28 Nisan 2013 Pazar

alışveriş tuzakları

hem perakende, hem de hizmet sektöründe görülen fiyatı yüksek tutarak, tüketicilerin ürün ve / veya hizmetin yanısıra prestij de satın aldığı yanılgısına bürünmelerini sağlamak.

"türkiye'de marketler, kasaplar dahil, yeni bir et tüketme çılgınlığı başlatan, bir biri ardına oldukça fahiş fiyatlarla satış yaptıkları için ödedikleri fahiş tutarla orantılı şekilde kıymetli/lezzetli et yediklerine inandırılanların ceplerini fethetmek için açılan steakhouseların körüklemekte olduğu işkence.

http://www.turseng.com/...i-iskencesi-sut-danasi.html - süt danası vahşeti ile ilgili detaylı bilgi edinmek için. yazıyı okuyun, resimleri inceleyin, videoyu izleyin (baştan sona) ve bu vahşetin farkına varın. süt danası satın almayın, tüketmeyin, bu ürüne yer veren fahiş fiyatlı, tüketim çılgınlığını empoze eden kapitalizmin temel mekanlarına prim vermeyin, gelir adaletsizliği için fırsat oluşturmayın, lorenz eğrisinin daha fazla kabarmasını sağlamayın."
bu kısım süt danası vahşeti başlığındaki entry'mden alıntıdır.

ek olarak, ceplerini fethetmek terimi şahsıma ait olmayıp, uluslararası bir markanın çalışanlarına vermiş olduğu seminerden alıntıdır. bu ifadeleri ve genel olarak alışveriş tuzaklarını bilinçli bir tüketici olmak ve başkalarını da bu yönde bilgilendirmek amacıyla yaptığım araştırmada karşılaştığım bir seminer metninde farkederek dehşete kapılmıştım. kapitalist bir rejimde yaşamaya çalışan eski bir sosyalist olarak bu tür bariz, açık seçik, net kapitalist ifadeler halen ve ısrarla tarafımı şaşırtmaya devam etmektedir. bunun çocukluktan itibaren sosyalist bir ideoloji ile yetiştirilmiş olmam ve çocuklukta edinilen bilgilerin kalıcı olması ve geri kalan yaşamı belirgin şekilde etkiliyor olması ile ilgisi mevcuttur diye düşünmekteyim. (bkz: rusya/@earthlings)
din, seyahat, özgür düşünce, inanç, ideolojik özgürlüklerin bulunmaması, tek tip insan yetiştirilmesi v.s. gibi onlarca nedenle sosyalist ideolojiden doğal olarak uzaklaşmış, tamamen kopmuş olsam da olumlu yönlerini halen korumakta ve uygulamaktayım yaşamımda.
örn. kadın erkek eşitliği de dahil, her alanda tam eşitlik, lüks yaşamdan fersah fersah kaçınma, sadece faydalı ve zorunlu tüketim malları ve hizmetlerini satın alma (hem kendim, hem canlar için) gibi olgular halen yaşamımda önemli bir noktada bulunmaktadır.
bu nedenle örn. nusr-et, günaydın kasap gibi yerlerin hayvan hakları ihlallerini meydana getirmesinin yanısıra toplumu fahiş fiyatlı, lüks tüketim çılgınlığına iteklemesi, fahiş fiyatlı ürünleri tüketmeyi empoze etmesi yönleriyle de antipati duyulup, uzak durulması gereken yerler olduğu açıktır bilinçli toplum, bilinçli tüketiciler tarafından.

cep fethetme terimine geri dönersek, aynen bu şekilde geçmekteydi ilgili metinde, çok sayda satınaldırma yöntemi ve ipucunun yer aldığı uzunca bir listeden sonra: "tüketicinin cebini fethetmemiz gerekiyor". bu müthiş! fikirden çok haz duymuş, epey mutlu olmuş olsalar gerek ki, cümlenin sonunda gülücük de vardı.



sinop'taki köpek katliamı


türkiye genelinde gerçekleşmekte olan, devlet erklerinin yapmakta olduğu hayvan hakları ihlallerinden birisi.dilekçeyi baştan sona kopyalayarak email içine ekleyip, ad, soyadı ve iletişim bilgileri de ilave edilerek yine linkte belirtilen yetkililerin email adreslerine gönderilmesini önermekteyim.

hayvan hakları ihlallerinin tamamında devlet - tüm erkleriyle sorumludur zira hayvan cinayetleri politiktir.
kedi yamuk'u ayakları altında ezerek öldüren ufuk günaydın'a en hafifinden ceza veren, ilgili davayı 10 duruşmaya yayan, hayvanlara yönelik suçlara fazla ehemiyyet vermeyen yargı erki, talebimiz olan hayvanları koruma kanununun tck'ya alınması ve hayvan haklarının anayasa'da yer alması hususunda çalışmalarda bulunmayan bilakis ölüm yasasını canlarımız için uygun görüp, tasarlayan yasama erki ve tüm ülke çapında idari kurumların hayvanlara yönelik olumsuz ve ölümcül çalışmalarından ve yaklaşımından, belediyelerin gerçekleştirdiği tüm itlaflardan, kısırlaştırma yapmamasından, özetle h.k.k ve hayvan hakları mevzuatı ile kendisine verilen yükümlülükleri yerine getirmemesinden yürütme erki sorumludur.
bu sorumlulara karşı her daim ve her araçla baskı yapmak, tepki göstermek, hayvan haklarına yönelik olumsuz ve ölümcül yaklaşımlarını değiştirmelerini talep etmek gerekmektedir.

ilgili şikayet dilekçesine mutlaka katılımda bulunarak yoğun tepki göstermek yaptırım uygulanması ve en azından ilgili belediyeye yönelik "gözümüz üzerinde" mesajı verilecek olması bakımından önemlidir.

ilaveten, daha önce de belirttiğim gibi her türlü hayvan hakları ihlaline yönelik yazmış ve yazacak olduğum şikayet dilekçelerini katılım olması ve toplumun bilinçlenmesi için ilgili blog'da yayınlayacağım. bu dilekçelerin tamamı bireysel kullanım amacıyla kopyalanarak alınabilir, olaylara yönelik her zaman yine bireysel amaçla kullanılabilir, ancak başka herhangi bir mecrada yayınlanamaz.
bir süredir change.org sitesinde arkadaşım aracılığıyla yayınlatmakta olduğum tüm şikayet dilekçelerimi geri çekmiş bulundum, çünkü bu olayla ilgili bu başlık altında linki de verilen imza kampanyası dahil bir çok kampanyada emek verilmeden, kolaylıkla, izin bile alınmadan, destek istenmeden, habersizce şikayet dilekçelerim kopyalanarak kullanılmaktaydı ki, bu da şahsımı son derece rahatsız etmiştir. özetle, tüm şikayet dilekçelerimi ilgili blog'dan alarak bireysel amaçla kullanabilirsiniz, katılım sağlayabilirsiniz, bir kez daha belirteyim.



27 Nisan 2013 Cumartesi

süt danası vahşeti


türkiye'de marketler, kasaplar dahil, yeni bir et tüketme çılgınlığı başlatan, bir biri ardına oldukça fahiş fiyatlarla satış yaptıkları için ödedikleri fahiş tutarla orantılı şekilde kıymetli/lezzetli et yediklerine inandırılanların ceplerini fethetmek için açılan steakhouseların körüklemekte olduğu işkence.

http://www.turseng.com/...i-iskencesi-sut-danasi.html - süt danası vahşeti ile ilgili detaylı bilgi edinmek için. yazıyı okuyun, resimleri inceleyin, videoyu izleyin (baştan sona) ve bu vahşetin farkına varın. süt danası satın almayın, tüketmeyin, bu ürüne yer veren fahiş fiyatlı, tüketim çılgınlığını empoze eden kapitalizmin temel mekanlarına prim vermeyin, gelir adaletsizliği için fırsat oluşturmayın, lorenz eğrisinin daha fazla kabarmasını sağlamayın.

---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------


günaydın kasap

süt danası denen vahşet ürününe hem kasap, hem de restoran bölümlerinde yer vermekte olan yer. türkiye'de süt danası denen işkence ürününü satanların ağababası. genel olarak et tüketimini empoze eden, pazarlayan, arayış içinde olan tatminsiz insanların et tüketimini çeşitli isimler altında gerçekleştirince kendisini özel, farklı hissetmelerini sağlayan, böylece nüfusun büyük bölümünün cebini fethetmeyi amaç haline getirenlerin banisi.
http://www.gunaydinkasap.com/kasap_sutdanasi.php - bu yerin süt danası ürünlerini açık saçık, net, ortada satmakta olduğunu yeni farkettim. süt danası işkence ürünüdür, süt danası elde etme süreci canlara yönelik doğumdan ölüme, baştan sona işkence etmekten oluşmaktadır.
süt danasına hayır! süt danası tüketmeyin! süt danası ürünlerini hem bu steakhouse, hem de market ve diğer kasaplardan satın almayın. satın almazsanız üretilmez.
süt danası denen tahammülfersa işkence ürününün elde edilme süreci ve genel olarak süt danası ürünü ile ilgili detaylı bilgi edinmek için: http://www.turseng.com/...i-iskencesi-sut-danasi.html

ilgili linkte yer alan yazıyı okuyun, resimleri inceleyin, videoyu baştan sona izleyin. her zaman belirttiğim gibi insanların çoğunluğunun masumiyetine, bu tür endüstriyel işkence örneklerini tüketmelerinin bilgisizlikten kaynaklandığına, bilseler yapmayacak, satın almayacak, yemeyecek, giymeyecek olduklarına inanmakta ve hayvan hakları savunucusu olarak bilmeyenlere anlatma, bu bilmedikleri için vahşet ürünlerini tüketenleri bilgilendirmekle yükümlü olduğuma kanaat getirmekteyim. bilmeden tüketenler varsa bu benim sorumluluğum diye düşünürüm her zaman. onlara ulaşsam, yeteri kadar çaba göstersem, çok uğraşıp herkese duyursam yemezlerdi, yapmazlardı, tüketmezlerdi, böylece bu canlara daha fazla işkence edilmezdi, canlara yönelik tüm bu vahşetler sona ererdi diye inanırım. bu yüzden süt danasına yönelik ilgili çalışmayı detaylı şekilde, bilgilenmek, bilinçlenmek amacıyla inceleyin. zira bu konuda bilgi edinen normal, ortazekalı, makul olup, sadist, işkenceci ve şiddet eğilimli olmayan herkesin bu tür vahşet ürünlerini artık kullanmayacağından, tüketmeyeceğinden eminim.





25 Nisan 2013 Perşembe

ufuk günaydın


bireysel sözlük yazarlığı tarihimde her ay unutturmama entry'si girmekte olmam hasebiyle hakkında en fazla entry girmiş bulunduğum konu. tecavüz mağduru ayşa köpeğin beşinci duruşması bugün yapıldı ve ilgili başlıktaki sonuçlar ortaya çıktı, bu kedi katili için de çıkmış olması halinde bizlerin kedi yamuk kaynaklı üzüntümüzü hafifletecek ve kedi yamuk'un resimlerine, özellikle gözlerine bakabilmemizi sağlayacak olan. ama öyle olmadı bu kedi katili için. nasıl oldu, böyle oldu.
 azerbaycan'da yasal olarak sürekli gerçekleşmekte olan sokak köpeği katliamına ilişkin ilgili yetkilinin bizzat açıklama yaptığı ve de canların kurşunlarla öldürüldüğü videonun da yer aldığı ilgili entry'de de belirttiğim üzere bu görüntü ve olaydan son derece olumsuz yönde etkilenmiş bulundum. özellikle ilgili videoda 28. - 31. sn. arasındaki görüntü bir türlü hafızamdan silinmemekte, tekrarlanıp durmaktadır. özetle, bu ufuk günaydın gibiler her yerde ve her türlü görevde ve de sıfatla karşımıza çıkmaktadır. ufuk günaydın'lar zararlı otlar gibi her yönden toplumu sararak aklıbaşında insanların değer verdiği canları işkencelerle öldürmektedir. bu ufuk günayın'lar bazen azerbaycan köpek katliamında olduğu gibi yetkili sıfatıyla, bazen keçiören köpek katliamında olduğu gibi belediye başkanı ve sağlık işleri müdürü (veterinerlik hizmetleri sağlık işleri ile birleştirildi maalesef epey uzun süre önce) olarak, bazen ayşa köpeğe tecavüz eden şerafettin şenol, bazen de masum canları avlayan kalpsiz, mutsuz, problemli, kendine yönelik kinini canlardan çıkararak kendisine karşı duymakta olduğu nefreti yönlendirmeye/azaltmaya çalışan, benim öpmeye kıyamadığım, çok hassas olmaları hasebiyle kucağıma bile almaktan çekindiğim, hastalanmasınlar diye ellerimi yüz kez yıkayarak dokunduğum, kendimden çok sevdiğim örn. tavşanları avlayan avcı olarak karşımıza çıkmaktadır.

belirttiğim gibi her ne kadar azerbaycan olayı nedeniyle son derece üzülmüş ve olumsuz yönde etkilenmiş olsam da, bu şerafettin şenol davasının ayşacan lehine sonuçlanması şahsımı az da olsa mutlu etti, biraz daha iyi hissetmemi sağladı. aynı olumlu sonucu tüm hayvan hakları ihlalleri için dilemekteyim.


KEDİ YAMUK - HALEN GÖZLERİNE BAKAMADIĞIM CAN, UFUK GÜNAYDIN ADLI KATİLİN AYAKLARI ALTINDA EZİLİRKEN ÇEKTİĞİ ACIYI UNUTMAM MÜMKÜN DEĞİL. 

tecavüz mağduru ayşa köpeğin beşinci duruşması

ayşacan
pek naif olduğu için sürekli hastalanan ve 4ay - 3 yıl arası hapis cezası talepli nas-ı ızrar davasını 10 duruşmada ve 4 ay hapis cezasını uygun görüp, devamında h.a.g.b. kararı ile neticelendirebilen ufuk günaydın davasının hakiminin aksine hayvan sevgisine sahip olduğunu ilk duruşmada farkettiğimiz, anlayışlı ve hoşgörülü bir hakimin takdir hakkını tecavüz mağduru ayşacandan yana kullanması sonucunda h.a.g.b. yoluna gidilmeden 2,5 yıllık hapis cezası kararı çıkmış olması ile tüm hayvan hakları savunucularını pek sevindirmiş karar duruşması.
karar henüz kesinleşmiş olmamakla birlikte şimdiye kadar türkiye'de bir hayvana verilen zarar nedeniyle hükmedilen en ağır karar olma özelliğini kendisinde barındırmaktadır. temyiz süresi içinde temyiz yoluna gidilmemesi halinde (ki, bu durumda elbette temyize gidecek taraf tülin palay elmasoğlu olmayacak, muhtemelen bu hayvan tecavüzcüsü şerafettin şenol olacaktır) söz konusu mahkeme kararı kesinleşmiş ve infaz edilmiş olacaktır. temyiz yoluna süresi içinde gidilmesi halinde temennim yargıtay'ın her zaman doktrin tarafından eleştirilen ve kabul edilmeyen kararlardan birisini vermemesi, söz konusu bu yüksek hapis cezası kararını bozmaması, süreci uzatmamasıdır.




sinop'taki köpek katliamı

benzerlerinin türkiye'nin bir çok ilinde ve dünyanın bir çok ülkesinde hız kesmeden devam etmekte olduğu katliamlar serisinden bir örnek.
 belediyelerin artık mutat hale gelen itlaflarına yönelik epey uzun süre önce hazırlamış bulunduğum form dilekçenin olaya uyarlanmış hali yer almaktadır.
sinop türkeli köpek katliamına yönelik yazmış olduğum bu şikayet dilekçesini resim de dahil baştan sona kopyalayarak yine linkte belirtilen, olayda yaptırım uygulamaya yetkili makamların email adreslerine gönderiniz.
katılımın yoğun olması yaptırım uygulanması bakımından etkili olacaktır.

ayrıca, hayvan hakları blogum olan http://www.turseng.com'da intihallere karşı kopyalama engeli uygulamam hasebiyle bir süredir güncel hayvan hakları ihlallerine yönelik şikayet dilekçelerimi change.org sitesinde yayınlamaktaydım. ancak bugün itibariyle bu sitedeki dilekçelerimi geri çekmiş bulunmaktayım. artık hem soyut olaylara yönelik form dilekçelerimi, hem de somut olaylara yönelik güncel dilekçelerimi ilgili linkte yayınlayacağım.
olayla ilgili şahsımı özellikle endişelendiren kısım, dilekçede de belirttiğim şu kısımdır: "belediye başkanının söz konusu olayla ilgili yapılan telefon görüşmelerinde olayı kısmen ikrar ettiği, "o köpekleri öldürmedik, sadece bayılttık" dediği yine iddia edilen verilerden birisidir. bu durumda öldürülmediği, sadece bayıltıldığı iddia edilen köpeklerin canlı canlı çöp öğütme makinesine atılarak öğütülüp preslendiği gibi bir vahşet durumu ortaya çıkmaktadır ki, ayrıyeten bu iddianın da gerekli otopsi incelemeleri yapılmak suretiyle araştırılıp kanıtlanmasını talep etmekteyiz diğer taleplerimizin yanısıra."
uyarı: +18, reşit olmayan, kalp, ruh ve sinir hastalarının dikkatli olması önerilir!!!
http://www.youtube.com/watch?v=f1b4g2v2nj8 - daha azerbaycan'da yasal olarak sürdürülmekte olan köpek katliamlarına yönelik bu görüntülerin etkisinden çıkamamışken, bir de bugün bilgi edindiğim ve dilekçe yazdığım bu olay iyice sinirlerimi germiş oldu. azerbaycan'daki bu olaya ilişkin videoda bulunan 00:28-00:31 arası görüntü bir türlü aklımdan çıkmıyor, sürekli tekrarlanıp duruyor beynimde.

24 Nisan 2013 Çarşamba

SİNOP TÜRKELİ BELEDİYESİNDE GERÇEKLEŞEN KÖPEK KATLİAMLARINA DAİR ŞİKAYET DİLEKÇESİ





                                                        Türkiye Cumhuriyeti
                                                                Sinop Valiliği
                                             Sinop İl Orman ve Su İşleri Müdürlüğü'ne
Ben hayvan hakları ile ilgilenen, hayvan dostlarımızın beslenmesini/korunmasını/can güvenliğini gözeten hayvan korumacıyım.

OLAY 1: 24.04.13 (gün/ay/yıl) tarihinde  http://www.radikal.com.tr/radikal.aspx?atype=radikaldetayv3&articleid=1130894&categoryid=77 linkteki haberden Sinop, Türkeli belediyesinde belediye çalışanları tarafından çok sayıda sahipsiz sokak köpeğinin öldürülerek çöp toplama aracının presleme bölümüne atıldığına, bu bölümde bir kısmı daha tam ölmemiş bulunan, can vermekte olan köpeklerin ezilerek preslendiğine, devamında Güzelkent Çöplüğüne götürülerek adeta bir çöp gibi, yaşam hakları tamamen çiğnenerek atıldıklarına dair iddiaları öğrenmiş bulundum. Bu eylemin Türkiye’de yaygın şekilde yapıldığı üzere belediyeler tarafından gerçekleştirilen, artık mutat hale gelmiş İTLAF olduğu iddia edilmektedir. Buna göre, resimleri ilişikte ekli olan bu sahipsiz köpeklerin, Sinop,  Türkeli Belediyesi tarafından psikolojik ve fiziki saldırıya maruz bırakılmış, feci şekilde öldürülmüş – diğer adıyla itlaf edilmiş oldukları iddia edilenler arasındadır. Belediye başkanının söz konusu olayla ilgili yapılan telefon görüşmelerinde olayı kısmen ikrar ettiği, "o köpekleri öldürmedik, sadece bayılttık" dediği yine iddia edilen verilerden birisidir. Bu durumda öldürülmediği, sadece bayıltıldığı iddia edilen köpeklerin canlı canlı çöp öğütme makinesine atılarak öğütülüp preslendiği gibi bir vahşet durumu ortaya çıkmaktadır ki, ayrıyeten bu iddianın da gerekli otopsi incelemeleri yapılmak suretiyle araştırılıp kanıtlanmasını talep etmekteyiz diğer taleplerimizin yanısıra.

H.K.K. md.6 gereği sahipsiz hayvanların korunması görevi yerel yönetimlere – belediyelere ait olup, bu yükümlülüğe aykırı davranan belediyelere, bu ihlali gerçekleştirildiklerine dair idari kurumların hayvan hakları ihlali tutanağı düzenlenerek, H.K.K. md 28 gereği idari para cezası verilmektedir.
TALEP: 1. Olayların araştırılarak Sinop, Türkeli Belediyesinin söz konusu bu itlafları gerçekleştirdiğine dair iddiaların yerindeliyinin incelenmesini, söz konusu katliamların – itlafların bu belediye tarafından yapıldığının kesinleşmesi halinde, ezelden beri hayvan hakları ihlalleriyle bilinen Sinop, Türkeli Belediyesinin bölgesinde bulunan diğer sahipsiz hayvanlara daha fazla eziyet etmesinin önlenmesini, bu hayvanların can güvenliğinin sağlanmasını ve 15 civarında köpeğe kötü muamelede bulunan itlaf edip, öldüren/öldürten belediye yetkililerine idari para cezası verilmesini talep etmekteyim. H.K.K. md.6/1 sahipsiz hayvanların öldürülmesi kesin olarak yasaklanmış olup, H.K.K. md. 6/4 gereği sahipsiz hayvanların korunması görevi yerel yönetimlere – belediyelere ait olup, bu yükümlülüklere aykırı davranan belediyelere, bu ihlali gerçekleştirildiklerine dair idari kurumların hayvan hakları ihlali tutanağı düzenlenerek, H.K.K. md 28 gereği idari para cezası verilmektedir.
2. Olayın araştırılması sonucunda yapılan katliamın belediye tarafından değil, bir/birkaç şahıs tarafından gerçekleştirilmiş olduğu sonucuna varılması halinde ise olayda sahipsiz hayvanlara çeşitli şahıslar tarafından eziyet edilmesi söz konusu olacağından, bu şahısların açık adresi ve kimlik bilgilerinin, emniyet yetkilileriyle mobese, ihbar v.s. gibi hususlarda işbirliğine gidilerek tespit edilmesini, 15 civarında sözü edilen köpeklere h.k.k. madde 14/a bendine aykırı davranılması hasebiyle, h.k.k. madde 28/k hükümlerinin uygulanması ve bu madde gereği idari para cezası verilmesini talep etmekteyim. İlaveten, itlafları gerçekleştiren kurum Sinop, Türkeli Belediyesi değilse, bu durumda itlafları gerçekleştiren kurum/kurumların tespit edilerek belirttiğim yaptırımların ilgili kurum/kurumlara hayvan hakları ihlali tutanağı düzenlenerek uygulanmasını, herhangi bir itlaf söz konusu değilse, bu katliamları gerçekleştirenler kurum değil, birkaç şahıs ise bu durumda yine Sinop, Türkeli Belediyesinin H.K.K. md. 6/4 ile belediyeler için öngörülen bölgelerinde bulunan sahipsiz hayvanları korumak yükümlülüğünü yerine getirmediği, bölgesindeki sahipsiz hayvanlara yönelik böyle bir katliamı engelleyemediği için yine H.K.K. md. 28/c uyarınca idari para cezasına tabi tutulmasını talep etmekteyim.
YAPTIRIM:
Olaya uygulanacak olan hükümler:  1. Araştırmanın sonucuna göre itlafları gerçekleştiren Sinop, Türkeli Belediyesi ise Sahipsiz ve güçten düşmüş hayvanların korunması MADDE 6/1 - Sahipsiz ya da güçten düşmüş hayvanların, 3285 sayılı Hayvan Sağlığı Zabıtası Kanununda öngörülen durumlar dışında öldürülmeleri yasaktır.
Cezalar MADDE 28. - Bu Kanun hükümlerine aykırı davrananlara aşağıdaki cezalar verilir: c) 6 ncı maddenin birinci fıkrasına aykırı hareket edenlere hayvan başına beşyüzmilyon lira idarî para cezası.
2. Araştırmanın sonucuna göre, bu katliamları gerçekleştiren Belediye değil de,  bir/birkaç şahıs ise h.k.k. madde 14/a, h.k.k. m. 28/k hükümleri uygulanır.
 15 civarında Sahipsiz köpeği  öldüren şahısların adresleri kurumunuzca tespit edilir.
Sahipsiz köpekleri öldüren şahsın/şahısların adı, soyadı, iletişim bilgileri kurumunuzca tespit edilir.
Dilekçemin olayın vahameti gereği bir an önce işleme konularak, sonuçları hakkında bilgilendirilmek istediğimi belirtir, gereğinin yapılmasını arz ederim.
Başvuru sahibinin adı, soyadı, iletişim bilgileri:
Tarih:
İmza:
İLİŞİK:
 Kimliği belirli/belirsiz şahıs/şahıslar tarafından eziyet edilerek öldürülen sahipsiz köpeklerin olaya ait resimleri.
Ulusal medyada söz konusu olayı bizzat gidip araştıran, çöplükte bulunan feci şekilde öldürülmüş köpeklerin resimlerini çeken, ihbarı alan şahısların yayınladıkları görüntü ve bilgilerin linki. http://www.radikal.com.tr/radikal.aspx?atype=radikaldetayv3&articleid=1130894&categoryid=77 
Olaylara uygulanacak hayvanları koruma kanunu maddeleri: 
I. İtlafları gerçekleştiren Sinop, Türkeli Belediyesi ise;
Sahipsiz ve güçten düşmüş hayvanların korunması MADDE 6/1 - Sahipsiz ya da güçten düşmüş hayvanların, 3285 sayılı Hayvan Sağlığı Zabıtası Kanununda öngörülen durumlar dışında öldürülmeleri yasaktır.
H.K.K. md. 6/4 Sahipsiz veya güçten düşmüş hayvanların en hızlı  şekilde yerel yönetimlerce  kurulan veya izin verilen hayvan bakımevlerine götürülmesi zorunludur. Bu hayvanların öncelikle söz konusu merkezlerde oluşturulacak müşahede yerlerinde tutulması sağlanır. Müşahede yerlerinde kısırlaştırılan, aşılanan ve rehabilite edilen hayvanların kaydedildikten sonra öncelikle alındıkları ortama  bırakılmaları esastır. 
 H.K.K. md. 28/ c) 6 ncı maddenin birinci fıkrasına aykırı hareket edenlere hayvan başına beşyüzmilyon lira idarî para cezası.

II. Katliamları gerçekleştiren belediye değil de, bir/birkaç şahıs ise:
H.K.K. MADDE 14/a) Hayvanlara kasıtlı olarak kötü davranmak, acımasız ve zalimce işlem yapmak, dövmek, aç ve susuz bırakmak, aşırı soğuğa ve sıcağa maruz bırakmak, bakımlarını ihmal etmek, fiziksel ve psikolojik acı çektirmek.
H.K.K. MADDE 28/ k: 14 üncü maddenin (a) bentlerine aykırı davrananlara ikiyüzellimilyon lira idarî para cezası verilir.

24.04.2013 tarihli olaya ait resimler:



DİLEKÇE İLE İLGİLİ AÇIKLAMA:

yukarıdaki dilekçeyi resimlerle birlikte tamamen kopyalayarak emailin içine veya ayrı bir word sayfasına yapıştırarak bu emaillere gönderiniz: sinop@ormansu.gov.tr, bolge10@ormansu.gov.tr, dkmp@ormansu.gov.tr
  Dilekçeyi göndererek şikayete katılımın yanısıra, olaya yaptırım uygulama yetkisi bulunan bu kurumun adresine bizzat giderek, telefon açarak, faks çekerek ek tepkiler göstermek gerektiğini de belirtirim. Bu dilekçenin yaptırım gücünü artıracak, olaya yetkili ve ilgililerin daha fazla önem vererek, talep edilen yaptırımları ivedilikle uygulamalarını sağlayacaktır.
Sinop İl Orman ve Su İşleri Müdürlüğü
 A
dres    : Gelincik Mahallesi Fatih Caddesi  No : 43 / SİNOP / 57000 TÜRKİYE
Santral : +90 368 201 00 10 -11-12 
Faks    : +90 368 260 16 05
e-mail :   bolge10@ormansu.gov.tr
 DAĞITIM: Yukarıdaki emaillere ek olarak, BİMER ve tüm resmi kurumlar ve basın/yayın organlarının emaillerine gönderilebilir.

23 Nisan 2013 Salı

azerbaycan'da köpek katliamı - güncel



haftada üç kez olmak üzere halihazırda sürek avı şeklinde yetkililer tarafından apaçık, net, ortada gerçekleştirilmeye devam eden, görüntüleriyle bir kez daha her ortazekalı, makul ve normal bireyi dehşete düşürüp, delirmeye ramak kala duruma getiren katliam. geçtiğimiz sene eurovision için hızlanan katliam halen devam etmektedir, azerbaycan'da sokak köpeği katliamları süregelmektedir.
uyarı: +18, reşit olmayanların, sinir, ruh ve kalp hastalarının dikkatli olması önerilir.
http://www.youtube.com/watch?v=f1b4g2v2nj8 - katliamın görüntüleri, türkiye ve benzer gelişmekte olan ülkelerin aksine, gelişmemiş ülke olan azerbaycan'da gizlenmeden, saklanmadan, yetkililerin ağzından birebir anlatılarak, sunucunun da onaylayıcı sözlerle övdüğü bu vahşet görüntüleri linkte.

şu anda görüntüler nedeniyle epey sarsılmış durumda olduğumdan (bunca yıl geçmesine rağmen alışamıyorum vahşetlere, alışamamak bir tarafa daha fazla etkiliyor, daha dayanamaz hale geliyorum) ayrı bir başlık açıp, detaylı yazamadım. sadece hızlıca bu başlık altında ilgili görüntüleri ve bu dehşete son vermesi için aliyevler hanedanlığının basiretsiz, yetersiz, antipatik üyesi ilham aliyev'e yönelik açılmış olan imza kampanyasının linkini vereceğim şimdilik. imza kampanyası metni ingilizce, ama özetle bu durumu anlatıp bu şahıstan bu katliamlarla son verilmesi talep edilmekte. ama zaten görüntüler apaçık ortada, durumu gayet net anlatıyor.
 herkese hem bu kampanyaya katılıp imza atmasını, böylece ilgili dilekçenin ilham aliyev'e tekrar tekrar gönderilmesinin sağlanmasını, hem de tüm araçlarla duyurulmasının sağlanmasını önermekteyim.

biraz kendime gelince, hem bu katliama yönelik, hem de genel olarak azerbaycan'da canlara yönelik bu bitmek tükenmek bilmez katliam ve kötü muamelelere yönelik yapacağım işlem ve eylemleri, özetle tüm planları ve uygulamaları detaylı şekilde ayrıca başlık açarak yazacağım inşallah.

bu katliamı bana haber veren davsana da söylediğim gibi azerbaycan türkiye'nin 50 yıl önceki hali gibi hayvan hakları açısından.
video'yu ulaştığı anda izlemeyip, hakkında yazabileceğim zamana bırakmakla hata etmişim. bu kadar etkileneceğimi bilmiyordum, vahşet iyice boyunu aştı artık azerbaycan'da.
son olarak, bu ve benzer, yetkilinin ifade ettiğine göre haftada üç kez tüm azerbaycan'da - ülke çapında gerçekleştirilmeye devam edilen sokak hayvanlarına yönelik bu sürek avının en alttaki sorumlusundan en üsttekine kadar tek dileğim 00:28-00:31 arasında can vermekte olan o köpekcandan binlerce kez daha büyük acıyla can versinler inşallah. amin.


açıklama: önceki başlık karışıklığa sebebiyet vermiş, bu nedenle başlıkta düzeltme yaptım. bir çok hayvan haklarına duyarlı şahıs halihazırda eurovision için katliam yaptığını düşünmüş başlık isminden ötürü. ancak yazının içeriğinde de belirttiğim gibi videoyu izleyince epey kötü olduğumdan sözlükte bu konu hakkında yeni bir başlık açmayıp hızlıca mevcut olan "azerbaycan'da eurovision için köpek katliamı" başlığına eklemiş oldum yazımı. sözlükteki entry'lerimi blog'a kopyaladığım için başlığı da aynen kopyalamış oldum. özetle bu yanlış anlamanın sebebi budur. aazerbaycan geçtiğimiz sene eurovision için köpek katliamı yaptı. ancak bu olaylar sona ermedi, katliamlar sokak hayvanlarına karşı mücadele amacıyla bu şekilde devam etmektedir. her hafta tek bir ilde 100 civarı köpek videodaki gibi katledilmektedir. buna karşı çıkmak ve imza kampanyasına katılmak lazım.

kedi servisi

sahiplenmede engelli hayvanlara öncelik verilmesi ilkesi gereği görme/fiziksel engelli kedilerle, terk edilmiş/kaybolmuş, bir şekilde güvenli ortamdan ayrılıp sokaklara düşmüş kedilere ve de yaşlı/hasta kedilere sokaklardaki tehlikeli ortamlarda yaşama şanslarının bulunmaması hasebiyle sahiplendirirken özel önem verilmesini ve kedi sahiplenirken bu tür canlara öncelik verilmesini önermekte olduğum ve de bu canların ilanlarını eklediğim bölüm.

http://www.turseng.com/...or-terk-edilmis-onemli.html - bu can pet shop'lardan yüklü tutarlar ödenerek satın alınan ve sıkılınca sokağa bırakılan türden bir can. terk edildiği için sokaklarda yaşama şansı yok.

http://www.turseng.com/...as-15-yas-cinsiyeti-kz.html - bu can, hayvansever olmayan ailesinin baskısıyla candostunun terk etmek zorunda kaldığı bir kedi olup, halihazırda 30 civarında diğer kediyle aynı ortamı paylaşmakta, tek başına yaşadığı evden ayrılarak onlarca kedicanla birlikte yaşadığı ve ilgi görmediği için depresyona maruz kalmaktadır.

http://www.turseng.com/...-ariyor-engelli-onemli.html - bu can fiziksel engelli bir can olup, ivedilikle sahiplenilmesi gerekmektedir. zira bu haliyle sokaklarda yaşaması imaknsızdır ancak, her zaman belirttiğim gibi engelli canlar evde ek külfet getirmeden yaşarlar. bizde de üçbacaklı bir can var diğerlerinden hiç bir farkının olmadığı.

http://www.turseng.com/...riyorlar-gorme-engelli.html - son olarak, görme engelli anne ve iki yavrusundan oluşan bu aile de yuva aramaktadır. evde hiç bir külfet yüklemeyeceğine ben zemanet vermekteyim. evini bu canlara açmak isteyenlere bir an bile düşünmemelerini, ivedilikle bu hayır işini yaparak canları sahiplenmelerini önermekteyim.

bir de bu iki tavşancan mevcut yuva arayan. tavşanlara karşı zaafım bulunması hasebiyle kendileriyle ilgili, tüm tavşan sahiplendirme ilanlarında karşılaştığımda hissettiğim endişe/üzüntü/sabit keder hislerine sahibim. zira tavşancanlar çok hassas canlar olup, candostlarından ayrılmanın üzüntüsünü çok fazla hissetmekteler. ayrıca, sahiplenmede dezavantajlı gruptalar, zira herkes kedi ve köpek sahiplenmek istiyor, tavşan gibi canların sahiplenme şansı son derece düşük oluyor ki, bu noktada sahiplendirme yapan şahıslara terk edeceklerse baştan sahiplenmemeleri gerekirdi diye kızmaktayım.
http://www.turseng.com/...n-yuva-ariyor-istanbul.html - evinizde bir can yoksa, bir can dostu edinmek istiyorsanız yada köpekcanınız varsa bu canları sahiplenmenizi önermekteym. kedisi bulunan candostları tavşan sahiplenmesinler, bu tavşanlar için son derece tehlikelidir. ancak köpek gibi canlarla iyi anlaşmaktadır tavşanlar.





21 Nisan 2013 Pazar

NOBEL ÖDÜLLÜ YAZARLARIN TÜRKÇEDE İLK KEZ YAYINLANAN HİKAYELERİ


NOBEL ÖDÜLLÜ YAZARLARIN TÜRKİYE'DE DAHA ÖNCE YAYINLANMAYAN, İLK KEZ TARAFIMDAN BLOG'A ÖZEL OLARAK TÜRKÇEYE ÇEVRİLEN HİKAYELERİ
Nobel Ödüllü İtalyan Yazar Luigi Pirandello (1867 - 1936)


Luigi Pirandello Nobel Ödüllü edebiyatçılar arasında en çok sevdiğim yazarlardan olup, Nobel ödüllü yazarların hikayelerini çok beğenmem hasebiyle, kendisinin çok sayıda roman ve piyesinin yanı sıra aynı muhteşemlikte yazdığı hikayelerini özellikle sevmekteyim. İtalyan asıllı Luigi Pirandello, 1867 - 1936 yılları arasında yaşadı, ölümünden iki yıl önce Nobel Ödülünü kazandı, dünya edebiyatına olağanüstü güzellik ve değerde eserleriyle hizmet etti. Bu değerli edebiyatçının çok sayıda dile çevrilen, ancak nedense Türkçeye kazandırılmayan hikayeleri "Novelle Per Un Anno" (Bir Yıl İçin Öyküler) adlı  15 kitapta, her kitapta 24 hikaye mevcut olmak üzere toplamıştır. 


Çok küçük yaşlardan itibaren, okul öncesinde kitap okumaya başlamış bir kitapsever olarak, Pirandello edebiyatından hikayelerin Türkçeye kazandırılmamış olması nedeniyle, Türk edebiyatseverlerin bu eserlerden mahrum kalmaması, edebiyat adına kazanım olacağı nedeniyle Türkiyeli kitap çevirmenlerine, ilgili yazarın hikayelerini de Türkçeye çevirerek (ya gönüllü yada profesyonel olarak) edebiyata hizmet etmelerini önermekteyim. 
Nobel ödüllü yazarların Türkçeye kazandırılmamış söz konusu hikayelerinden bazılarını, her ne kadar mesleğimle bir bağlantısı bulunmasa da, edebiyatseverlerin bu eserleri okuyarak, bilinç dünyalarını genişletmeleri amacıyla Türkçeye Azericeden gönüllü olarak çevirerek bu blog'da, ilgili sayfada yayınlayacağım. Söz konusu eserler tarafımdan Türkçeye tamamen edebiyata hizmet etmek amacıyla, gönüllü surette kazandırılmış olup, çeviriden kaynaklanan tüm fikri hakları tarafıma aittir, fikri haklar yasası çerçevesinde koruma altındadır, hiç bir şekilde kopyalanamaz, alıntılanamaz, link verilse dahi, çeviri metni kısmen/tamamen başka bir mecrada yayınlanamaz. İlgili eserleri okumaları için blog'a link vererek, yönlendirme yapabilirsiniz. 
                                                               ***




earthlings'e ait tüm eserler ve çeviri metinleri fikri haklar yasası çerçevesinde koruma altında olup, söz konusu kanun hükümlerine ve işbu uyarıya rağmen hukuka aykırı olarak bu ve diğer tüm eserlerinin kopyalanması, alıntılanması, başka bir mecrada yayınlanması halinde fikri hak ihlali nedeniyle hukuki yola başvurulacağını ve fikri hak ihlali gerçekleştirerek intihal yapan şahıslara hukuki çerçevede, yasalar gereği yaptırım uygulatılacağını önemine binaen bir kez daha belirtirim. 
işbu uyarı earthlings'in hem ekşisözlük, hem de bu blog'da yayınladığı tüm eserleri için (yazı/görsel) geçerlidir. 

hamile köpeği döverek öldüren çocuklar


aralarında çok sayıda kız çocuğu da bulunduğundan emin olduğum yaratıklar.
(bkz: zerrin süküt)
bu "küçük kız çocuğu" hakkında detaylı bilgi için: http://www.turseng.com/...laki-cokuntunun-sonucu.html
-------------------------------------------

rahmetli serpil yeşilyurtu tecavüz edip, işkencelerle öldüren, yine annesine çok kötü eziyetler edip, tecavüz eden güruhun da "çocuk" olduklarını tarafıma anımsatan varlıklar.

bu oldukça eski olaya tekrar ilgi gösterilmesini, hayvan haklarına yönelik hangi konu olursa olsun, ne zaman olursa olsun tartışmalar yapılması, gündemde yer verilmesi bakımından son derece takdir etsem de, bu vahşete üzülerek tepki gösteren tüm hayvan haklarına duyarlı şahısları halihazırda mevcut olan tecavüz mağduru ayşa köpeğin beşinci duruşmasına katılarak, ayşacan'ın candostu tülin palay elmasoğlu'na destek olup, türkiye'deki hayvan tecavüzcülerinden şerafettin şenol'a tepki göstermeye ve muhtemel karar duruşmasından bilgi ve görsel aktararak katılamayanları bilgilendirmeye davet ediyorum.

ayrıca, aynı dönemde gerçekleşen benzer vahşet olayı için: (bkz: ankara'da köpeklere tecavüz edip yakan insanlar)

tan sağtürk

ismini/cismini gördüğüm anda aklıma anında ve sadece yükümlülüğünü aldığı, zaten sonsuz travmalar yaşamış olan zavallı bir köpeğin ihmalle ölümüne sebep olmasını getiren, şahsım için bundan başka bir olgu ifade etmeyen, hayatımın sonuna kadar da etmeyecek olan şahıs.
chow chow'un da eksik kalsın be hey muhteris - linkteki perihan mağden yazısına tıklayıp okuyun.
(bkz: chow chow'un da eksik kalsın be hey muhteris)

hayatın tavuk suyuna çorba hikayeleri gibi, "başta her husus kötü gidiyordu, sonradan bir olay oldu, tamamen durdu o kötüye gidiş, hayatının sonuna kadar mutlu yaşadı" şeklinde olmadığını, adil ve hakkaniyetli olanın başına sonsuz kötü olaylar gelmiş, azaplar çekmiş canın aniden karşısına çıkan bir melek yüzlü gerçek insan tarafından sahiplenilmesi, bu melek yüzlünün bu cana tüm o kötü olayları unutturması, ebediyen huzur içinde ve mutlu yaşaması iken, çoğunlukla böyle olmadığını, kötü başlayan yaşamın canlar için kötü bittiğini, çoğunlukla bir mucize falan gerçekleşmediğini hayvan haklarıyla uğraşmaya başlayınca açıkça gördüm, öğrendim.
ilgili linkteki yazıyı okuyun, ne demek istediğim tam olarak anlaşılacak, somut örneklerden birisidir bu olay anlattığım bu gerçekliğe.

20 Nisan 2013 Cumartesi

tecavüz mağduru ayşa köpeğin beşinci duruşması



karar duruşması olması beklenen, ayşa köpeğe şerafettin şenol isimli şahsın tecavüz etmesine yönelik yargılama sürecinin son ayağı.

duruşma yeri: istanbul anadolu adliyesi 31.asliye ceza mahkemesi b2b-90 kartal e-5 üzeri
duruşma saati: 11:55
duruşma tarihi: 25.04.2013 (perşembe)

istanbul ve civarında ikamet eden veya diğer illerde ikamet etmesine rağmen programı müsait olan hayvan haklarına duyarlı herkese bu son duruşmaya - karar duruşması olması beklenen yargılama sürecine iştirak etmelerini, duruşmadan bilgi ve görselleri burada paylaşmalarını, bu tür davaları takip etmenin son derece önemli olduğunun bir kez daha farkına varmalarını önermekteyim.
http://www.siddethikayeleri.com/aysa-mal-degil-can/ - ayşa köpeğin candostu, gerçek insan tülin palay elmasoğlu'nun olayla ilgili detaylı anlatımı/röportajı bu linkte.



yuva arayan engelli hayvanlar









anne ve 2 yavrudan oluşan, görme engelli ailesi.
http://www.turseng.com/...riyorlar-gorme-engelli.html - anne ve yavru kedilerin resimleri ve iletişim bilgileri ve de engelli kedileri bir süreliğine ilgilenmek ve sahiplendirmek için sorumluluğu altına alan, devamında kimse ilgi gösterip canları sahiplenmeyince tek başına kalan sahiplendiren şahsın haklı sitemlerinin yer aldığı açıklama linkte.

her zaman belirttiğim gibi sahiplenmede engelli hayvanlara öncelik ve özel önem verilmesi gerekmektedir. zira, sağlıklı, normal, herhangi bir yaşamsal tehlikesi bulunmayan canlar sokaklarda nispeten daha güvenli bir şekilde yaşayabilecek, yiyecek bulup, kendisini koruyabilecekken, görme ve fiziksel engelli canların sokaklarda yaşayabilmesi mümkün değildir. çoğunlukla insan kaynaklı tehlikelere son derece açık olup, bu halleriyle sokağa bırakılmaları ve/veya sokakta bırakılmaları doğrudan ölüme terk edilmeleri, ölümlerine göz yumulması anlamına gelmektedir.

bu nedenle amaç yuvayı gerçek anlamda yuva yapacak olan bir canla paylaşmaksa bu durumda önceliği engelli canlara vermek, sahiplenmek için öncelikle engelli, terk edilmiş, yaşlı, özetle belirttiğim gibi sokaklarda yaşama şansı olmayan bir can var mı diye bakınmak gerekmektedir.
bizde de üçbacaklı bir şebelek var mesela. diğer canlardan zerre farkı ve külfeti bulunmayan. evde sorunsuz ve diğer canlar gibi rahatlıkla yaşamakta olan bu canlar maalesef sokakta ölürler.
bu yüzden, ilgili linkteki resimlere sadece "dur bakayım nasılmış bu engelli kediler" diye bakılarak geçilmemesi, gerçekten sahiplenmek amacıyla bakılması gerektiğini bir kez daha vurgularım. evinde 3'ten az canı bulunan, vicdanlı, bilinçli, yükümlülüklerinin farkında olan, yasanın hayvan sahiplerine yüklediği sorumlulukları bilen ve uygulayan, bu canları sahiplendikten sonra terk etmeyecek olanlara mutlaka bu görme engelli canlardan birisini sahiplenmesini önermekteyim.
kumlarının yerini, mamalarının kokusunu bilecek, eşyalara bile çarpmadan, hiç bir ek külfet getirmeden - bunu bir kez daha vurguluyorum - diğer engelli olmayan canlar gibi yaşamlarını candostları ile paylaşacaklardır bu görme engelli canlar. tek fark sokağa bırakılmadıkları için hayatta kalmaları olacaktır.



bir tavşanın düşünceleri



ne tatlıyım, olağanüstüyüm, muhteşemim, harika kokuyorum. koklayıban öpenler pamuk şeker, çam fıstığı, vanilya gibi tatlı bir kokum olduğunu söylerler. yaratılmış en güzel, en şirin, en temiz, mis gibi varlığım.
ancak, çok fazla eziyet ediliyor bana. öyle ki, yeryüzünde en çok eziyet edilen varlığım da denilebilir. terk edildiğimde, kurtarıldığımda yerleştirilebileceğim bir kurtarma ve rehabilitasyon bakımevim bile yok. pet shop'larda da aslında her birimiz, 30 cm x 30 cm x 30 cm boyutlarında kafeslerde tutulmamız gerekirken, daracık kafeslerde üst üste yığılır, aç susuz, sıcakta, soğukta bekletiliriz. kendilerine hayvansever diyen şahıslar bile hayvan haklarını kedi köpek haklarıyla özdeşleştirdiklerinden haklarımı savunmazlar. kendilerine hayvansever deyip, benden yapılmış mama ve aksesuar satın almaktan çekinmezler kendi hayvanlarına. halbuki ben de kedi köpek gibi pet hayvanıyım. bir hevesle satın alıp bir süre sonra başlarından savmanın yollarını ararlar, bakım gerektirdiğimi, acıkıp, tüy döktüğümü, çevreye küçük, kokusuz, siyah boncuklar bıraktığımı görenler. ömür boyu bakmayacaksanız almayın beni. çok dertliyim çok... umarım bir gün bana yönelik tüm haksızlıklar biter, dertlerim sona erer, ben de mutlu olurum...
(bkz: hayvan deneyleri),
(bkz: hayvan deneylerinde uygulanan testler),
(bkz: hayvan deneylerinin alternatifleri),
(bkz: tavşan/@earthlings),
(bkz: tavşanların gariplikleri)
(bkz: niyet tavşancılığının yasak olması),
(bkz: tavşan hastalıkları),
(bkz: kürk),
(bkz: av)
         
                                                                              KÜRK





----------------------------------------------------------------------------
DENEY






yuva arayan hayvanlar



"pet shop'lardan para ödenerek can satın alınmaması gerektiğini binlerce kez belirtmemize dayanak oluşturan, bu canların satın alındıktan sonra hevesler geçince veya en ufak bir sorunda anında terk edildiklerine dair bir örneği ile daha karşılaşmamı sağlamış olan terk edilmiş can. cins hayvan sevdalılarına pet shop'lar yerine bu tür gönüllü sahiplendirme yapanlardan ücretsiz olarak sahiplenmelerini önermekteyim bir kez daha. bu can cinsini belirtmeyeceğim, ancak cins sevdalılarının bir kaç yüz tl ödeyerek pet shop'lardan satın aldıkları, bir canı eski köleler gibi satın almakta beis görmeyecek kadar kalpsizleşmiş ve gerçek hayvan sevgisinden bihaber oldukları için sokağa bir an bile tereddüt etmeden bıraktıkları türden bir can.
sahiplendiren şahıs bu canın hayati tehlikesi olduğunu öngördüğünden, bir an önce güvenli ve sıcak bir yuva bulması için uğraşmaktadır.
her zaman belirttiğim gibi terk edilen canların sokakta yaşaması oldukça zordur, bu nedenle ivedilikle sahiplenilmesini önermekteyim bu canın. "pet shop’lardan mal gibi satın almak yerine, bu canı ücretsiz olarak sahiplenip, evlat edinip ömür boyu mutlu yaşanmasını önermekteyim. can sahiplendirme formu imzalatılarak sahiplendirilecektir.
http://www.turseng.com/...or-terk-edilmis-onemli.html - canın resmi ve iletişim bilgileri bu linkte görülebilir.

ayrıca, terk edilen canlara yönelik sahiplendirme ilanlarına daha dikkatli ve duyarlı yaklaşılmasını, sadece resimlerine bakılıp geçilmemesini, ciddi şekilde ilanlarının incelenmesini, gerçekten sahiplenme amaç ve isteğiyle yaklaşılmasını özellikle tenbihlemekteyim.

sahiplendirme formu da ilgili linkte yer almaktadır. bu formu edinmek isteyen gönüllü sahiplendirme ile uğraşan şahıslar tarafıma sitedeki emailden ulaşarak bireysel kullanım amacıyla formu isteyebilir."





19 Nisan 2013 Cuma

KEDİLER - YUVA ARIYORLAR - GÖRME ENGELLİ - ÖNEMLİ / ÖNCELİKLİ İLAN

Türü:
kedi
Yaşı:
-
Cinsiyeti:
-
Ülke/Şehir:
Türkiye/ İstanbul – Küçükçekmece
Belirgin Özelliği:
görme engelli ve sokakta yaşamayacak, mutlaka eve ihtiyacı olan bir canlar
Sahiplendirenin iletişim bilgileri:






Sahiplendirilen Hayvanın Hikayesi (Sahiplendiren şahsa aittir):
“Neredeyse 20 günden fazladır yuva arıyorlar ama zamanları tükeniyor, sokaklar, güvensiz yerlere geri dönecekler bu gidişle… Doğuştan körler, iyileşme şansları hiç yok. Tamamen karanlık bir dünyaya göz açtılar ve ömür boyu da karanlık dünyalarında yaşayacaklar, gösterdiğimiz tüm profesörler hiç umut yok dedi… Bu halleriyle acımasızca yağmurun altında ürkek korkak halleriyle sokağa atıldılar. Neredeyse 2-3 gün aç susuz kaldılar, korktuklarından altlarına yaptılar. Bir çok yerde ilanları yayınladı ama tek bir kimse, tek bir insan bile aramadı onları. Nerede hayvanseverliğiniz? Öylesine bile biri aramadı. O kadar mı alıştınız bu tür manzaralara? O kadar mı saldınız? Nasıl olsa birileri ilgileniyor, nasıl olsa birileri evini açar diye bu kadar mı umursamaz oldunuz? Şu ilanı görünce niye kendinizi sorgulamazsınız, onların kurtarıcısı ben olsam fena olmaz diye düşünmez, bu hayatta gerçek ve büyük bir iyilik yapmaktan kendinizi mahrum bırakırsınız, anlamıyorum. Durumumuz çok ciddi, hangi kapıyı çalarsak yüzümüze kapanıyor, bu gidişle nasıl sokağa atıldılarsa şuan ona geçici yuva olan kişilerde sokağa bırakmak zorunda kalacak. Zaman sınırlı, bir kaç güne kadar bulundukları yere geri bile bırakabilirler. O zaman işte bizi değil kendinizi suçlayın çünkü sokakların tüm yükü bize kaldı,maddi ve manevi bittik. Onlara evinizde tek bir kare ayıramadığınız için. Önüne bir kap su,birazcık mama koyup,ona güvenli bir ev sunmadığınız için. Lütfen onlara yuvanızı açın, size ömür boyu dost olmasına izin verin. Onlar için,kendiniz için bu hayatta gerçek bir iyilik yapın artık yoksa sonları kötü olacak. Siz buna izin verirseniz eğer,siz bunu onlara reva göreceksiniz demek olacaktır. Hadi tek bir umut, tek bir umut ışığı lazım onlara. Lütfen, bizi arayın.” 

--------------------------------------------------------------------------------------
 ek: bu canlar görme engelli bir olup, sokakta yaşamaları imkansızdır, bu nedenle bu canlara evini açabilecek olanlara ivedilikle sahiplenmelerini önermekteyim. sahiplenmede/sahiplendirmede önceliği sokaklarda yaşama şansı bulunmayan engelli canlara verelim. 


KEDİ - YUVA ARIYOR - ENGELLİ - ÖNEMLİ / ÖNCELİKLİ İLAN

Türü:
kedi
Yaşı:
-
Cinsiyeti:
Kız
Ülke/Şehir:
Türkiye/İstanbul – Avcılar
Belirgin Özelliği:
engelli ve sokakta yaşamayacak, mutlaka eve ihtiyacı olan bir can
Sahiplendirenin iletişim bilgileri:

Sahiplendirilen Hayvanın Hikayesi (sahiplendiren şahsa aittir):
“bu zavallıcık bir evin kedisiyken hamile kalmıs ve doguma bir kaç gün kala camdan düşmüş bebekler sezeryanla alınmış ve bu kıza da tedavi uygulanmış ama aile ilgisizlikten geri kalan tedavisine devam etmemiş. tuvaletini yapıyor ama maalesef onu bu hale sineklik takmayan aile getirmiş olsa da onu artık istemiyorlar, evin hanımı çok rahatsız durumdan istanbul- avcılarda dişi ve kısır bu yavrucagı isteyen olursa barınaga yada daha kötü bir yere gitmeden yuva çıkar ümidi ile paylaşıyorum”.  

Resim ve video gibi görselleri: 


ek: bu can engelli bir can olup, sokakta yaşaması imkansızdır, bu nedenle bu cana evini açabilecek olanlara ivedilikle sahiplenmelerini önermekteyim. sahiplenmede/sahiplendirmede önceliği sokaklarda yaşama şansı bulunmayan engelli canlara verelim. 

KEDİ - YUVA ARIYOR

Türü:
kedi
Yaşı:
1,5 yaş
Cinsiyeti:
kız
Ülke/Şehir:
Türkiye/İstanbul
Sahiplendirenin iletişim bilgileri:

Sahiplendirilen hayvanın hikayesi: (sahiplendiren şahsa aittir):
“güzeller güzeli kedimi 5 aylıkken sahiplenmiştim (geçen sene martta) ama sahiplendiğimden beri sorunlar peşimi bırakmadı. hayvan sever bir aileye sahip değilim maalesef. ilk önce ablamın şikayetleri ve bunaltmaları yüzünden antidepresan kullanmanın eşiğine geldim, sonra annem neredeyse evlatlıktan reddedecek oldu, kedimin bütün eşyalarını, uğruna öğrenci halimle ne paralar sayıp döktüğüm tuvaletini, yatağını her şeyini poşetleyip attı.
karameli yaklaşık 30 kedisi olan bir kadına verdim, şu an orada kalıyor. arada onu ziyarete gidiyorum. o kadar kediyle bir arada yaşamaya hiç alışkın değil çok mutsuz ve huzursuz. bir ümit belki kedimi kara bahtından kurtarırsınız diye düşündüm ilan bu yüzden verdim.
İstanbul içinde kediyi istenen semte getirebilirim ya da kedinin olduğu eve yönlendirebilirim.

Resim ve video gibi görselleri: 






EK: bu can evde yalnız yaşamaya, şımartılmaya alışkın bir can olup, çok sayıda kedi ile birlikte yaşadığı evde epey mutsuz. bu nedenle yalnız veya bir kaç kediyle paylaşabileceği bir eve ihtiyacı var. sahiplendiren şahsın açıklamasından da görüleceği üzere bu can mecburiyetten terk edilmiş. bu nedenle  bu cana yuvasını açabilecek olanlara ivedilikle bu canı sahiplenmelerini önermekteyim. zira terk edilen, kaybolan, candostunu bir şekilde kaybeden canlara karşı son derece hassas olduğum bilinmektedir.