31 Mayıs 2012 Perşembe

HER ZOOFİL, POTANSİYEL PEDOFİLDİR - AYŞA KÖPEK 2. DURUŞMASI BUGÜN YAPILDI

tecavüz mağduru ayşacan
Ayşa köpeciğin 2. duruşmasının bugün yapılacağını bir çok defa belirtmiştim. Duruşma bugün yapıldı.  Buna göre, Ş.Ş. adlı tecavüzcü zoofil, çok sayıda başka köpeğe tecavüze devam etmekte olduğu bildirildi.
Duruşma sanığın katılmaması üzerine 28.11.2012 tarihine ertelenmiş, sanık hakkında yakalama kararı çıkartılmış. Hakim ufuk günaydın davasının sıklıkla rahatsızlandığı için sürekli duruşma erteleyen, kedi yamuk davası gibi nas - ı ızrar (mala zarar) davasını şimdilik 10 duruşmaya yayan hakimden farklı olarak gayet iyiniyetli ve sağduyulu davranmış. Hakimin bu olumlu tutumuna güvenerek ayşa köpeğe tecavüz ederken suçüstü yakalanan Ş.Ş. davasının hızlı ve adil bir şekilde sonuçlanacağını umut ediyoruz.
Bu arada Ayşa köpecik kendisini bakıp gözeten Tülin Palay Elmasoğlu ile birlikte kendi davasına katılmış, güzelim zavallı can.

Başlıkta belirttiğim her zoofil potansiyel pedofildir ifadesine gelirsek, kriminolojide de yeri olan bu durumu daha önce de bir çok kez belirtmiştim.
Söz konusu durumu belirttiğim entrymden ilgili kısmı buraya alıntılıyorum:

"hayvan hakları savunucuları olarak yoğun bir şekilde belirttiğimiz üzere, hayvanlara eziyet eden, canlara yönelik işkence ve kötü muamelede bulunan, tecavüz, yaralama ve öldürme eylemlerini yapan faillerin, bir sonraki adımları ve kurbanlarının insan olacağı kaçınılmazdır. çünkü, bir kere masum ve savunmasız canlılara karşı bu tür vahşet eylemlerini uygulayabilen her varlık, mutlaka insanlara yönelik de bu tür suç davranışlarını gerçekleştirecektir, aksinin düşünülmesi mümkün değildir. 
dünden itibaren toplumun tepkisini çeken o menfur suçta da olduğu gibi (üvey dayının 5 (beş) yaşında yavrucağa tecavüz eylemi) bu suç, söz konusu o şüpheli "dayı"nın ilk suçu değildir. bu "dayı" bu masum yavrucaktan önce de köydeki bilumum zavallı hayvana tecavüz etmesi ile biliniyormuş. hayvana tecavüzün suç değil, kabahat olarak tanımlanıyor olması hasebiyle de herhangi bir cezai işleme tabi tutulmamış, muhtemelen - en iyi ihtimalle - bulunduğu ildeki il çevre ve orman müdürlüğü yetkililerinin düzenlediği hayvan hakları ihlali tutanağı ile idari para cezası verilmiştir. (ki ödediğini de hiç sanmıyorum). h.k.k. madde 14-de belirtilen yasakları ihlal eden şahıslar h.k.k. madde 24-de belirtilen idari para cezası müeyyidesine tabi tutulurlar, herhangi bir cezai takibat söz konusu olmaz. 

uzun yıllardır hayvan hakları savunucuları olarak savunduğumuz gibi hayvana yönelik hukuka aykırı her türlü eylemin kabahat değil de, suç olarak tanımlanması ve kabahatler kanununun kapsamından çıkarılarak t.c.k. kapsamına alınması gerektiği bu son çirkin olayla da apaçık ortaya çıkmıştır. buna göre, eğer başbakan ve kurmaylarının hayvan hakları savunucularına seçimden önce söz verdiği gibi bu haklı talep yerine getirilerek hayvana tecavüz ve bilumum kötü muameleyi yapanlar idari para cezası değil, hapis ve adli para cezası gibi yaptırımlara tabi tutulsaydı bu durumda, söz konusu bu küçük zavallı kız bu eziyetlere de maruz kalmayacaktı. şöyle ki, bu "dayı" hayvana tecavüz suçuyla yargılanıp hapis cezasına tabi tutulsaydı, bu durumda hapiste bulunacağından, bu zavallı kızcağız bu menfur eyleme maruz kalmayacaktı.
tabi, burada sosyal hizmetler yetkililerinin de ihmali söz konusudur. bu zavallı yavrucağın, hayvanlara tecavüz edecek kadar cinsel suça meyilli bir kimsenin himayesi altında bırakılmaması ve ivedilikle sosyal hizmetler bünyesinde korunmaya alınması gerekirdi.

özetle, bir canlının kafasını ezerek canını alacak kadar şiddet eğilimli birinin, eğer gerekli cezaya hükmedilmezse, insana yönelik şiddet eylemlerine başvurabileceği apaçık ortadadır. 6. duruşmada yargılamanın sonuçlanmasını ve bu sanığın hakettiği 3 (üç) yıllık hapis cezasına tabi tutulmasını temenni etmekteyim hem zavallı hayvanlar, hem de insanlar adına."

not: bu ve diğer başlıklarda hayvan haklarına yönelik entrylerimden tamamen veya kısmen alıntılar yaparak diğer sözlük/forum/bilumum sosyal medya aracında kendi entrysi/yazısı gibi yayınlayanların hayvan haklarına yönelik ilgisini takdir etsem de, hem fikri hakların korunması adına, hem de uzmanlık alanında hayvan hakları mevzuatı da bulunan ve bu nedenle sözlükte bulunma sebebim olarak- hayvan hakları ve ihlallerine yönelik hususlarda gerekçeli olarak hukuki görüş açıklayan bir hukukçu olmam hasebiyle, bu tür yarım yamalak alıntılayarak entrylerin içeriğinin bozulmasının önlenmesi adına, entrylerimi alıntılamak isteyenlere önerim, entrynin kırparak yarım yamalak değil tamamen kopyalanıp yapıştırılması, ama altına "bu entry ekşisözlük'ten alınmıştır" yazılmasıdır.

ankara'da adam parçalayan köpekler


------------------------------------------------------------------------------------------------
Ön yazı: Dünyanın her yerinde, özellikle de eski SSCB ülkelerinden Azerbaycan'da sokak hayvanları acımasızca sürek avı yapılarak öldürülmektedir. Bu durum özellikle Eurovision öncesi şehre gelecek yabancılara hoş görünmek amacıyla büyük çapta bir sokak köpeği katliamı yaşanmıştır. Görüldüğü üzere nerede olursa olsun, insan hayvanı katletmektedir, hayvanın insanı katletmesi, el değmemiş ormanlara girmediğiniz sürece mümkün değildir.

YAZI:
hayvanları koruma kanununun belediye ve büyükşehir belediyelerine vermiş olduğu görev gereği sahipsiz sokak hayvanlarının ücretsiz kısırlaştırılması için ihale açması gerekirken açmayan, bu nedenle 2009 aralığından bu yana sahipsiz sokak hayvanlarının belediye ve büyükşehir belediyelerinde ücretsiz kısırlaştırılmalarını imkansız hale getiren, bu yönüyle bir başkentte hayvanları koruma kanununa alenen aykırı davranan yetkili, görevli, sorumlu, yükümlü ama yetki, görev, sorumluluk ve yükümlülüklerini bu yönüyle yerine getirmeyen melih gökçek'in yönettiği büyükşehir belediyesinin sorumluluğunu yerine getirememesinin sonucu yaşanmış bu vahim olayda, hayatını kaybeden kendisine allah (c.c.)tan rahmet, yakınlarına sabır dilediğim insanla birlikte kurbanlarıdır. bu köpekler de kurban, çünkü asıl sorumlulara yaptırım uygulanmadan, sorunun kaynağı ve sebebi aranmadan, uyutulacaklardır.
sahipsiz sokak hayvanlarının can güvenliğinin her daim tehlike altında olması, her gün binlerce sahipsiz sokak hayvanının çoğunlukla insan kaynaklı sebeplerle can vermesi (işkence, öldürme, yaralama, tecavüz, zehirleme, trafik kazaları v.b.), kontrolsüz olarak üremesi sonucunda ender de olsa bu tür üzücü olaylara sebebiyet verilmesi yalnızca belediye ve büyükşehirin kanunla kendilerine verilen sahipsiz sokak hayvanlarını ücretsiz kısırlaştırma görevini tam ve gerektiği gibi yerine getirmeleriyle önlenebilir. ancak, türkiye'nin başkentinde büyükşehir belediyesi ücretsiz kısırlaştırma yapmıyor diye her gün onlarca sahipsiz sokak hayvanı kontrolsüz şekilde üremeye, sokaklarda çeşitli tehlikeler altında yaşama tutunmaya, çoğunlukla başaramayarak, aç susuz bir şekilde kısacık ömürlerini bitirerek hayata gözlerini kapatmaya devam ediyor.
annem yerel hayvan koruma görevlisi, bu, ilgili başlık altında da belirtildiği üzere gönüllülük esaslı bir müessise. buna göre, bu kişilere resmi kimlik kartı veriliyor, bu gönüllü resmi hayvan korumacılar da kendi çevrelerindeki sokak hayvanlarını belediye ve büyükşehirle koordineli olarak ücretsiz bir şekilde kısırlaştırtıyor, rehabilite ettiriyor, iyileştikten sonra alındıkları yere bırakılmalarını sağlıyor. devamında yine kendi olanaklarıyla yiyecek veriyor, gözetiyor v.s.
yalnız, 3 (üç) yıldır bu gönüllülük esaslı resmi hayvan korumacı olan annem ve destekçileri olarak bizler, melih gökçekin sorumluluğunu yerine getirerek ankara'da ücretsiz kısırlaştırma başlatmaması sebebiyle tamamen kendi olanaklarımızla (bununla maddi olanakları kastettiğim ortada) sokaklardaki sahipsiz hayvanları kısırlaştırıyor, kendi evimizde iyileşene kadar bakıyor, devamında aldığımız bölgeye bırakıyoruz. yani, büyükşehirin zorunlu görevleri arasında bulunan bir faaliyeti bizler kendi imkanlarımızla yapıyoruz, belediyenin yerine biz çalışıyoruz. bunu da tabi ki, hayvan hakları savunucuları olmamız, sokak hayvanlarının daha fazla eziyete maruz kalmaması gibi sebeplerle, tamamen bu zavallı sahipsiz hayvanlar için yapıyoruz.
bu şahsın yetkili olduğu kuruma yani büyükşehir belediyesine "ankara'da sokak hayvanları ücretsiz kısırlaştırılsın" diye dilekçe yazdığınızda, size verilen cevap şundan ibaret : "halihazırda eskisi gibi yoğun olmamakla birlikte çalışmalarımız devam ediyor". bu apaçık bir yalandır, çünkü b.şehir veterinerliğinde kısırlaştırma işlemleri için ihale açılmadığından tek, sadece ve sadece 1 kişi çalışmakta, bu kişi de doğal olarak ücretsiz kısırlaştırma taleplerini, "yalnız çalıştığı ve hiç bir tıbbi malzeme bulunmadığı" gerekçesiyle kabul edememektedir.
sokaklardaki tek bir çukur için bile anında ihale açabilen bir yetkilinin, can taşıyan, bizler gibi canı olan, acıyı hissedebilen, duyguları bulunan, sokaklarda türlü eziyetlere maruz kalan, kısırlaştırılma işlemleri başlamazsa daha da bu tür eziyetlere maruz kalmaya devam edecek olan sahipsiz sokak hayvanlarının ücretsiz olarak kısırlaştırılabilmeleri için ihale açmamakta ısrar etmesi, ihale açılmadığı gerekçesiyle de zavallı hayvanları kısırlaştırmaktan kaçınması yalnızca ve yalnızca hayvanların oy hakkının bulunmaması ile açıklanabilir.
aslında her iki gözü de aynı renk - kahverengi olan, bin yıllık ankara kedilerini - van kedileri ile karıştırarak, bir gözü mavi, bir gözü kahverengi olarak tescilletip, seğmen kıyafeti giydirerek, medyada bir kaç ankara kedisi ile "bunları üreteceğim" diye poz vererek, seğmen kıyafetli ankara kedisi kuklaları ile dansederek hayvansever olunmuyor, hayvan hakları savunucusu hiç olunmuyor.
bunun için yapılması gereken apaçık ortadadır, gecikmeksizin, daha fazla sahipsiz sokak hayvanı eziyetle öldürülmeden, sokaklarda sürünmeden, bir an önce ankara'da sahipsiz sokak hayvanlarına yönelik kapsamlı ve kalıcı bir ücretsiz kısırlaştırma kampanyası, işlemleri ve faaliyetlerini başlatmak.
aksi takdirde bizler her gün sahipsiz sokak hayvanlarına yönelik işkence haberleriyle karşılaşmaya devam edeceğiz.
(bkz: ufuk günaydın), (bkz: kedi yamuk), (bkz: samsun'da sokak köpeğini döverek öldüren adam) v.b.
ek: hayvanları doğal ortamlarından kopararak yapay ve küçük alanlarda hapsetme gibi, muhtemelen hayvan hakları adına olumlu bir çalışma yaptığını zannederek, büyük proje diye ortaya çıkardığı anlamsız, gereksiz hayvanat bahçesi projesine harcanacak trilyonlara türkiye'deki sahipsiz sokak hayvanlarının tamamı hayvanları koruma kanunu gereği kısırlaştırılır, böylece yukarıda değindiğim gibi kontrolsüz üremeyerek, sokaklarda aç susuz kalmaktan, işkenceyle ölmekten kurtulurlardı.
ankara'da halihazırda içindeki hayvanların hiç de iyi durumda olmadıkları, iyi ve doğaları gereği bakılmadıkları, hayvan hakları adına acilen müdahale edilmesi ve içinde bulunan hayvanların durumlarının evleviyetle iyileşitirilmesi, öncelikli olarak ilgilenilmesi gereken bir hayvanat bahçesi zaten var (bkz: aoç).
ankara'nın, yeni bir hayvanat bahçesine değil, belediyeler ve b.şehir belediyesi tarafından hayvan haklarına yönelik ertelenemeyecek kadar önemli en başta kontrolsüz üreme sorunlarının kısırlaştırma yöntemi ile acilen giderilmesine ihtiyacı var.

ek: zaten hayvan haklarından bihaber milyonların yaşamakta olduğu bir ülkede en azından sözlük gibi bilinç düzeyinin yüksek olması gereken bir sosyal medya aracında bu başlık gibi provokatif söylem içeren başlıklara prim verilmemesi, olayın objektif bir biçimde, hayvan düşmanlığına dönüşmesine fırsat vermeden aktarılması gerektiğini düşünmekteyim. zira, hayvan düşmanlığı nedeniyle sahipsiz sokak hayvanlarına türlü eziyetleri reva gören bir anlayış için bu tür başlık ve bu başlık altındaki hayvan düşmanlığını körükleyebilecek söylemler, ufuk günaydın, samsun'da sokak köpeğini döverek öldüren adam gibi hayvan düşmanlarının bu işkence ve eziyetle hayvan öldürme eylemlerine dayanak oluşturmaktan öteye geçmez.

ayrıca, melih gökçek'in twitter hesabından bu olay da anımsatılarak ankara'da 2009 aralık ayından itibaren durdurulan (o tarihe kadar başarılı şekilde yürütülmüş bulunan) belediyeler ve büyükşehir belediyesinin ücretsiz kısırlaştırma işlemlerini yeniden başlatmasına yönelik baskı yapılmasını önermekteyim. twitter ve facebook kullanmayan biri olarak sözlükte takip ettiğim kadarıyla, bu yetkili twitter'dan gelen önerilere önem veriyor, bu durumda twitter'dan bu amaç için faydalı bir şekilde yararlanılabilir, twitter aracılığıyla baskı yapılarak ücretsiz kısırlaştırma işlemi başlatılabilir. unutmamak lazım, ankara'da tam 3 yıldır ücretsiz kısırlaştırma yapılmıyor, bu da zavallı sahipsiz sokak köpeklerinin kontrolsüz üretiminin artarak devam etmesi ve de bu tür üzücü olayların yine belirttiğim gibi nadiren de olsa meydana gelmesi sonucunu doğurabiliyor.
melih gökçek'e, ücretsiz kısırlaştırma işlemini başlatmasına yönelik twitter üzerinden baskı yapmak için: http://twitter.com/#!/06melihgokcek

Can Bonomo







-----------------------------------------------------------------------------------------------
Ön yazı: yine bu yazı da eurovision gerçekleşmeden yazılmıştı ve can bonomo'ya yarışma sırasında hayvan hakları ihlallerini protesto etmesini öneren bir fikri içermekteydi. tabi ki, bu abuk ve kan kokulu yarışmayı izlemedim, ama haberlerde yer almadığına göre bu şahsın söz konusu temenniyi gerçekleştirmemiş olduğunu anladım. 
bu kan kokulu yarışmayı izleyen, oy kullanan, kısaca ilgilenenlere ise gerçekten herhangi bir sözüm yok. bu insanların o şaşaalı yarışmayı izlerken, o muhteşem görüntünün ardında çöp konteynerlerinde çöp gibi atılmış olan önce tüfeklerle öldürülüp, sonra sürüklenerek o çöp bidonlarına atılan canları düşünmemelerini algılayamıyorum. iyi ki de algılayamıyorum, bu vahşeti normal kabul eden zihinleri algılayabilmek onlar gibi olmak demek olurdu. iyi ki de onlardan değilim. bu canların hesabı ise ahirete kaldı, ahirette bu canların kanlarının hesabı sorulacak, verilecek, bundan eminim, bundan emin olmak da çok güzel bir duygu. kan kokulu insanlar ahirette görüşürüz!!!
----------------------------------------------------------------------------------------
YAZI
yarı final ve final performansını gerçekleştirdikten sonra, azerbaycan'da eurovision için hayvan katliamı nedeniyle, acımasızca katledilen yüzlerce zavallı köpeği unutmamasını, sırf bakü'ye gelenler "temiz" bir ortam görsün diye, sürek avı başlatılarak yüzlerce sahipsiz sokak köpeğinin tüfeklerle öldürülmesini protesto etmesini, azerbaycan yetkililerinin bu hayvan haklarına yönelik ihlalini dile getirmesini önermekte olduğum şarkıcı. ben de çok sayıda insan gibi kendisini bu yarışma nedeniyle tanımış bulunsam da, böyle bir protestoda bulunabilecek, duyarlı bir insan gibi görünmektedir tarafıma.

konuyla ilgili detaylı bilgi edinmek için: (bkz: azerbaycan'da eurovision için hayvan katliamı),
türkiye'deki sistemin tam zıttı olarak, kısırlaştır, aşılat, yaşat ilkesi yerine, öldür, soy, yararlan ilkesini benimseyen ve uygulayan, katliam emrini veren, sahipsiz sokak hayvanları ile mücadele kurumunun başkanı olmakla birlikte, uzun vadede sokak hayvanlarının derisinden yararlanmak gibi planları bulunan yetkili için: (bkz: ehmed memmedov),
yarışma katılımcıları ve çeşitli ülkelerden puan bildirecek olan sunucuların bulunabilecekleri protestolar için.

http://twitter.com/#!/canbonomo - twitter hesabı buymuş. twitter kullanıcısı olan hayvan haklarına duyarlı insanların kendisine bu tür bir protesto eyleminde bulunmasına yönelik önerilerde bulunması amacauygun olur.

bu da azerbaycan eurovision'un resmi hesabıymış: http://twitter.com/#!/esc2012official yine, buradan bu vahşet olayına yönelik tepkileri dile getirerek protesto edebilir twitter kullanıcısı hayvan hakları savunucuları.

söz konusu sürek avına ait delil niteliğindeki çok sayıda videoya azerbaycan'da eurovision için hayvan katliamı başlığından ve http://www.youtube.com aracılığıyla ulaşılabilir.

AZERBAYCAN - AZƏRBAYCAN - Азербайджан


ön yazı: bu eurovision gerçekleşmeden önceki temennimi içermekteydi, maalesef o görüntüde şaşaalı, görkemli, arkası kanlı yarışmada öngörümün aksine herhangi bir protesto gelmedi hayvan hakları ihlallerine karşı. ben doğal olarak izlemedim bu zavallı sokak hayvanlarının kanları üzerine kurulu yarışmayı ama, haberlerde izlediğim kadarıyla iyi bir puan da almış hayvan ve insan haklarından nasibini almayanlar güruhu tarafından yönetilen demokrasi yoksunu ülke.

yazı
azerbaycan'da eurovision için hayvan katliamı nedeniyle bu sene çok sayıda ülkeden "0" puan alarak, protesto edileceğini, muhtemelen son sıralarda yer alacağını öngördüğüm, hayvan ve insan haklarına yönelik duyarsızlığı ve hanedanlıkla yönetiliyor olması hasebiyle tepkili olduğum, olmayan demokrasisinden dolayı, gelecekte de halkının uyanacağından emin olmadığım ülkem.
yarışmanın final bölümünde katılımcı ülkelerden puanları bildiren sunuculardan bir veya bir kaçının eurovision uğruna yaşanan bu katliamı protesto eden bir kaç cümle sarfetmesini ve de izleyicilerden bir kaç cesur hayvan hakları savunucusunun sahneye fırlayarak bu katliamı protesto eden pankart açarak eylemde bulunmalarını dilemekteyim hayvan hakları adına. böyle bir eylem geçtiğimiz senelerde anlamsız yere sahneye fırlayan giysisiz adamın eyleminden çok daha faydalı ve anlamlı olacaktır.
bu ülkedeki hayvan haklarına aykırılıklar için: (bkz: azerbaycan'da eurovision için hayvan katliamı),
(bkz: ehmed memmedov) - bu şahıs azerbaycan cumhuriyeti hayvanlarla mücadele* kurumunun başkanı olup, sokak hayvanlarını bir araya toplayarak öncelikle derilerini iyileştirmek ve devamında bu derilerden yararlanmak gibi planlara sahiptir.

insan haklarına aykırılık için: (bkz: hatice ismayılova) ve sırf muhalif kimliklerinden ötürü tutuklu ve hükümlü bulunan onlarca gazeteci, doktor, öğretmen. bu düşünce suçlularından bir çoğunun çektiği eziyetlere dayanamayarak intihara kalkıştığına yönelik çok sayıda haber okunabilir azerbaycan yazılı basınında.

30 Mayıs 2012 Çarşamba

TECAVÜZ MAĞDURU AYŞA KÖPEĞİN İKİNCİ DURUŞMASI - 31.05.2012 (2. YAZI)

akibetinin, 2 yıl ve şimdilik 9 duruşmaya yayılan, sürekli ertelenen, bir türlü sonuçlandırılmayan ufuk günaydın davasına benzememesini, ivedilikle sonuçlandırılarak türkiye'deki hayvan tecavüzcülerinden ş.ş. adlı mevcut zoofil, potansiyel pedofilin bir an evvel cezai yaptırıma tabi tutulmasını dilediğimiz hukuki sürecin bir parçası.
ayşacan kıza destek için duruşmaya üst düzeyde katılım sağlanması elzemdir.
duruşma tarihi: 31 mayis 2012
duruşma saati: 10:30
duruşma yeri: kadiköy 6. asliye ceza mahkemesi (kadıköy nikah dairesi karşısı)

hayvanlara yönelik her türlü kötü muamelenin sahipli ve sahipsiz ayrımı yapılmaksızın t.c.k. kapsamından değerlendirilerek, idari para cezası değil, adli para cezası ve hapis cezasına tabi tutulması ve de adli sicile kaydedilmesi için hükümet yetkililerinin söz verdikleri üzere evleviyetle hayvanları koruma kanununun tck'ya alınması yönünde harekete geçmesi gerekmektedir. bunun sağlanması için baskı ve tepkilerimizi esirgememeliyiz canlar için.

ufuk günaydın davasının son durumu hakkında bilgi için: (bkz: 17 mayıs 2012 ufuk günaydın sekizinci duruşması)
----------------------------------------------------------------------------------------
ek bilgi: Kadıköy nikah dairesinin karşısındaki yolun sonunda adliye. Minibüs yolunun üzerinde. Bu şekilde tarif ediliyor, duruşmaya katılacak olanlar bu tarifle kolayca bulabilir diye düşünmekteyim. 

TECAVÜZ MAĞDURU AYŞA KÖPEĞİN İKİNCİ DURUŞMASI - 31.05.2012 (1. Yazı)


diğerleriyle kıyaslandığında bir avuç olarak tabir edilebilecek olan hayvan hakları savunucularından tülin elmasoğlu adlı gerçek insanın sokakta bakıp gözettiği, can güvenliğini naçizane sağlamaya çalıştığı sahipsiz sokak köpeği ayşa'nın geçtiğimiz aylarda ş.ş. adlı, hukuk gereği adında kısaltma yapmak zorunda olduğumuz, ama şahsen kanımca, zaten tatmin edici bir ceza almayacağından, en azından toplum vicdanında yargılanabilmesi ve hem can dostlarımızın, hem de savunmasız çocukların bu sapık zihniyetin şerrinden korunabilmesi için adının tam olarak yazılmasında herhangi bir sakınca olmayan sanık tarafından uğradığı tecavüz sonrası, ayşa'ya bakıp gözeten can dostunun şikayetçi olması ile yargılamanın başlamasına neden olan, her zamanki gibi nas-ı ızrar* davasının 31 mayıs'a ertelenen ikinci duruşması.
ikinci duruşma:
31 mayis 2012
saat: 10:30
yer: kadiköy 6. asliye ceza mahkemesi (kadıköy nikah dairesi karşısı)
ilk duruşma 21 şubat'ta yapılmış ve 31 mayıs'a ertelenmiştir. bu yavrucağın can dostu gerçek insanın şikayetinde ısrarcı olması ve davayı yakından takip etmesi, özetle bilinçli bir hayvansever olması hasebiyle dava vuku bulmuştur ve de umarım, yamuk kedi'yi işkence etmek suretiyle öldüren ufuk günaydın davasına dönüşmeyecek, yargılama 1,5 yıl ve 8 duruşmaya yayılmayacaktır.
bu arada kedi katli sanığı bu şahsın 8. ve hakim rahatsızlanmaz, bahar etkisi oluşmaz, kimsecikler uf olmazsa inşallah son duruşmasına yönelik bilgi için (bkz: 17 mayıs 2012 ufuk günaydın sekizinci duruşması)

hayvan dostları olarak ayşacan'ın gözlerine bakıp bu acıyı hissetmek isterseniz, hayvan düşmanları olarak da en azından merhamet denen duyguyu tanımak isterseniz ayşacan'ın resimleri bu linkte:

SANAYİ BÖLGELERİNDE OLUMSUZ KOŞULLARDA YAŞAYAN CANLAR - 4.








Bu hasta ve aç can, Ankara'nın gözden uzak, pek kimsenin uğramadığı, çok sayıda aç, susuz, bakımsız, eziyet gören canın yaşama tutunmaya çalıştığı sanayilerinden birisinde tarafımızdan bulunmuş ve müdahale edilmiştir. Hangi şehirde olursanız olun, özellikle en olumsuz koşullarda yaşama tutunmaya çalışan canların yoğun olarak bulunduğu sanayi bölgelerine  giderek mama ve su dağıtımını mutlaka yapın, olumsuz koşullarda eziyet ve işkence gören, tecavüze uğrayan canları tespit edip gerekli işlem ve eylemleri yaparak kurtarılmalarına vesile olun.  
Bulunduğunuz ilde bu tür olumsuz koşullarda bulunduğunu tespit ettiğiniz (sadece bağlanarak korkuluk gibi kullanılan sokak veya ev ve süs köpeğinin görülmesi, aç ve susuz tutulan canların tespiti, işkence ve eziyet edilen, dövülen, tecavüz edilen canların bulunması v.s. gibi) canların kurtarılması için bulunduğunuz ildeki il orman ve su işleri müdürlüğü ve belediye veterinerlik müdürlüğüne müracaat ederek, adres ve detaylı bilgi vermeniz bu canların kurtarılmasını sağlayacaktır.  Bu tür canları gördüğünüzde görmezden gelip çıkıp gitmeyin, kurtarılmaları için uğraşın, çaba gösterin ve kurtarılmalarını sağlayın. Unutmayın, muhtemelen bu canın kurtarılmasının tek sebebi, vesilesi sizsinizdir. 


SANAYİ BÖLGELERİNDE MAMA DAĞITTIĞIMIZ CANLAR - 2.






















29 Mayıs 2012 Salı

KÖPEK - 3.Yazı


sokak ve barınaklarda yaşayanların iç burkan ortak bir bakışa sahip olduğu can ötesi can.

bu bakışların sahipleri olan 2 canın yedi kardeşi ankara/sincan'da çocuklar! tarafından işkence ile öldürülmüş, bu iki can da yuvalanmış. ama olay nedeniyle uğradıkları travmadan ötürü yaşamları boyunca o bakışlardan kurtulabileceklerini sanmıyorum.

unutmayalım: (bkz: hayvana sahibi tarafından eziyet edilmesi) halinde, yani sahipli bir hayvana bizzat sahibi tarafından eziyet edilmesi halinde ilgili başlıktaki hukuki yollar takip edilerek, eziyet eden embesile yaptırımların uygulanması sağlanır. bugün öğrendiğim bu türden bir kaç olay dolayısıyla, tekrar hatırlatma gereği duydum, zira çoğunlukla bu durumla karşılaşan insanlar bir çabada bulunmak isteseler de, takip edecekleri hukuki yolları bilmediklerinden dolayı, bu tür olaylar yaptırımsız kalmakta, kendi evciline eziyet eden embesiller rahatlıkla aramızda dolaşmaktadırlar.

sahipsiz hayvanlara yönelik ihlallerde yani sokak hayvanlarına yönelik işkence, eziyet gibi olaylara tanık olunması veya duyum alınması halinde başvurulacak yetkili merciler - söz konusu ihlalin gerçekleştiği ildeki il çevre ve orman müdürlüğü*dür. sahipsiz hayvanlara yönelik ihlallerde her insan söz konusu olayın gerçekleştiği ilin çevre ve orman müdürlüğüne telefon, faks, email ve yazılı yollarla başvuruda bulunarak yaptırım uygulanmasını talep edebilir.

KÖPEK - 2. Yazı

mutlu ve sıcak bir yuvada, iyi bakılarak yaşayanları hariç, sahipsiz olarak sokakların zor koşullarında ve barınaklarda yaşayanlarının açlık ve susuzluğun yanısıra, 7'den 77'e her yaşta ve düşüncede insan tarafından eziyete, şiddete, tecavüze ve bilumum kötü muameleye maruz bırakıldıkları canlar.
özellikle masum olmaları gerekirken, çoğu zaman kendilerinden daha zayıf olarak gördükleri sokak kedi ve köpeklerine ve diğer bilumum canlara eziyet etmekten endişe verici bir şekilde mutlu olan çocukları görmek, duymak, okumak, bilmek beni her zaman dehşete düşürmüştür.
(bkz: mühye hayvan barınağı)
bu barınağa getirilen aşağıdaki linkte resmi ve haberi bulunan köpeciğin vücudunda çocukların attıkları taşlar nedeniyle tümör niteliğinde bir hematom oluşmuş ve ameliyatla alınmıştır:
özetle, sahipli ve sahibi tarafından iyi bakıldıkları sürece mutlu, yine sahipleri tarafından barınak ve sokaklara terkedildikleri veya evde yaşamalarına rağmen yine sahiplerinin eziyetlerine maruz kaldıkları sürece mutsuz, çaresiz, ama ne olursa olsun sevgi vermekten vazgeçmeyen canlılardır.
ayrıca, çoğunlukla köpeklerin sahipleri tarafından sözümona eğitme amaçlı veya keyfi olarak her türlü kötü muameleye tabi tutulması, kuyruk ve kulaklarının kesilmesi h.k.k.-a göre yasaktır ve hayvan sahibine yönelik yaptırımları vardır: (bkz: hayvana sahibi tarafından eziyet edilmesi)

KÖPEK 1. Yazı

çoğunlukla sokaktan veya barınaktan sahiplenileceği yerde, pet shoplardan perihan mağdenin deyimiyle "5 yaşlarında sınırsız sorumsuz veletler" gibi herhangi bir araştırma yapmadan, bir hevesle alınan, sonrasında çeşitli bahanelerle sokaklara ve barınaklara bırakılan, yaygın olduğu üzere barınaklarda sahibinin özlemiyle depresyona giren ve devamında da aç susuz kalarak intiharı seçebilen canlı.
perihan mağden'in tan sağtürk'ün ihmalle ölümüne sebebiyet verdiği köpekle ilgili muhteşem yazısı için: http://www.radikal.com.tr/haber.php?haberno=230512
bu arada 16 yaşından küçüklerin pet shop'lardan hayvan satın alması h.k.k. gereği yasaktır. girilen pet shop'larda 16 yaşından küçük birinin hayvan satın aldığının görülmesi durumunda evleviyetle il çevre ve orman müdürlüğüne bilgi verilerek, ilgili pet shop'a yaptırım uygulanması sağlanmalıdır.
yalnız bu entrynin yazılma sebebini küçük çocuklar değil, 50-li yaşlarda yetişkin bir çift oluşturuyor.
çevremizdeki sahipsiz sokak hayvanlarını, özellikle aç susuz durumda bulunduklarını yakinen bildiğimiz sanayi bölgesi köpekleri ve barınaklardaki canları beslemek için, hafta içi akşam ve haftasonu gün içinde 15 kg. lık mamaları birer kiloluk paketler şeklinde paylaştırarak oluşturduğumuz azıkları alıp yollara düşeriz sosyal sorumluluk olarak hayvan haklarını benimsemiş bir aile olarak.
hafta içi akşamları çevremizdeki sahipsiz sokak hayvanlarını çıkıp dolaşıp mamayı dağıtarak besleme görevi kardeşimin, 15-kglık mamaları 1er kiloluk mama paketleri haline getirme görevi benimdir. bir süreliğine iş gereği başka bir ülkede bulunan kardeşimin mama dağıtma görevini ben devraldım. akşamları işten sonra sokak hayvanlarını besliyorum. işte entry konusu bu çift, bu noktada devreye giriyor. mama dağıttığımız sokaklardan birinde 50-li yaşlardaki bu çift yaşamaktadır. bu çiftin daha sonra 2 yaşında olduğunu öğrendiğim (türcülük ve cinsçiliğe karşı olduğumdan hangi cins olduğunu yazmayacağım) - cins bir köpeği vardı. vardı diyorum çünkü şimdi yok, köpeği terketmişler.
köpeği daha önce ben görmedim, ama kardeşim çok sever, sürekli onunla oynardı, hatta kardeşimin bir ayakkabısını kemirerek çöpe attırmıştı. iyi ki, köpeği görmemişim daha önce, yoksa bu olaydan çok daha fazla etkilenirdim olumsuz yönde.
bu çifti dün akşam mama dağıtırken gördüm, selamlaştık, hiç görmediğim ama var olduğunu bildiğim köpeği sordum. "verdik onu" dediler. terkedilen köpeklerin psikolojilerini aktif bir hayvan hakları savunucusu olarak iyi bildiğimden çok kötü oldum, aşırı üzüldüm. hiç bir neden terketmeyi haklı göstermez ama nedenini sordum. "alerjim vardı" dedi kadın. "bahçede açık havada kalabilirdi" dedim, "yok, yine etkilenirdim" dedi. 2 yıl birlikte yaşadığı, kendisine alıştırdığı köpeği rahatlıkla sudan sebeplerle terkeden, onsuz bir yaşamı seçmekte beis görmeyen kadına çok kızdım. ondan sonra söylediklerini dinlemedim. belli ki, beni ikna etmekten çok kendilerini bu saçma davranış nedeniyle ikna etmeye çalışıyorlardı. bir canlıyı bir kere terketmeye karar verdiysen sebep de, bahane de bulmak kolaydır, o işin geri kalan kısmıdır. değil mi ki, can dostundan vazgeçmeye karar verdin, artık sebebinin önemi kalır mı? herhangi bir sebep olabilir.
topunu bulmuşlar, baktım, yeşil, küçük bir top. yavrucağın bir daha onunla oynayamayacağını düşündüm, iyice kötü oldum. sahiplenen şahıs hemen doğurtmuş köpeği. doğurtup doğurtup satacak belli ki. "keşke vermeden önce kısırlaştırsaydınız, sürekli doğum yaptırılırsa hasta olur, sağlığı için çok zararlı" dedim. bu sefer adam "aman, ne yaparlarsa yapsınlar, doğurtup satsınlar, ne yapayım" dedi. "ama, işte hastayım", falan bir kaç cümle daha sarfettiler. "hasta olduğunuzu baştan biliyordunuz, baştan sahiplenmeseydiniz, kendinize alıştırmasaydınız" dedim.
orada daha fazla duramadım, yürümeye başladım, kadın "çok seviyorduk, çok üzüldük" dedi. durdum, kadına dönerek "sevseydiniz terketmezdiniz" dedim, "bizim kedilerimiz var, onları asla ama asla ne olursa olsun bırakmayız" diye de ekledim. içimde büyük bir kızgınlık ve acıyla, yüzlerine bile bakmadan yürüdüm gittim.
uzun bir süre o sokaktan geçemeyeceğimi biliyorum, bir daha o yaşlı çifti görmek istemediğimi de. köpeğin halini, üzüntülerini, yaşadığı sürece bu çifti bekleyeceğini biliyorum, içim burkuluyor.
bakamayacaksanız baştan sahiplenmemek en iyisi, iyice düşünüp taşınıp, araştırıp öyle karar vermek lazım bir dost edinirken.

Merve Büyüksaraç


habertürk'te esin övet'le serdar turgut'un sunduğu alt üst muhabbetler diye bir programa katılarak survivor gibi, az ünlülerin ucundan kenarından ün yakalamak, birazcık tanınmak uğruna "azıcık ün, abiiii..." yakarışlarıyla katıldıkları anlamsız programa katılacak olmasına yönelik yine aynı orantıda anlamsız açıklamalarda bulunan, bu boş sohbet sırasında "arkadaşımın 80 cm. uzunluğundaki yılanına bir ara ben bakıyordum, canlı hamster ve kobay faresi ile besliyordum onu, hamster çok tüylü, o iyi olmuyor yılan için, bu yüzden daha fazla kobay faresi ile besliyordum, çünkü o tüysüüüz, keh keh keh..." gibi her makul, normal ve orta zekalı insanı dehşete düşüren, akla durgunluk veren cümleler sarf edecek kadar hayvan haklarından bihaber, yılanları canlı hayvanlarla besleyerek, hayvanlara eziyet edecek kadar hayvanlara karşı duyarsız, bu yönüyle de hayvan hakları savunucuları olarak kınadığımız manken.
hamster, kobay faresi, guinea pig, kemirgen türünden olmasa da kemirgen kategorisinde değerlendirilen tavşan gibi evcil hayvanları kedi, köpek, kuş gibi seven ve besleyen, uğruna ölecek kadar çok seven, evladından ayırmayan milyonlarca insan var, hayvan haklarından bihaber manken...
kıh kıh kıh güle güle, kahkahalarla yılanı bu canlılarla nasıl beslediğini anlatırken onların da senin gibi canı olduğu, canının acıdığı, eziyeti, işkenceyi hak etmedikleri aklına geldi mi? gelse zaten yapmazdın ve de anlatmazdın böyle neşe içinde değil mi?

bu ünsüz, ünlü olmaya çalışan manken gibi hayvan haklarından bihaber, hayvanlara karşı duyarsız milyonlarca şahıs olduğundan ötürü hayvan hakları bir milim bile ilerleyemiyor, yerinde sayıyor. bu tür şahıslar hayvanlara yaptıkları işkenceleri neşe içinde anlatmaya devam ederken, işkence ile elde edilen kürkleri alıp giyerken, hayvan deneylerine göz yumarak hayvan deneyi yapan firmalardan alış veriş yapmaya destek verirken hayvan haklarının ilerlemesi çok daha zorlaşıyor. bu şahsın açıklamaları karşısında dehşete düşerken, şunu da fark ettim, insanların hayvan haklarına yönelik bilinçlenmesi hayvan haklarının gelişmesi açısından en büyük öneme sahiptir.
hayvanları koruma kanunu madde 14/a gereği merve büyüksaraç isimli bu şahsın yaptığı davranış, milyonlarca insan tarafından evcil hayvan olarak beslenen, hamster, kobay faresi gibi hayvanlara canlı canlı eziyet etme suretiyle öldürme eylemini oluşturmakta ve bu yönüyle ilgili kanun maddesine aykırılık teşkil etmektedir. hayvana eziyet ve işkence etmek ilgili kanun maddesi ile yasaklanmıştır. bu durumda istanbul il orman ve su işleri müdürlüğü'nün bu yaptığı vahşeti itiraf eden bu mankene h.k.k. madde 14/a-ya aykırılıktan h.k.k. madde 28 gereği idari para cezası uygulaması gerekecektir.
yeni yapılacak olan ve tbmm gündeminde bulunan yasayla, hayvanlara yönelik bu tür işkence, eziyet ederek öldürme gibi eylemler t.c.k. kapsamına taşınacak ve bu tür durumlarda idari para cezası değil, daha ağır yaptırımlar olan adli para cezası ve hapis cezası uygulanacak ve de bu suçlar tıpkı insana yönelik işlenen suçlar gibi sabıkaya işlenecektir.

normalde haber kanalı olarak habertürk'ü tercih etmekteyim. sunucularının duraksamadan konuşmaları, program çeşitliliği v.s. açısından beğeniyorum bu haber kanalını, öyle ki, diğer haber kanallarına göz atmak istediğimde duraksaya duraksaya, deniz baykal ve mesut yılmaz gibi uzun eslerle konuşan habercileri görünce apar topar habertürk'e geri dönüyorum. ama, bu tür hayvan haklarına aykırı bir konuşmaya sunucu esin övet'in de katkılarıyla (kuyruğundan tutup da mı atıyordun hamsterları, keh keh keh, nasıl yapıyordun? hi h hi şeklinde) büyüyen bu anlamsız "hayvana şiddet nasıl yapılır?" temalı programa yer verdikleri için bu haber kanalındaki yetkilileri kınıyorum. çok verimsiz ve anlamsız ve de magazinel olduğu için izlemeyi tercih etmediğim ve de habertürk'e yakışmayan bu programa son vermelerini dilerim.

12 mart 2012 ufuk günaydın yedinci duruşması

bir hayvanı zevk için, canavarca bir his saikiyle, işkence ederek öldürmek suretiyle suç işlemiş olmasının yanısıra, inancıma göre aynı zamanda bir canlıyı öldürmüş olduğu için çok büyük bir günah işlemiş olan, bu dünyada, işlediği suçun ağırlığıyla orantısız olarak maksimum 3 (üç) yıllık bir hapis cezası alacak olsa da, öbür dünyada cezasını katbekat fazlasıyla alacağından emin olduğum yamuk kedinin katil zanlısı ufuk günaydın'ın herhangi bir sorun çıkmazsa muhtemelen karar duruşması.
unutmamak lazım, "bir insanı öldüren, tüm insanlığı öldürmüş gibi olur", buna atıfta bulunursak "bir canlıyı öldüren, tüm canlıları öldürmüş gibi olur".
her zaman belirtildiği ve herkesçe bilindiği gibi, kedi yamuk'un sahipli olması hasebiyle bu insanlık defosuna karşı 3 yıl hapis istemiyle ceza davası açılabilmişti. kedi yamuk'un sahipsiz olması halinde bu kedi düşmanına karşı hapis istemiyle dava açılamayacak, cüzi tutardaki idari para cezası ile kurtulacaktı, işlediği suç sabıkasına geçirilmeyecek, böyle bir suç işlememiş gibi, yüreği her türlü canlıya karşı sevgi ve şefkatle dolu olan, bir karıncayı bile incitmekten korkan diğer insanlarla aynı temizlikte bir sicile sahip olacaktı. şimdi ise 12 mart 2012 tarihinde izmir adliyesinde yapılacak olan duruşmada muhtemelen - beklentimiz, çabalarımız, temennimiz ve dualarımız bu yönde - 3 yıl hapis cezası alacak ve para cezasına dönüştürülmeyecek böyle bir hapis cezası mahkumiyetle sonuçlanacak, adli siciline de sabıka notu olarak düşülecektir, yani özetle gecenin bir yarısı uyumakta olan yarı felçli, dişsiz, yaşlı, zayıf kediciğin başını ayakları ile ezerken, bundan dolayı hiç bir ceza almayacağını düşünen, bir canlıyı öldürmenin cezası olmadığına inanan bu kedi katili sabıkalı olacaktır. bir işe girmek istediğinde, bir başvuru yaptığında adli sicil belgesi istenecek, bu yaratığın da getirdiği belgede bir kedinin canını, ufacık ve hasta bedenini, felç olduğu için yamuk olan boynunu ayaklarıyla ezmek, şiddet ve işkence uygulamak suretiyle öldürmek şeklinde ortaya çıkan suçu yer alacaktır.

sahipsiz hayvanlara yönelik işlenen suçların kabahatler kanunu kapsamında bulunan h.k.k.da değil, sahipli hayvanlara yönelik işlenen suçlar gibi t.c.k. -da yer alması için hayvan hakları savunucularının göstermiş olduğu çaba tuna arman önderliğindeki sanatçı grubunun başbakanla 1,5 saatlik görüşme yapması ve bu görüşmede kendisinden "seçimden sonra sahipsiz hayvanlara yönelik işlenen suçların kabahatler kanunu kapsamından çıkarılarak t.c.k. kapsamına alınacağına yönelik" söz alınmasıyla sonuçlanmıştı. şimdi yeni kurulacak olan hükümetin, vermiş oldukları sözü tutarak artık daha fazla geç kalmadan, bir an önce, evleviyetle gerekli düzenlemeleri yapması ve sahipsiz hayvanlara yönelik işlenenen suçları t.c.k kapsamına getirmesi gerekmektedir. hayvan hakları savunucuları olarak canlarımız için hukuki düzlemde vermekte olduğumuz mücadele gereği bu hususa her zamankinden daha fazla önem vermemiz ve bu sözü yerine getirmeleri için baskı uygulamamız gerekmektedir. nitekim, bu söz artık tutulmak üzere, bu yönde somut adımlar atılmaktadır, buna göre bir süre önce yonca evcimik ile toplantı yapan veysel eroğlu ve tüm parti yöneticileri söz konusu bu düzenlemenin ivedilikle gerçekleşmesi yönünde uzlaşmaya vardılar.
(bkz: hayvanları koruma kanununun tck'ya alınması)
sahipsiz hayvanlara yönelik işlenen suçlar t.c.k. kapsamına alındığında olacaklar: sokakta yaşamakta olan, ister gözetimimiz altında olsun, ister olmasın, her canlıya yönelik yaralama, şiddet, kötü muamele, işkence, tecavüz, zehirleme, trafik kazaları gibi olaylarda artık bu suçları işleyenlere idari para cezası değil, adli para cezası ve hapis cezası müeyyideleri uygulanabilecek, işlediği suçlar adli sicillerine geçirilecektir. özellikle trafik kazalarında insan görünümlü canavarların zavallı hayvana çarparak ölümüne, yaralanmasına, sakat kalmasına v.b. sebebiyet vermesine rağmen kaçıp gitmesi, çoğu zaman bu eylemin cezası olduğunu bile bilmeyen görgü şahitlerince şikayet edilmemeleri gibi durumlar tamamen ortadan kalkacak, aynen insana çarpmış gibi ilgili şahsı polise bildirerek hapis cezası alması sağlanabilecektir.
ben, hayvanlara yönelik yasaklardan, yalnızca h.k.k. madde 14 - de belirtilenlerin değil, hayvanları koruma kanununun diğer maddelerinde düzenlenen, etik kurulun izni olmadan canlı hayvan deneyleri yapanların, tıbbi gerekçelerle değil, zevk için hayvanlara kulak, kuyruk kesimi yapanların, köpek dövüşü yapanların da yine idari para cezası gibi gülünç cezalar değil, adli para cezası ve hapis cezası almaları için bu kanun kapsamından çıkarılarak t.c.k. kapsamına alınmaları gerektiğini düşünmekteyim, staj bitim çalışmasını hayvan hakları konusu üzerine yapmış, uzmanlık alanı hayvan hakları mevzuatı olan bir hukukçu olarak.

kedi yamuk'un sahibi olduğunu bildirerek, bu zavallı kedinin hakkını hukuki yollarla arayarak, bu caninin ceza alacak olmasına neden olan gerçek insan:
(bkz: ahmet hüsnü arda baran)
duruşma tarihi: 12 mart 2012
duruşma yeri: izmir adliyesi, 9. asliye ceza mahkemesi (bayraklı)
duruşma saati: 13:30
tüm hayvan hakları savunucusu, hayvansever ve hayvan haklarına duyarlı insanların bu muhtemel son duruşmaya katılım sağlayacağından eminim.

SÜT DANASI


katı yem verilmeyerek, sadece sıvı ile besleme şeklinde yetiştirilen, etinin pembe ve beyaz olması için, hareket özgürlüğünün tamamen kısıtlanması dahil türlü eziyetlere maruz bırakılan bir diğer işkence mağduru. market ve çeşitli et satış yerlerinden süt danası almadan önce bu hususların bilinmesi gerekmektedir. sırf kendisi doysa, gözü doymayan, doymakbilmez insanoğlu çeşitli eziyetlere maruz bırakılarak, şoklama yöntemi ile bayıltılmadan acı çekerek kesilen yüz binlerce hayvana rağmen, bunlarla da yetinmeyerek, beyaz ve pembe renkli et yemek istediği için, insanoğlunun lüks ve sınırsız zevkleri uğruna yenidoğan buzağı yavrular doğumdan itibaren bu eziyetlere maruz bırakılmakta, süt danası denen doğumdan ölüme yani, sadece ve sadece zevki uğruna yaşayan insanoğlunun sofrasına gelene kadar acı çekmekte, eziyet görmektedirler. hayvana eziyet sadece ufuk günaydın gibilerin ayakları ile bir canlının canını işkence ile alması demek değildir, sırf lüks yemek uğruna çiftlik hayvanlarının bu acılara maruz bırakılması da hayvana eziyettir.
(bkz: şoklama yöntemi ile acısız kesim)
bu entrynin amacının süt danası denen vahşet hakkında bilinç uyandırma olmasına rağmen, bu entryyi okuyanlar arasında "aaa, eti pembe veya beyazmış süt danalarının, ilginçmiş, ben bunu deneyeyim" diyerek belki bugün bile gidip süt danası alacak insanlar olacağını biliyorum. ama, bu hususları bilmediği için süt danası tüketenler arasında bu yazıyı okuyunca ve bu hususta bilgi sahibi olunca bundan vazgeçecek, süt danası tüketmiyorsa da bu hususta bilgi sahibi olunca süt danası denen vahşetle mücadeleye girişecek insanlar olacağını da biliyorum.
her zaman dendiği gibi, bir söz kalpten çıkıyorsa kalbe gider. kalpten çıkmayan, sadece dilden dökülen söz ise kalbe gitmez, gider duvara yapışır. inşallah, hayvan hakları hakkında yazdığım ve neredeyse sözlükte bir yılımı tamamlamak üzere olduğum şu günlerde sayıca fazla olmasından ötürü bir türlü yazıp bitiremediğim tüm hayvan hakları ihlalleri hakkında yazacağım tüm entryler gerçekten kalbimden çıkar da gider bir kaç duyarlı kalbe girer, bir kaç insan daha bilinçlenir hayvan hakları hususunda, bir kaç insanın daha hayvan hakları savunucusu olmasına vesile olmak, böylece ister çiftlik, ister evcil, ister sirk, isterse de sahipsiz hayvanlar olsun, bir kaç hayvanın kurtulmasına vesile olmak nasip olur tarafıma.

28 Mayıs 2012 Pazartesi

KAÇAK AV



duyum alınması, bizzat şahit olunması, özetle bir şekilde haberdar olunması halinde bu yasadışı eylemi yapanlara gerekli yaptırımın uygulanması için, (ki, maalesef yalnızca idari para cezası uygulanmaktadır hayvanlara yönelik her türlü ihlalde) bulunduğunuz ildeki eski adıyla il çevre ve orman müdürlüğü, yeni adıyla il orman ve su işleri müdürlüğüne ihbarda bulunmak suretiyle kaçak avcılara müeyyide uygulanmasının sağlayabildiği hukuka aykırılık.
en son habere göre, orman ve su işleri bakanı veysel eroğlu kendisine kaçak avı twitter aracılığıyla ihbar eden bir twitter kullanıcısı sayesinde çok sayıda sığırcık ve kaya güvercinini kaçak olarak avlayanlara idari para cezası uygulanmasını sağlamış. yani, bu tür ihbarları hayvan haklarına duyarlı twitter kullanıcıları twitter aracılığıyla da bakana duyurabilir, bu daha hızlı sonuç alınmasını temin eder, hem de diğer kullanıcılara örnek olur, bu tür ihbarlarda bulunmaya teşvik eder.
avın - zevk için bir canlının canını almanın her türlüsüne karşı olan bir hayvan hakları savunucusu olarak, avın tamamen yasaklanması gerektiğini savunmaktayım. yasal avın da kaçak av gibi yasaklanacağı günler yakındır. o zamana kadar yasal ava karşı sadece üzülmekten ve tepki göstermekten, av hatıralarını ballandıra ballandıra anlatanların bu kanlı hatıratları karşısında (bkz: cem boyner) (bkz: bufalonun kalbine 5 kurşun sıktım) sırf yasal çerçevede oldukları için hiç bir işlem yapamadan dehşet içinde kalmak ve antipatimizi iletmekten başka şimdilik yapabilecek başka bir eylem yoksa da yasak ava karşı ihbarlarımızla mücadele edebiliriz.
kaçak av, köpek dövüşü gibi genelde gizli saklı yapılması hasebiyle yetkililerin bilmesine olanak olmayan durumlarda, hayvanlara karşı duyarlı insanlara daha fazla iş düşüyor. herhangi bir şekilde kaçak av veya köpek dövüşü yapıldığına dair ufak birşüphenin bile olması durumunda derhal, gecikmeksizin bulunduğunuz ildeki il orman ve su işleri, zabıta ve jandarma görevlileri ile irtibata geçerek bilgi vermeniz son derece önemlidir.

http://twitter.com/#!/veyseleroglu - orman ve su işleri bakanı - hayvan hakları mevzuatının uygulanmasından sorumlu bakanlık ve sayın bakanın da bu mevzuatın uygulanmasından sorumlu bakan olması hasebiyle, twitter kullanıcısı hayvan hakları savunucularının kendisine twitter üzerinden hayvan haklarına yönelik ihlalleri, barınaklarla ilgili sorunları, en teklif öneri ve taleplerini iletmesini önermekteyim.

HAYVANLARI KORUMA KANUNUNUN TCK'YA ALINMASI - 2. YAZI

hayvan hakları savunucularının gerçekleşmesi için çaba gösterdiği uygulama.
hayvan koruma kanunu daha önce de belirtildiği üzere kabahatler kanunu kapsamında değerlendirilmektedir. nitekim, h.k.k. getirdiği yasaklar ve bu yasaklara karşı işlenen hukuka aykırılıkların düzenlemelerine ve de kanunun ihlal edilmesi halinde uygulanacak olan h.k.k madde 28 hükümleri incelendiğinde de görüleceği üzere hayvanlara karşı yapılan hukuka aykırı davranışlar kabahat olarak görülmekte, suç olarak nitelendirilmemektedir. hayvanlara karşı işlenen fiillerin kabahat olarak değerlendirilerek, bu hukuka aykırılıkların idari para cezası ile yaptırıma bağlanması, bu fiillerin suç olarak görülmemesi hayvan hakları ile ilgili hukuki düzenlemelerin, en başta h.k.k. ve uygulama yönetmeliği gibi, her türlü hayvan hakları mevzuatının uygulanabilirliğini imkansız kılmakta, etkinliğini azaltmakta, yaptırımlarının son derece hafifi idari para cezaları olması hasebiyle de caydırıcılıktan yoksun olmaktadır. tüm bu sayılanlar göz önüne alınarak 2007 tarihli yeni anayasa taslağı 129. maddesinin ilk açıklandığı gibi “hayvanların korunması” ifadesine yeniden yer vermesi, h.k.k. bütünüyle iptal edilerek, doğa merkezli (ekocentric) anlayışın hakim olduğu yeni bir hayvan hakları kanununun düzenlenmesi, bununla paralel olarak hayvanların korunmasına dair uygulama yönetmeliğinin değiştirilmesi, deney hayvanlarının korunması, deney hayvanlarının üretim yerleri ile deney yapacak olan laboratuarların kuruluş, usul ve esaslarına dair yönetmelik ile hayvan deneyleri etik kurullarının çalışma usul ve esaslarına dair yönetmeliklerin iptal edilerek, 2009 mart ayı itibariyle ab de hayvan deneylerinin alternatiflerinin olup olmadığı dikkate alınmaksızın yasaklanmaya başlanacak olması hususu da göz önünde bulundurulmak suretiyle türkiye’de de hayvan deneylerini tamamen yasaklayacak düzenlemelerin getirilmesi, en önemlisi ise yeni oluşturulacak hayvan hakları kanununun mevcut uygulamada olduğu gibi kabahatler kanunu kapsamında değil, türk ceza kanunu kapsamında değerlendirilmesi ve hayvanlara karşı yapılacak hukuka aykırılıkların kabahat değil suç olarak sayılması, hayvan hakları kanununun hükümlerini ihlal eden fiillerin kabahat olarak değil, suç olarak görülmesi, bu suçların yaptırımlarının da yine t.c.k. kapsamında değerlendirilmek suretiyle yaptırımlarının insana karşı işlenen suçlara uygulanacak yaptırımlara bağlanması gerekmektedir. ancak bu şekilde hayvanlara karşı acımasızca işlenen her türlü suçun önüne geçilebilir ve de hayvanlara karşı yapılan hukuka aykırı fiillerin kabahat olarak değil, suç olarak görülmesi ve de bu suçlara uygulanacak cezai yaptırımların idari para cezası değil ilgili t.c.k.da düzenlenen cezai yaptırımlar olması sonucunda caydırıcılığı söz konusu olacak ve böylece hayvanlara karşı işlenen suçlar tamamen ortadan kaldırılabilecektir.

tüm bunların olabilmesi, hayvan hakları ve hayvan korumanın tam olarak gerçekleştirilerek amaca ulaşılabilmesi için ise “hayvanların korunması” ifadesinin yeni anayasa’da yer alması şarttır. çünkü ancak bu şekilde hayvanların korunması ve hayvan hakları tam olarak hayata geçirilebilir. yukarıda da bahsedildiği üzere yeni hayvan hakları kanununun çıkarılması ve buna bağlı gerekli hukuki düzenlemelerin yapılması, hayvanlara karşı yapılan hukuka aykırı fiillerin kabahat olarak değil, “suç” olarak görülmesi ve bu fiillere uygulanacak yaptırımların idari para cezası değil, “cezai yaptırım” olması, söz konusu hayvan hakları kanununun kabahatler kanunu kapsamında değil türk ceza kanunu kapsamında değerlendirilmesi ancak hayvan haklarının, tam olarak hayvan hakları şeklinde ifade edilmese bile, “hayvanların korunması” ifadesinin kullanılması suretiyle anayasa’da yer alarak, anayasal güvenceye kavuşturulması ile mümkündür.

HAYVANLARI KORUMA KANUNUNDA YAPILACAK YENİ DEĞİŞİKLİĞE HAYIR!!!


Hayvanları koruma kanununda yapılması planlanan değişiklikler, yeni tasarı hayvan haklarını korumamakta, var olan haklarını da bu canların ellerinden almaktadır. Yeni tasarı hayvan hakları ve hayvanlar aleyhinedir. Tüm hayvan hakları savunucuları olarak bu yasalaşmayı bekleyen hayvan düşmanı yasa tasarısına karşı çıkmalı ve bu yasalaşmayı ivedilikle engellemeliyiz. Yeni hayvan düşmanı tasarıya karşı "hayır" diyerek karşı çıkmak için linkteki açıklamayı imzalayarak ilgililere ulaştırmak gerekmektedir. Tüm hayvan hakları savunucuları evleviyetle bu deklarasyonu imzalamalı, canların hakkını korumalıdır!!!
Ben, uzmanlık alanında hayvan hakları mevzuatı bulunan, hayvan hakları savunucusu ve yıllardır hayvanları koruma kanununda değişiklik yapılması, hayvanları koruma kanununun tck kapsamına alınması gerektiğini savunan, avukatlık staj bitim çalışmasını "hayvan hakları ve anayasa" başlığı ile hayvan hakları mevzuatı alanında hazırlayan bir hukukçu olarak yeni tasarının hayvan hakları aleyhine olduğunu açıkça görmekte ve bu tasarıya karşı çıkmaktayım!!!

HAYVANLARI KORUMA KANUNUNUN TCK'YA ALINMASI - 1


5199 sayılı hayvanları koruma kanununun halihazırda bulunduğu kabahatler kanununun kapsamından çıkarılarak türk ceza kanununun kapsamına alınması ile gerçekleşecektir.
başbakan erdoğan ve kurmaylarının seçimden önce hayvan hakları savunucularına, seçimden sonra yapılmak üzere verdiği sözdür ayrıca. buna göre, seçim öncesi yapılması olanağı bulunmadığı belirtilerek, başbakan tarafından 1,5 saat süren görüşmede hayvan hakları savunucularına, seçimden sonra mutlaka yapılma sözü verilmiş ancak seçimden sonra bu kadar süre geçmesine rağmen bu söz halen yerine getirilmemiştir. h.k.k. halen kabahatler kanunu kapsamında yer almakta, halen hükümleri caydırıcı olmamakta ve halen hayvana yönelik her türlü hukuka aykırılığa karşı idari para cezası uygulanmaktadır.
sayın başbakandan hayvan hakları savunucuları olarak talebimiz, suç işlediklerine dair kuvvetli karineler bulunanların kurtulabilmesi için yasalaştırılmaya çalışıldığı iddia edile şike yasası veya kıyak emeklilik olarak nitelendirilen ve daha önce de siyasi tarihte çokça örneği görülen milletvekillerinin emeklilik maaşlarına çok yüksek oranda zam yapılmasına dair yasaların çıkarıldığı hızla, talebimiz olan hayvan haklarına yönelik bu yasalaşmanın da gerçekleşmesi ve bir an önce yürürlüğe girmesidir.

14 Şubat'ta hediye alma, barınaklara yardım et

sevgililer gününde sevgilinize hediye olarak barınağa mama bağışı hediye edin! barınaklarda canlar bu haldeyken, sade suya tirit kuru ekmek yerken, israfa girerek sevgiliye hediye almak, tüketim çılgınlığına hizmet etmekten başka bir anlam taşımaz! barınak ziyaret edin, mama bağışlayın, bu canları sevin, şefkat gösterin, en güzel hediye budur!
çitflerin birbirine hediye almak yerine, bu dondurucu soğuk kış günlerinde her zamankinden daha fazla yardım ihtiyacı bulunan hayvan barınaklarındaki canlara mama, ilaç, aşı, battaniye, kulübe v.s. bağışlamasının, hediye almaktan çok daha faydalı, anlamlı ve erdemli bir davranış olacağını belirten slogan.
her normal / makul kadın ve erkek için en güzel sevgililer günü hediyesi aç susuz, hasta, üşüyen canların beslenmesi, tedavi edilmesi ve ısıtılması olur diye düşünmekteyim. bu güzel ve faydalı eyleme vesile olan sevgilinin sevinci tüketim çılgınlığına çeşitli kişisel hediyeler almak suretiyle katkıda bulunulmasından çok daha fazla olacaktır.
pet siteleri, kargo veya otobüs firmaları aracılığıyla çok sayıda barınağa yardım edilebilir.
gölbaşı hayvan barınağı, - bu barınakta 3000 köpek açık ve etrafı sadece tellerle çevrili bir alanda bulunan eski kulübelerinde yaşamaya çalışmaktadır bu dondurucu ankara soğuklarında ki, gölbaşında bulunan mogan ve eymir gölleri bile donmuştur bu kış.
bitlis hayvan barınağı - yine bu barınakta aynen gölbaşı barınağındaki canlarla aynı koşullarda yaşama tutunmaya çalışan çok sayıda can acil yardım bekliyor.
bu barınakların açık adresleri ilgili başlıklarda görülebilir.
yardım edilebilecek diğer barınaklar;
edirne hayvan barınağı,
mühye hayvan barınağı,
sincan hayvan barınağı

Pazı dolması - vejetaryen mutfak

normal harcına 0,5-1 cm. boyutlarda küp olarak doğranmış ayva ve kestane* eklenmek suretiyle olağanüstü tada kavuşan, tahinli sosla tüketildiğinde muhteşem olan yemek.
vejetaryen mutfağının sınırlı ve pek güzel olmadığını düşünen potansiyel vejetaryenlere tam tersi bir durumun geçerli olduğunu, vejetaryen mutfağın sanılanın aksine son derece zengin içerikli olduğunu, et tüketmemenin getirdiği damak tadı gelişiminin bu mutfağa daha farklı ve seçkin tatlar eklenmesine yol açtığını belirtmek isterim. özetle, vejetaryen mutfağı diğer mutfaklara göre çok daha güzel ve sağlıklı. sebze ağırlıklı beslenme özellikle son yıllarda sıkça görülen yoğun et tüketimine bağlı çeşitli kanser hastalıklarını da önlemektedir.

27 Mayıs 2012 Pazar

KEDİLER SOĞUK HAVALARDA MOTORA SIĞINIR - 3. Yazı


bir an bile ihmal edilmemesi, akılda tutulması gereken bilgi.
yakinen bu olaya şahit olmuş biri olarak, her daim akılda bulundurulması ve herkesin dikkat etmesi için sözlü veya yazılı uyarılar yapılması gerektiğini özellikle belirtirim.
daha önce de belirttiğim gibi bizdeki üç bacaklı şebelek, sokak kedisi iken yine böyle karlı havalardan birinde bir aracın motoruna ısınmak için girmiş ve aracın hemen çalıştırılması sonucunda parçalanmış bulunan bacağını kaybederek, hayatta kalmıştı.
özellikle, bu karlı, soğuk günlerde sahipleri tarafından terk edilen ev kedilerinin bu tür bir felakete kurban gitme ihtimali daha fazladır.
bilindiği üzere ev kedileri sokak kedilerine göre çok daha dayanıksızdır çetin sokak koşullarına karşı, refleksleri de doğal olarak bir sokak kedisininki gibi değildir, bu yüzden mutlaka araç çalıştırmadan önce kaputa vurularak sığınmak için giren kedinin dışarı sağ salim çıkması sağlanmalıdır.

bu aşırı soğuk günlerde bile sahipleri tarafından terk edilmekte olan canlar var. bu canlardan birisi ile bir süre önce tanıştık.

KEDİLER SOĞUK HAVALARDA MOTORA SIĞINIR - 2. Yazı


özellikle kışın çok sert geçtiği bölgelerde yaşayan hayvan hakları savunucusu, hayvansever, hayvanlara karşı duyarlı şahıslar tarafından diğerlerinin bu hususta bilinçlenmesi amacıyla "aracınızı çalıştırmadan önce kaputa vurun, kediler soğuk havalarda motora sığınır" cümlesinin yer aldığı küçük notlar hazırlayarak ev, iş, sosyal çevre v.s. bölgelerde araçların üstüne koymak, akraba, arkadaş, komşu v.s. bilumum şahsın eline yine aynı amaçla yani dağıtılmak üzere tutuşturmak yoluyla her kış yaşanan, kedilerin motora sıkışıp, feci şekilde parçalanarak ölmesi gibi vahşeti engelleyecek olan, hayat kurtrarıcı cümle. söz konusu bu notu işyerinizdeki/okulunuzdaki panolara da yapıştırarak çok sayıda insanın bu hususta bilinçlenmesini sağlayabilirsiniz.
daha önce de belirttiğim gibi motora sıkışarak, parçalanarak ölmekten son anda kurtulan, bir bacağını kaybederek hayatta kalan üçbacaklı şebeleği olan ve hem bu olaya bu şekilde bizzat şahit olan, hem de uzun süreli hayvan hakları savunuculuğu yaşamında bu tür olaylarla defalarca karşılaşmış biri olarak, bu uyarı notunun akılda bulundurulmasının, çevredeki insanları bilinçlendirme amacıyla kullanılmasının son derece ehemiyetli olduğunu belirtmek isterim.
son olarak bir can - kedi/tavşan/köpek sahipleneceklere ve sahiplendireceklere mutlaka engelli - görme veya fiziksel - canlara öncelik verilmesi gerektiğini, engelli canların sokak ve barınaklarda yaşam şansının son derece düşük olduğunu, ama güvenli bir ev ortamında hiç bir külfeti olmadan, diğer canlar gibi mutlu mesut yaşadığını da ilaveten eklerim.

barınaktan engelli/engelsiz can sahiplenmek isteyenler için, ankara barınaklarından bir kaç örnek:
gölbaşı hayvan barınağı,
macunköy barınağı,
mühye hayvan barınağı,
sincan hayvan barınağı.

KEDİLER SOĞUK HAVALARDA MOTORA SIĞINIR




aslı "aracınızı çalıştırmadan önce kaputa vurun, kediler soğuk havalarda motora sığınır" şeklinde olan, bilinmesi ve her daim akılda bulunması halinde, bir canlının yaşamını kurtaracak uyarı.
kaputa vurmadan, kornaya basmadan aracın çalıştırılmasının, özellikle soğuk havalarda biraz da olsa ısınmak için aracın motor bölümüne sığınan ve çoğu zaman uyuya kalan yada panikleyerek çıkamayan hem yavru, hem de yetişkin kedilerin genellikle yaşamını kaybetmesine veya sakat kalmasına sebep olduğunu sosyal sorumluluk olarak hayvan haklarıyla uğraşan ve sokaklardan bu şekilde çok sayıda canla ilgilenen her hayvan hakları savunucusu bilir.
bizim üçbacaklı şebelek, aslında yavruluğundan itibaren bahçede bakmakta olduğumuz kedilerden birisiydi. dört bacağı da yerindeydi, uzun kuyruğunu alnına değdire değdire sokaklarda koşturup duruyordu. tahminen dört aylıkken soğuk bir kış gününde, bir haftasonu aniden bu yavrunun arka sağ bacağının çok kötü durumda olduğunu farketmemiz üzerine hemen peşinden koşup yakaladığımızda bacağın parçalanmış olduğunu farkettik. anında veterinere götürüldü, yapılan muayenede zavallımın ısınmak için bir araç motoruna girmiş olduğu ve aracın çalıştırılması sırasında harekete geçen motorun bacağı parçalamış olduğu anlaşıldı. "bu özellikle kış aylarında oldukça sık karşılaştığımız bir durum" dedi veteriner.
uzun uğraşlar sonucunda yavrucağın yaşamı kurtulsa da bacağı kurtulmadı. üçbacakla sokaklarda yaşaması imkansız olacağından, doğal olarak hemen sahiplendik.
ama sokaklarda yaşama tutunmaya çalışan her kedi bizim şebelek gibi, motora girmesine ve aracın çalıştırılmasına rağmen, sadece yaralanacak ve devamında da sahiplenilecek kadar şanslı değil, araç motoruna sığınan çoğu kedi, gerekli önlemler alınmadan aracın hemen çalıştırılması sonucunda maalesef sadece yaralanmakla kalmamakta, çoğunlukla oradaca yaşamını feci bir şekilde kaybetmekte, nadiren de olsa yaşamını kaybetmeyip bizim şebelek gibi yaralanarak engelli olan kediler ise yine nadiren sahiplenilmekte, çoğunlukla sokaklarda sağlıklı hayvanların bile başedemediği sorunlar yüzünden kısa bir sürede yine yaşamlarını kaybetmekteler.
bu nedenle özellikle soğuk havalar yaklaşmışken, bu tür feci olaylara sebebiyet vermemek, yaşam hakkının her canlı için değerli ve elzem olduğunu hatırlamak, kaputa vurmak, korna çalmak gibi basit önlemlerle bir canın yaşamını kurtarmaya vesile olmak gerekmektedir.
4 ekim hayvanları koruma günü yaklaşırken, barınaklarda aç susuz bir şekilde, sevgi ve mama bekleyen canlara mama alarak götürüp bizzat dağıtmak suretiyle bu manevi hazzı tatmak isteyen, ancak her nedense barınaklara gitmeye üşenen duyarlı insanların bu fırsatı değerlendirerek en azından bu önemli günde barınaklardaki canları ziyaret etmelerini öneririm.
ankara'dan barınak örnekleri:
macunköy barınağı,
sincan hayvan barınağı,
mühye hayvan barınağı,
gölbaşı hayvan barınağı

BİTLİS HAYVAN BARINAĞI


açık adresi ve temel/acil ihtiyaç listesinin aşağıda yer aldığı, her hayvan hakları savunucusu, hayvansever veya yalnızca vicdan sahibi duyarli insanların bir an önce ihtiyaç listesinden gönderebileceklerini göndermesi gereken, çok zor durumdaki barınak. 

temel ihtiyaçlar:
kuru & yaş mama
not:
yavrular için junior mamalar
makarna
battaniye, kalın örtü, sıcak tutacak her şey
kulübe ve kulübe malzemesi

adres:
bitlis belediyesi hayvan bakımevi ve rehabilistasyon merkezi eski best sigara fabrikası
bitlis/merkez
bu adrese pet siteleri veya kargo aracılığıyla yada otobüs firmaları vasıtasıyla mama bağışı yapılabilir, mama ve diğer bağışlarınızı bu yollarla bu barınağa gönderebilirsiniz.
barınakla ilgilenen şahsın iletişim ve kişisel bilgilerini ve de hangi otobüs firmaları ile mama ve diğer ihtiyaçların gönderilebileceğini haber linkinde bulabilirsiniz.

31 ocak 2012 ufuk günaydın altıncı duruşması


on gün sonra gerçekleştirilecek olan, artık karar duruşması olmasını temenni ettiğimiz, hem can dostu olan ahmet hüsnü arda baran'ın bir yılı aşkın süredir kaybettiği can - kedi yamuk için duyduğu acıyı hafifletecek, hem de yine bu süreçte bıkmadan usanmadan bu kedi katli sanığı - ufuk günaydının hakettiği cezayı alabilmesi için çabalarını sürdüren tüm hayvan hakları savunucularını tatmin edecek, üst sınırdan bir ceza kararı çıkmasını dilediğimiz duruşma.
kedi yamuk'un vahşice katledildiği tarih - 9 ekim 2010
6. duruşmanın tarihi - 31 ocak 2012

9 ekim 2010 tarihinde ahmet hüsnü arda baranın bakıp gözettiği yarı felçli, dişsiz, yaşlı kedi yamuk'un ufuk günaydın tarafından canavarca his saikiyle, eziyet ederek, başını ayaklarının altında ezerek işkence etmek yoluyla katlettiği iddiası ile açılan ve görsel delillerle desteklenen bu davanın salı günü gerçekleştirilecek muhtemel karar duruşması.
duruşma yeri: bayrakli adliyesi 9. asliye ceza mahkemesi, izmir
duruşma saati: 10:30
duruşma tarihi: 31.01.2012

suçun işlendiği tarih: 09.10.2010
izmir ve çevresinde ikamet eden veya izmir dışında ikamet etmesine rağmen gitme olanağı bulunanların bu muhtemel son - karar duruşmasında can dostlarımızın yalnız olmadığını göstermesi için duruşmaya katılmalarını öneririm.

------------------------------------------------------------------------------------------------
yine karara bağlanmayan duruşma.
sanık ufuk günaydının uzun süredir beklenen savunmasını da göndermesine ve çetrefilli bir dava olmamasına rağmen davanın 6. duruşmada da sonuçlanamamasına artık bir anlam verememekteyim bir hukukçu olarak, ancak tüm mazlum hayvanlar adına bu davayı takip eden hayvan hakları savunucularının bıkmaması, usanmaması ve mücadeleye devam etmesi gerekmektedir diye düşünüyorum.

SERÇE


pencere kenarlarına kendileri için bırakmış olduğumuz mısır, buğday ve bilumum kuş yemini yedikten sonra, büyük bir coşkuyla şu anda bahçedeki erik ağacında teşekkür serenadı yaptığını tahmin ettiğim küçük tombul gürültücü.



bizim civardakilerin aşırı beslenmeden kaynaklanan obezite yaşadıkları kondukları ağacı sallamalarından belli olan, her sabah bahçedeki erik ağacının camın tam önündeki kurumuş dallarına konarak rızıklarını bekleyen, insanın kalbini şefkatten sızlatan canlılar.
kışın çok zor geçtiği bu günlerde kedi, köpek gibi sokak hayvanları için bahçeye, kapı önüne, bilumum yere yiyecek ve su bırakırken, bu küçük canlıları da unutmamak, onlar için ağaçlara ekmek, pencere önüne kuş yemi bırakmak gerekmektedir.

Didem Kınalı

hayvansever oryantal sanatçısı. bu bayan dikkatimi bu yönüyle çekmiş ve işbu entryyi girmeme sebep olmuştur. şöyle ki, bu sanatçı sokaktan çocukların kulaklarını yakmak gibi çeşitli yöntemlerle işkence etmekte olduğu, işkenceden kaçarken arabasının önüne atlayan, daha yavru olan bir sokak kedisini kurtarmış, o günden itibaren de evinde anladığım kadarıyla biri bu işkenceden kurtarılmasına vesile olduğu kedi ile birlikte iki kedi ve bir köpeciği ile mutlu mesut yaşamaktadır.
kendisini bu duyarlı davranışı nedeniyle takdir etmekte ve hayvan haklarına yönelik daha fazla çalışmalarda bulunmaya davet etmekteyim.
özetle hayvanseverlikten hayvan hakları savunuculuğuna geçmesini önermekteyim.
arada şöyle bir fark var. bir hayvansever hayvanları çok sever, zor durumda gördüğü bir hayvanı kurtarır, sahiplenir. bir hayvan hakları savunucusu ise 5199 sayılı h.k.k. ve bilumum hayvan hakları mevzuatı alanında bilgili olduğundan, devamını da getirir. örneğin bu olayda, yavru kediye işkence eden çocukları ve ebeveynlerini, bulunduğu ildeki il çevre ve orman müdürlüğüne daha fazla hayvan işkence ve eziyet görmesin diye yaptırım uygulanması talebiyle şikayet eder.
belirttiğim gibi bu bayanı bu güzel davranışı nedeniyle takdir ettim, bu arada söz konusu kedicik de kocaman olmuş, epey kilo almış, kediden ziyade porsuğa benzemişti, çok şirindi.

26 Mayıs 2012 Cumartesi

Manisa'da boş eve terk edilen köpeklerin ölmesi - 5. yazı

yürek burkan hayvan hakları ihlallerinden birisi. bu vahşete sadece üzülmekle yetinmeyip tepki göstermek ve bu zalim şahısların cezalandırılmasını isterseniz;
1. bu linke tıklayarak matbu dilekçeyi bilgilerinizi eklemek suretiyle imzalayabilirsiniz.
2. bu olayda yaptırım uygulayacak yetkili kurum - manisa il çevre ve orman müdürlüğüdür.
bu kurumun adresine bu olayın faillerine yaptırım uygulanmasına yönelik kendi hazırlayacağınız yazılı dilekçeyi imzalayarak gönderebilirsiniz.
adres: tevfikiye mahallesi doğu cad. emre sokak no: 8 / manisa
3. bu kuruma telefon açarak tepki ve yaptırım talebinizi sözlü olarak iletebilirsiniz.
tel: 0 236 237 10 61
237 10 62
237 10 63
237 10 64
237 10 65
237 33 83
4. bu kurumun email adreslerine yine kendi hazırladığınız yaptırım talepli dilekçenizi göndererek işleme konmasını ve tarafınıza sonucu hakkında bilgi verilmesini talep edebilirsiniz.
doğa koruma ve milli parklar şube müdürlüğü - dkmp.manisa@cevreorman.gov.tr,
şikayet - sikayet.manisa@cevreorman.gov.tr,

önemli: bu tür olayların meydana gelmemesi için, bu tür hayvana sahibi tarafından eziyet edilmesi durumlarıyla karşılaşılması halinde yapılması gereken işlemlerle ilgili hukuki bilgi almak için ilgili başlığı inceleyebilirsiniz.
unutmayalım, biz gözettiğimiz sürece yaşamları, biz aradığımız sürece hakları var!
uyarı: imza kampanyası linkindeki resimler kalp, ruh ve sinir hastaları ile 18 yaş altı için sakıncalı olabilir!

Manisa'da boş eve terk edilen köpeklerin ölmesi - 4. yazı


toplumda infial uyandıracak kadar vicdanları rahatsız eden bu vahşet olayına gerekli yaptırımların uygulanması için hayvan hakları savunucuları, hayvanseverler veya her zaman belirttiğim gibi sadece hayvan haklarına karşı duyarlı insanların olayı takip ettiklerinin ilgili yetkililer tarafından bilinmesi gerekmektedir. bu da ancak yazılı - email, faks, mektup veya telefonla köpeklerin bu şekilde ölmesine sebebiyet verenlere yaptırım uygulayacak yetkili makama ulaşılması ile mümkün olacaktır. buna göre, bu olayda yaptırım uygulayacak olan yetkili kurum - manisa il çevre ve orman müdürlüğüdür.
ulaşarak olayın takipçisi olduğunu belirtmek ve bu vahşet olayının zalim taraflarına (köpeği ölüme terk eden sahibi, apartman görevlisi, yöneticisi gibi olayı görüp haber vermeyen herkes) yaptırım uygulanmasını talep etmek isteyenler için kurum bilgileri:
doğa koruma ve milli parklar şube müdürlüğü - dkmp.manisa@cevreorman.gov.tr,
şikayet - sikayet.manisa@cevreorman.gov.tr,
tel: 0 236 237 10 61
237 10 62
237 10 63
237 10 64
237 10 65
237 33 83
adres: tevfikiye mahallesi doğu cad. emre sokak no: 8 / manisa
bu tür olayları takip edebilmek, kısaca ikamet etmekte olduğu ildeki (bu olayda manisa) her türlü hayvan hakkı ihlalinden haberdar olmak ve bunları yetkili kurumlara iletmek için tüm hayvan hakları savunucularına mutlaka bulundukları ildeki il çevre ve orman müdürlüğünün düzenlediği seminere katılarak yerel hayvan koruma görevlisi kimliği almalarını öneririm. bu olay gibi daha nicelerinin yaşanmakta olduğu ve yaşanacağı bilinen ve beklenen bir durumdur, bu tür olayları da ancak yetkili kurumlarla işbirliği içinde olarak, olayları takip ettiğimizi belli ederek, zavallı hayvanların hakkını aramakta olduğumuzu bir an bile unuttturmayarak az da olsa önleyebiliriz.
manisa'da yaşamakta olan tüm hayvan hakları savunucusu, hayvansever v.s. insanlara önerim bu kuruma söz konusu yerel hayvan koruma görevlisi olmak üzere başvurmalarıdır.

Manisa'da boş eve terk edilen köpeklerin ölmesi - 2. ve 3. yazı

h.k.k. madde 14/a, h.k.k. madde 24 ve h.k.k. madde 28/k yaptırımlarının uygulanmasını sağlayacaktır.
yalnız, defalarca söylendiği üzere h.k.k.* t.c.k.* değil, kabahatler kanunu kapsamında olduğundan, söz konusu köpekleri acılar içinde ölüme terk eden şahsa 400 tl para cezası ve bir daha hayvan sahibi olmasının engellenmesi yaptırımı uygulanacaktır yukarıdaki hükümler gereği.
ancak, hayvanları koruma kanununun tck'ya alınması başlığında da belirttiğimiz üzere söz konusu kanun t.c.k. kapsamına alınsaydı bu durumda bu zalim şahsa para cezası değil, hapis cezası uygulanabilecekti köpeklerini öldürdüğü için.
yani, sıklıkla dile getirildiği üzere "neden amerika'da veya avrupa'da kendi köpeğine eziyet edenlere hapis cezası veriliyor da, bizde para cezası veriliyor?" sorusunun yanıtı burada: bizde h.k.k. kabahatler kanunu kapsamında olduğu için...

-------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

bu vahşet durumlarıyla karşılaşmamak ve bu durumdaki canları korumak amacıyla üzerinde en fazla durduğum husus olan hayvana sahibi tarafından eziyet edilmesi başlığında 17.04.11 tarihinde bu tür durumlara değinmiş, bu tür hayvana sahibi tarafından eziyet edilmesi durumlarıyla karşılaşılması halinde izlenecek hukuki yoldan söz etmiştim.
"bu suçun yaptırımı h.k.k. madde 28, k bendi uyarınca 400 tl idari para cezasıdır. buna göre, il çevre ve orman müdürlüğüne bir dilekçe ile başvurulduğunda, söz konusu müdürlük yetkilileri eziyet gören hayvana el koyarak, eziyet edildiği yerden alır ve rehabilite ve bakımevine gönderir, eziyet eden sahibine de idari para cezası uygular.
yani, buna göre, çevremizde sahibi olduğu hayvana eziyet eden, işkence eden, aç-susuz şekilde bırakan, çoğunlukla karşılaştığımız üzere "özellikle köpekleri balkon veya teraslarda aç-susuz, karda, kışta, aşırı yaz sıcağında kendi halinde bırakan", özetle ilgili kanun maddesindeki hükümlere aykırı davranan bir komşu, arkadaş, akraba, işveren v.b. gördüğümüzde bu davranışın suç olması nedeni ile, hem hayvana eziyet eden sahibine idari para cezası uygulanması, hem de eziyet gören hayvanın sahibinin elinden kurtarılması için bulunduğumuz ildeki il çevre ve orman müdürlüğüne eziyet edilen hayvanın bulunduğu yerin açık adresinin belirtildiği bir dilekçe ile başvurmamız halinde, söz konusu çevre ve orman müdürlüğü yetkilileri belirttiğimiz yere gelerek bir tutanak tutmak suretiyle hem eziyet gören hayvanı kurtaracak, hem de eziyet eden sahibine idari para cezası uygulayacaktır."

Manisa'da boş eve terk edilen köpeklerin ölmesi


hayvan hakları savunucularını derinden üzen bir başka hayvan hakkı ihlalidir ve hayvana sahibi tarafından eziyet edilmesi hususuna önem verilmesi gerektiğini göstermektedir.
hayvan hakları savunucularının, hayvanseverlerin veya sadece hayvan haklarına duyarlı şahısların, sahipsiz sokak hayvanları sorunlarına, sahipsiz olmaları sebebiyle daha fazla önem vermeleri ve onların hakları için uğraşmaları nedeniyle, sahipli hayvanların bizzat sahibi tarafından eziyet görmesi - bizlere göre suçu, kanun koyucuya göre maalesef - kabahati - hususu genelde ihmal edilir ki, bu hususa da şahsen ben son derece önem vermekteyim. bu nedenle aylar önce hayvana sahibi tarafından eziyet edilmesi başlığını açarak belirttiğim gibi sahipli olmasına rağmen sahibi tarafından eziyet edilen zavallı hayvanların görülmesi halinde mutlaka il çevre ve orman müdürlüğüne açık adres verilerek ihbar edilmesi ve hayvancıkların kurtarılmasının sağlanması gerekmektedir.

maalesef, manisa'da yaşanan en son hayvan hakkı ihlali haberi hayvan hakları savunucuları olan bizleri derin üzüntü ve dehşet içinde bırakmış, insanoğlunun vurdumduymazlığı, ihmalkarlığı ve merhametsizliği karşısında endişelere garketmiştir. şöyle ki, manisa'da bir merhametten nasibini almamış bir şahıs kiracısı olduğu evi boşaltırken kendisine ait iki köpeği iki farklı balkonda kaderine terkederek, aç susuz bırakıp gitmiş, çevredeki "insan"lar da maalesef büyük bir ihmalkarlık örneği sergileyerek bu köpeklerin göz göre göre açlık ve susuzluktan ölmekte olduklarını görmesine rağmen ilgili makamlara olayı haber vermemiş ve böylece zavallı hayvanların açlık ve susuzluktan ölmelerine sebep olmuşlardır. bu olayda hem köpeklerini ölüme terkeden "insan"a, hem de köpeklerin ölümüne bile bile göz yuman "insan"lara hayvana sahibi tarafından eziyet edilmesi başlığında belirttiğim yaptırımlar uygulanacaktır. en azından evden giderken köpekleri kendi başlarının çaresine bakabilmeleri için en basitinden sokağa bırakabilecekken, bilerek ölüme terkeden bu zalim şahsa yaptırımların uygulanabilmesi için manisa il çevre ve orman müdürlüğüne kendi imzanızla dilekçe, faks, email gönderebileceğiniz gibi aşağıdaki linkte matbu dilekçeyi de bilgilerinizi eklemek suretiyle gönderebilirsiniz.
önemli!!! söz konusu linkteki resimler kalp hastaları, sinir ve ruh sağlığı bozuk olanlar ve reşit olmayanlar için uygun değildir! söz konusu resimlerin buzlanarak yayınlanması daha doğru bir davranış olurdu.

BOYNER


sahibinin bufalonun kalbine 5 kurşun sıktım şeklindeki kan kokan beyanatı nedeniyle hayvan hakları savuvunucuları tarafından boykot edilen mağaza.
hem kürk ürünleri satması nedeniyle kürk karşıtlarının, hem de sahibinin av safarilerine gelir sağlamak istemeyen av karşıtlarının, kısaca derisini yüzüp satmak, kendilerine eğlence yapıp avlamak suretiyle zavallı hayvanların yaşam hakkını hiçe sayanlara tepki gösteren, hayvanların yaşama hakkı ile insanların yaşama hakkı arasında hiç bir fark olmadığına inanan yaşam hakkı savunucularının ömür boyu protesto edeceği marka.
kürk giysi değil, %100 canlı
ava, deneye, kürke, itlafa, köpek dövüşüne, sirke, pet shop'a kısaca zulme hayır!!!




HAYVANA SAHİBİ TARAFINDAN EZİYET EDİLMESİ - 2. YAZI



işlenmesi durumunda, hayvana eziyet eden şahsa idari para cezası verilmesi, eziyet gören hayvanın eziyet eden sahibinin elinden kurtarılmasının yanısıra sahip olduğu hayvana eziyet eden şahsın bir daha hayvan bulundurmasının yasaklanması yaptırımının da uygulandığı, h.k.k.-da tanımlanan suç.
buna göre, h.k.k. madde 24 gereği, h.k.k. madde 14-de belirtilen hayvanlara yönelik yasaklardan herhangi birine aykırı davranmak suretiyle bulundurduğu hayvanların bakımını ciddi şekilde ihmal eden yada ağrı, acı veya zarar veren kişilerin yetkili mercinin işlemiyle hayvan bulundurması yasaklanır ve hayvanlarına el konur. bu el konulan hayvanlar da rehabilite merkezine götürülerek sahiplendirilir, sahiplendirilemezse koruma altında söz konusu rehabilite ve bakımevinde kalır.

sahipsiz hayvanlara eziyet edilmesi ve sahipli bir hayvana üçüncü kişiler tarafından eziyet edilmesi suçlarının yanısıra en fazla görülen ve bilinenin aksine oldukça yaygın olan bir suçtur - sahibi olduğu hayvana eziyet etmek, işkence ve şiddet uygulamak, tecavüz etmek, öldürmek gibi suçlar.
denetim eksikliği ve ülkemizde hayvan hakları mevzuatının uygulanmasındaki yetersizlikler nedeniyle bu suç sanılanın aksine oldukça yaygındır ve hayvan hakları ile ilgilenenlerin sıklıkla tespit ettiği, karşılaştığı durumdur. (bkz: yerel hayvan koruma görevlisi)
bu nedenle, her duyarlı insanın yapması gereken bir hayvana sahibi tarafından kötü davranılması durumuyla karşılaştığında il çevre ve orman müdürlüğüne bu konuda ihbarda bulunmaktır. aile içinde bir küçüğün dövme, kötü davranma, aile içi taciz ve tecavüz yoluyla kötü muameleye maruz kalması olayları, özetle çocuk istismarı ile karşılaştımızda nasıl ki, sosyal hizmetlere olayla ilgili bilgi veriyorsak, olayı ihbar ediyorsak, aynen bunun gibi sahibi tarafından eziyet edilen, işkence gören, tecavüze uğrayan bir hayvan gördüğümüzde de ilgili il çevre ve orman müdürlüğüne haber vermemiz ve zavallı hayvanın kurtarılmasını sağlamamız gerekmektedir. çünkü, her iki olayda da eziyet gören kendini korumaktan aciz, zavallı, yardıma muhtaç canlı söz konusudur. hatta küçük çocuk istismarında çocuk kreşinde, okulunda diğer çocuk, veli ve öğretmenlere olayı anlatıp yardım isteyebilecekken, sahibi tarafından eziyet edilen bir hayvan söz konusu olduğunda bu imkansızdır. bu durumda bu canlılar bizim yardımımıza, duyarlılığımıza, bilinçli olmamıza muhtaçtırlar.
unutmayalım, yalnızca biz aradığımız sürece hakları, biz takip ettiğimiz sürece yaşamları var.

HAYVANA SAHİBİ TARAFINDAN EZİYET EDİLMESİ - 1. YAZI


sahipli bir hayvana sahibi tarafından eziyet edilmesi şeklinde tezahür eden, 5199 sayılı hayvanları koruma kanununda düzenlenen, yaptırımı idari para cezası olan suç.
h.k.k.madde 14, a bendinde bu suç tanımlanmıştır, buna göre,
a. hayvanlara kasıtlı olarak kötü davranmak, acımasız ve zalimce işlem yapmak, dövmek, aç ve susuz bırakmak, aşırı soğuğa ve aşırı sıcağa maruz bırakmak, bakımlarını ihmal etmek, fiziksel ve psikolojik acı çektirmek yasaktır.
bu suçun yaptırımı h.k.k. madde 28, k bendi uyarınca 400 tl idari para cezasıdır. buna göre, il çevre ve orman müdürlüğüne bir dilekçe ile başvurulduğunda, söz konusu müdürlük yetkilileri eziyet gören hayvana el koyarak, eziyet edildiği yerden alır ve rehabilite ve bakımevine gönderir, eziyet eden sahibine de idari para cezası uygular.
yani, buna göre, çevremizde sahibi olduğu hayvana eziyet eden, işkence eden, aç-susuz şekilde bırakan, çoğunlukla karşılaştığımız üzere özellikle köpekleri balkon veya teraslarda aç-susuz, karda, kışta, aşırı yaz sıcağında kendi halinde bırakan, özetle ilgili kanun maddesindeki hükümlere aykırı davranan bir komşu, arkadaş, akraba, işveren v.b. gördüğümüzde bu davranışın suç olması nedeni ile, hem hayvana eziyet eden sahibine idari para cezası uygulanması, hem de eziyet gören hayvanın sahibinin elinden kurtarılması için bulunduğumuz ildeki çevre ve orman müdürlüğüne eziyet edilen hayvanın bulunduğu yerin açık adresinin belirtildiği bir dilekçe ile başvurmamız halinde, söz konusu çevre ve orman müdürlüğü yetkilileri belirttiğimiz yere gelerek bir tutanak tutmak suretiyle hem eziyet gören hayvanı kurtaracak, hem de eziyet eden sahibine idari para cezası uygulayacaktır.
burada dikkat edilmesi gereken nokta genel olarak bilinenin aksine işlem yapmaya yetkili kurumun il tarım müdürlüğü değil, il çevre ve orman müdürlüğü olduğudur. h.k.k.-nu uygulamaya yetkili kurum çevre ve orman bakanlığıdır, ancak bu bakanlık işlerin daha hızlı yürümesi amacıyla yine söz konusu bu kanun gereği yetkilerini il çevre ve orman müdürlüklerine devretmiştir.
eziyet edilen sahipli bir hayvanla karşılaştığımızda, bu durumu gören ve de hayvan haklarına duyarlı olan, şikayet edebilecek kadar bilinçli olan tek insanın kendimiz olduğunu, bu hayvanın kurtarılması için belki de tek çaresinin bizim, ilgili kuruma bu durumu bildirmemiz olduğunu düşünerek hareket etmek amaca daha uygun olacaktır.
ek: 5199 sayılı hayvanları koruma yasası kabahatler kanunu kapsamında değerlendirildiğinden, bu kanunda öngörülen suçları işleyen yaratıklara uygulanan yaptırım maalesef bu cüzi idari para cezalarıdır. bu nedenle ister kendi hayvanı olsun, ister sahipsiz bir hayvan olsun, genel olarak hayvanlara eziyet eden tüm yaratıklara hapis, adli para cezası gibi cezalar uygulanamamaktadır. 5199 s.k. nun kabahatler kanununun kapsamından çıkarılarak t.c.k. kapsamına alınması durumunda sahibi olduğu hayvana veya sahipsiz bir hayvana işkence, eziyet, tecavüz gibi bilumum kötü muamelede bulunan yaratıklara hapis, adli para cezası uygulanabilecek, hayvanlara karşı işlediği suçar adli siciline işlenebilecektir, şimdiki durumdan farklı olarak.
bu gerçekleşene kadar 5199 s.k.-dakı bu eksik ama uygulanmakta olan düzenlemeleri bilmek ve örneğin bu olayda olduğu gibi sahibi tarafından eziyet edilen hayvanı kurtarmak için hangi prosedürlerin izleneceğini bilmek ve uygulamak gerekmektedir.

25 Mayıs 2012 Cuma

SANAYİ BÖLGESİNDE MAMA DAĞITIMI YAPTIĞIMIZ CANLAR - 1







Resimlerin tamamı tarafımızdan çok sayıda aç-susuz canın yaşama tutunmaya çalıştığı sanayi bölgelerinde mama dağıtımı yaptığımız sırada çekilmiştir. Şaşmaz, Macunköy, İvedik, Ostim, Sincan, Yıldız sanayi bölgelerindeki canlar çok olumsuz koşullarda yaşama tutunmaya çalışmakta olup, bu resimler oradaki canları beslediğimiz sırada tarafımızdan çekilmiştir. Tüm hakları tarafımıza aittir. Hiç bir şekilde kopyalanamaz, çoğaltılamaz, bu blog dışında hiç bir mecrada yayınlanamaz. Aksi durumda telif hakkı ihlali gerekçesiyle, ihlalde bulunan şahıs, kurum, kuruluş v.s. karşı hukuk yoluna başvuruda bulunacağız. 
Bu blog'daki tüm resim ve yazıların telif hakları mahfuzdur, yalnızca bu blog sahibi olarak, earthlings müstear adını kullanan gerçek kişiye aittir. 

ÖNEMLİ: Hayvan haklarına duyarlı, hayvansever veya hayvan hakları savunucusu olduğunu iddia edip de barınak ve çok çok kötü koşullarda, başka hiç bir yerde olmayacak kadar aç ve susuz yaşamaya çalışan canların bulunduğu sanayi bölgeleri ve barınak ziyareti yapıp, bu sahipsiz ve sevgiye muhtaç canlara sevgi, şefkat ve mama dağıtmayan, başlarını okşamayan, barınak ve sanayi bölgeleri gerçeğinden habersizlerin samimiyetine zerre kadar inanamıyorum. 
Barınaklar ve sanayi bölgelerindeki canların açlık, susuzluk, ilgisizlik ve sevgisizlikten ve de aşı ve ilaçsızlıktan öldüğü gerçeği apaçık bilinirken, "ben çok kötü oluyorum, hasta oluyorum gidince, bu yüzden barınak ziyareti ve sanayi bölgesi ziyareti yapmıyorum" diyenleri zerre kadar umursamıyorum hayvan hakları savunuculuğunda. 
Bu yaptıkları vejetaryen olup kürk giymeğe benzer. Hayvan hakları savunuculuğu bir bütündür. 
Vejetaryen olacaksın, kürk giymeyeceksin, barınak ve sanayi bölgelerindeki, orman ve adalarındaki, açlığa ve ölüme terk edilen canları ziyaret edip açlara yiyecek dağıtacaksın, bağış yapacaksın, bu fiili işleri yaptıktan sonra söylem olarak hayvan hakları hususunda çalışmalar yapıp diğerlerini bilgilendireceksin. Bunlardan birisinin bile yapılmaması hayvan hakları savunuculuğunu eksik bırakır. Öyle hayvan hakları savunuculuğu olmaz.
Özellikle yukarıda belirttiğim sanayi bölgelerinde sıklıkla gidilerek buralardaki aç ve susuz canlara mama dağıtmak, hasta olanlarını tespit edip iyileştirmek gerekmektedir. Ankara'da ikamet eden tüm hayvan dostlarına önemle duyurulur!!!