kürk vahşeti etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
kürk vahşeti etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

25 Ağustos 2013 Pazar

kürk giyen ünlüler - justin bieber

zaten ahlaki değerlere mugayir davranış ve alışkanlıkların yaygın olması, olması gereken gerçek sanatçı duyarlılığından uzak olmaları gibi nedenlerle çoğunlukla antipati duyduğum "ünlüler" aleminde bulunan, söz konusu antipatimin son vukuatla perçinlendiği justin bieber.


çok sayıda kürklü resmi linkte görülebilir. bir de bu varlığı örnek alan, model insan olarak belirleyen çok sayıda varlık olduğu göz önüne alınınca bu tür kürklü pozlar vererek kürkü empoze etmesi hayvan hakları adına olumsuz bir durumdur.
twitter hesabı bulunanların bu embesile kürk giymesine yönelik tepki tweetleri atması yerinde ve amacauygun olacaktır.


ek: kürk vahşetinin iyice anlaşılması için yandaki kürk videosunu izleyin!

bu dayanması zor gerçeği apaçık yansıtan resim de kürk işkencesine bir örnektir


2 Temmuz 2013 Salı

kürk karşıtı ünlüler

kürk giyen ünlülerin aksine, kürk giyilmesine karşı çıkan, kürk karşıtı eylem ve söylemlerde bulunan, türkiye ve dünyanın her yerindeki ünlü hayvan hakları savunucularıdır.
(bkz: melis alphan), (bkz: ayşe özyılmazel), (bkz: berna öztürk)
kürk vahşeti ve kürk karşıtlığı ile ilgili bilgi almak için: kürke hayır platformu

                                                                       ***

önemli fransız aktrislerinden, halihazırda hayvan haklarına yönelik çalışmalarda dikkate brigitte bardot,
değer bir yere sahip olan 
oscar almadığı halde unutulmaz eserler arasında sayılan benjamin button'in tuhaf hikayesi filminde de rol alan taraji p.henson

fokun bakışlarındaki masumiyet, bu insanlık defosunun davranışındaki zalimlik dayanılmaz

ek: kürk vahşeti ile bilgi edinmek için sol frame'deki kürk vahşeti videosunun izlenmesini önermekteyim. 

18 Haziran 2013 Salı

kürk kullanan ve/veya satan firmalar

kürk vahşetine karşı yeterince mücadele ediliyor mu?
bence hayır, zira halen kürk üretilmekte, görgüsüzler tarafından giyilmekte, canlar işkencelerle öldürülmektedir. yeterince çaba göstermiş, yeterince çalışmış olsak bunlar şu anda gerçekleşmeye devam etmez, vahşet sona ermiş olurdu. bu durumda, çalışmaya devam! sol frame'deki kürk vahşetini baştan sona izlemeye de tamam! üzülürüm, kötü olurum demeden, diyemeden! izlenmeli ki, vahşet algılanmalı, izlenmeli ki, yeterince azimle çalışılmalı, izlenmeli ki, bu vahşet kararlılıkla durdurulmalı!
kelimenin tam anlamıyla kanlı para çarkının dönmesine sebep olan, söz konusu kanlı para çarkını bizzat döndüren, ürünlerinde kürk kullanarak ve/veya mağazalarında kürk ve kürk ürünleri satarak, her yıl yüz binlerce canlının elektrik verilmek, suda boğulmak, canlı canlı derisi yüzülmek, başına sert darbeler indirilmek suretiyle, bin bir türlü işkence uygulanarak öldürülmelerini sağlayan, canlıların sırtından para kazanan ticari mekanlar. 
kürk kullanan markalara bir kaç örnek: jean paul gaultier, karl lagerfeld, giorgio armani gibi marka tasarımcılar.
türkiye'de kürk satan firmalardan birisi de, ebru şallı ve eşinin sahibi olduğu ykm mağazaları.
vitrinler kansız olsun diyenlerdenseniz, girdiğiniz bir mağazada gerçek kürk satıldığını gördüğünüzde hemen bir şikayet formu talep ederek "söz konusu mağazada kürk satıldığı sürece bir daha alış veriş yapmayacağınızı, hayvana zulme ve işkenceye karşı olduğunuzu" yazarak şikayetinizi yetkililere iletiniz. bu eylemi kürk sattığını bildiğiniz mağazaların email, faks, telefon biglilerini kullanarak da müşteri temsilcileri veya halkla ilişkiler yetkilisine iletmeniz durumunda hayvan haklarına yönelik çok büyük katkı sağlayacağınızdan emin olabilirisiniz.
(bkz: kürk giyen ünlüler),
(bkz: kürk karşıtı ünlüler),

kürke hayır platfomuna destek vermek ve kürk vahşeti hakkında bilgi edinmek.
----------------------------------------------------------------------------------------------------
kürk dehşeti

oscar de la renta modaevi'nin de bu seneki paltolarda kürk detayları kullanarak içlerine dahil olduğu, kapitalizmin kanlı para çarklarından kürk vahşetinin devam ettirilmesine neden olan kan içen işletmeler.

unutmayalım, kürk giysi değil, %100 canlı.

kürk işkencesi - elektrikle acı çektirerek bir yaşam sonlandırılıyor

-------------------------------------------------------------------------------------------------
ek: sol frame'de 2. video kürk vahşeti + 18 başlıklı olup, kürk vahşetini yakinen inceleyip anlayabilmek için evleviyetle izlenmesini öneririm. "ben dayanamam, üzülürüm, çok kötü olurum" demeden, sizin bakmaktan kötü olduğunuzu, o canların yaşadığını, bunları yaşarken çektikleri acıyı unutmadan, bu acıyı/vahşeti/işkenceyi açıkça algılayabilmek, iliklerinizde hissedebilmek ve bununla yeterince ve azimle/istekle mücadele edebilmek için mutlaka baştan sona videoyu izleyin. 

KÜRKE HAYIR ve Ebru Şallı

"sevgili nefesseverler, hoşgeldiniz!" şeklinde başlayan cümleler kurma yeteneğine sahip insan.
dün akşam kardeşim tv'de zap yaparken, ben de kitap okurken, develer tellal iken, pireler berber iken v.s. aniden bir kanalda dönen tanıtımda on parmağında yetmiş marifet sunucunun kullandığı bu cümle ile irkilip hemen tv'ye baktım. devamında silikonlu dudaklarını büze büze tv'den yüzümüze doğru "füfüfüfüfü" şeklinde sesler çıkaran bu bayanı görünce kardeşimle şok geçirmiş gibi tv'ye bakakaldık, baktık baktık, sonra kontrol edilemeyen bir gülme durumuna geldik. tanıtıma bakıp bakıp güldük.
dilimize kazandırdığı bu "anlamlı" kelime için kendisini "tebrik" ediyorum.
"nefessever" ne kadar ilginç ve estetik bir kelime... işte, kitapsever, hayvansever gibi "nefessever"...
zaten hangi kelimenin arkasına "sever" eklense çok anlamlı bir kelime ortaya çıkar. öyle bir kelimecik işte bu "sever"...
zaten hem kürk giydiği, hem de eşinin sahibi olduğu ykm-de tüm kürk karşıtlarının haklı ve yerinde tepkisine rağmen halen ve ısrarla kürk ürünleri sattıkları için bu bayan ve eşine büyük bir tepkim var.
kürk karşıtlarına ve eylemlerine destek için: kurke hayır platformu.
çok aktif ve etkili bir site ve grup olmamasına rağmen türkiye'de ilk ve tek kürk karşıtı çalışma bu olduğundan, destek verilmesi gerektiğini düşünmekteyim.
kürke hayır! ebru ve eşi!
garip garip sesler çıkarıp, on parmağında bin marifet insan rolünü oynamak yerine, kendinden başkasını, yaşamını, acılarını, maruz kaldığı işkenceleri de düşünmenizi, özetle hayvan hakları konusuna da önem vermenizi, öncelikle mağazalarınızda işkence ile elde edilen kürk ürünlerini satmamanızı beklemekteyiz hayvan hakları savunucuları olarak.
kürk dehşetiyle ilgili detaylı bilgi için, nickimi alma sebebim olan earthlings izlenmesini öneririm.
unutmayalım, kürk giysi değil, %100 canlı

6 Mart 2013 Çarşamba

KAZ TÜYÜ VE KÜRK TİCARETİNİN YASAKLANMASI TALEPLİ İMZA KAMPANYASI

08.02.13 tarihinde gece yarısı, hayvanlara şiddet içerikli görsellere bakamıyor/izleyemiyor olmama rağmen, ilginç bir şekilde tamamen tevafuk eseri izlemiş olduğum KAZ TÜYÜ İŞKENCESİ - KAZ TÜYÜ ÜRÜNLERİ SATIN ALMAYIN (yazı için linke tıklayın) başlıklı yazımı gece yarısı oturup blog'da yazmama, devamında yine gece vakti yazarı olduğum ekşisözlük'e eklememe sebep olacak kadar yoğun bir şekilde üzülmeme sebep olan ilgili video: + 18

bu da kürk vahşetini anlatan, kürk vahşeti hususunda bilgi edinmemizi, devamında çevremizi bilinçlendirmemizi sağlayan videolardan birisi:
+ 18 



Türkiye'de de bu vahşetler söz konusu. Kaz tüyü İşkencesi başlıklı makalemin altına yapılan ve hukuka aykırı içerik nedeniyle yayınlamadığım yorumlardan birisinde bu vahşetin sadece diğer dinlere mensup halklar tarafından, diğer ülkelerde yapıldığı, islam dinini geçerli olduğu ülkelerde yapılmadığı gibi yanlış bir söylem vardı. bu elbette ki, doğru bir söylem değil, zira hem Türkiye'de, hem de diğer müslüman halkların yaşamakta olduğu ülkelerde, yine bizzat müslümanlar tarafından gerçekleştirilmekte ve gerçekleştirilmeye devam etmektedir hem kaz tüyü, hem kürk, hem de hayvan deneyleri denen vahşetler. 
özetle, hayvana yönelik şiddetin dini, dili, ırkı yoktur. 
tüm dinlere mensup, tüm ırklara ait, farklı dilleri konuşan herkes tarafından uygulanmaktadır bu zulüm bu canlara. üreterek, kullanarak, satın alarak herkes bu şiddete katılmaktadır.
ama, artık bu vahşetlere dur demenin zamanı geldi de geçiyor.
bu tür vahşet ve işkenceler sonucunda elde edilmesine rağmen, hayvan haklarına aykırı olmasına rağmen mevzuatta hayvan hakları ihlali olarak görülmemesi sebebiyle tamamen yasal çerçevede gerçekleştirilen, yasal işkence dediğim, devletlerin izin vermiş olduğu, endüstriyel hayvanlara yönelik tüm bu vahşet ürünü kaz tüyü ve kürk ürünlerine yönelik her türlü ticaretin gerekli yasal düzenlemeler yapılmak suretiyle tamamen yasaklanması için İMZA KAMPANYASI düzenlenmiştir. kampanyayı düzenleyen resmi hayvan korumacı ve hayvan hakları savunucusu arkadaşım olup, kendisine hem bu çabası için teşekkür etmekte, hem de destek vermekteyim.
bu kaz tüyü ve kürk vahşetine üzülen, videolarını ve ilgili yazıları defalarca paylaşarak duyarlılık gösteren herkese bu imza kampanyasına katılarak sadece ad, soyad ve email ekleyerek imza vermesini ve devamında çevresine duyurmasını önermekteyim. bu şekilde atılan imzalar kampanya düzenlenirken eklenmiş bulunan bu kaz tüyü ve kürk ticaretini yasaklama yetkisine sahip ilgili makamların email adreslerine anında gönderilmekteymiş. HEDEF - BU YOLDA 100.000 İMZA.
100.000 İMZA KARARVERİCİ MEVKİİNDE BULUNAN BU İNSANLARA TOPLUMUN KAZ TÜYÜ VE KÜRK VAHŞETİNE TEPKİSİNİ GÖSTERECEK VE TOPLUM DUYARLILIĞINI DİKKATE ALARAK KAZ TÜYÜ VE KÜRK TİCARETİNİN YASAKLANMASINA YÖNELİK GEREKLİ DÜZENLEMELERİ YAPMAYA ZORLAYACAKTIR.
BU NEDENLE BU KAMPANYA ÖNEMLİDİR! HAYVAN HAKLARINA DUYARLI HERKES MUTLAKA KATILSIN!

27 Şubat 2013 Çarşamba

kürk giyen ünlüler - yeni

gözlerde yapmacık bir ifade, el bilekten "tüh, yakalandım" sahteciliğiyle kıvrılmış, vücut diliyle tam bir yapmacıklık abidesi olan adını sanını bilmediğim, anlaşılan reklam amaçlı kürk giymekten çekinmeyecek kadar alt düşünceye sahip bir şahıs olan ebru polat! mış...

bu başlık altında bir utanç listesinde bulunduklarının farkında olmayan, bilakis kürk giymekle övünecek kadar bilinçsiz ve bilgisiz ve de görgüsüz şahıslar.

ilaveten, kürk giyen ve bu yönüyle topluma kürk giymeyi empoze etmeye çalışan/eden bu yönüyle büyük bir vebalin altına giren ünlülerin yanısıra daha önce de belirttiğim üzere asıl sorumlular kürk kullanan ve/veya satan firmalar'a da tepki gösterilmesi, yapay kürke yönlendirilmeleri amacıyla yoğun şekilde tepki emaili gönderilmesi gerekmektedir. bu tür kürk firmalarının listesi zamanı olan bir hayvan haklarına duyarlı şahıs tarafından google'da aratılarak bulunmak suretiyle oluşturulabilir, bu tür bir liste yayınlanarak herkesin bu firmalara tepki göstermesi sağlanabilir.
(bkz: kürk/@earthlings)

aynı liste kaz tüyü kullanan ve/veya satan firmalar için de oluşturularak kaz tüyü vahşetine yönelik tepki gösterilebilir, kaz tüyü ürün üretmekten vazgeçmeleri yönünde baskı yapılabilir.

-----------------

bir diğeri iclal aydın diye çağrılan bir fert
bunda da ilginç bir şekilde "ah yakalandık, tüh, görüyor musun" sahteciliği yerine gayet açık seçik ve net bir "ne güzel, çektiler beni, iyi oldu, iyi" şeklinde bariz bir ifadenin gelip yüzüne oturduğu görülüyor. çok mutlu kürkle görüldüğü için, mazaallah ya kimse görmeseydi, gördüler/çektiler, herkes de görecek işte. sınıf atladı! kürk giyerek.
kendi gibilerin gözünde. masum canlardan yana olanların gözünde sahip olduğu azıcık değeri de kaybettiğinin farkında bile değil.
bu şahıslaı boykot edelim, ürünleri almayalım, siz buşahısların ürünlerini satın almaya devam ettikçe bu da o gelirlerle kürk almaya, canları işkenceye tabi tutturmaya devam edecek.


9 Şubat 2013 Cumartesi

bülent ersoy'ın 250 bin tl'lik kürkü - çinçilla yeni yazı





"öncelikle, kürk giysi değil, %100 canlı, yıllardır hayvan hakları savunucuları tarafından gösterilen yoğun tepkiye rağmen gerçek kürk giymeye devam ettiğine bakılırsa, bunu anlamamak için özel çaba sarf etmekte olduğunu düşündüğüm şahıs.
kürk sizin alıp giymeniz için değil, o canlar için yaratıldı. güzel! görünmek adına bir başka canlının canının, türlü işkencelerle daha canlıyken üzerinden koparılıp alınmasına göz yummak, ses çıkarmamak, daha da ötesi bu kanlı ticarete destek verip satın alıp giymek hem vicdana sığmaz, hem de ve de özellikle inançlı olduğunu iddia eden bir insana yakışmaz.
inançlı olduğunu belirtip, dini değerle önem verdiğini ifade edenlerin, gelip giysisinin bir köşesine oturan kediyi rahatsız etmemek için namazını yarıda bırakan hz. muhammed'i (s.a.v.), karıncaları ezmemek için ayağına halhal takarak dolaşan hz. ömer'i, kedileri çok sevdiği ve sürekli bakıp gözetip beslediği, peşinde sürekli çok sayıda kediyle dolaştığı için peygamber tarafından ebu hureyre* adı uygun görülen sahabeleri her açıdan örnek alanlar, hayvan sevgisi söz konusu olunca neden örnek almazlar, anlamak mümkün değil.
hz. muhammed (s.a.v.) ve kedi hikayesi, komünizmin din karşıtı ve ateizmi dayattığı o korkunç ortamda, o kabus ve özgürlüklerden uzak günlerde, ninem tarafından bana anlatılmıştı. dini eğitimin olmadığı, din kavramının yasaklandığı, dini değerleri uygulamayı bırakın, dile getirenlerin hapse atıldığı, öldürüldüğü, s.s.c.b.'nin yıkımına doğru, son yıllarda camilerin sadece yılda bir kez, o da muharremlik döneminde sadece 1 (bir) aylığına açıldığı ve bir ay tamamlanınca kapılarına kocaman kilitlerin takıldığı o koşullarda, benim yaşlı ninemin bile bildiği, artık nasıl duymuşsa muhtemelen çocukken ona da ninesi tarafından anlatılmış bulunan, dine yönelik her türlü olumsuz koşula ve kısıtlamaya rağmen aklının bir köşesinde tutarak bana aktardığı hz. muhammed (s.a.v.) ve kedi olayını - yine o ateizm ortamında, benim bile çocuk aklımla anladığım, etkilendiğim bu önemli ve hayvan haklarına islam'ın bakışını apaçık ortaya koyan hikayeyi - bülent ersoy'un bilmediği düşünülemez.
dindar bir insan olduğunu belirten birinin hayvan haklarına daha olumlu yaklaşması, hayvan hakları için çaba göstermesi gerekirken, herhangi bir çalışmada bulunmayıp bilakis kürk giyerek, "bana ne hayvan haklarından" - meali "ne yapayım işkence ile öldürüldü iseler, ben gösterişime bakarım" şeklinde olan garabet cümle sarf etmekten çekinmediği, hayvan haklarını ihlal ettiği için kendisini kınıyor, kürke hayır! diyorum."

üstteki kısım kürk giyen ünlüler başlığındaki emine erdoğan entry'mden alıntıdır.

ilaveten, böyle bir kürk manto için 50 çinçilla katledildiğini ifade etmek gerçeği yansıtmamaktadır. zira, çinçilla el kadar küçük bir can olup, böyle bir palto için yaklaşık 150 - 200 canın öldürülmüş olduğu apaçık ortadadır. maalesef, son derece üzücü ve hayvan haklarına duyarlı insanların kalibini sızlatacak bu bilgiyi belirteceğim: resimde görülen mantonun halkaları adedince çinçilla katledilmiştir. yani, bu mantoda görülen enlemesine her bir halka bir adet çinçilla hayvanıdır. gri renkli bu halkaların ortasında görülen siyahlıklar çinçillaların sırt kısmıdır. buna göre, bu mantoya bakarak bile her halkanın bir çinçillaya denk gelmesi hasebiyle, halkalar sayılmak suretiyle kaç can öldürüldüğü açıkça anlaşılır bu şahsın sırf gösteriş için giydiği tek bir adet kürkü için.
http://turseng.blogspot.com/...oyun-kurk-giymesi.html - söz konusu manto resmi burada görülebilir. mutlu mesut yaşayacakken, bu görgüsüz giyecek diye canlı canlı üzerinden kürkü - canı çekilip alınan ve mantoda halka olan canın resmi de yine aynı linkte görülebilir.
hayvan hakları savunucuları olarak bu mantoya baktığımızda bize güzel! bir giysi! olarak değil, her halkası bir candan oluşan, sadece başı bulunmayan hayvanlardan ibaret bir cesetler bütünü olarak görünen unsurun, bu kürk giyen ünlüler'e nasıl olup bu şekilde değil de, güzel ve gösterişli kıyafet olarak göründüğünü algılamak mümkün değil.


 - kaz tüyü ürünlerin - yatak, yastık, yorgan, manto, kaban v.s. evinize ulaşması için hangi aşamalardan geçtiğini, gerçek bedelinin fiyatı değil, işkenceyle alınan can olduğunu görmek için videoyu mutlaka izleyin. +18. ama yine de izleyin. bilinçlenmek ve bilinçlendirmek, kaz tüyü ürün satın almadan vazgeçmek, kanlı kaz tüyü endüstrisine katkıda bulunmamak için.


8 Şubat 2013 Cuma

kürk giyen ünlüler - gülşen


her bir halkası bir candan yapılan bu kan kokulu kürk bizleri dehşete düşürürken, bunlar gururla giyip gezebiliyor, işte bunu anlamak bizler için mümkün değil.
(bkz: bülent ersoy'un kürk giymesi),
(bkz: gülşen) - entry'de verilen linkteki haberden yorumsuz bırakacağım bir cümle: "gülşen klip çekimleri sırasında hakiki kürkü ile kamera karşısına geçti. ünlü sanatçı kürk için "sevdiklerimi yanımda taşıyorum" dedi."


gülşen'in kürklü halinin haberi 

7 Şubat 2013 Perşembe

bülent ersoy'un kürk giymesi




üstte ve altta resimleri görülen kürk mantoların her biri için 200 civarında bu canın kürkü üzerinden işkenceyle koparılıp alındı. bir görgüsüz kendisine ait olmayan kürkü giyecek diye bu canların tarifi imkansız acılar çekmesine HAYIR!!! bu canın katledilmesine sebep olanları boykot edelim, ürünlerini almayalım, konserlerine gitmeyelim. bu canların öldürülmesine bu şahısların gelirlerini artırmak suretiyle katkıda bulunmayalım!

değil 250 bin tl'lik, 1 kuruşluk dahi olsa bir canlının canını çeşitli işkencelerle almak suretiyle elde edildiği gerçeğini değiştirmeyen, gerçek sahiplerinin üstünde kalması gereken, bu ve bunun gibiler için "giysi" - asıl sahibi olan hayvanlar için can.
bunun kürk giyen ünlülerden olduğu ezelden beri bilinmektedir. hatta diğer ünlü ve ünlü olmayan özentilere de örnek teşkil etmekte, referans olarak gösterilmekte, kürk giyme için telkin oluşturmaktadır.
bu ve diğer can düşmanları için: (bkz: kürk giyen ünlüler)
bu hususta detaylı bir entry girmeyi yoğun işlerim nedeniyle gün içinde bir aralığa ertelemekte olduğumu belirtip, kısaca bu ve bunun gibilerin tavşan/@earthlings, çinçilla, tilki gibi hayvanların canlarını diri diri koparıp almalarına sebep olmamak için sattıkları her ürünün, sundukları her hizmetin boykot edilmesi gerekmektedir diyeyim.
aynen bir diğer masumun canını zevk için almakta beis görmeyen avcılar gibi. (bkz: bufalonun kalbine 5 kurşun sıkan avcıya ait kurum)

ek: tanımda da belirttiğim üzere kürkün değerine yapılan vurgu anlamsızdır. hayvan hakları savunucuları ve genel olarak hayvan haklarına duyarlı insanlar olarak tepki gösterdiğimiz husus, kürkün fahiş fiyatı, aslında kürke harcanmasa bu tutarla hangi sosyal sorumlulukların gerçekleştirilebileceği v.s. değildir, bilakis, değeri sudan ucuz bile olsa kürkün bir canın işkence edilmek suretiyle elde edilmiş olmasıdır, bu şahsın kürk giymeyi empoze etmesidir.
bu yüzden gerçek ve önemli hususa - hayvan haklarına vurgu yapan makul ve olması gereken bir başlık için: (bkz: bülent ersoy'un kürk giymesi)







13 Ocak 2013 Pazar

gazetelerin ekşi sözlük'ten alıntı yapması - 2.

hem anonimliğimi korumak, hem "ben yaptım, ilk ben yazdım" diyerek inancıma aykırı bir şekilde enemi besleyerek enaniyeti artırmamak, hem de "ben yaptım" demenin övgü almak için bir yöntem olduğunu düşünmem ve de övülmenin riyakarlığı geliştireceğini bilmem gibi nedenlerle şimdiye kadar pek üzerinde durup, takip etmediğim konu.
hukukçu olmama rağmen yasal takip yoluna gitmem halinde gerçek kimliğimin bilinmesi durumu sözkonusu olacağından hukuki takibini yapmadığım, ilaveten yukarıda belirttiğim nedenlerle "ben yaptım, ben ettim, ilk ben yazdım, fikir bana ait, benden çalmışlar" demenin inancıma aykırı olacağını düşünmem nedeniyle şimdiye kadar önemsememeye çalışsam da arka arkaya yaşananlarla artık bıktığım, belirtmem gerektiğini, sözlük yönetiminin yazarların fikir haklarını korumaya yönelik düzenlemeler getirmesi gerektiğini düşündüğüm husus.
örn. (bkz: kediler soğuk havalarda motora sığınır) başlığını 30.09.2011 tarihinde açmış bulunmaktayım. yine 04.11.11 tarihli, numaralı entry'mde ta kaç yıldır yapmakta olduğumuz ve işe yaradığını yakinen bildiğimiz eylemi - "aracınızı çalıştırmadan önce kaputa vurunuz, kediler soğuk havalarda motora sığınır" şeklinde küçük notlar hazırlayarak araçların üzerine ve çeşitli yerlere dağıtılmasını önermiş olmama rağmen, ntvmcnbc ta 24.12.12 tarihinde bu fikri yeni bir fikir gibi sunmuş, ayrıca ilgili haberinde, kendi hayvan hakları blog'umda kullandığım 2 resmin aynısını kullanmıştır. (bkz: kaputa vur)
http://www.ntvmsnbc.com/id/25408737/ - kullandıkları motordaki kedi içerikli 2. resimde benim blogumda dha yazısı gözüküyor. çünkü resim dha'ya ait. bunlar sitelerine geçirirken dha yazısını silmişler.
http://turseng.blogspot.com/...da-motora-siginir.html
daha önce de aynı kurum (bkz: azerbaycan'da eurovision için hayvan katliamı) başlığımı ve entry'lerimi aynen haberleştirmiştir yine kaynak göstermeden.

gazetelerin ekşi sözlük'ten alıntı yapması - 1.

artık mutat hale gelmeyi de geçmiş, sözlüğün yazarların fikir haklarını korumada isteksizliği ve yetersizliği nedeniyle yüzsüzlüğü de geçmiş eylem.
aşağıdaki linkte bulunan "yazı" sözlükteki entry'lerin aynen kopyalanmasından oluşmaktadır. almış kürk giyen ünlüler başlığını önüne, entry'lerimi aynen kopyalamış. "yazı" kısmı tamamen benim entry'lerimden, örnekler kısmı da benim ve diğer bir kaç yazarın entry'lerinden oluşmaktadır.

kürk giyen ünlüler/#28580094 entry'mden alınmıştır.
"işte buradaki canlardan tam 60 can sen o beyaz kürkü giyesin diye, senin bir tek kürkün için eziyetlere tabi tutularak, makatlarından elektrik verilerek, suda boğularak, boyunları kırılarak öldürüldü.
tüm kürk giyen ünlüler, giydiğiniz o bembeyaz, gri, siyah, sarı gibi çeşitli renklerdeki kürkler boyanmamaktadır, onlar bir zamanlar üzerlerinde oldukları canların gerçek renkleri, o şekilde doğdular. giydiğiniz kürklerin üzerlerinde onların sahiplerinin hangi eziyetletle öldürüldüğüne dair herhangi bir işaret yoktur. bunun sebebi de kürkleriniz üzerinde iz oluşturmayacak özel işkence yöntemleriyle öldürülmüş olmalarıdır."

#31575382 entry'mden alınmıştır.
"sosyal medya araçlarında kedi ve köpeklerinin ve bilumum denk geldiği hayvanatın resimlerini paylaşan, yine sosyal medya araçlarındaki hesaplarından "bir kap su, bir kap mama" çağrısı yapan, bu yönüyle bakıldığında hayvansever biri gibi bir imaj çizse de, tüm bunları "hayvansever olmanın popülariteye olumlu etkisi" gibi bir imaj danışmanlığı tüyosu çerçevesinde yaptığından olsa gerek, işkence sonucu elde edilen ürün - kürk almaktan çekinmeyen şahıs.
kürk giysi değil, %100 canlı.
kürk senin için değil, gerçek sahipleri için yaratıldı, seni değil, canları korusun diye verildi rabb'im tarafından. (şu kısmı bırakmış rabb'im dediğim için herhalde*)
kürkler çeşitli işkenceler sonucunda elde edilir. bu yüzden kürke hayır! kürk giyenlere de hayır!
"

#28024758 entry'mden alınmıştır.
"o kürkler sizler için, süs amaçlı giyesiniz diye değil, gerçek sahipleri olan, bin bir çeşit işkence ile öldürülmek suretiyle kürkleri üzerlerinden koparılarak alınan tavşan, fok, sincap, tilki, çinçilla gibi canlar için yaratıldı. bu kürkleri yaratılış amacınıza aykırı olarak kullanmanızı kınıyor, en kısa zamanda merhamet gibi asil bir duyguyla tanışarak bu kürkleri gerçek sahipleri olan canlara bırakmanızı, kürk giymekten vazgeçmenizi diliyoruz. "

10 Ocak 2013 Perşembe

kürk giyen ünlüler - 10. sevim emre




(bkz: sevim emre)
aynen insanlar gibi acı hisseden hayvanların üzerinden çeşitli işkence yöntemleriyle canlı canlı çekilerek alınan bu kanlı kürkleri giyen insanlardan birisi de haberde de kürklü resimleri görülen şahıstır. bu şahsa bu kürkü hediye eden türk milletinin anlayamadığım bir şekilde pek ayılıp bayıldığı, cd'lerini satın alarak bu kanlı kürk ticaretine destek verdiği orhan gencebay'dır.
http://www.milliyet.com.tr/fotogaleri/46226-yasam-38-yillik-askin-fotograflari/2 - resimler için.

kürke hayır! kanlı kürk ticaretine hayır! bu kürkler gerçek sahiplerinin üzerinden elektrik verilerek, başlarına sopalarla vurularak, canlı canlı suya sokulup boğularak öldürmek suretiyle koparılıp alındı. tüm bu korkunç işkencelerin sebebi de sırf siz kürk sever/giyerler defosuz, üzerinde örneğin kurşun deliği bulunmayan kürkler giyesiniz diye yapılıyor.

ek: yukarıdaki haberin başlığına göre bu tuhaf ikilinin resimlerine bakınca 38 yıllık aşkı görüyormuşuz, benim gördüklerim ise sadece bu:
http://turseng.blogspot.com/2012/05/kurk-giyen-unluler-5-yazi.htmlhttp://turseng.blogspot.com/2012/05/kurk-giyen-unluler-2-yazi.html



------------------------------------------------------------------------------------------------



http://magazin.haberturk.com/herkes-bunu-konusuyor/haber/810290-kurk-yapilan-hayvanlari-ben-kesmedim - haber linki ve diğer resimleri








6 Ocak 2013 Pazar

tuğba özerk


"kan kokan biri.
bir kere daha, kürk giysi değil, %100 canlı
o kürkler sizler için, süs amaçlı giyesiniz diye değil, gerçek sahipleri olan, bin bir çeşit işkence ile öldürülmek suretiyle kürkleri üzerlerinden koparılarak alınan tavşan, fok, sincap, tilki, çinçilla gibi canlar için yaratıldı. bu kürkleri yaratılış amacınıza aykırı olarak kullanmanızı kınıyor, en kısa zamanda merhamet gibi asil bir duyguyla tanışarak bu kürkleri gerçek sahipleri olan canlara bırakmanızı, kürk giymekten vazgeçmenizi diliyoruz.
diğer sosyal araçlardan yararlanan hayvan haklarına duyarlı herkese, kürk giyen tüm ünlülere, twitter, facebook gibi hesapları üzerinden ulaşarak kürk giymelerini kınayan mesajlar atarak tepki göstermelerini önermekteyim.

 işte bu video'daki canlardan tam 60 can sen o kürkü giyesin diye, senin bir tek kürkün için eziyetlere tabi tutularak, makatlarından elektrik verilerek, suda boğularak, boyunları kırılarak öldürüldü.
tüm kürk giyen ünlüler, giydiğiniz o bembeyaz, gri, siyah, sarı gibi çeşitli renklerdeki kürkler boyanmamaktadır, onlar bir zamanlar üzerlerinde oldukları canların gerçek renkleri, o şekilde doğdular. giydiğiniz kürklerin üzerlerinde onların sahiplerinin hangi eziyetletle öldürüldüğüne dair herhangi bir işaret yoktur. bunun sebebi de kürkleriniz üzerinde iz oluşturmayacak özel işkence yöntemleriyle öldürülmüş olmalarıdır.


hem bu, hem de diğer kürk giyen ünlüleri burada belirtmeye devam edelim, bu tür insanların topluma son derece olumsuz örnek oluşturduklarını, kürk giymeğe özendirdiklerini unutmayalım, bu tür kişilerin ürettiklerini almayarak boykot edelim, ki bizlerden elde ettikleri gelirlerle tekrar bu kanlı ticarete para harcamasınlar, bizlerin paraları bu tür bir kürk ticaretine akmasın, binlerce can eziyet edilerek öldürülmesin.

kürk giyen ünlülerin kürk giyen ünlü olmayanlardan farklı olarak toplum üzerinde oldukça fazla ve yoğun etkisi sözkonusu olduğundan, gerçek kürkü tercih ederek topluma "kürk giyin, bakın ben de giyiyorum, kürk giymek iyidir/güzeldir, sizi bana yaklaştırır, aynı potada eritir, aynı seviyeye çeker" mesajı vermek suretiyle, ünlülerin her yaptıklarını taklit etme, onların mutlak doğruyu bildiklerine/yaptıklarına inanma, onlardan etkilenme eşiği yüksek olan topluma, kürk giymeyi empoze etmek/özendirmek suretiyle işledikleri günah nedeniyle veballeri iki kat fazladır. bir - kürk giyerek kürk vahşetine katkı yapmaktadırlar, iki - toplumu özendirerek kürk satışını, dolayısıyla kürk katliamını artırmakta, bir kaç katına çıkarmaktadırlar.
kanlı kürk ticaretine bizzat bu iki şekilde destek veren tuğba özerk'i kınamakta, kürke hayır demekteyiz.
(bkz: deri ve kürk fuarı protestosu) - herkese bu protestoya katılarak, sadece oturduğu yerden üzülmek suretiyle değil, bizzat eylemlere iştirak ederek kürk dehşetine tepki göstermesini önermekteyim.


4 Ocak 2013 Cuma

KÜRK GERÇEĞİ - KÜRKE HAYIR




 KÜRKE HAYIR!!!
 sırf dünyanın her yerindeki kürk düşkünlerinden birisi - ki bunların önemli bir kesimini topluma
davranışları ve yaşamlarıyla model insan olarak sunulan ünlüler oluşturmaktadır- bir kürk giysin diye, en az 100 çinçillanın kürkü bin bir türlü işkenceyle alınıyor.
söz konusu bu ünlülere özenen milyonlarca insan da birazcık bile olsa onlara benzemek, yaşamlarının bir parçasını paylaşıyor olmak için kürk ediniyorlar. nasıl ki, bir ünlü bir hayvan barınağına gittiğinde, sahipsiz sokak hayvanlarına yönelik çalışmalar yaptığında bundan toplumun büyük bir kesimi olumlu yönde etkileniyor, bu ünlüler bu davranışlarıyla hayvan haklarına yardım ediyorsa, kürk giyen ünlüler de aynı şekilde topluma hayvan hakları adına olumsuz örnekler oluşturarak çok sayıda hayvana zarar veriyorlar.
bu nedenle bu başlık altında yerli ve yabancı, kürke kayır platformunun deyimiyle kan kokan ünlüleri belirtilerek, hayvan hakları adına küçük de olsa bir adım atılmış olur.
bunun dışında, kürk karşıtlığı çalışmalar yapmanın son derece basit işlemlerden oluştuğunu da eklemek isterim. şöyle ki, herhangi bir mağazaya girdiğinizde, bu mağazada gerçek kürk ve kürk ürünleri satıldığını gördüyseniz, hemen bir şikayet formu isteyerek, "söz konusu mağazada kürk satıldığı için bir müşteri olarak bundan üzüntü duyduğunuzu, hayvan hakları adına duyarlı davranış için kürk sattıkları sürece bir daha o mağazadan alış veriş yapmayacağınızı" belirtirseniz veya söz konusu firmaya email, faks, telefon yoluyla bu hususta tepkinizi dile getirirseniz, bu durumda size küçük ve etkisiz gibi görünen bu basit eylemin hayvan hakları adına çok büyük ve önemli sonuçlar doğuracağından emin olabilirsiniz.
örneğin, geçtiğimiz yıllarda kürk ürünleri satan mudoya karşı böyle bir kampanya başlatılmış ve de olumlu sonuç elde edilmişti.
son olarak, bu başlık ve entrynin konusunu oluşturan ünlüler, unutmayın, üzerinizdeki giysi değil, yüzde yüz canlı.


kürk giyen ünlüler - hülya avşar



(bkz: hülya avşar)
"sosyal medya araçlarında kedi ve köpeklerinin ve bilumum denk geldiği hayvanatın resimlerini paylaşan, yine sosyal medya araçlarındaki hesaplarından "bir kap su, bir kap mama" çağrısı yapan, bu yönüyle bakıldığında hayvansever biri gibi bir imaj çizse de, tüm bunları "hayvansever olmanın popülariteye olumlu etkisi" gibi bir imaj danışmanlığı tüyosu çerçevesinde yaptığından olsa gerek, işkence sonucu elde edilen ürün - kürk almaktan çekinmeyen şahıs.
kürk giysi değil, %100 canlı.
kürk senin için değil, gerçek sahipleri için yaratıldı, seni değil, canları korusun diye verildi rabb'im tarafından.
kürkler çeşitli işkenceler sonucunda elde edilir. bu yüzden kürke hayır! kürk giyenlere de hayır!
ilaveten, kürkü sadece ünlüler değil, ünlü olmayan, halktan insanlar da giyiyor. örn. azerbaycan ve rusya gibi eski sscb ülkelerinde kürk - varlıklılık, gösteriş, statü simgesi olup, kadınların neredeyse %90'ı kışın gerçek kürk diyer, alıp giyemeyenler de en kısa zamanda alıp giymenin peşine düşer. böyle bir başlık açıp, gerçek kürk giyen ünlüleri duyurma sebebim ise, ünlülerle ünlü olmayanların kürk vahşetine yaptıkları katkı farkıdır. zira, kürk giyen ünlü olmayan insanlar sadece kürkünü giydiği hayvana zarar verip, talep artışına katkı sağlayarak, haliyle arzı da artırmakta olduğundan tek bir veballeri mevcuttur - kürk giymek.
kürk giyen ünlülerin ise kürk giyen ünlü olmayanlardan farklı olarak toplum üzerinde oldukça fazla ve yoğun etkisi sözkonusu olduğundan, gerçek kürkü tercih ederek topluma "kürk giyin, bakın ben de giyiyorum, kürk giymek iyidir/güzeldir, sizi bana yaklaştırır, aynı potada eritir, aynı seviyeye çeker" mesajı vermek suretiyle, ünlülerin her yaptıklarını taklit etme, onların mutlak doğruyu bildiklerine/yaptıklarına inanma, onlardan etkilenme eşiği yüksek olan topluma, kürk giymeyi empoze etmek/özendirmek suretiyle işledikleri günah nedeniyle veballeri iki kat fazladır. bir - kürk giyerek kürk vahşetine katkı yapmaktadırlar, iki - toplumu özendirerek kürk satışını, dolayısıyla kürk katliamını artırmakta, bir kaç katına çıkarmaktadırlar.
kanlı kürk ticaretine bizzat bu iki şekilde destek veren hülya avşar'ı kınamakta, kürke hayır demekteyiz.

(bkz: deri ve kürk fuarı protestosu) - herkese bu protestoya katılarak, sadece oturduğu yerden üzülmek suretiyle değil, bizzat eylemlere iştirak ederek kürk dehşetine tepki göstermesini önermekteyim.
ayrıca, bir tarafta yedikule hayvan barınağından, çok yaşlı olduğu için artık sahiplendirilmesinden umut kesilen, tatlı bir yaşlı köpeği, ahir ömründe mutlu etmek üzere sahiplenen, zaten barınağa da tecavüze uğramış olan kediyi görmek amacıyla giden, bildiğim kadarıyla vejetaryen olma yönünde çaba gösteren binnur kaya/@earthlings, bir tarafta da kürk vahşetine destek veren bu kadın. işte, iyilikle kötülük arasından fark, işte iyiyi, güzeli, erdemli ve doğru olanı seçmekle, kötüyü, kötülüğü, dehşeti, vahşeti ve de yanlış olanı seçmenin iki apaçık örneği."
uyarı: görseller +18 olup, reşit olmayanlar, kalp, ruh ve sinir hastalarının dikkatli olması önerilir.
(bkz: kürk/@earthlings)
(bkz: kürk karşıtı ünlüler)
(bkz: kürk kullanan ve/veya satan firmalar)






21 Haziran 2012 Perşembe

TAVŞAN - 7.



bir görgüsüz giyecek diye, tek bir adet kürk manto için tam 60'ının, hatem yavuz adlı kanlı kürk ticareti uzmanının yakalayıp öldürdüğü, türkçesi başka bir ülkede bir adet yumurta almaya bile yetmeyecek kadar kötü olmasına rağmen, anlaşılmaz bir şekilde türkiye'de el üstünde tutulup, reklam ve programlar yaptırılan kürk taciri ve kürk giyen ünlülerden ivana sertin ünlülerin uğrak yeri olan, kendisine ait kürk mağazalarında sattığı, funda arar, demet akalın, bülent ersoy gibilerin giysi diye giydiği, elektrik verilmek, canlı canlı suda haşlanmak, başına vurularak öldürülmek gibi işkence yöntemleriyle öldürülerek canları ve kürkleri ellerinden alınan can.
bu tür insanlar giyecek diye, tek bir kürk için tam olarak bu videodaki canlardan 60'ının öldürülmesi, normal ve makul ve de bir kalbi bulunan gerçek insanlar için akıl almaz ve dayanılmazdır:

kürke hayır, kürk gerçek sahiplerine bırakılmalı, bu işkence bitmeli artık!!!
kürk giyerek bu kanlı kürk ticaretine destek veren, toplum tarafından her açıdan örnek olarak kabul edildiklerinden, kürk giymeği özendirme gibi bir olumsuz katkıları da bulunan ve her gün binerce canın acı içinde öldürülmesine sebep olan diğerleri için (bkz: kürk giyen ünlüler)

TAVŞAN - 6.


ayşe arman hakkındaki tüm olumsuz düşüncelerimin değişmesine sebep olan kurtararak sahiplendiği can.
tavşan hımm adlı bu can hakkındaki yazıyı buraya alıntılayarak daha fazla insana ulaşmasını ve tavşanların ne kadar kıymetli hayvanlar olduğunu göstermesine yardımcı olmasını hedeflemekteyim.
alıntıdır
"hımmmmmmmm
ben bir şey yapmadım.
gerçekten.
kader ağlarını ördü.
hem zaten ben uzun bacaklı adama değil, uzun kulaklı tavşana bakıyordum.
ama o, bir yerlerden çıktı geldi.
baştan anlatıyorum, olay şöyle gelişti:
yine parkın etrafında koşuyorum-yürüyorum-koşuyorum, birinci tur bitti, tam o sırada çok acayip bir şey oldu. orada duran bir arabanın altında beyaz bir şey gördüm. kedi zannettim. benim öyle bir sürü yaralı kedi bulmuşluğum var. takılır yani gözüm. ama yok bu kedi değil, başka bir şey.
aaaaaa bir tavşan! burada ne arıyor? hiçbir fikrim yok. ama dünyanın en uzun kulaklı tavşanı, arabanın sağ ön tekerleğinin yanında duruyor. işin fenası, yanından da vızır vızır arabalar geçiyor. yoldan karşıya geçmeye filan kalkışsa mutlaka biri ona çarpar. ona acilen yardım etmek gerekiyor. ama ürkütmeden, korkutmadan...

* * *

diye düşünürken...
eğilmiş arabanın altına "pşşşşş, pşşşşş küçük tavşan gelsene" filan yaparken...
"bitti mi? daha birinci turdaydınız" dedi bir ses.
kafamı kaldırdım baktım.
aman allah’ım.
o.
lacivert şortlu adam.
ne yalan söyleyeyim heyecanlandım.
kalbim neredeyse ağzımdan çıkacaktı.
sadece "tavşan" diyebildim.
"efendim?" dedi.
arabanın altını gösterdim. eğildi. "şeyhlerden birinin sarayı var yakında" dedi, "bahçesinde de bir sürü hayvan... oradan kaçmış olabilir. ya da biri aldı, bakamadı, park diye buraya getirdi bıraktı!"
tespit mantıklı geldi. "evet olabilir" dedim, içimden de ekledim: "ama bu tespitin bize bir faydası yok! sorunu çözmüyor güzelim. nereden geldiyse geldi, onu ezilmeyeceği bir yere götürmek gerekiyor!"
"ikinci turu koşmayacak mısınız bugün?" dedi.
deli mi ne?
ortada bir tavşan sorunsalı var, adamın söylediğine bak.
"onu bırakıp gidemem ki!" dedim.
"iyi ama ne yapacaksınız?"
"onu kurtaracağım."
"anladım, hayvanları çok seviyorsunuz" dedi.
bakar mısınız muhabbettin saçmalığına!
"evet seviyorum ama mesele o değil" dedim, "ben koşmaya devam edeyim, sonra bu arabanın sahibi gelsin, arabasını alıp gitsin, bu zavallı da nereye gizleneceğini bilemesin, sonra bir arabanın altında ezilsin mi?"
"ama bu sizin sorumluluğunuz değil ki" dedi.
o anda bitti zaten benim için lacivert şortlu adam.
bununla kahve-mahve de içilmez.
belli ki başkalarını düşünmeyen bencil domuzun teki.
"evet" dedim hemen üslubum ciddileşti, "siz devam edin koşmanıza, ben bir yol bulup onu kurtaracağım."
"yok, beni yanlış anladın!" dedi -eğer ingilizce’de siz-sen ayrımı olsaydı, sizi temin ederim o anda sen’e geçti, gerçekten samimiydi- "madem bu kadar çok istiyorsun onu yakalamana yardım edeyim!"
biraz yumuşadım "tamam o zaman" dedim ve kafamdaki planı anlattım:
"ben şimdi arabamdan bir havlu getireceğim. çok dikkatli olmamız gerekiyor. onun yola doğru gitmesine engel olacağız, üzerine havlu atacağız ve onu yakalayacağız."
"tamamdır" dedi.

* * *

ondan sonraki 20 dakika boyunca, lacivert şortlu adamla birlikte tavşanı yakalamaya çalıştık. dünyanın en zor işiymiş.
bir oraya, bir buraya zıplıyor.
biz de peşinden koşturuyoruz.
yola gidecek, ezilecek diye de aklım çıkıyor.
sonra... sonra... sonra...
lacivert şortlu adam bir şekilde yakaladı onu.
nasıl minnettarım...
"teşekkür ederim, teşekkür ederim" deyip duruyorum.
"hadi parkın içinde bir ağaç altına bırakalım" dedi.
"olur mu öyle şey?" dedim, "benim arabaya koyacağız..."
"ne yapacaksın ki bu tavşanı?" dedi.
bu erkekler neden böyle?!
ne demek ne yapacağım? önce veterinerine götüreceğim, bir rahatsızlığı, hastalığı var mı öğreneceğim, varsa iyileştireceğim, sonra ona bir aile bulacağım, mutlaka bu tavşanı isteyecek birileri çıkar...
bunları düşündüğümü anlamak bu kadar zor mu?
o ise önce "senin sorumluluğun değil, koşmana devam et, bırak kalsın arabanın altında" diyor, sonra ayıp olmasın diye ya da beni etkilemek için yakalamama yardım ediyor ama önerdiği formül şu: "hadi, ağacın altına koyalım!"
iş bitsin, hayat devam etsin!
"park güvenli değil ki, ona bir yuva bulmam gerekiyor."
"sen bilirsin" dedi, benim arabaya yürüdük, tavşanı arka koltuğa koyduk, klimayı da açtım ki hayvan biraz serinlesin, kendine gelsin.
"adın ne?" dedi.
"ayşe" dedim.
"türktünüz değil mi?"
"evet... senin ki?"
"kawa."
aklımdan, "bu nasıl bir isim?" diye geçirdim. kızılderili midir nedir?
"ilginç bir isim, nerelisin?"
"kuzey iraklıyım" dedi, "ben kürdüm."
"aa öyle mi?" dedim.
tuhaf bir sessizlik oldu, ayakta durmuş birbirimize bakıyoruz.
ben normalde insanlara bir sürü soru sorarım, yapmadım, muhabbetin uzamasına izin vermedim, sevgilimin hoşuna gitmeyeceğini düşündüm belki de, belki de değil öyle, o bana ikide bir lacivert şortlu bir kızdan söz etse, ne lan bu derim sonunda, sadece "teşekkür ederim" dedim.
"ne için?" dedi.
"yardımların için!"
"dikkat et, arabana kaka yapmasın" dedi.
erkeklerin kafası gerçekten başka türlü çalışıyor.
gülümsedim, "umurumda bile değil, yapsın, temizlerim" dedim.
"görüşürüz" dedi.
gülümsemeye devam ettim ama "zannetmiyorum" dedim.
arabama bindim, gittim.

* * *

budur.
hikayenin devamını merak ediyorsanız, artık dünya şekeri bir tavşanımız var.
o gün parktan sonra, yolda gördüğüm ilk hayvan kliniğine girdim, karşıma, kedim oğluş hastayken onu iyileştirmeye çalışmış irlandalı veteriner çıktı, o zaman başka bir klinikte çalışıyordu, oradan ayrılıp buraya gelmiş.
bunu bir işaret olarak kabul ettim.
tavşanı muayene etti, "sağlığı yerinde" dedi, bir iki gün antibiyotik vermemi istedi, gösterdi nasıl vereceğimi, sonra kuru mama verdi, bir de tavşanlarla ilgili bir kitapçık.
alya’nın bahçedeki oyun evini, alya’nın da izniyle hımmm’ın evi haline getirdik.
bu arada bir adı var artık, alya koydu: hımmm.
ama necla onu basri diye çağırıyor, daha çok yakışıyormuş.
basri hmmm, artık bizim aileden biri.
ben zannettim ki, onu oyun evinin içinde tutabilirim.
alakası yok, ertesi sabah baktım kendine tünel kazmış, oyun evinden kaçmış.
şimdi ya bahçede takılıyor, çimleri yoluyor, begonvillerin altında uyuyor, ya da bizim evin içine giriyor, canı ne istiyorsa onu yapıyor anlayacağınız, bu satırları yazarken mesela kulaklarını dikmiş bana bakıyor..."
alıntıdır.
ayşe arman'ın hürriyet gazetesindeki yazılarından alıntılanmıştır.



TAVŞAN - 5.

tüm hayvanlar şirindir, bazıları daha şirindir feslefesi kapsamında hem deney, kürk, sirk, av, et, niyet hayvanı olarak kullanılarak türlü eziyetlere maruz kaldığı, h.k.k. hükümleri gereği 16 yaş altına satılmaması gerekirken çok küçük yaşlardaki çocuklara aç gözlü pet shop sahipleri tarafından satılarak, bir de hayvana sahibi tarafından eziyet edilmesi şeklinde işkencelere maruz kaldığı için en çok sevdiğim, şefkat duyduğum, türkiye'de bulunmaması hasebiyle beş yıllık planlarım dahilinde tavşan kurtarma ve rehabilitasyon bakımevi kurarak her türlü eziyete maruz kalanlarının tarafımdan kurtarılarak bu bakımevinde kısırlaştırma ve tedavi işlemlerinden sonra ücretsiz sahiplendirmesini yaparak, pet shop'ları aradan çıkarmayı hedeflediğim, en fazla hayvan hakları ihlalleri ile karşılaşan can.

hayvan hakları benim insan değerlendirmede mihenk taşım. her insanı hayvanlara yaklaşımı ile değerlendiririm. hayvanları seven, haklarını savunan gerçek insanlar veya sevmese de eziyet etmeyenler bir tarafta, hayvanları sevmemekle kalmayıp, onlara eziyet eden hayvan düşmanları bir tarafta kalır.
dini değerleri benimseyen, inançlı bir hayvan hakları savunucusu olarak tarafım için temel unsur hayvanlara yönelik yaklaşımdır bir insanı olumlu veya olumsuz olarak kıymetlendirmede.
şöyle ki, toplumdaki yanlış bilgi nedeniyle gusül abdestini bozduğuna inanılan köpeklerin, biraz sevgi ve yiyecek için sevgiyle yaklaştığı camiden çıkan ve bu köpekleri uzaklaştırmak için elindeki asayı köpeklerin beline indiren "dede"ye aynı muamelede bulunmamaktan beni yalnızca bu tür bir davranışın günah ve suç olması alıkoyar. yoksa hayvanlara eziyet edenleri aynı eziyete tabi tutmak gibi bir potansiyel barındırmaktayım şahsen kendi içimde. günah ve suç gibi iki temel kavramı benimsemiş olmasam hayvan katilleri, tecavüzcüleri gibi hayvan düşmanları için gayet caydırıcı düşünceler var zihnimde, sırf bu iki unsur nedeniyle eyleme dökemediğim ve dökmeyeceğim.

ayşe arman hakkında yine ahlaki değerlerime aykırı yazıları nedeniyle bir antipati beslemekteydim. ta ki, tevafuk eseri olarak bir tavşanı kurtarıp sahiplendiğine ve onun için neler yaptığına dair yazılarına denk gelene kadar. hayvan hakları söz konusu olunca benim için akar suların durması sebebiyle bu bayan hakkında tüm olumsuz düşüncelerim silindi ve tavşanı hımm'la ilgili tüm yazılarını bulup okumaya başladım.
bu tavşancığı nasıl kurtardığına dair bir yazısını buraya alıntılayacağım daha fazla insana ulaşabilmesi için.

TAVŞAN - 4.

eziyet eden sahiplerinin ellerinden kurtarılarak, hayvan deneylerinin sonunda uyutulmayanları alınarak, niyet tavşancılığı yapan embesillerin ellerinden alınarak rehabilite merkezlerine konması ve pet shop'lardan satın alınarak değil, bu merkezlerden ücretsiz olarak sahiplenilmesi için çalışmalar yapılması gereken candostları.

örnek 2: bir hayvan sitesinde yine sakıncalarını belirtmekte olduğum, petshopların sezgin olmayan, küçük çocuklara sorumluluklarını üstlenemeyeceği hayvanları satması ve bunun h.k.k. madde 5, fıkra 1 deki düzenlemeye açıkça aykırı olduğu, bu yaştaki çocukların hayvan edinmeden önce bu hayvanın bakımı ile ilgili eğitim programına katılarak sertifika alamayacağı kolayca anlaşılır bir durumdur. bu hayvan sitelerinde yaptığım araştırma sonucunda özellikle, hassas, bakıma muhtaç, narin hayvanlar olan tavşanların satın alındıktan kısa bir süre sonra öldükleri, hastalanan hayvanların tedavi için gerekli kuruluşlara götürülmeyerek ölüme terk edildikleri, çoğunlukla aç ve susuz bırakıldıkları için yaşamlarını yitirdikleri, hasta hayvanlarını veterinere götürmeyerek, internet sitelerinde kulaktan dolma bilgilerle kendi başlarına tedavi etmeye çalıştıkları, işkence uyguladıkları, bakımı hakkında kanunda belirtildiği gibi eğitim almadan bilgisizliklerine rağmen hayvan edindikleri için yanlış beslenme koşulları yüzünden kaybedildikleri, üzerine basılarak, kapı arasında sıkıştırılarak, v.b. şekillerde ihmal ve kasten öldürdüklerine yönelik önemli verilere ulaştım. internette bir hayvan sitesinde muhtemelen ilkokul veya ortaokul düzeyinde bir çocuğun edindiği yavru tavşanı sırf yatağına çıktığı ve çiş yaptığı için duvara fırlattığı, bir diğer gün ise, yavru tavşanı incelemek için eline aldığını tavşanın yere düşerek bacaklarını kaybettiği, büyük acılar çektiği ve çığlık atmakta olduğuna yönelik yazılarını okudum. bu tür hayvan haklarına aykırı durumların ortaya çıkmasını önlemeye yönelik önlemler almak, ortaya çıkmış olan durumların h.k.k. da öngörülen hukuki çözümler aracılığıyla giderilmesini sağlamak hem yargı, hem de yürütme organlarının görevleri arasındadır. yine kanun kapsamında petshopların denetiminin sıklaştırılması, küçük yaşta çocuklara hayvan satışının sınırlandırılması, h.k.k. 5. madde, 1, 2, 3, 4 fıkralardaki hükümlerin uygulanmasının tam ve gereği gibi gerçekleştirilmesi gerekmektedir.

20 Haziran 2012 Çarşamba

TAVŞAN - 2

pet shop'larda satılan en uygun fiyatlı can olması hasebiyle çoğunlukla çoluk çocuğa oyuncak, sevgiliye hediye, kedi ve köpeğe geçiş için bir nevi antreman, "hayvan bakabilir miyim acaba" amaçlı denek tahtası olarak alınıp, bir süre sonra her hayvan gibi bu canların da bakıma, yeme, suya, veterinere ihtiyacı olduğu görüldüğünde, "bu kaka, çiş yapıyor", "tüy döküyor" gibi anlamsız, saçma gerekçelerle bir "çiftliğe", bir "kümese", "köy"e gönderilerek terk edilen can.
tabi ki, bu belirttiklerim bu canları gerçekten sevmemiş olanların davranışlarıdır. bir canı sevdiğinde ne kabloları kemirmesi gözüne batar, ne tüy dökmesi, ne de doğal olarak kaka, çiş yapması.
bir canı seviyorsan terk etmezsin, ne olursa olsun, hayatın pahasına bile olsa. bir can ancak sevilmemişse terk edilir.
terk edenler hakkındaki düşüncelerim şu entryde (bkz: kedi ile köpek arasındaki farklar/@earthlings),
terk etme eyleminin sonuçları için (bkz: terk edilen hayvanların intihar etmesi)

her zamanki gibi bu olaylarda da kötüler varsa iyiler de var.
örneğin, kedi yamuk'u öldüren ufuk günaydın'a karşı kediciği koruyup kollayan ahmet hüsnü arda baran var.
ayşa köpeciğe tecavüz eden mevcut zoofil, potansiyel pedofil ş.ş.nin karşısında tülin palay elmasoğlu var.

aynısı can dostların terk edilmesinde de geçerli.
geçersiz, anlamsız bahanelerle canlarını terk edenlere karşılık her türlü zorluğuna katlanan, canları kurtaran, sahiplenen, ömür boyu bakan, canından bir can bilen gerçek insanlar da var.
örneğin, köpeğini sokaklara terk ederek, ilgilenmeyip ihmalle ölümüne sebebiyet veren tan sağtürk varsa, tavşanı hımm'ı sokaktan kurtararak sahiplenen, ta dubai'dan türkiye'ye her türlü zorluğa katlanarak getiren, getiremeyecekler diye çok korkup neredeyse depresyona giren, kargosunun üzerine "çok dikkatli taşıyın lütfen, tavşanımız çok özeldir, çok korkmuştur şimdi" gibi ancak gerçek insanların içinden gelebilecek duyarlılıkla notlar bırakan gerçek insanlardan biri olan ayşe arman da var.
http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/10160771.asp - ayşe arman'ın tavşanı hımm'ı sokaktan kurtarmasına ve sahiplenmesine yönelik anlamlı, hayvan hakları adına son derece etkileyici yazı.
bu da tan sağtürk'ün önce sahiplenip, sonra sokağa terk ettiği canın acı dolu yaşamı ve korkunç akibetine yönelik muhteşem bir perihan mağden yazısı: http://www.radikal.com.tr/haber.php?haberno=230512
bir az bakınınca ayşe arman'ın neredeyse her on yazısından bir ikisinde bu çok sevdiği candan sevgiyle söz etmesi, bu cana karşı yaklaşımı, özetle, hayvan haklarına karşı duyarlılığının tarafımı çok şaşırttığını ve etkilediğini belirtmek isterim.
bir çok hayvan hakları savunucusu gibi benim için de çok basit bir ayrım var, hayvan dostları ve düşmanları, insanları bu şekilde değerlendiriyorum. hayvan dostlarına hayvanları seven, onların rifahı ve hakları için uğraşan veya sevmese bile eziyet etmeyen insanlar (ki, onlara gerçek insan dyorum) dahildir, 2. gruba ise hayvanlara söylem ve eylemleri ile eziyet eden, zarar veren sadece insanlar dahildir.
kısaca, tavşanlar eğer seviliyorsa mutluluktur, yaşama sebebidir, hayatın anlamıdır. pişmanlık asla değildir...
her makul insan gibi tavşan sahipleneceklere önceden, mutlaka ama mutlaka önceden, tavşan bakımı hakkında bilgi edinmesini, ona göre sahiplenmeye karar vermesini yada vermemesini önermekteyim. asla sonradan pişman olup geri vermeyin, terk etmeyin bu hassas canları. bu canları terk etmenin her açıdan anlamı ölüme terk etmektir çünkü.