lokum isimli "spesiyal"inin 6 aylık süt danası bonfilesi olduğunu öğrenmiş bulunduğum "et"çi. ilgili tedarikçi çiftliğin twitter linki kaldırıldı tarafımdan, zira insanların yemek uğruna yapacaklarını hesaba katmadan vermişim. - tedarikçisi de buymuş galiba. https://pbs.twimg.com/media/bpjir2ycaaa1slr.jpg - bu da görseli, ayrıca ekleyeyim. (bkz: süt danası vahşeti) (bkz: nusr-et/@earthlings) (bkz: günaydın kasap/@earthlings)
not: sözkonusu tweeti rt'leyen ben değilim, tamamen tevafuk eseri gördüm bunu. zaten facebook ve twitter dahil hiçbir sosyal ağda hesabım yok.
bir not daha: zaten tereddütlüydüm twitter linkini verirken ilgili çiftliğin reklamı olmasın diye. şimdi kaldıracağım. yuh artık, gerçekten yuh. bu kadar açgözlü olunmaz, bu kadar yemek için yaşanmaz. ta geçen senenin tweeti kaç favori, kaç rt almış. benim burada belirtme amacıma bak, bu insanların amacına bak.
southpark dizisinin söz ettiğim ilgili bölümünden bir görsel. aşağıda linki bulunmakta olan bu önemli bölümü izleyin/izlettirin.
(bkz: tortured baby cow) (bkz: süt danası) (bkz: süt danası vahşeti) south park bu bölümde süt danası vahşetine yer vermiş bulunuyor, hayvan haklarına duyarlı olan/olmayan herkese izlemesini önermekteyim.
en sevdiğim 3 çizgi filmden birisi olan south park süt danası vahşetine yer vermiştir 6. sezon, 4. bölümünde. mutlaka izlenmeli/izlettirilmeli.
south park'ta çok güzel aktarılan vahşet olayının süjesi. süt danası vahşetinin tam olarak anlaşılması için bu bölümün izlenmesini öneririm hayvan haklarına duyarlı olan ve olmayan herkese.
hiç yürümedikleri için nasıl yürüyeceklerini bilmiyorlar.
bana biftek yedirdin ve ne olduğunu hiç söylemedin.
süt danası etiketlerinde artık "işkence görmüş buzağı" yazılacak.
vegan veya vejetaryen olmak yüz binlerce canın yaşamını kurtarmaya vesile olmak demektir
aralarında hayvansal ürünleri sevmediği için yemeyenlerle, hayvansal ürünleri sevdiği halde hayvan hakları savunucusu olması hasebiyle bu ürünleri tüketmekten kaçınan insanları barındıran etsiz yaşam biçimini benimseyenler topluluğu. hayvan hakları savunucusu olmama rağmen, ilk grupta yer almaktayım, yani hayvansal ürünleri sevmediğim için tüketmiyorum. sevdiği halde bundan, hayvan hakları adına vazgeçenler büyük bir takdiri hak etmektedirler. vejetaryenlikte dikkat edilmesi gereken en önemli husus, yeterli protein almama sonucunda b12 ve demir eksikliği nedeniyle anemi hastalığına yakalanmanın, yeterli, dengeli ve düzgün beslenmeme halinde büyük bir olasılık taşıdığıdır. vejetaryenlere ve hayvansal ürünsüz bir yaşamı yeni seçmiş olanlara öneriler: 1. normal fasulye şeklindeki soya fasulyeleri tatsız tuzsuzdur, bunları denemeyin. her türlü et yemeğinin muadilini marketlerde sıklıkla bulabileceğiniz soya fasulyesi kıyması ile yapabilirsiniz. soya fasulyesi kıyması önce bir kaba boşaltılır, üstüne sıcak su eklenir, 10-15 dk.lık bir bekleyişten sonra normal et kıymasına benzer bir kıyma ortaya çıkar. bununla lazanya, dolma, her türlü köfte, özetle tüm et yemeklerini etsiz yapabilirsiniz. lazanyada bolonez sosa kıyma yerine bu soya kıyması konarak muhteşem lazanyalar elde edersiniz. 2. soya fasulyesi kıymasını sıcak suda beklettikten sonra çok iyi bir şekilde sudan arındırmanız gerekmektedir. aksi takdirde sulu bir kıymanız olur ve bu sulu kıyma ile istediğiniz yemekleri, özellikle de köfteleri yapamazsınız. 3. yemekli davet aldığınızda davet sahibine mutlaka vejetaryen olduğunuzu belirtin. aksi takdirde davet boyunca yemek yiyemediğiniz için hem davet sahibi mahçup olur, hem de siz aç kalırsınız. geniş çaplı ve sahibine ulaşamadığınız davetlerde artık iş davet sahibinin incelik göstererek davete vejetaryenlerin de katılabileceğini öngörerek, buna göre menü hazırlamasına kalmıştır. yoksa yine aç kalırsınız. 4. e, selenyum, b vitaminlerini her gün düzenli olarak kullanın. b12 ve demir tabletlerini mutlaka doktor kontrolünde olmak koşuluyla almanız yaşamınızı kolaylaştıracaktır. 5. son olarak, hazır sağlıklı yaşama başlamışken, diğer kötü alışkanlıkları da terk ederek, yeşilaycılığı seçerseniz, son derece sağlıklı, güzel ve mutlu bir yaşama kavuşmuş olursunuz.
süt danası vahşetinde danalar sadece 22 inç büyüklükte bu daracık yerlerde/kutularda/tabutlarda hareketsiz kılınarak yumuşak kas, sadece sıvı ile beslenerek beyaz/pembe renkli et elde edilmek için işkencelere tabi tutulur. vegan/vejetaryen olun, yüzlerce canın kurtulmasına vesile olun. yaşam kurtarmak erdemlidir.
vejetaryen olmaya karar veren bir yakınınız varsa, reşit olması koşuluyla, hiç bir şekilde engellememeniz, tam tersine destekleyici bir tavır içine girerek bu yaşam biçimine uygun davranmanız, buna uygun beslenme düzeni oluşturmanız, vejetaryenliğe karar veren yakınınızın sağlığı ve psikolojisi için daha iyi olur. et yemeğe zorlamak, yaşam biçimini kabullenmemek söz konusu şahıs açısından son derece hatalı davranışlardır. örneğin, ben, çok küçük yaştan itibaren etin dokusundan, kokusundan, görüntüsünden, özetle her yönünden nefret ettiğimi farketmiştim, çiğ ete dokunmam söz konusu bile olmamaktaydı. beni ete alıştırmaya çalışan ailemin çabaları tabi hiç bir şekilde sonuç vermedi. küçük yaştan itibaren lise eğitimi için başka bir ülkeye - türkiye'ye geldiğimde ilk işim etten tamamen vazgeçmek oldu. reşit olmadan etten vazgeçmeme rağmen (ki, teorik olarak 18 yaşından önce vejetaryen yaşamı seçmeyi önermemekteyim) ne fiziksel, ne de zeka açısından hiç bir olumsuzluk yaşamadım, bilakis vejetaryenlik her açıdan insana olumlu yönde etki göstermektedir. zaten, tarihteki etyemezlere bir göz atıldığında, etyemezliğin hem kişinin kendi açısından, hem de deryada bir damla kadar bile olsa, hayvan haklarına olumlu yönde katkısı olması açısından son derece verimli ve amaca uygun olduğu açıkça görülmektedir: aristo, homeros, leonardo da vinci, einstein, newton, shakespeare, tolstoy, voltaire, wagner, indira gandhi ve diğer yüzlerce dahi etyemezdi.
konuyla ilgili olarak bir örnek: uyarı: video aşırı vahşet içermektedir! +18
söz konusu bu videoda gözüdönmüş caniler öncelikle hamile ineğin karnını daha canlıyken kesiyorlar, canlı yavruyu alıp köşedeki çöp öğütme makinesine atıyorlar, arkasından bu zavallı ineğin bacak ve kollarını yerlere çırpa çırpa, bu kol ve bacakları kıra kıra, bin bir türlü vahşet neticesinde kesiyorlar. bunlar ortaya çıkan olaylar tabi ki, her zaman söylendiği üzere buzdağının görünen kısmı. her gün binlerce canlı bu tür eziyetlere maruz kalarak sırf insanoğlunun alternatifi olduğu halde et yemekteki ısrarı nedeniyle, özellikle maalesef türkiye ve benzer ülkelerde olduğu gibi acıyı hissetmesin diye elektrikli şoklama işlemine bile tabi tutulmadan acıyı hissederek boğazlanıyor. tarım bakanı bir gazetede okuduğum habere göre artık türkiye'de de ab uyum yasaları çerçevesinde şoklama yöntemi ile kesime başlanacağı bilgisini vermişti. buna göre, öncelikle bu sene kurban ayında, devamında da tüm entegre kesim yerlerinde şoklama yöntemi ile hayvanların acı çekmeden kesimine başlanacaktır. hayvan hakları adına bu çok önemli bir adım, bu kuralın uygulamaya konması için tarım bakanlığına hayvan hakları savunucuları olarak baskı yapmak ve bu uygulamanın gerçekleştirilmesinin takibini yapmamız gerekmektedir.
sofralara et olarak gelmek için canlar bu şekilde eziyet görüyor,
işkenceye uğruyor. bu canların, sofralarınıza marketten paket
içinde sebze gibi gelmesi şiddetin tarafı olduğunuz
marketlerde süt danası satılmaktadır, dikkat edin, bu ürünü asla satın almayın, gerekirse sorun bu süt danası mı diye?
zincirle hareketsiz kalması sağlanan can
bu zincirlenen, kısıtlanan canın bakışlarındaki çaresizlik kalbinizi yakmıyorsa vicdanınızı bir daha gözden geçirin
"süt danası denen vahşet ürününe hem kasap, hem de restoran bölümlerinde yer vermekte olan yer. türkiye'de süt danası denen işkence ürününü satanların ağababası. genel olarak et tüketimini empoze eden, pazarlayan, arayış içinde olan tatminsiz insanların et tüketimini çeşitli isimler altında gerçekleştirince kendisini özel, farklı hissetmelerini sağlayan, böylece nüfusun büyük bölümünün cebini fethetmeyi amaç haline getirenlerin banisi. http://www.gunaydinkasap.com/kasap_sutdanasi.php - bu yerin süt danası ürünlerini açık saçık, net, ortada satmakta olduğunu yeni farkettim. süt danası işkence ürünüdür, süt danası elde etme süreci canlara yönelik doğumdan ölüme, baştan sona işkence etmekten oluşmaktadır. süt danasına hayır! süt danası tüketmeyin! süt danası ürünlerini hem bu steakhouse, hem de market ve diğer kasaplardan satın almayın. satın almazsanız üretilmez. süt danası denen tahammülfersa işkence ürününün elde edilme süreci ve genel olarak süt danası ürünü ile ilgili detaylı bilgi edinmek için: http://www.turseng.com/...i-iskencesi-sut-danasi.html
ilgili linkte yer alan yazıyı okuyun, resimleri inceleyin, videoyu baştan sona izleyin. her zaman belirttiğim gibi insanların çoğunluğunun masumiyetine, bu tür endüstriyel işkence örneklerini tüketmelerinin bilgisizlikten kaynaklandığına, bilseler yapmayacak, satın almayacak, yemeyecek, giymeyecek olduklarına inanmakta ve hayvan hakları savunucusu olarak bilmeyenlere anlatma, bu bilmedikleri için vahşet ürünlerini tüketenleri bilgilendirmekle yükümlü olduğuma kanaat getirmekteyim. bilmeden tüketenler varsa bu benim sorumluluğum diye düşünürüm her zaman. onlara ulaşsam, yeteri kadar çaba göstersem, çok uğraşıp herkese duyursam yemezlerdi, yapmazlardı, tüketmezlerdi, böylece bu canlara daha fazla işkence edilmezdi, canlara yönelik tüm bu vahşetler sona ererdi diye inanırım. bu yüzden süt danasına yönelik ilgili çalışmayı detaylı şekilde, bilgilenmek, bilinçlenmek amacıyla inceleyin. zira bu konuda bilgi edinen normal, ortazekalı, makul olup, sadist, işkenceci ve şiddet eğilimli olmayan herkesin bu tür vahşet ürünlerini artık kullanmayacağından, tüketmeyeceğinden eminim."
hem perakende, hem de hizmet sektöründe görülen fiyatı yüksek tutarak, tüketicilerin ürün ve / veya hizmetin yanısıra prestij de satın aldığı yanılgısına bürünmelerini sağlamak.
"türkiye'de marketler, kasaplar dahil, yeni bir et tüketme çılgınlığı başlatan, bir biri ardına oldukça fahiş fiyatlarla satış yaptıkları için ödedikleri fahiş tutarla orantılı şekilde kıymetli/lezzetli et yediklerine inandırılanların ceplerini fethetmek için açılan steakhouseların körüklemekte olduğu işkence.
http://www.turseng.com/...i-iskencesi-sut-danasi.html - süt danası vahşeti ile ilgili detaylı bilgi edinmek için. yazıyı okuyun, resimleri inceleyin, videoyu izleyin (baştan sona) ve bu vahşetin farkına varın. süt danası satın almayın, tüketmeyin, bu ürüne yer veren fahiş fiyatlı, tüketim çılgınlığını empoze eden kapitalizmin temel mekanlarına prim vermeyin, gelir adaletsizliği için fırsat oluşturmayın, lorenz eğrisinin daha fazla kabarmasını sağlamayın." bu kısım süt danası vahşeti başlığındaki entry'mden alıntıdır.
ek olarak, ceplerini fethetmek terimi şahsıma ait olmayıp, uluslararası bir markanın çalışanlarına vermiş olduğu seminerden alıntıdır. bu ifadeleri ve genel olarak alışveriş tuzaklarını bilinçli bir tüketici olmak ve başkalarını da bu yönde bilgilendirmek amacıyla yaptığım araştırmada karşılaştığım bir seminer metninde farkederek dehşete kapılmıştım. kapitalist bir rejimde yaşamaya çalışan eski bir sosyalist olarak bu tür bariz, açık seçik, net kapitalist ifadeler halen ve ısrarla tarafımı şaşırtmaya devam etmektedir. bunun çocukluktan itibaren sosyalist bir ideoloji ile yetiştirilmiş olmam ve çocuklukta edinilen bilgilerin kalıcı olması ve geri kalan yaşamı belirgin şekilde etkiliyor olması ile ilgisi mevcuttur diye düşünmekteyim. (bkz: rusya/@earthlings) din, seyahat, özgür düşünce, inanç, ideolojik özgürlüklerin bulunmaması, tek tip insan yetiştirilmesi v.s. gibi onlarca nedenle sosyalist ideolojiden doğal olarak uzaklaşmış, tamamen kopmuş olsam da olumlu yönlerini halen korumakta ve uygulamaktayım yaşamımda. örn. kadın erkek eşitliği de dahil, her alanda tam eşitlik, lüks yaşamdan fersah fersah kaçınma, sadece faydalı ve zorunlu tüketim malları ve hizmetlerini satın alma (hem kendim, hem canlar için) gibi olgular halen yaşamımda önemli bir noktada bulunmaktadır. bu nedenle örn. nusr-et, günaydın kasap gibi yerlerin hayvan hakları ihlallerini meydana getirmesinin yanısıra toplumu fahiş fiyatlı, lüks tüketim çılgınlığına iteklemesi, fahiş fiyatlı ürünleri tüketmeyi empoze etmesi yönleriyle de antipati duyulup, uzak durulması gereken yerler olduğu açıktır bilinçli toplum, bilinçli tüketiciler tarafından.
cep fethetme terimine geri dönersek, aynen bu şekilde geçmekteydi ilgili metinde, çok sayda satınaldırma yöntemi ve ipucunun yer aldığı uzunca bir listeden sonra: "tüketicinin cebini fethetmemiz gerekiyor". bu müthiş! fikirden çok haz duymuş, epey mutlu olmuş olsalar gerek ki, cümlenin sonunda gülücük de vardı.
türkiye'de marketler, kasaplar dahil, yeni bir et tüketme çılgınlığı başlatan, bir biri ardına oldukça fahiş fiyatlarla satış yaptıkları için ödedikleri fahiş tutarla orantılı şekilde kıymetli/lezzetli et yediklerine inandırılanların ceplerini fethetmek için açılan steakhouseların körüklemekte olduğu işkence.
http://www.turseng.com/...i-iskencesi-sut-danasi.html - süt danası vahşeti ile ilgili detaylı bilgi edinmek için. yazıyı okuyun, resimleri inceleyin, videoyu izleyin (baştan sona) ve bu vahşetin farkına varın. süt danası satın almayın, tüketmeyin, bu ürüne yer veren fahiş fiyatlı, tüketim çılgınlığını empoze eden kapitalizmin temel mekanlarına prim vermeyin, gelir adaletsizliği için fırsat oluşturmayın, lorenz eğrisinin daha fazla kabarmasını sağlamayın.
süt danası denen vahşet ürününe hem kasap, hem de restoran bölümlerinde yer vermekte olan yer. türkiye'de süt danası denen işkence ürününü satanların ağababası. genel olarak et tüketimini empoze eden, pazarlayan, arayış içinde olan tatminsiz insanların et tüketimini çeşitli isimler altında gerçekleştirince kendisini özel, farklı hissetmelerini sağlayan, böylece nüfusun büyük bölümünün cebini fethetmeyi amaç haline getirenlerin banisi. http://www.gunaydinkasap.com/kasap_sutdanasi.php - bu yerin süt danası ürünlerini açık saçık, net, ortada satmakta olduğunu yeni farkettim. süt danası işkence ürünüdür, süt danası elde etme süreci canlara yönelik doğumdan ölüme, baştan sona işkence etmekten oluşmaktadır. süt danasına hayır! süt danası tüketmeyin! süt danası ürünlerini hem bu steakhouse, hem de market ve diğer kasaplardan satın almayın. satın almazsanız üretilmez. süt danası denen tahammülfersa işkence ürününün elde edilme süreci ve genel olarak süt danası ürünü ile ilgili detaylı bilgi edinmek için: http://www.turseng.com/...i-iskencesi-sut-danasi.html
ilgili linkte yer alan yazıyı okuyun, resimleri inceleyin, videoyu baştan sona izleyin. her zaman belirttiğim gibi insanların çoğunluğunun masumiyetine, bu tür endüstriyel işkence örneklerini tüketmelerinin bilgisizlikten kaynaklandığına, bilseler yapmayacak, satın almayacak, yemeyecek, giymeyecek olduklarına inanmakta ve hayvan hakları savunucusu olarak bilmeyenlere anlatma, bu bilmedikleri için vahşet ürünlerini tüketenleri bilgilendirmekle yükümlü olduğuma kanaat getirmekteyim. bilmeden tüketenler varsa bu benim sorumluluğum diye düşünürüm her zaman. onlara ulaşsam, yeteri kadar çaba göstersem, çok uğraşıp herkese duyursam yemezlerdi, yapmazlardı, tüketmezlerdi, böylece bu canlara daha fazla işkence edilmezdi, canlara yönelik tüm bu vahşetler sona ererdi diye inanırım. bu yüzden süt danasına yönelik ilgili çalışmayı detaylı şekilde, bilgilenmek, bilinçlenmek amacıyla inceleyin. zira bu konuda bilgi edinen normal, ortazekalı, makul olup, sadist, işkenceci ve şiddet eğilimli olmayan herkesin bu tür vahşet ürünlerini artık kullanmayacağından, tüketmeyeceğinden eminim.
süt danası denilen vahşet ürününden elde edilen, hakkında bilgi sahibi olmak ve fikir yürütmek için allame olmaya gerek olmayan, yazar arkadaşın da ta geçtiğimiz sene, benim de geçtiğimiz haftalarda http://www.timeoutistanbul.com/...house-furyas%c4%b1/ bu linkten bilgi edinerek hakkında yazdığım zımbırtı. şimdi bu t-bone steak denen yemeğin süt danası ürününden elde edildiği belirtiliyor çok sayıda kaynakta. google'da ortazekalı, makul ve normal her yaratığın basit bir araştırmayla fark edeceği üzere. bu durumda t-bone steak denen zımbırtı, süt danası ürününden elde ediliyor, nusr-et denen kasap lokantası da menüsünde bu yemeğe yer veriyorsa, yine her ortazekalı, normal ve makul model insanın algılayacağı üzere nusr-et süt danası ürünü kullanıyor demektir.
t-bone steak - vahşet ürünü
t-bone steak - vahşet ürün, tercih etmeyin!
bu kaynaklar yanlış bilgiler içeriyor, bu t-bone steak denen zımbırtı süt danası ürünü değilse, bunun için de tarafıma mesaj atıp bilgilendirmeye veya nick altıma tünemeye gerek yoktur, iddianızı, fikirlerinizi ilgili başlık altında karşı söylem olarak geliştirebilir, fikrinizi savunan entry/entry'ler yazabilirsiniz. kaldı ki, "hele dostlar el atın, beni ikna edin" gibi embesilce söylemlerim olmamıştır, olmaz da, nusr-et sevdalısı şahısların iddia ettiğinin aksine. zira açıp google'u araştırmak zor değildir. nitekim bunu da yapmışımdır. benim ilgili entry'de belirttiğim husus nusr-et'in t-bone steak yemeğine menüsünde yer vermesine rağmen, süt danası ürünü kullanmadığını iddia edip, bunu kendisine sorarak burada belirteceğini söyleyen şahıslara yönelikti. özetle, tekrar belirtirsem, t-bone steak süt danası ürünüyse (ki, kaynaklar bunu gösteriyor), nusr-et de menüsünde buna yer veriyorsa, nusr-et süt danası ürünü kullanıyor demektir. peki, süt danası ürünü nedir de, bu mekanın bu ürüne yer verip vermediği bu kadar önem kesbediyor diye merak edenler için: süt danası budur, bu şekilde elde edilir, ilgili video'yu sonuna kadar izleyip, yazıyı okuyup, görselleri inceleyiniz: http://www.turseng.com/...i-iskencesi-sut-danasi.html
hakkında en az bilgi sahibi olunan endüstriyel vahşetlerden birisi. süt danası olarak yetiştirilen canlar 22 inç genişlikte bir kutu/tabut içine kapatılır, tam hareketsizliğin sağlanabilmesi için zincirle bağlanırlar. bu kutuların içinde zavallı canın dönecek kadar bile yeri bulunmaz. sadece oturup, kalkabilirler o kadar. diğer danalarla biraraya gelemezler, bu sabit tutuldukları bölmelerden ölene kadar çıkarılmazlar. amaç sıfır hareketi sağlayarak zayıf kas elde etmektir. işkence sonucu elde edilmiş zayıf kas - daha yumuşak et anlamına gelir. bu canlara yaşamalrı süresince katı yiyecek verilmez, sadece sütle beslenirler, bundan da amaç beyaz ve pembe renkli et elde etmektir. özetle, doymakbilmez insanoğlunun sofrasına daha yumuşak ve beyaz/pembe renkli et olarak gelmek için, doğumdan ölüme tamamı hareketsiz, yalnız, çevreden ve diğer canlardan izole ve sadece sıvı ile beslenilen bir işkence dolu bir yaşam. yukarıdaki video veal - süt danası işkencesi hakkında çekilmiş gerçek görüntülerden oluşmaktadır. her anı kalbimi sızlatan bu videoyu baştan sona kadar izleyin. özellikle, 2:15'e dikkat. üzüntüden başıma ve kalbime ağrıların girdiği an o andır.
detaylı bilgi için: (bkz: süt danası vahşeti) son dönemde süt danasını topluma ticari gelirlerini artırmak amacıyla güya lezzet adına empoze etmede önde gelen, süt danası faciasını yaygınlaştıran, bu yönüyle tarafımdan hayli antipatik bulunup her daim protesto edilecek olan lokanta hakkında bilgi edinmek için: (bkz: nsr-et/@earthlings)
bu videoyu sonuna kadar izleyin. duyarlılık ancak bu şekilde oluşacak, ortaya çıkacak, canlar insanoğlunun bitmez tükenmez zulümden ancak bu şekilde kurtulacaktır.
(bkz: süt danası vahşeti), (bkz: süt danası), (bkz: nusr-et/@earthlings)
http://www.turseng.com/...i-iskencesi-sut-danasi.html - konu hakkında detaylar ve görseller için. bu vahşet de en az kaz tüyü vahşeti kadar dehşetverici olup, canlara çok fazla eziyet edilmektedir. bilinçlenmek, çevremizi/toplumu bilinçlendirmek, süt danası denen vahşet ürünü tüketmemek, devamında bu vahşet ürününü üreten/satan/kullanan kurum ve kuruluşları protesto etmek/bu ürüne yer vermemeleri için uyarmak gerekmektedir. bu ürün de yine kaz tüyü gibi maalesef endüstriyel hayvanların kaderi olan yasal işkence kapsamındadır.
süt danası olarak tabir edilen etin, adını yaygın şekilde bilindiği üzere süt kuzusu gibi daha küçük, yavru danadan değil, etinin pembe/beyaz ve yumuşak olması için sadece sütle beslenip, katı yiyecekler verilmeyen, daracık kutu/tabutlarda zincirlenerek hareketsiz kılınmak suretiyle eziyet edilen canlardan aldığı gerçeği. (bkz: süt danası vahşeti), (bkz: nusr-et/@earthlings)
yani süt danası sadece sıvı yiyecekle, sütle beslenen, doğumdan ölüme eziyet gören dana anlamına gelmektedir.
15 yıllık vejetaryen, ondan önce aile zoruyla et ve et ürünleri yemek zorunda kalmış, ancak hayatında bir kez bile çiğ ete dokunmamış, eti sevmediği için vejetaryen olan, ancak hayvan hakları savunucusu olması hasebiyle ete bayılsaydı bile yine hayvanların yaşam hakkı için vejetaryen yaşamı seçecek olan bir insan olarak şimdiye kadar kimseye et yememesi yönünde baskı yapmadım. bu restoran ve benzerlerinin süt danası vahşetine yoğun katkısı nedeniyle ve her hafta bir endüstriyel vahşet hususunda yazmakta olmam hasebiyle, bu hafta da süt danası vahşeti hakkında yazmış bulundum. belirttiğim gibi et yiyen insanlara tiksinerek bakan, baskı yapan birisi olmamakla birlikte nerede bir vejetaryen varsa mutlaka çevresini de bilinçlendirir ilkesi gereği çevremde bulunan geniş kitle zaman içinde vejetaryen yaşama geçmiş oldu. sadece et yemediğimi görerek, sorduklarında anlatımımı dinleyerek. burada süt danası vahşetini özellikle vurgulayarak belirtme nedenim, toplumun büyük bir kesiminin bu tür endüstriyel vahşetlerden habersiz olmasıdır. şöyle ki, kimseye baskı yapmadan, sadece gerçekleri anlatarak, bilinçlenmesi, bilgisizce değil, bu bilgiler ışığında hareket etmesi amaçlanmıştır süt danası vahşeti içerikli/başlıklı yazımda. muhtemelen yine süt danası yemeğe devam edecekler olacaktır tüm bu gerçeklere rağmen. ancak en azından bu etin hangi koşullarda oluştuğunu, hangi işkenceler sonucunda elde edildiğini bilin. özetle, bu canlar şu anda laptop veya bir bilgisayar ekranına bakıyorsanız, işte o ekran büyüklüğünde bir kutuda ve sıfır hareket için zincirlenerek, ölümü - sofranıza gelmeyi beklemekteler. sadece sıvı gıda tüketerek, saman, yem yemeden. neden? çünkü bu lokanta gibi burjuva işletmeleri yine burjuva destekçileri için beyaz ve pembe ve de ekstra yumuşak et üretip pişirip yedirecektir. bunun için. ilgili gerçekleri gösterir, kanıt niteliğindeki resim ve video gibi görseller ilgili linktedir. izlenebilir/görülebilir.
"katı yem verilmeyerek, sadece sıvı ile besleme şeklinde yetiştirilen, etinin pembe ve beyaz olması için, hareket özgürlüğünün tamamen kısıtlanması dahil türlü eziyetlere maruz bırakılan bir diğer işkence mağdurunun doğduğu andan öldüğü ana kadar yaşadığı süreçle elde edilen süt danası denen vahşet ürününü yoğun şekilde kullanan, tüketilmesini empoze eden kan kokulu yer. market ve çeşitli et satış yerlerinden süt danası almadan önce bu hususların bilinmesi gerekmektedir. sırf kendisi doysa, gözü doymayan, doymakbilmez insanoğlu çeşitli eziyetlere maruz bırakılarak, şoklama yöntemi ile bayıltılmadan acı çekerek kesilen yüz binlerce hayvana rağmen, bunlarla da yetinmeyerek, beyaz ve pembe renkli et yemek istediği için, insanoğlunun lüks ve sınırsız zevkleri uğruna yenidoğan buzağı yavrular doğumdan itibaren bu eziyetlere maruz bırakılmakta, süt danası denen doğumdan ölüme yani, sadece ve sadece zevki uğruna yaşayan insanoğlunun sofrasına gelene kadar acı çekmekte, eziyet görmektedirler. hayvana eziyet sadece ufuk günaydın gibilerin ayakları ile bir canlının canını işkence ile alması demek değildir, sırf lüks yemek uğruna çiftlik hayvanlarının bu acılara maruz bırakılması da hayvana eziyettir. bu entrynin amacının süt danası denen vahşet hakkında bilinç uyandırma olmasına rağmen, bu entryyi okuyanlar arasında "aaa, eti pembe veya beyazmış süt danalarının, ilginçmiş, ben bunu deneyeyim" diyerek belki bugün bile gidip süt danası alacak insanlar olacağını biliyorum. ama, bu hususları bilmediği için süt danası tüketenler arasında bu yazıyı okuyunca ve bu hususta bilgi sahibi olunca bundan vazgeçecek, süt danası tüketmiyorsa da bu hususta bilgi sahibi olunca süt danası denen vahşetle mücadeleye girişecek insanlar olacağını da biliyorum.
süt danası - veal denen et türünün oluşturulmasında en önemli etken canların hareketsiz kalmalarını sağlayarak kaslarını zayıf kılmak ve böylece beyaz, pembe et elde etmektir. sıfır hareketi sağlamak için bu zavallı danalar çoğunlukla zincirle sabitleniyorlar. canlı canlı tabut gibi daracık yere hapsedilen bu can insanoğlunun sofrasına gelmek için özel olarak işkencelere tabi tutuluyor. resim ve video gibi görsellerinden, bu süt danası denen özel işkence ürünün elde edilmesi için sabit tutmak, sadece sıvı ile beslemek gibi işkencelere tabi tutulan canların topluma empoze edilmeye çalışılan, reklam filmlerindeki uçan, kaçan, mutluluktan şarkılar söyleyen, yeşil çimenlerde gezinen danalardan çok farklı oldukları apaçık görülmektedir. marketlerde, çeşitli x-et lokantalarında özellikle süt danası denen işkence ürünü eti arayanlar, sofralarınıza bir paket içinde marketten et olarak gelen yada lokantada tükettiğiniz, vedat milor/@earthlings'un "ben onların canlı olduğunu düşünmüyorum yerken" diye bahsettiği danalar bu gerçek resim ve videolardaki canlar. canlılar, et değiller, yaşam hakları var, en az bizim kadar.
*** veal - süt danası denen işkence ürünü etin elde edilmesi için danaların doğumdan ölüme maruz kaldıkları eziyetlere dair video/resim gibi görsellere sadece bakmayın, görün. doğdukları anda annelerinden ayrılan bu canlar, bir daha asla kapatıldıkları yerden çıkmıyor, kutu/tabut gibi küçücük yerlerde kapalı/zincirli olarak sabit/hareketsiz kılınıyor, hareket özgürlükleri tamamen ortadan kaldırılıyor. sadece sıvı ile besleniyorlar. sırf insanoğlu beyaz/pembe renkli et yesin diye.
blog'da yaptığım ankete göre hakkında en az bilgi sahibi olunan hayvan hakları ihlali, yasal işkence diye nitelediğim, yasalara uygun, ancak etik ve vicdana aykırı, hayvan haklarına uygun olmayan, hayvan hakları savunucuları olarak karşı çıkıp, satın alınmamasını, satılmamasını talep etmemiz, toplumu bu pek bilinmeyen endüstriyel işkencelerden olan süt danası konusunda bilinçlendirmemiz gerekmektedir. özetle, her zaman dediğim gibi arz talep eğrisi bu endüstriyel işkencede de geçerli. talep olmazsa arz olmaz. sofralarınıza süt danası diye nitelenen işkence ile elde edilmiş, yukarıdaki resimlerde görüldüğü şekilde üretilmiş et ve et ürünlerini satın almazsanız, arz da edilmez. yani, talep olmazsa arz da olmaz. arzın olmaması ise bu canların bu şekilde işkencelere tabi tutulmayacağı anlamına gelir. türkiye de maalesef tüm gelişmemiş, gelişmekte olan ve gelişmiş ülkelerde yasal olarak üretilmekte olan bu süt danası üretimine yer vermektedir. türkiye'de de bu süt danası denen yasal işkence ürünleri üretilip satılmaktadır. süt danasina hayir! süt danasi işkencesine dur diyelim! süt danasi vahşettir! süt danasi ürünlerini satin almayin! benzer diğer vahşetler, kaz ve ördek ciğeri, kaz tüyü vahşeti, sirk, mezbaha, pet shop, hayvan dövüşü, kümes, çiftlik hayvanları, deney, kürk v.s."
(bkz: süt danası vahşeti) kısaca süt danası denen pembe/beyaz renkli et ürünü bu iki yöntemin birarada uygulanması ile elde edilir. 1. doğan buzağılar hemen annelerinden ayrılıp sadece 22 inç genişlikteki dar, tabut/kutu gibi bir alana hapsedilirler, amaç hareket özgürlüğünü tamamen kısıtlamak. sıfır hareket, sonuç: yumuşak, zayıf, gelişmemiş kaslardan oluşan et. 2. sadece sıvı gıdayla beslenirler. amaç pembe/beyaz renkli et elde etmek. sonuç: bir canın türlü eziyetlere maruz kalmasıyla elde edilen beyaz/pembe renkli, yumuşak ama işkence sonucu ölüm kokan bir madde - bu tür işletmelerin/lokantaların/restoranların daha fazla gelir/daha yüksek ödemeler için topluma empoze ettiği süt danası eti.
video görselini mutlaka sonuna kadar dayanarak izleyin, bilinçlenme adına bunu yapmak son derece ehemiyet taşımaktadır
kanunu bilmemek mazeret sayılmaz ilkesinin sadece hukukta geçerli olması hasebiyle, insan ve hayvana yönelik suç ve kabahatler ve de haksız fiiller, özetle hukuki bir olayın konusunu oluşturan olgular hariç, hemen her disiplinde bilgisiz/bilinçsiz olmanın mazeret sayılması durumu gözönüne alındığında, hayvan haklarıyla ilgili tüm ihlallerin toplum tarafından bilinmiyor olmasında hayvan hakları savunucuları olarak sorumluluğumuzun bulunduğunu her daim tarafıma hatırlatan vahşetlerden birisi.
dediğim gibi sadece hukuki durumlarda bilmemek mazeret sayılmamaktadır. "adam/hayvan öldürmenin suç/kabahat olduğunu bilmiyordum", "çalmanın suç olduğunu bilmiyordum" diyemez kimse. dese de bir işe yaramaz, bu savunması onu aklamaz. ufuk günaydın gibi her daim lanetle andığım/anacağım bir hayvan düşmanı "kedi öldürmenin suç olduğunu bilmiyordum" bahanesine/mazeretine sığınamaz, bilmesi gerekirdi. model insan olarak kabul edilen insanın kanunları/kanunla yasaklı halleri bildiği varsayılır. ancak, ahlaki, dini, etik, görgü ve de tarafım için en önemlisi hayvan hakları ihlali olmasına rağmen hukuken hoşgörülmüş bulunup, gerçekleşmesi durumunda herhangi bir yaptırım öngörülmeyen yasal işkence hallerinin - deney, kürk, kaz tüyü, kaz ve ördek ciğeri, mezbaha, kümes, çiftlik v.s. gibi hayvan hakları ihlali oluşturan vahşetlerin toplum tarafından bilinmiyor olmasından, hayvan hakları savunucuları olarak yeterince duyurmadığımız, toplumun bu hususlarda bilinçlenmesini sağlamamış olmamız sebebiyle, hele de günümüzde internet aracılığıyla her eve girmenin mümkün, sosyal medya aracılığıyla her bilgiyi hızlıca ve kolayca her bireye ulaştırmanın bu kadar kolay olduğu bir dönemde halen bu hayvan hakları ihlallerinden habersiz olanlardan sorumlu olduğumuzu düşünmekteyim. hayvan hakları savunucusu olarak haklarını savunmakta olduğum tüm canlara yönelik hak ihlallerini özellikle endüstriyel hayvanlara yönelik gerçekleşen vahşet, zulüm ve işkence örneklerini topluma evleviyetle ulaştırmakla yükümlüyüm. bu nedenle hayvan hakları savunucusu hukukçu olarak şimdiye kadar hayvan hakları ihlallerine yönelik şikayet dilekçeleri hazırlamak, hayvan hakları ihlallerine yönelik çözüm yolları göstermekle birlikte, aşağıda belirttiğim çok sayıda yasal işkence nitelikli hayvan hakları ihlaline yönelik makaleler yayınlamakla birlikte, özellikle şubat ayının başı itibariyle endüstriyel hayvan zulümlerine özel önem vermekte ve konuya odaklanarak bu vahşet alanlarının hepsine yönelik bilinçlendirme çabası içine girerek bununla ilgili görsel (resim/video) destekli yazılar hazırlamaktayım. hayvan hakları savunucusu, hayvansever ve genel olarak hayvan haklarına duyarlı herkese toplumun bu kadar bilinçsiz olduğu, bilinçsiz olduğu için de ihlallerin devam ettiği gerçeği gözönüne alınarak, ivedilikle endüstriyel hayvan zulümlerine özel önem vermelerini, topluma yoğun şekilde duyurarak bilinçlendirme sağlamalarını önermekteyim.
bu arada south park izleyen biri olarak süt danası vahşetiyle ilgili bölümü olduğunu bilmiyordum, öğrenmiş oldum, en kısa zamanda izleyeceğim.*
bu yasal işkence hallerinden deney, kürk, köpek dövüşü, süt danası gibi aşağıda belirttiğim vahşetlere daha önceden de değinmiştim. yalnız bu tür bilinçlendirme çalışmalarında görsel destekli yayınlar hazırlamanın toplum bilincini daha hızlı ve etkili olarak uyandırdığını farketmiş olarak, daha önce işlediğim bu konuları da tekrar görsel destekli olarak yayınlayacağım blog'umda.
(bkz: hayvan deneylerinde uygulanan testler/@earthlings), (bkz: hayvan deneylerinin alternatifleri/@earthlings), (bkz: köpek dövüşü/@earthlings), (bkz: kürk giyen ünlüler/@earthlings), (bkz: kürk/@earthlings), (bkz: süt danası/@earthlings), (bkz: kaz tüyü vahşeti/@earthlings), (bkz: kaçak av/@earthlings), (bkz: pet shop/@earthlings), (bkz: şoklama yöntemi ile acısız kesim),
resimdeki canların ön kısımdaki tüyleri - gıdık tüyü diye adlandırılır - canlı canlı yolunmuştur, bir de sırt tüyü denen vahşet ürünü var, bu da kazların sırt kısmının canlı canlı yolunmasından elde edilir, çoğunlukla ilgili makalemde de anlatıldığı ve görsellerden görüldüğü üzere tamamen yolunur bu canların tüyleri, gıdık ve sırt tüyünün ayrıştırılması daha sonra yapılır. bu kaz canların çektiği acının bir benzerini insanoğlu diğer endüstriyel hayvan olan SÜT DANALARINA yaşatır.
kaz tüyü vahşetinin bir benzeri için (bkz: süt danası vahşeti) blog'da yaptığım ufak çaplı araştırma amaçlı ankete göre hakkında en az bilgi sahibi olunan hayvan hakları ihlallerinden birisi. diğeri hakkında detaylı olarak yazacağım kaz ve ördek ciğeri ve belediyelere tarafından, son dönemde belediyeleri il orman ve su işleri müdürlüğüne şikayet etme amaçlı hazırlamaktan yorulmama sebep olacak kadar yoğun şekilde gerçekleştirilen çeşitli yöntemlerle sokak hayvanlarını toplu şekilde öldürme demek olan - itlaf? itlafın bu kadar az biliniyor olmasını çok anlamlandıramadım. kelime olarak mı uzak geldi insanlara algılayamadım. hakkında en fazla bilgi sahibi olunan hayvan hakları vahşeti ise kürkmüş ufak çaplı anketime göre. son dönem itlafları hakkında bilgi edinmek ve sadece ad, soyad eleyerek belirtilen emaillere göndermek üzere hazırladığım dilekçelere ulaşmak için: (bkz: izmir çandarlı'daki itlafa dair şikayet dilekçesi) (bkz: ankara kazan'da gerçekleşen köpek katliamı) bu da konya barınağında aç susuz, ilaçsız bırakılan canlara dair şikayet dilekçesi: (bkz: konya hayvan barınağı/@earthlings)
canlar bu daracık yerde sırf etlerinin rengi pembe/beyaz olsun diye doğumdan ölüme kadar bekletilmektedirler, bu kutularda kıpırdamadan yaşama tutunmaya çalışmaktadırlar.
tadının daha güzel olması için ona acı çektiriyorsunuz
videoyu izleyin, sonuna kadar, bebeklerin güzel gözlerine bakın, zincirle bağlandıkları daracık kutulara da, devamında market ve lokanta/restoranlarda SÜT DANASI ETİ aramaktan vazgeçeceğinizden eminim
katı yem verilmeyerek, sadece sıvı ile besleme şeklinde yetiştirilen, etinin pembe ve beyaz olması için, hareket özgürlüğünün tamamen kısıtlanması dahil türlü eziyetlere maruz bırakılan bir diğer işkence mağdurunun doğduğu andan öldüğü ana kadar yaşadığı süreç. market ve çeşitli et satış yerlerinden süt danası almadan önce bu hususların bilinmesi gerekmektedir. sırf kendisi doysa, gözü doymayan, doymakbilmez insanoğlu çeşitli eziyetlere maruz bırakılarak, şoklama yöntemi ile bayıltılmadan acı çekerek kesilen yüz binlerce hayvana rağmen, bunlarla da yetinmeyerek, beyaz ve pembe renkli et yemek istediği için, insanoğlunun lüks ve sınırsız zevkleri uğruna yenidoğan buzağı yavrular doğumdan itibaren bu eziyetlere maruz bırakılmakta, süt danası denen doğumdan ölüme yani, sadece ve sadece zevki uğruna yaşayan insanoğlunun sofrasına gelene kadar acı çekmekte, eziyet görmektedirler. hayvana eziyet sadece ufuk günaydın gibilerin ayakları ile bir canlının canını işkence ile alması demek değildir, sırf lüks yemek uğruna çiftlik hayvanlarının bu acılara maruz bırakılması da hayvana eziyettir. bu entrynin amacının süt danası denen vahşet hakkında bilinç uyandırma olmasına rağmen, bu entryyi okuyanlar arasında "aaa, eti pembe veya beyazmış süt danalarının, ilginçmiş, ben bunu deneyeyim" diyerek belki bugün bile gidip süt danası alacak insanlar olacağını biliyorum. ama, bu hususları bilmediği için süt danası tüketenler arasında bu yazıyı okuyunca ve bu hususta bilgi sahibi olunca bundan vazgeçecek, süt danası tüketmiyorsa da bu hususta bilgi sahibi olunca süt danası denen vahşetle mücadeleye girişecek insanlar olacağını da biliyorum. http://www.turseng.com/...i-iskencesi-sut-danasi.html - detaylı yazı ve görsellerin yer aldığı link. süt danası - veal denen et türünün oluşturulmasında en önemli etken canların hareketsiz kalmalarını sağlayarak kaslarını zayıf kılmak ve böylece beyaz, pembe et elde etmektir.
bakışları çektikleri acıyı açıkça yansıtıyor
boyundaki doğumdan ölüme kadar sırf insanoğlunun lüks zevki için bulunan/bulunacak olan zincire dikkat
bu canların çektikleri acıya son vermek için SÜT DANASI ÜRÜNLER SATIN ALMAYIN
sıfır hareketi sağlamak için bu zavallı danalar çoğunlukla zincirle sabitleniyorlar. canlı canlı tabut gibi daracık yere hapsedilen bu can insanoğlunun sofrasına gelmek için özel olarak işkencelere tabi tutuluyor. resim ve video gibi görsellerinden, bu süt danası denen özel işkence ürünün elde edilmesi için sabit tutmak, sadece sıvı ile beslemek gibi işkencelere tabi tutulan canların topluma empoze edilmeye çalışılan, reklam filmlerindeki uçan, kaçan, mutluluktan şarkılar söyleyen, yeşil çimenlerde gezinen danalardan çok farklı oldukları apaçık görülmektedir. marketlerde, çeşitli x-et lokantalarında özellikle süt danası denen işkence ürünü eti arayanlar, sofralarınıza bir paket içinde marketten et olarak gelen yada lokantada tükettiğiniz, vedat milor'un "ben onların canlı olduğunu düşünmüyorum yerken" diye bahsettiği danalar bu gerçek resim ve videolardaki canlar. canlılar, et değiller, yaşam hakları var, en az bizim kadar. *** veal - süt danası denen işkence ürünü etin elde edilmesi için danaların doğumdan ölüme maruz kaldıkları eziyetlere dair video/resim gibi görsellere sadece bakmayın, görün. doğdukları anda annelerinden ayrılan bu canlar, bir daha asla kapatıldıkları yerden çıkmıyor, kutu/tabut gibi küçücük yerlerde kapalı/zincirli olarak sabit/hareketsiz kılınıyor, hareket özgürlükleri tamamen ortadan kaldırılıyor. sadece sıvı ile besleniyorlar. sırf insanoğlu beyaz/pembe renkli et yesin diye.
blog'da yaptığım ankete göre hakkında en az bilgi sahibi olunan hayvan hakları ihlali, yasal işkence diye nitelediğim, yasalara uygun, ancak etik ve vicdana aykırı, hayvan haklarına uygun olmayan, hayvan hakları savunucuları olarak karşı çıkıp, satın alınmamasını, satılmamasını talep etmemiz, toplumu bu pek bilinmeyen endüstriyel işkencelerden olan süt danası konusunda bilinçlendirmemiz gerekmektedir. özetle, her zaman dediğim gibi arz talep eğrisi bu endüstriyel işkencede de geçerli. talep olmazsa arz olmaz. sofralarınıza süt danası diye nitelenen işkence ile elde edilmiş, yukarıdaki resimlerde görüldüğü şekilde üretilmiş et ve et ürünlerini satın almazsanız, arz da edilmez. yani, talep olmazsa arz da olmaz. arzın olmaması ise bu canların bu şekilde işkencelere tabi tutulmayacağı anlamına gelir. türkiye de maalesef tüm gelişmemiş, gelişmekte olan ve gelişmiş ülkelerde yasal olarak üretilmekte olan bu süt danası üretimine yer vermektedir. türkiye'de de bu süt danası denen yasal işkence ürünleri üretilip satılmaktadır. süt danasina hayir! süt danasi işkencesine dur diyelim! süt danasi vahşettir! süt danasi ürünlerini satin almayin! benzer diğer vahşetler, kaz ve ördek ciğeri, kaz tüyü vahşeti, sirk, mezbaha, pet shop, hayvan dövüşü, kümes, çiftlik hayvanları, deney, kürk v.s.
katı yem verilmeyerek, sadece sıvı ile besleme şeklinde yetiştirilen, etinin pembe ve beyaz ve de ekstra yumuşak olması için, hareket özgürlüğünün tamamen kısıtlanması dahil türlü eziyetlere maruz bırakılan bir diğer işkence mağduru. market ve çeşitli et satış yerlerinden süt danası almadan önce bu hususların bilinmesi gerekmektedir. sırf kendisi doysa, gözü doymayan, doymakbilmez insanoğlu çeşitli eziyetlere maruz bırakılarak, şoklama yöntemi ile bayıltılmadan acı çekerek kesilen yüz binlerce hayvana rağmen, bunlarla da yetinmeyerek, beyaz ve pembe renkli et yemek istediği için, insanoğlunun lüks ve sınırsız zevkleri uğruna yenidoğan buzağı yavrular doğumdan itibaren bu eziyetlere maruz bırakılmakta, süt danası denen doğumdan ölüme yani, sadece ve sadece zevki uğruna yaşayan insanoğlunun sofrasına gelene kadar acı çekmekte, eziyet görmektedirler. hayvana eziyet sadece ufuk günaydın gibilerin ayakları ile bir canlının canını işkence ile alması demek değildir, sırf lüks yemek uğruna çiftlik hayvanlarının bu acılara maruz bırakılması da hayvana eziyettir. (bkz: şoklama yöntemi ile acısız kesim) bu entrynin amacının süt danası denen vahşet hakkında bilinç uyandırma olmasına rağmen, bu entryyi okuyanlar arasında "aaa, eti pembe veya beyazmış süt danalarının, ilginçmiş, ben bunu deneyeyim" diyerek belki bugün bile gidip süt danası alacak insanlar olacağını biliyorum. ama, bu hususları bilmediği için süt danası tüketenler arasında bu yazıyı okuyunca ve bu hususta bilgi sahibi olunca bundan vazgeçecek, süt danası tüketmiyorsa da bu hususta bilgi sahibi olunca süt danası denen vahşetle mücadeleye girişecek insanlar olacağını da biliyorum.
veal - süt danası denen işkence ürünü etin elde edilmesi için danaların doğumdan ölüme maruz kaldıkları eziyetlere dair video. doğdukları anda annelerinden ayrılan bu canlar, bir daha asla kapatıldıkları yerden çıkmıyor, kutu/tabut gibi küçücük yerlerde kapalı/zincirli olarak sabit/hareketsiz kılınıyor, hareket özgürlükleri tamamen ortadan kaldırılıyor. sadece sıvı ile besleniyorlar. sırf insanoğlu beyaz/pembe renkli et yesin diye.
hareketsiz kalmalarının sağlanması adına daracık yerlere hapsedilen canlar
daracık, kımıldayamadan kaldığı yerde bakımsızlıktan tamamen böceklenmiş can
her zaman dendiği gibi, bir söz kalpten çıkıyorsa kalbe gider. kalpten çıkmayan, sadece dilden dökülen söz ise kalbe gitmez, gider duvara yapışır. inşallah, hayvan hakları hakkında yazdığım ve neredeyse sözlükte bir yılımı tamamlamak üzere olduğum şu günlerde sayıca fazla olmasından ötürü bir türlü yazıp bitiremediğim tüm hayvan hakları ihlalleri hakkında yazacağım tüm entryler gerçekten kalbimden çıkar da gider bir kaç duyarlı kalbe girer, bir kaç insan daha bilinçlenir hayvan hakları hususunda, bir kaç insanın daha hayvan hakları savunucusu olmasına vesile olmak, böylece ister çiftlik, ister evcil, ister sirk, isterse de sahipsiz hayvanlar olsun, bir kaç hayvanın kurtulmasına vesile olmak nasip olur tarafıma.
süt danası - veal denen et türünün oluşturulmasında en önemli etken canların hareketsiz kalmalarını sağlayarak kaslarını zayıf kılmak, böylece ekstra yumuşak ve beyaz, pembe et elde etmektir
sıfır hareketi sağlamak için bu zavallı danalar çoğunlukla zincirle sabitleniyorlar
canlı canlı tabut gibi daracık yere hapsedilen bu can insanoğlunun sofrasına gelmek için özel olarak işkencelere tabi tutuluyor
reklam filmlerindeki uçan, kaçan, mutluluktan şarkılar söyleyen, yeşil çimenlerde gezinen danalardan çok farklılar değil mi? işte realite bu! sofralarınıza bir paket içinde marketten et olarak gelen, vedat milor'un "ben onların canlı olduğunu düşünmüyorum yerken" diye bahsettiği danalar bu canlar. canlılar, et değiller, yaşam hakları var, en az bizim kadar.
***** blog'da yaptığım ankete göre hakkında en az bilgi sahibi olunan hayvan hakları ihlali, yasal işkence diye nitelediğim, yasalara uygun, ancak etik ve vicdana aykırı, hayvan haklarına uygun olmayan, hayvan hakları savunucuları olarak karşı çıkıp, satın alınmamasını, satılmamasını talep etmemiz, toplumu bu pek bilinmeyen endüstriyel işkencelerden olan SÜT DANASI konusunda bilinçlendirmemiz gerekmektedir. özetle, her zaman dediğim gibi arz talep eğrisi bu endüstriyel işkencede de geçerli. talep olmazsa arz olmaz. sofralarınıza süt danası diye nitelenen işkence ile elde edilmiş, yukarıdaki resimlerde görüldüğü şekilde üretilmiş et ve et ürünlerini satın almazsanız, arz da edilmez. yani, talep olmazsa arz da olmaz. arzın olmaması ise bu canların bu şekilde işkencelere tabi tutulmayacağı anlamına gelir. Türkiye de maalesef tüm gelişmemiş, gelişmekte olan ve gelişmiş ülkelerde yasal olarak üretilmekte olan bu süt danası üretimine yer vermektedir. Türkiye'de de bu süt danası denen yasal işkence ürünleri üretilip satılmaktadır. SÜT DANASINA HAYIR! SÜT DANASI İŞKENCESİNE DUR DİYELİM! SÜT DANASI VAHŞETTİR! SÜT DANASI ÜRÜNLERİNİ SATIN ALMAYIN! ***** ÖNEMLİ DUYURU: bu yazı ekşisözlük ve bu blog'da (eski adıyla www.turseng.blogspot.com yeni adıyla www.turseng.com) EARTHLİNGS nick'iyle yazan hayvan hakları savunucusu hukukçuya ait olup, hiç bir şekilde - tamamen veya kısmen - alıntılanamaz, kopyalanamaz, başka bir mecrada yayınlanamaz. toplumu bilinçlendirme amacıyla ilgili yazıdan bahsedilerek, blog linki verilmek suretiyle blog'umuza yönlendirme yapılabilir. blog ve ekşisözlük'teki earthlings'e ait tüm materyallerin hakkı saklıdır ve yalnızca kendisine aittir. tümeserleri fikri haklar yasası çerçevesinde koruma altında olup, söz konusu kanun hükümlerine ve işbu uyarıya rağmen hukuka aykırı olarak bu ve diğer tüm eserlerinin kopyalanması, alıntılanması, başka bir mecrada yayınlanması halinde fikri hak ihlali nedeniyle hukuki yola başvurulacağını ve fikri hak ihlali gerçekleştirerek intihal yapan şahıslara hukuki çerçevede, yasalar gereği yaptırım uygulatılacağını önemine binaen bir kez daha belirtirim.
işbu uyarı earthlings'in hem ekşisözlük, hem de bu blog'da yayınladığı tüm eserleri için (yazı/görsel) geçerlidir.