorsanız, işte o ekran büyüklüğünde bir kutuda ve sıfır hareket için zincirlenerek, ölümü - sofranıza gelmeyi beklemekteler. sadece sıvı gıda tüketerek, saman, yem yemeden. neden? çünkü bu lokanta gibi burjuva işletmeleri yine burjuva destekçileri için beyaz ve pembe ve de ekstra yumuşak et üretip pişirip yedirecektir. bunun için. ilgili gerçekleri gösterir, kanıt niteliğindeki resim ve video gibi görseller ilgili linktedir. izlenebilir/görülebilir.
video görselini mutlaka sonuna kadar dayanarak izleyin, bilinçlenme adına bunu yapmak son derece ehemiyet taşımaktadır
kanunu bilmemek mazeret sayılmaz ilkesinin sadece hukukta geçerli olması hasebiyle, insan ve hayvana yönelik suç ve kabahatler ve de haksız fiiller, özetle hukuki bir olayın konusunu oluşturan olgular hariç, hemen her disiplinde bilgisiz/bilinçsiz olmanın mazeret sayılması durumu gözönüne alındığında, hayvan haklarıyla ilgili tüm ihlallerin toplum tarafından bilinmiyor olmasında hayvan hakları savunucuları olarak sorumluluğumuzun bulunduğunu her daim tarafıma hatırlatan vahşetlerden birisi.
dediğim gibi sadece hukuki durumlarda bilmemek mazeret sayılmamaktadır. "adam/hayvan öldürmenin suç/kabahat olduğunu bilmiyordum", "çalmanın suç olduğunu bilmiyordum" diyemez kimse. dese de bir işe yaramaz, bu savunması onu aklamaz. ufuk günaydın gibi her daim lanetle andığım/anacağım bir hayvan düşmanı "kedi öldürmenin suç olduğunu bilmiyordum" bahanesine/mazeretine sığınamaz, bilmesi gerekirdi. model insan olarak kabul edilen insanın kanunları/kanunla yasaklı halleri bildiği varsayılır. ancak, ahlaki, dini, etik, görgü ve de tarafım için en önemlisi hayvan hakları ihlali olmasına rağmen hukuken hoşgörülmüş bulunup, gerçekleşmesi durumunda herhangi bir yaptırım öngörülmeyen yasal işkence hallerinin - deney, kürk, kaz tüyü, kaz ve ördek ciğeri, mezbaha, kümes, çiftlik v.s. gibi hayvan hakları ihlali oluşturan vahşetlerin toplum tarafından bilinmiyor olmasından, hayvan hakları savunucuları olarak yeterince duyurmadığımız, toplumun bu hususlarda bilinçlenmesini sağlamamış olmamız sebebiyle, hele de günümüzde internet aracılığıyla her eve girmenin mümkün, sosyal medya aracılığıyla her bilgiyi hızlıca ve kolayca her bireye ulaştırmanın bu kadar kolay olduğu bir dönemde halen bu hayvan hakları ihlallerinden habersiz olanlardan sorumlu olduğumuzu düşünmekteyim. hayvan hakları savunucusu olarak haklarını savunmakta olduğum tüm canlara yönelik hak ihlallerini özellikle endüstriyel hayvanlara yönelik gerçekleşen vahşet, zulüm ve işkence örneklerini topluma evleviyetle ulaştırmakla yükümlüyüm. bu nedenle hayvan hakları savunucusu hukukçu olarak şimdiye kadar hayvan hakları ihlallerine yönelik şikayet dilekçeleri hazırlamak, hayvan hakları ihlallerine yönelik çözüm yolları göstermekle birlikte, aşağıda belirttiğim çok sayıda yasal işkence nitelikli hayvan hakları ihlaline yönelik makaleler yayınlamakla birlikte, özellikle şubat ayının başı itibariyle endüstriyel hayvan zulümlerine özel önem vermekte ve konuya odaklanarak bu vahşet alanlarının hepsine yönelik bilinçlendirme çabası içine girerek bununla ilgili görsel (resim/video) destekli yazılar hazırlamaktayım. hayvan hakları savunucusu, hayvansever ve genel olarak hayvan haklarına duyarlı herkese toplumun bu kadar bilinçsiz olduğu, bilinçsiz olduğu için de ihlallerin devam ettiği gerçeği gözönüne alınarak, ivedilikle endüstriyel hayvan zulümlerine özel önem vermelerini, topluma yoğun şekilde duyurarak bilinçlendirme sağlamalarını önermekteyim.
bu arada south park izleyen biri olarak süt danası vahşetiyle ilgili bölümü olduğunu bilmiyordum, öğrenmiş oldum, en kısa zamanda izleyeceğim.*
bu yasal işkence hallerinden deney, kürk, köpek dövüşü, süt danası gibi aşağıda belirttiğim vahşetlere daha önceden de değinmiştim. yalnız bu tür bilinçlendirme çalışmalarında görsel destekli yayınlar hazırlamanın toplum bilincini daha hızlı ve etkili olarak uyandırdığını farketmiş olarak, daha önce işlediğim bu konuları da tekrar görsel destekli olarak yayınlayacağım blog'umda.
(bkz: hayvan deneylerinde uygulanan testler/@earthlings), (bkz: hayvan deneylerinin alternatifleri/@earthlings), (bkz: köpek dövüşü/@earthlings), (bkz: kürk giyen ünlüler/@earthlings), (bkz: kürk/@earthlings), (bkz: süt danası/@earthlings), (bkz: kaz tüyü vahşeti/@earthlings), (bkz: kaçak av/@earthlings), (bkz: pet shop/@earthlings), (bkz: şoklama yöntemi ile acısız kesim),
canlar bu daracık yerde sırf etlerinin rengi pembe/beyaz olsun diye doğumdan ölüme kadar bekletilmektedirler, bu kutularda kıpırdamadan yaşama tutunmaya çalışmaktadırlar.
tadının daha güzel olması için ona acı çektiriyorsunuz
videoyu izleyin, sonuna kadar, bebeklerin güzel gözlerine bakın, zincirle bağlandıkları daracık kutulara da, devamında market ve lokanta/restoranlarda SÜT DANASI ETİ aramaktan vazgeçeceğinizden eminim
katı yem verilmeyerek, sadece sıvı ile besleme şeklinde yetiştirilen, etinin pembe ve beyaz olması için, hareket özgürlüğünün tamamen kısıtlanması dahil türlü eziyetlere maruz bırakılan bir diğer işkence mağdurunun doğduğu andan öldüğü ana kadar yaşadığı süreç. market ve çeşitli et satış yerlerinden süt danası almadan önce bu hususların bilinmesi gerekmektedir. sırf kendisi doysa, gözü doymayan, doymakbilmez insanoğlu çeşitli eziyetlere maruz bırakılarak, şoklama yöntemi ile bayıltılmadan acı çekerek kesilen yüz binlerce hayvana rağmen, bunlarla da yetinmeyerek, beyaz ve pembe renkli et yemek istediği için, insanoğlunun lüks ve sınırsız zevkleri uğruna yenidoğan buzağı yavrular doğumdan itibaren bu eziyetlere maruz bırakılmakta, süt danası denen doğumdan ölüme yani, sadece ve sadece zevki uğruna yaşayan insanoğlunun sofrasına gelene kadar acı çekmekte, eziyet görmektedirler. hayvana eziyet sadece ufuk günaydın gibilerin ayakları ile bir canlının canını işkence ile alması demek değildir, sırf lüks yemek uğruna çiftlik hayvanlarının bu acılara maruz bırakılması da hayvana eziyettir. bu entrynin amacının süt danası denen vahşet hakkında bilinç uyandırma olmasına rağmen, bu entryyi okuyanlar arasında "aaa, eti pembe veya beyazmış süt danalarının, ilginçmiş, ben bunu deneyeyim" diyerek belki bugün bile gidip süt danası alacak insanlar olacağını biliyorum. ama, bu hususları bilmediği için süt danası tüketenler arasında bu yazıyı okuyunca ve bu hususta bilgi sahibi olunca bundan vazgeçecek, süt danası tüketmiyorsa da bu hususta bilgi sahibi olunca süt danası denen vahşetle mücadeleye girişecek insanlar olacağını da biliyorum. http://www.turseng.com/...i-iskencesi-sut-danasi.html - detaylı yazı ve görsellerin yer aldığı link. süt danası - veal denen et türünün oluşturulmasında en önemli etken canların hareketsiz kalmalarını sağlayarak kaslarını zayıf kılmak ve böylece beyaz, pembe et elde etmektir.
bakışları çektikleri acıyı açıkça yansıtıyor
boyundaki doğumdan ölüme kadar sırf insanoğlunun lüks zevki için bulunan/bulunacak olan zincire dikkat
bu canların çektikleri acıya son vermek için SÜT DANASI ÜRÜNLER SATIN ALMAYIN
sıfır hareketi sağlamak için bu zavallı danalar çoğunlukla zincirle sabitleniyorlar. canlı canlı tabut gibi daracık yere hapsedilen bu can insanoğlunun sofrasına gelmek için özel olarak işkencelere tabi tutuluyor. resim ve video gibi görsellerinden, bu süt danası denen özel işkence ürünün elde edilmesi için sabit tutmak, sadece sıvı ile beslemek gibi işkencelere tabi tutulan canların topluma empoze edilmeye çalışılan, reklam filmlerindeki uçan, kaçan, mutluluktan şarkılar söyleyen, yeşil çimenlerde gezinen danalardan çok farklı oldukları apaçık görülmektedir. marketlerde, çeşitli x-et lokantalarında özellikle süt danası denen işkence ürünü eti arayanlar, sofralarınıza bir paket içinde marketten et olarak gelen yada lokantada tükettiğiniz, vedat milor'un "ben onların canlı olduğunu düşünmüyorum yerken" diye bahsettiği danalar bu gerçek resim ve videolardaki canlar. canlılar, et değiller, yaşam hakları var, en az bizim kadar. *** veal - süt danası denen işkence ürünü etin elde edilmesi için danaların doğumdan ölüme maruz kaldıkları eziyetlere dair video/resim gibi görsellere sadece bakmayın, görün. doğdukları anda annelerinden ayrılan bu canlar, bir daha asla kapatıldıkları yerden çıkmıyor, kutu/tabut gibi küçücük yerlerde kapalı/zincirli olarak sabit/hareketsiz kılınıyor, hareket özgürlükleri tamamen ortadan kaldırılıyor. sadece sıvı ile besleniyorlar. sırf insanoğlu beyaz/pembe renkli et yesin diye.
blog'da yaptığım ankete göre hakkında en az bilgi sahibi olunan hayvan hakları ihlali, yasal işkence diye nitelediğim, yasalara uygun, ancak etik ve vicdana aykırı, hayvan haklarına uygun olmayan, hayvan hakları savunucuları olarak karşı çıkıp, satın alınmamasını, satılmamasını talep etmemiz, toplumu bu pek bilinmeyen endüstriyel işkencelerden olan süt danası konusunda bilinçlendirmemiz gerekmektedir. özetle, her zaman dediğim gibi arz talep eğrisi bu endüstriyel işkencede de geçerli. talep olmazsa arz olmaz. sofralarınıza süt danası diye nitelenen işkence ile elde edilmiş, yukarıdaki resimlerde görüldüğü şekilde üretilmiş et ve et ürünlerini satın almazsanız, arz da edilmez. yani, talep olmazsa arz da olmaz. arzın olmaması ise bu canların bu şekilde işkencelere tabi tutulmayacağı anlamına gelir. türkiye de maalesef tüm gelişmemiş, gelişmekte olan ve gelişmiş ülkelerde yasal olarak üretilmekte olan bu süt danası üretimine yer vermektedir. türkiye'de de bu süt danası denen yasal işkence ürünleri üretilip satılmaktadır. süt danasina hayir! süt danasi işkencesine dur diyelim! süt danasi vahşettir! süt danasi ürünlerini satin almayin! benzer diğer vahşetler, kaz ve ördek ciğeri, kaz tüyü vahşeti, sirk, mezbaha, pet shop, hayvan dövüşü, kümes, çiftlik hayvanları, deney, kürk v.s.
katı yem verilmeyerek, sadece sıvı ile besleme şeklinde yetiştirilen, etinin pembe ve beyaz ve de ekstra yumuşak olması için, hareket özgürlüğünün tamamen kısıtlanması dahil türlü eziyetlere maruz bırakılan bir diğer işkence mağduru. market ve çeşitli et satış yerlerinden süt danası almadan önce bu hususların bilinmesi gerekmektedir. sırf kendisi doysa, gözü doymayan, doymakbilmez insanoğlu çeşitli eziyetlere maruz bırakılarak, şoklama yöntemi ile bayıltılmadan acı çekerek kesilen yüz binlerce hayvana rağmen, bunlarla da yetinmeyerek, beyaz ve pembe renkli et yemek istediği için, insanoğlunun lüks ve sınırsız zevkleri uğruna yenidoğan buzağı yavrular doğumdan itibaren bu eziyetlere maruz bırakılmakta, süt danası denen doğumdan ölüme yani, sadece ve sadece zevki uğruna yaşayan insanoğlunun sofrasına gelene kadar acı çekmekte, eziyet görmektedirler. hayvana eziyet sadece ufuk günaydın gibilerin ayakları ile bir canlının canını işkence ile alması demek değildir, sırf lüks yemek uğruna çiftlik hayvanlarının bu acılara maruz bırakılması da hayvana eziyettir. (bkz: şoklama yöntemi ile acısız kesim) bu entrynin amacının süt danası denen vahşet hakkında bilinç uyandırma olmasına rağmen, bu entryyi okuyanlar arasında "aaa, eti pembe veya beyazmış süt danalarının, ilginçmiş, ben bunu deneyeyim" diyerek belki bugün bile gidip süt danası alacak insanlar olacağını biliyorum. ama, bu hususları bilmediği için süt danası tüketenler arasında bu yazıyı okuyunca ve bu hususta bilgi sahibi olunca bundan vazgeçecek, süt danası tüketmiyorsa da bu hususta bilgi sahibi olunca süt danası denen vahşetle mücadeleye girişecek insanlar olacağını da biliyorum.
veal - süt danası denen işkence ürünü etin elde edilmesi için danaların doğumdan ölüme maruz kaldıkları eziyetlere dair video. doğdukları anda annelerinden ayrılan bu canlar, bir daha asla kapatıldıkları yerden çıkmıyor, kutu/tabut gibi küçücük yerlerde kapalı/zincirli olarak sabit/hareketsiz kılınıyor, hareket özgürlükleri tamamen ortadan kaldırılıyor. sadece sıvı ile besleniyorlar. sırf insanoğlu beyaz/pembe renkli et yesin diye.
hareketsiz kalmalarının sağlanması adına daracık yerlere hapsedilen canlar
daracık, kımıldayamadan kaldığı yerde bakımsızlıktan tamamen böceklenmiş can
her zaman dendiği gibi, bir söz kalpten çıkıyorsa kalbe gider. kalpten çıkmayan, sadece dilden dökülen söz ise kalbe gitmez, gider duvara yapışır. inşallah, hayvan hakları hakkında yazdığım ve neredeyse sözlükte bir yılımı tamamlamak üzere olduğum şu günlerde sayıca fazla olmasından ötürü bir türlü yazıp bitiremediğim tüm hayvan hakları ihlalleri hakkında yazacağım tüm entryler gerçekten kalbimden çıkar da gider bir kaç duyarlı kalbe girer, bir kaç insan daha bilinçlenir hayvan hakları hususunda, bir kaç insanın daha hayvan hakları savunucusu olmasına vesile olmak, böylece ister çiftlik, ister evcil, ister sirk, isterse de sahipsiz hayvanlar olsun, bir kaç hayvanın kurtulmasına vesile olmak nasip olur tarafıma.
süt danası - veal denen et türünün oluşturulmasında en önemli etken canların hareketsiz kalmalarını sağlayarak kaslarını zayıf kılmak, böylece ekstra yumuşak ve beyaz, pembe et elde etmektir
sıfır hareketi sağlamak için bu zavallı danalar çoğunlukla zincirle sabitleniyorlar
canlı canlı tabut gibi daracık yere hapsedilen bu can insanoğlunun sofrasına gelmek için özel olarak işkencelere tabi tutuluyor
reklam filmlerindeki uçan, kaçan, mutluluktan şarkılar söyleyen, yeşil çimenlerde gezinen danalardan çok farklılar değil mi? işte realite bu! sofralarınıza bir paket içinde marketten et olarak gelen, vedat milor'un "ben onların canlı olduğunu düşünmüyorum yerken" diye bahsettiği danalar bu canlar. canlılar, et değiller, yaşam hakları var, en az bizim kadar.
***** blog'da yaptığım ankete göre hakkında en az bilgi sahibi olunan hayvan hakları ihlali, yasal işkence diye nitelediğim, yasalara uygun, ancak etik ve vicdana aykırı, hayvan haklarına uygun olmayan, hayvan hakları savunucuları olarak karşı çıkıp, satın alınmamasını, satılmamasını talep etmemiz, toplumu bu pek bilinmeyen endüstriyel işkencelerden olan SÜT DANASI konusunda bilinçlendirmemiz gerekmektedir. özetle, her zaman dediğim gibi arz talep eğrisi bu endüstriyel işkencede de geçerli. talep olmazsa arz olmaz. sofralarınıza süt danası diye nitelenen işkence ile elde edilmiş, yukarıdaki resimlerde görüldüğü şekilde üretilmiş et ve et ürünlerini satın almazsanız, arz da edilmez. yani, talep olmazsa arz da olmaz. arzın olmaması ise bu canların bu şekilde işkencelere tabi tutulmayacağı anlamına gelir. Türkiye de maalesef tüm gelişmemiş, gelişmekte olan ve gelişmiş ülkelerde yasal olarak üretilmekte olan bu süt danası üretimine yer vermektedir. Türkiye'de de bu süt danası denen yasal işkence ürünleri üretilip satılmaktadır. SÜT DANASINA HAYIR! SÜT DANASI İŞKENCESİNE DUR DİYELİM! SÜT DANASI VAHŞETTİR! SÜT DANASI ÜRÜNLERİNİ SATIN ALMAYIN! ***** ÖNEMLİ DUYURU: bu yazı ekşisözlük ve bu blog'da (eski adıyla www.turseng.blogspot.com yeni adıyla www.turseng.com) EARTHLİNGS nick'iyle yazan hayvan hakları savunucusu hukukçuya ait olup, hiç bir şekilde - tamamen veya kısmen - alıntılanamaz, kopyalanamaz, başka bir mecrada yayınlanamaz. toplumu bilinçlendirme amacıyla ilgili yazıdan bahsedilerek, blog linki verilmek suretiyle blog'umuza yönlendirme yapılabilir. blog ve ekşisözlük'teki earthlings'e ait tüm materyallerin hakkı saklıdır ve yalnızca kendisine aittir. tümeserleri fikri haklar yasası çerçevesinde koruma altında olup, söz konusu kanun hükümlerine ve işbu uyarıya rağmen hukuka aykırı olarak bu ve diğer tüm eserlerinin kopyalanması, alıntılanması, başka bir mecrada yayınlanması halinde fikri hak ihlali nedeniyle hukuki yola başvurulacağını ve fikri hak ihlali gerçekleştirerek intihal yapan şahıslara hukuki çerçevede, yasalar gereği yaptırım uygulatılacağını önemine binaen bir kez daha belirtirim.
işbu uyarı earthlings'in hem ekşisözlük, hem de bu blog'da yayınladığı tüm eserleri için (yazı/görsel) geçerlidir.
katı yem verilmeyerek, sadece sıvı ile besleme şeklinde yetiştirilen, etinin pembe ve beyaz olması için, hareket özgürlüğünün tamamen kısıtlanması dahil türlü eziyetlere maruz bırakılan bir diğer işkence mağduru. market ve çeşitli et satış yerlerinden süt danası almadan önce bu hususların bilinmesi gerekmektedir. sırf kendisi doysa, gözü doymayan, doymakbilmez insanoğlu çeşitli eziyetlere maruz bırakılarak, şoklama yöntemi ile bayıltılmadan acı çekerek kesilen yüz binlerce hayvana rağmen, bunlarla da yetinmeyerek, beyaz ve pembe renkli et yemek istediği için, insanoğlunun lüks ve sınırsız zevkleri uğruna yenidoğan buzağı yavrular doğumdan itibaren bu eziyetlere maruz bırakılmakta, süt danası denen doğumdan ölüme yani, sadece ve sadece zevki uğruna yaşayan insanoğlunun sofrasına gelene kadar acı çekmekte, eziyet görmektedirler. hayvana eziyet sadece ufuk günaydın gibilerin ayakları ile bir canlının canını işkence ile alması demek değildir, sırf lüks yemek uğruna çiftlik hayvanlarının bu acılara maruz bırakılması da hayvana eziyettir. (bkz: şoklama yöntemi ile acısız kesim) bu entrynin amacının süt danası denen vahşet hakkında bilinç uyandırma olmasına rağmen, bu entryyi okuyanlar arasında "aaa, eti pembe veya beyazmış süt danalarının, ilginçmiş, ben bunu deneyeyim" diyerek belki bugün bile gidip süt danası alacak insanlar olacağını biliyorum. ama, bu hususları bilmediği için süt danası tüketenler arasında bu yazıyı okuyunca ve bu hususta bilgi sahibi olunca bundan vazgeçecek, süt danası tüketmiyorsa da bu hususta bilgi sahibi olunca süt danası denen vahşetle mücadeleye girişecek insanlar olacağını da biliyorum. her zaman dendiği gibi, bir söz kalpten çıkıyorsa kalbe gider. kalpten çıkmayan, sadece dilden dökülen söz ise kalbe gitmez, gider duvara yapışır. inşallah, hayvan hakları hakkında yazdığım ve neredeyse sözlükte bir yılımı tamamlamak üzere olduğum şu günlerde sayıca fazla olmasından ötürü bir türlü yazıp bitiremediğim tüm hayvan hakları ihlalleri hakkında yazacağım tüm entryler gerçekten kalbimden çıkar da gider bir kaç duyarlı kalbe girer, bir kaç insan daha bilinçlenir hayvan hakları hususunda, bir kaç insanın daha hayvan hakları savunucusu olmasına vesile olmak, böylece ister çiftlik, ister evcil, ister sirk, isterse de sahipsiz hayvanlar olsun, bir kaç hayvanın kurtulmasına vesile olmak nasip olur tarafıma.